• Sonuç bulunamadı

Disiplin Yaptırımları

Belgede İdarenin Re'sen İcra Yetkisi (sayfa 189-192)

D. İDARİ YAPTIRIM KARARLARININ RE’SEN İCRASI

2. Disiplin Yaptırımları

Bireysel ve mali idari yaptırımlar arasında değerlendirilme imkanı olsa da disiplin yaptırımlarını, belli statüde yer alan bir kitleyi ilgilendirmesi ve birtakım farklılıkları nedeniyle ayrıca incelemek gerekir. Bu yaptırımlar, kişilerin öğrenci, memur gibi belli bir statüde yer almaları nedeniyle gündeme gelen ve bu statünün gerektirdiği düzene karşı gerçekleştirilen ihlaller dolayısıyla idare tarafından bir idari işlem şeklinde verilen yaptırım türüdür802. Danıştay da disiplin cezalarını “kamu görevlilerinin mevzuata, çalışma düzenine,

hizmetin gereklerine aykırı fiillerine karşı düzenlenen idari yaptırımlar”803 olarak

tanımlamaktadır804.

yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödeneceği, bu ödeme süresinin son gününün amme alacağının vadesi günü sayılacağı, aynı yasanın 55.maddesinde ise, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları luzümunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağının belirtildiği, bu kurallar karşısında, özel yasalarda ödeme zamanı belli edilmemiş amme alacaklarının kesinleşmesinden sonra idare tarafından ilgilisine ödemeye çağrı yazısı tebliğ edilerek istenmesi bu tebliğden itibaren bir aylık ödeme süresinin beklenmesi, bu sürenin bitiminde amme alacağının ödenmemesi halinde ödeme emri çıkartılması gerektiği” gerekçesiyle işlem hakkında verilen iptal kararının onanması yönünde,

Danıştay 6. D., E. 1989/3350, K. 1990/343, T. 13.03.1990 (Kazancı).

801 KALABALIK, İmar Hukuku Dersleri, s. 661.

802 OĞURLU, İdari Yaptırımlar Karşısında Yargısal Korunma, s. 103.

803 Danıştay 5. D., E.2016/15009, K. 2018/14008, T. 08.05.2018; Danıştay 12. D., E. 2012/9946 K. 2016/132

T. 10.03.2016; Danıştay 8. D., E. 2014/1805 K. 2015/4319 T. 06.05.2015 (Yayımlanmamış).

804 “Disiplin cezaları; kamu hizmeti, kamu görevi ve görevlileriyle ilgili bir ceza türüdür. Önceden saptanan

hukuk kurallarına aykırı düşen bütün davranışları önlemek, engellemek için zorlayıcı özellikte olan birer yaptırımdır.” Danıştay İDDK, E. 2016/2461, K. 2017/1672, T. 19.04.2017 (Kazancı).

174

Bu yaptırımlar, belli statüde olan kimselere bulundukları statüye aykırı davranışları dolayısıyla uygulanırlar. İdare hukuku, pek çok farklı statüyü düzenleyen statüer bir hukuk dalı olduğu için, disiplin yaptırımları pek çok farklı alanda karşımıza çıkabilir. Memurluk statüsünde bulunan kimseler hakkında uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması, devlet memurluğundan çıkarma; öğrencilik statüsünde bulunan kimseler hakkında, okuldan belli süre ile uzaklaştırılma, öğrenim kurumundan çıkarma; mesleğin vakar ve onuruna aykırı eylem ve hareketlerde bulunan noterler veya avukatlar hakkında belli süreyle mesleki faaliyetten yasaklanma veya meslekten çıkarılma gibi yaptırımlar, disiplin yaptırımlarına örnek olarak verilebilir.

Statü durumundan kaynaklanan disiplin yaptırımları, genellikle idare içinde özel olarak oluşturulmuş disiplin kurulları tarafından karara bağlanır805. Örneğin memurluk

statüsünden kaynaklanan uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları, DMK’nın 126. maddesi uyarınca disiplin amirleri tarafından verilmekteyken; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, atamaya yetkili amir; memurluktan çıkarma cezası ise yüksek disiplin kurulu tarafından verilmektedir. Benzer şekilde bir öğrenci hakkında yükseköğretim kurumundan uzaklaştırma veya çıkarma cezası vermeye de disiplin kurulları yetkilidir.

Disiplin yaptırımları ceza yaptırımlarına benzese de, yargı organı tarafından değil, idari makamlarca karara bağlanmaları ve yine idari organlar tarafından uygulanmaları nedeniyle ceza yaptırımlarından ayrılırlar806. Bir idari işlem olarak icrai olmaları itibariyle,

başka bir merci ya da makamın aynı nitelikte bir işlem tesis etmesine gerek olmaksızın doğrudan icra edilebilirler807. Ancak doğrudan icra edilebilmeleri için de her şeyden önce,

disiplin yaptırımının ilgilisine tebliği gerekmektedir.

Disiplin yaptırımları denilince şüphesiz akla ilk gelen kamu görevlileri hakkında verilen disiplin cezalarıdır. Bu kapsamda Devlet Memurları Kanunu’nda öngörülen disiplin cezalarının re’sen icrası meselesine ayrıca değinmek gerekir. Bir kere, ilk bölümde de ifade edildiği üzere, uyarma ve kınama cezaları, idare tarafından verilmekle hukuk aleminde sonuç doğurduklarından, idare tarafından ayrıca icra ameliyelerinde bulunulmasına gerek

805 ÖZAY, İdari Yaptırımlar, s. 43-44.

806 OĞURLU, İdari Yaptırımlar Karşısında Yargısal Korunma, s. 105.

175

bulunmaz. Ancak bunların ilgilisine tebliği bazı yazarlarca icrai faaliyet olarak değerlendirilmektedir808.

Aylıktan kesme cezası için ise aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Hakkında aylıktan kesme cezası verilen memur bakımından hukuki sonuç, cezanın verilmesi ile doğmaktayken, maddi alemde sonuçlar ancak idare tarafından memurun maaşından Kanun’da belirtilen oranlarda fiilen kesinti yapılarak aylığın eksik ödenmesi809 şeklinde

doğmaktadır. Keza kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmesinde, maddi alemde sonuç, ancak ilgilinin bir üst kademeye ilerleme işleminin idarece gerçekleştirilmemesi halinde810; devlet memurluğundan çıkarma cezasında ise, kişinin ilişik kesme işlemlerinin idare tarafından fiilen yapılması ile doğar.

Re’sen icra yetkisi kullanılması zorunlu bir yetki olduğu için, kesinleşmiş disiplin cezalarının idare tarafından mutlaka uygulanması gerekir. Mevzuatta da idareyi, verdiği disiplin cezalarını uygulamaya sevk etmek amacıyla getirilmiş bazı hükümlere rastlanmaktadır. Örneğin Devlet Memurları Kanunu, bahsedilen disiplin cezalarının uygulanması yanında disiplin cezasının sicile kaydedilmesi, personel başkanlığına bildirilmesi gibi uygulamaya ilişkin bazı ikincil görevlerin de yerine getirilmesini emretmektedir. Ancak bu görevlerin idare tarafından yerine getirilmemesi halinde, disiplin cezasının uygulanmamış sayılamayacağı da ifade edilmektedir811 .

Anayasa’nın 135. maddesinin ilk fıkrasında öngörülen kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları812 da, meslek disiplini ve ahlakını koruyabilmek amacıyla, disiplin kurul

kararı ile mevzuatla belirlenen meslek kurallarına aykırılık hallerinde üyelerine bazı disiplin cezalarını uygulayabilmektedir813. Disiplin kurullarınca karara bağlanan bu disiplin cezaları

idari işlem niteliğindedir ve bunların uygulanması noktasında da kanunda aksine bir düzenleme bulunmuyorsa, kural olarak re’sen icra yetkisinin varlığı kabul edilmelidir.

808 IŞIKLAR, Kamu Disiplin Yaptırımları, s. 143. 809 IŞIKLAR, Kamu Disiplin Yaptırımları, s. 144.

810 Burada disiplin cezasının uygulanması, aslında idarenin hareketsiz kalması şeklinde olmaktadır. 811 IŞIKLAR, Kamu Disiplin Yaptırımları, s. 144.

812 Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu, Türk Tabipler Birliği,

Türk Diş Hekimleri Birliği, Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Barolar Birliği, Türkiye Noterler Birliği, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından birkaçıdır.

813 AVCI, Mustafa, Türkiye’de Kamu Kurumu Niteliğinde Meslek Kuruluşları, Adalet Yayınevi, Ekim 2012,

176

Örneğin avukatlar hakkında 1136 sayılı Avukatlık Kanunu kapsamında baro disiplin kurulları tarafından verilen disiplin cezaları kararın kesinleşme tarihinden itibaren814 ve

avukatın sürekli görev yaptığı yer barosunca uygulanır815. Yine örneğin 1512 sayılı Noterlik

Kanunu’nun 145. maddesi816 uyarınca disiplin kurulu tarafından verilen para cezaları

dışındaki disiplin yaptırımları yine idare tarafından uygulanmaktadır.

Görülüyor ki disiplin yaptırımları tipik birer idari işlem olmaları nedeni ile kanunda aksine bir hüküm bulunmuyorsa, idare tarafından doğrudan uygulanmakta ve araya başka bir yargı kararı girmesine gerek bulunmamaktadır. Bunun yanında, idarenin tesis ettiği disiplin cezalarını uygulayabilmesi için kanunda bir düzenlemenin bulunmasına da gerek yoktur. Ancak aldığı kararı uygulamaya yetkili olan idarenin de, kararın gereklerini yerine getirebilmek için gerekli icra ameliyelerinde bulunması zorunludur.

Belgede İdarenin Re'sen İcra Yetkisi (sayfa 189-192)