• Sonuç bulunamadı

İdari Para Cezalarının Re’sen İcrası

Belgede İdarenin Re'sen İcra Yetkisi (sayfa 177-179)

D. İDARİ YAPTIRIM KARARLARININ RE’SEN İCRASI

1. İdari Para Cezalarının Re’sen İcrası

İdari para cezaları, idari düzene aykırılık sebebi ile doğrudan idare tarafından karar verilip, yargı organına başvurulmaksızın idarece uygulanan ve sonucunda ilgiliden bir miktar paranın alınmasını içeren idari mali yaptırım türüdür739. İdari para cezalarını diğer

para cezalarından ayıran en önemli özellik, bu yaptırımın tesisinde adli bir mercie gerek olmaksızın, doğrudan idare tarafından hükmedilmesi ve yine idare tarafından uygulanmasıdır740. Adli para cezaları mahkemelerce ve yargılama usullerine riayet edilerek

uygulanırken, idari para cezaları idari usullere uygun olarak uygulamaktadır741. Anayasa Mahkemesi de bir kararında, “…idarî para cezaları, araya yargısal bir karar girmeden,

idarenin doğrudan doğruya bir işlemi ile, idare hukukuna özgü usullerle verilen ve uygulanan yaptırımlardır. Bu yaptırımlar, idarenin eylemin işlendiği yönündeki

suçlamasına ve bu konudaki yargısına dayanarak idarece doğrudan

uygulanmaktadır.742” demek suretiyle, bu ayrımı net bir şekilde ortaya koymaktadır. Benzer

şekilde Danıştay da idari para cezasını,“… idarenin, hukuk kurallarına aykırı bazı

davranışlara bir yargı kararına gerek olmaksızın yasaların açıkça verdiği yetkiye dayanarak, idare hukukuna özgü yöntemlerle doğrudan doğruya bir işlem ile uyguladığı cezalar”743 olarak tanımlamaktadır.

İdari bir ihlali tespit eden idarenin, idari usullere uygun olarak idari para cezasına karar vermesi halinde, ödenmesi gereken para, bir kamu alacağı haline gelir. Kabahatler Kanunu’nun 17. maddesinde idari para cezalarının tahsiline ilişkin genel hüküm niteliğinde düzenleme öngörülmüştür744. Bu düzenleme kapsamında genel bütçeye gelir kaydedilmesi

738 OĞURLU, İdari Yaptırımlar Karşısında Yargısal Korunma, s. 89. 739 OĞURLU, İdari Yaptırımlar Karşısında Yargısal Korunma, s. 91.

740 KARABULUT, İdari Yaptırımların Hukuki Rejimi, s. 22; NAZAROĞLU, Yavuz, “Genel Olarak İdari

Para Cezalarının Para Cezaları İçindeki Yeri ve Nitelikleri”, DD., S. 14-15, 1974, s. 102-103. Yazara göre,

idari para cezalarını ceza yaptırımı olan para cezasından ayıran şey, idari para cezalarının bir yargı organı tarafından verilmemesi ve ceza usul kuralları uygulanmaksızın verilmesidir.

741 ÇAĞLAYAN, İdari Yaptırımlar Hukuku, s. 56.

742 AYM, E. 2001/232, K. 2001/89, T. 23.05.2001, RG.19.01.2002-24645. 743 Danıştay 14. D., E. 2011/16388, K. 2013/2740, T. 11.04.2013 (Kazancı).

744 Kabahatler Kanunu, Madde 17/4: “Genel Bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idarî para cezalarına ilişkin

162

gereken idari para cezaları, Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek tahsil daireleri

tarafından 6183 sayılı Kanun’a göre, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler

tarafından verilen para cezaları ise, kendileri tarafından ve kanunlarında aksine hüküm yoksa 6183 sayılı Kanun’a göre tahsil edilir745. Kamu kurumu niteliğindeki meslek

kuruluşları ile diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen ve genel bütçeye gelir kaydedilmesi gerekmeyen idari para cezaları, kanunlarında özel hüküm yoksa genel

hükümlere göre, genel bütçeye gelir kaydedilmesi gerekenler ise Maliye Bakanlığı

tarafından belirlenen tahsil daireleri tarafından 6183 sayılı Kanun’a göre takip ve tahsil edilirler746. Genel hükümlere göre takip ve tahsil edilecek idari para cezaları süresinde ödenmezse, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na göre takip edilirler.

İcra ve İflas Kanunu kapsamında gerçekleştirilecek takipler, genel itibarıyla ilamsız icra ve ilamlı icra hükümlerine göre yapılmaktadır. İlamsız icra, alacaklının yalnızca para veya teminat alacağı hakkında mahkemede dava açıp bir ilam elde etmesine gerek olmaksızın doğrudan icra dairesine başvurarak alacağına kavuşmasını sağlayan bir takip yoludur747. Ancak para alacakları bakımından mahkemede dava açılıp alınacak ilamın, ilamlı

icra hükümleri uyarınca takibi de mümkündür748. Bu bakımdan ilamlı icra, hem para

alacakları hem de konusu paradan başka bir şey olan alacaklar için açılan bir dava sonucunda verilen hükmün, alacaklı tarafından icra dairesine başvurularak zorla icra edilmesi749

usulünü ifade eder.

Mahkeme ilamlarının dışında, İcra ve İflas Kanunu’nun 38. maddesi veya özel kanunlarda özel olarak belirtilen bazı belgelerin de ilam niteliğinde sayılması ve ilamlı icra takibi uyarınca icraya konu olması mümkündür. Örneğin Avukatlık Kanunu’nun 162.

hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairelerine gönderilir. Sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler tarafından verilen idarî para cezaları, ilgili kanunlarında aksine hüküm bulunmadığı takdirde, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kendileri tarafından tahsil olunur. Diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen ve Genel Bütçeye gelir kaydedilmesi gerekmeyen idarî para cezaları, ilgili kanunlarında özel hüküm bulunmadığı takdirde genel hükümlere göre tahsil olunur.” Tahsilat Genel Tebliği’nde (Seri:A, Sıra No:1) de idari para cezalarının

tahsilinde Kabahatler Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

745 GÜÇLÜ, Yaşar, İdari Para Cezaları ve Diğer İdari Yaptırımlar, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2008, s. 136. 746 GÜÇLÜ, İdari Para Cezaları ve Diğer İdari Yaptırımlar, s. 136-137.

747 KURU, İcra ve İflas Hukuku, s. 45.

748 Ancak tam yargı davası sonucunda verilen idari yargı mercilerinin kararları da ilam hükmündedir ve ilamlı

icra hükümleri uyarınca icra edilir. KURU, İcra ve İflas Hukuku, s. 382-383.

163

maddesi; “Para cezasına veya giderlerin ödenmesine dair olan kararlar İcra ve İflas

Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir.”

demek suretiyle, para cezası ve giderlere ilişkin alınan idari kararları ilam niteliğinde kabul etmiştir. Benzer şekilde Noterlik Kanunu’nun 145. maddesi uyarınca para cezasına veya giderlerin ödenmesine dair Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu kararları, İcra ve İflas Kanunu’ nun ilamların icrası hakkındaki hükümleri uyarınca yerine getirilmekte ve takip genel hükümlere göre yürütülmektedir. Dolayısıyla tipik bir idari işlem olan disiplin kurulu kararına, kanunen ilam niteliği atfedilmektedir. Ancak Noterlik Kanunu’nun 145. maddesinin ilk fıkrasında para cezaları dışındaki disiplin cezalarının Adalet Bakanlığı tarafından yerine getirileceği ifade edilmiştir. Dolayısıyla disiplin kurulu tarafından verilen para cezası dışındaki disiplin cezalarının uygulanması bakımından, idarenin re’sen icra yetkisi söz konusu olmaktayken; para cezalarına ilişkin kararlarına kanunen ilam niteliği atfedilmiş olup, tahsil işlemlerinin İİK’nin ilamlı icraya ilişkin hükümlerine göre yapılması esası benimsenmiştir. Bu noktada para cezası verilmesine ilişkin idari işlem ile bu işlemi tesis eden idare arasına adli makamlar girmekte ve idarenin re’sen icra yetkisi ortadan kalkmaktadır.

Danıştay da bir kararında;“adli yargı yerlerince verilen kararların ilgililerce

uygulanmaması üzerine mahkeme ilamı lehine olan tarafın, icra dairesine başvurarak takip talebinde bulunmak suretiyle karar gereğinin yerine getirilmesini sağlayabileceği, bu kararda taraflardan birisinin idare olmasının karar icrasının doğrudan idarece yapılabilmesi sonucunu doğurmayacağı, dolayısıyla karar gereğinin idarece resen uygulanamayacağı, ilamın icrasının icra dairesi tarafından yerine getirilmesi”750

gerektiğini vurgulamıştır.

Belgede İdarenin Re'sen İcra Yetkisi (sayfa 177-179)