• Sonuç bulunamadı

Doğrudan Zorlama (Unmittelbarer Zwang)

Belgede İdarenin Re'sen İcra Yetkisi (sayfa 124-128)

B. ALMAN İDARE HUKUKUNDA RE’SEN İCRA YETKİSİ

3. Doğrudan Zorlama (Unmittelbarer Zwang)

VwVG’nin 12. maddesi uyarınca idarenin başvurabileceği diğer icraya zorlama yöntemi, doğrudan zor kullanmadır. Doğrudan zorlama denildiğinde en yalın ifadeyle, eşyalar ve kişiler üzerinde fiziksel güç veya silah kullanılmak suretiyle ilgilinin icraya zorlanması anlaşılır493. Eğer ilgili yapma, yapmama veya katlanma yükümüne direniyorsa

idare, ilgiliyi icraya doğrudan zorlayabileceği gibi, yapma yükümüne direnme halinde doğrudan ilgilinin yerine işlemi icra edebilir494. Dolayısıyla doğrudan zorlama yöntemi

488 MERKL, Umumi İdare Hukuku, s. 390. 489 MERKL, Umumi İdare Hukuku, s. 390. 490 MERKL, Umumi İdare Hukuku, s. 391.

491 Buna göre öngörülebilecek zorlama parasının miktarı en çok 25 bin Euro tutarında olabilir. 492 HOFMANN/GERKE, Allgemeines Verwaltungsrecht, s. 372.

493 WÜRTENBERGER, Verwaltungsprozessrecht, s. 349; WETZEL, Rechtsschutz in der

Verwaltungsvollstreckung, s. 78; SCHMIDT, Allgemeines Verwaltungsrecht, s. 378.

109

yapma, yapmama ve katlanma yükümü getiren idari işlemlerin tamamı bakımından uygulanma imkanı bulur495.

Doğrudan zorlama yöntemi, muhatap adına icra veya zorlama parası yöntemlerinin icrayı sağlama amacına uygun olmaması veya uygulanmasının mümkün olmaması durumlarında gündeme gelen bir zorlama aracıdır496. Bu kapsamda bu yönteme, hukuken

emredilmiş bir durumun derhal ve en kısa yoldan ifası zorunlu bulunan hallerde başvurulabilir497. Buradaki zor kullanımından maddi anlamda bir fiziksel gücün

uygulanması anlaşılır. Bu bakımdan doğrudan zorlama hali, üzerinde güç kullanılan kişiyi bir obje olarak ele alır ve bu kişi aleyhine cebir kullanılması yolu ile hedefe doğrudan, vasıtasız bir şekilde ulaşılması amaçlanır498.

Doğrudan zorlama genellikle bireysel işlemlerin icrası kapsamında cebir kullanılması şeklinde anlaşılmaktaysa da, diğer zorlama araçlarından farklı olarak çoğu defa, ortada bir idari işlemin bulunmasına gerek olmaksızın sırf genel bir hukuk normuna dayanarak da uygulanabilir499. Bu halde kanuni bir durumun kuvvet kullanılması suretiyle

yerine getirilmesi söz konusudur.

İdarenin vasıtasız zor kullanabilmesi genellikle kolluk güçleri aracılığıyla mümkün olur. Bu nedenle doğrudan zor kullanma yetkisine ilişkin detaylı düzenlemeler daha çok kolluk kuvvetlerinin görev ve yetkilerini düzenleyen hukuki metinlerde yer almaktadır500.

Fakat polis tarafından muhatap adına icra, zorlama parası veya kanun kapsamında kullanılabilecek doğrudan zorlama araçları konusunda esas itibariyle idari icra hukuku kurallarının uygulanacağı kabul edilir501.

495 HOFFMANN-RIEM/SCHMIDT-AβMANN/VOβKUHLE, Grundlagen des Verwaltungsrecht- Band III, s.

375.

496 BULL/MEHDE, Allgemeines Verwaltungsrecht, s. 417; ERBGUTH/GUCKELBERGER, Allgemeines

Verwaltungsrecht, s. 321; DETTERBECK, Allgemeines Verwaltungsrecht, s. 391.

497 MERKL, Umumi İdare Hukuku, s. 393. 498 MERKL, Umumi İdare Hukuku, s. 391.

499 Bir suçlunun derdest edilip zorla muhafaza altına alınması, savaş hareketleri, iç karışıklıkların bastırılması

için kullanılan cebir ve şiddet tedbirleri bu kapsamda değerlendirilmiştir. MERKL, Umumi İdare Hukuku, s. 392.

500 SCHMIDT, Rolf, Besonderes Verwaltungsrecht II, Rolf Schmidt Verlag, 13. Auflage, 2010, s. 320, 341. 501 YENİSEY de, Almanya’da polisin zor kullanma yetkisi kapsamında örnek olarak verdiği Baden-

Württenberg Polis Kanunu uyarınca, polis tedbirlerinin yerine getirilmesinde uygulanan yöntemlerin tahdidi biçimde sayıldığını ve zorlama parası, zorlama hapsi ve ilgili yerine geçerek yapma hakkında idari icra

110

VwVG’nin 12. maddesi iki tür doğrudan zorlama yöntemi öngörmüştür. Bu yöntemlerden ilki uyarınca, idari işlemin ilgilisini yapma, yapmama veya katlanma yükümünün gereklerini yerine getirmeye zorlamak amacıyla zor kullanılır. Hukuka aykırı toplanan gösteri grubunun üzerine tazyikli su sıkılarak müdahale edilmesi örneğinde, gösteri grubu, dağılma yükümlülüğünü yerine getirmeye zorlanmaktadır502. Burada zor kullanılmak suretiyle muhatabın kendisi icraya zorlanmaktadır.

İkinci tür doğrudan zorlama yönteminde ise idare, yapma yükümünü yerine getirmeyen ilgiliyi zorlamak yerine, icrayı doğrudan kendisi gerçekleştirmektedir. Bu yöntem ancak yapma ediminin ilgilisi tarafından yerine getirilmemesi halinde başvurulacak bir yöntemdir503. Dağılması gereken gösteri grubu yapılan uyarılara rağmen dağılmaz ve

şiddetli direnç gösterirse, grubun polis tarafından güç kullanılmak suretiyle gözaltına alınarak gösterinin fiilen sona erdirilmesi bu duruma örnek verilebilir.

İdare tarafından güç kullanmak suretiyle doğrudan icranın gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla, hangi zorlama araçlarından ne şekilde yararlanacağına ilişkin ayrıntılar

UZwG’de detaylı olarak düzenlenmiştir. Bu kapsamda UZwG’nin 2. maddesi uyarınca,

idarenin doğrudan güç kullanımı, hem kişiler hem de eşyalar üzerinde güç kullanımı biçiminde ve üç farklı araç kullanılarak gerçekleştirilebilir.

Buna göre idare, doğrudan güç kullanımını fiziksel güç, fiziksel güce yardımcı diğer araçlar ve silahlar aracılığıyla sağlayabilir.

Fiziksel güç (körperliche Gewalt), kişiler veya eşyalar üzerinde doğrudan bir fiziksel etki biçiminde tanımlanabilir504. Bir kişinin kıpırdayamayacağı biçimde tutulması, yumruklama, bir kapıyı tekmelemek suretiyle açmak gibi eylemler saf fiziksel güç kullanımına örnek verilebilir. Fiziksel güç kullanımına yardımcı araçlarla (Hilfsmittel) fiziksel güç kullanımı ise, salt fiziksel güç kullanımına göre biraz daha keskin bir zorlama yöntemidir ve daha çok prangalar, su topları, teknik engeller, hizmet köpekleri, servis atları

kurallarının uygulandığını belirtmektedir. YENİSEY, Kolluk Hukuku, Beta Yayınevi, İstanbul Şubat 2015, s. 191.

502 DETTERBECK, Allgemeines Verwaltungsrecht, s. 391. 503 DETTERBECK, Allgemeines Verwaltungsrecht, s. 391.

504 UZwG, § 2 II; PRÜMM/SIGRIST, Allgemeines Sicherheits-und Ordnungsrecht, s. 199;

111

ve servis araçlarının505 kullanımı biçiminde karşımıza çıkar. Silah (Waffen) kullanımı ise en

ağır doğrudan icra yöntemidir ve resmi olarak onaylanmış cop ve ateşli silahların, tahrip edici ve patlayıcı maddelerin kullanımını kapsar506. Bu yöntem, diğer yöntemlere nazaran

daha ağır sonuçlar doğurabileceğinden, yalnızca kanunda öngörülen yetkililer tarafından başvurulabilecek bir yöntem olarak değerlendirilir507. Bu kapsamda zor kullanma araçlarının

da kendi arasında bir derecelendirmeye tabi olduğu508, cebrin yalnızca korkutma amaçlı

kullanılmasından silah kullanımına varan bir silsileyi takip ettiği görülür.

UZwG’nin sistematiğine bakıldığında kolluk tarafından zor kullanmanın kendi içinde bir silsileyi içerdiği gözlenir. Zira Kanun, yalnızca bedeni güç kullanımından başlayarak silah kullanımına varan ve kademeli olarak artan bir biçimde kuvvet kullanımını düzenlemektedir. Dolayısıyla fiziksel güç kullanımı, diğer yardımcı araçlar aracılığıyla güç kullanımı ve silah kullanımı arasında bir seçim yaparken, idarenin somut olay bakımından sonuca ulaşmaya en elverişli aracı seçmesi gerekir. Örneğin bir kimsenin kolluk tarafından kolları arkadan tutulmak suretiyle zaptı mümkünken, cop yardımıyla etkisiz hale getirilmeye çalışılması halinde, doğrudan zorlama yöntemi hukuka aykırı kullanılmış olur.

İdare tarafından ilgilinin güç kullanmak suretiyle icraya zorlanması, kişilerin hukuki durumlarına diğer icra yöntemlerine nazaran daha ağır ve keskin biçimde etki etmektedir509.

Bu nedenle de doğrudan zorlama yöntemi ancak son çare (ultima ratio) olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak kabul görür ve bu yönteme ancak diğer zorlama araçlarının yetmediği hallerde başvurulması gerekir510. Bu bakımdan doğrudan zorlama

yönteminin diğer zorlama araçlarının yanında ikincil bir karakter taşıdığı ifade edilmektedir511. Ayrıca cebir kullanmak suretiyle icra yöntemi, kişilerin hayat ve özgürlüklerine müdahale ettiği için bu yöntemin ve cebir araçlarının neler olduğunun ve kullanılma esaslarının kanunla ve açık biçimde belirtilmesi gerekir. Ancak zorlama araçlarının kanunen çok sıkı şekilde tespit edilmesine imkan olmadığı, ceza hukukunda

505 UZwG, § 2 III. 506 UZwG, § 2 IV.

507 HOFMANN/GERKE, Allgemeines Verwaltungsrecht, s. 373. 508 MERKL, Umumi İdare Hukuku, s. 393.

509 MAURER/WALDHOFF, Allgemeines Verwaltungsrecht, s. 569.

510 BRUNS/MÖLLER, Verwaltungsrecht, s. 320; BULL/MEHDE, Allgemeines Verwaltungsrecht, s. 418. 511 PRÜMM/SIGRIST, Allgemeines Sicherheits-und Ordnungsrechts, s. 199; HOFFMANN-

112

olduğu gibi dar bir sınırlamanın idare hukuku bakımından geçerli olamayacağı, cebir kuvvetlerini emri altında tutan yetkili makamlara belli bir takdir yetkisi tanınmasının da zorunluluk olduğu ifade edilmektedir512.

Belgede İdarenin Re'sen İcra Yetkisi (sayfa 124-128)