• Sonuç bulunamadı

FRANSIZ İDARE HUKUKUNDA RE’SEN İCRA YETKİSİ

Belgede İdarenin Re'sen İcra Yetkisi (sayfa 104-112)

Fransa’da kişilerin kanuna veya idarenin işlemlerine uygun davranmalarını sağlamak için iki yöntem uygulanır. Bunlardan ilki, hakimin müdahalesi iken; diğeri idarenin müdahalesidir380. Hakim müdahalesi, başvurulması gereken normal yol olarak kabul edilir.

Başka bir ifadeyle eğer idari karara karşı direnç söz konusu ise, ilgiliyi zorlayacak araçların tespiti için ilk olarak yargı organına müracaat edilmesi gerekir381. Hakim müdahalesi ile

kararların uygulanmasının normal yol olarak kabul edilmesinin temel nedeni, re’sen icranın kavram olarak cebri icra ile eş tutulması, idarenin de cebir kullanma yetkisine açıkça yetkilendirilmedikçe sahip olamaması olarak gösterilebilir. Kanuna veya bir idari işleme yönelik bir itaatsizlik söz konusu ise, mahkeme, kişileri kanunu uygulamaya zorlamak amacıyla cezai veya medeni yaptırımlara karar verebilir, kişilere bir yükümlülük getirebilir. Ancak bazen öyle haller oluşur ki, hakim müdahalesi, kararın uygulanması için istenen sonucu doğurmaz. İşte bu hallerde devreye ikinci yöntem olan, idarenin re’sen müdahalesi girer. Bu müdahale de idarenin sahip olduğu re’sen icra yetkisinin kullanılmasından başka bir şey değildir.

Fransız İdare Hukukunda idarenin re’sen icra yetkisi exécution d’office olarak ifade edilmektedir. Ancak Fransız İdare Hukukunda re’sen icra kavramının yerine zaman zaman

379 GOODNOW, “Comparative Administrative Law” s. 15.

380 ROLLAND, Louis, Hukuku İdare, (Çev. İbrahim Ali), İstanbul Matbaacılık ve Neşriyat, 1. Bası, 1933, s.

52.

381 DUPUIS, Georges/GUÉDON, Marie-José/CHRÉTIEN, Patrice, Droit Administratif, Armand Colin, 8e

89

cebri icra (exécution forcée) kavramının kullanıldığı veya her iki kavramın birbiri ile aynı anlama gelecek şekilde kullanıldığı görülür ve bu durum Fransız yazarlarca da açıkça ifade edilmektedir382. Bu kapsamda re’sen icra yetkisi, bazen girilmesi yasaklanan bir konuta kilit vurmak gibi sakınma veya çekinme emri, bazen izinsiz açılan bir işyerinin kapatılması, suç teşkil eden afişlerin toplatılması gibi itaatsizliği durdurmak, bazen de hukuka aykırı inşa edilmiş bir yapının yıkılması gibi bir kişiyi belli bir emre uymaya zorlamak383 gibi daha

ziyade idare tarafından güç kullanılmasını gerektiren durumlar için kullanılmaktadır. Fransa’daki kavramsal karmaşaya rağmen re’sen icra yetkisinin idari işlemlerle getirilen yükümlülüklerin, işlemin ilgilisi tarafından yerine getirilmediğinde gündeme geldiği kabul edilir384. Bu nedenle bir memur hakkında verilen disiplin cezalarının icrasında

olduğu gibi, icrası tamamen idareye bağlı durumlar, re’sen icra yetkisi kapsamında değerlendirilmemekte, ancak muhatabına yükümlülük getiren idari işlemlerin ilgilisince gönüllü olarak icra edilmemesi halinde, işlemin icrasını sağlayan bir yetki olarak kabul edilmektedir385.

Fransız kamu hukukunun temel prensiplerinden biri, idarenin işlemlerinin uygulanmasını sağlamak amacıyla kural olarak güç kullanamamasıdır. Bu kapsamda idareye genel ve mutlak bir cebri icra yetkisinin tanınmadığı ifade edilir386. İdareye cebri icra

yetkisinin kural olarak tanınmamış olması, bireyleri idarenin hukuksuz eylemlerine karşı korumak, keyfi ve yasadışı durumların önüne geçebilmek için olağan karşılansa da, bu kurala bazı istisnalar da tanınmıştır387.

Fransa’da bazı hallerde idarenin re’sen icra yetkisinin varlığı meselesi, idareye bu yetkinin kanunla verilmesi suretiyle çözümlenmektedir388. Örneğin Karayolları Kod Yasası

382 CHAPUS, René, Droit Administratif Général, Tome 1, Montchrestien, 11e Édition, 1997, s. 1060;

BRAIBANT, Guy/STIRN, Bernard, Le Droit Administratif Français, Presses de Sciences po et Dalloz, 7e Édition, 2005, s. 213. GÖZLER de Fransız yazarların re’sen icra yetkisi ile cebri re’sen icra kavramlarının her ikisini de birbiri yerine veya aynı anlama gelecek şekilde kullandıklarını ifade etmektedir. GÖZLER, C. I, s. 1072.

383 ROLLAND, Hukuku İdare, s. 53.

384 YILMAZ, İdari İşlemin İcrailik Özelliği, s. 167. 385 YILMAZ, İdari İşlemin İcrailik Özelliği, s. 167. 386 DURAN, İdare Hukuku Ders Notları, s. 420.

387 DUPUIS /GUÉDON/ CHRÉTIEN, Droit Administratif, s. 467.

90

(Highway Code) uyarınca trafiği aksatan her şeyin zabıta tarafından re’sen kaldırılması389, yıkılmak üzere olan bir binanın muhatabı adına derhal yıktırılması390 hallerinde olduğu gibi,

idarenin re’sen icra yetkisi kanunda açıkça öngörülmüş olabilir. Ancak böyle bir kanuni yetki tanınmadığı bazı hallerde de idarenin re’sen icra yetkisinin bulunduğu kabul edilir. Bu hallerden ilki, kanunla idareye işlem tesis etme yetkisi tanınmış olmasına rağmen, karara karşı koyana bir yaptırımın öngörülmemesi halidir. Bu durumda aslında kanunun uygulanmaması gibi bir sonuç ortaya çıkacağından, idarenin re’sen icra yetkisinin devreye gireceği ifade edilir391. Bu bağlamda bir yaptırıma veya yargısal olarak öngörülmüş diğer

usullere başvurmak re’sen icraya göre daha olağan bir durum olarak kabul edilir392.

Olağanüstü ve acele hallerde, kesin bir zorunluluk bulunması durumunda, kanunda bir düzenleme bulunmasa dahi idarenin re’sen icra yetkisine sahip olduğu kabul görür. Olağanüstü durumlar kapsamında idarenin re’sen icra yetkisi daha ziyade kolluk güçleri aracılığı ile kullanılır. Geçişe kapalı bir yoldan kişilerin geçmesini önlemek için polis tarafından set kurulması393, bir yangının yayılmasını önlemek üzere idare tarafından kişinin

konutuna girilmesi gibi ağır ve muhakkak bir tehlikenin varlığı halinde re’sen icra yetkisi idare açısından caiz hale gelir394.

Bu açıklamalar ışığında Fransız İdare Hukukunda kural olarak idarenin re’sen icra yetkisinden zor kullanmak suretiyle icranın anlaşıldığı, bu nedenle de idarenin bu yetkiye kural olarak sahip olmadığı, başka bir deyişle re’sen icra yetkisinin istisnai bir yetki olduğu, yaptırım uygulamak suretiyle ilgilinin icraya zorlanabildiği hallerde ise re’sen icra yetkisinin uygulama alanının daraldığı ifade edilir395.

b. Re’sen İcra Yetkisinin Kullanım Şartları

Fransa’da idarenin almış olduğu kararı yine kendisinin cebir kullanmak suretiyle re’sen icra edebilmesinin şartlarına ilişkin, temel bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu

389 DURAN, İdare Hukuku Ders Notları, s. 417. 390 ROLLAND, Hukuku İdare, s. 53-54. 391 DURAN, İdare Hukuku Ders Notları, s. 418.

392 BRAIBANT/STIRN, Le Droit Administratif Français, s. 214. 393 ROLLAND, Hukuku İdare, s. 54.

394 Ancak bu halde dahi re’sen icrayı meşru kılan durumun varlığı, yoğunluğu, idarenin eylem ve tedbirlerinin

kapsamı yargı mercileri tarafından takdir ve tespit edilir. DURAN, İdare Hukuku Ders Notları, s. 419.

91

konuda Fransa’da içtihat yolu ile bazı prensipler ortaya konmuş ve geliştirilmiştir. Bir taşınmazın idarece cebir kullanılarak tahliyesine ilişkin bir uyuşmazlığa ilişkin olarak Fransız Uyuşmazlık Mahkemesi’nin vermiş olduğu 2 Aralık 1902 tarihli Société immobilière

de Saint Just kararı396, cebri icranın yasası niteliğinde397 kabul edilmektedir. Bu kararla idarenin cebri icra yetkisinin koşulları açık, güçlü ve kapsamlı bir şekilde ortaya konmakta; bu nedenle karar, yüzyılı aşkın bir süredir hala geçerli sonuçlar doğurmakta ve günümüzde hala başvurulan bir içtihat olma özelliğini korumaktadır398. Bu içtihat o dönemin Hükümet

Komiseri399 Romieu’nun görüşleri (conclusions) ışığında şekillendiğinden, Fransız yazarlar cebri icra bahsinde genel olarak Romieu’nun görüşlerine değinirler.

Société immobilière de Saint Just kararına göre idare, ancak belli şartların varlığı

halinde cebir kullanarak kararlarını icraya koyabilir. Bu şartlardan ilki, idareye cebir kullanabilmesi konusunda açık bir yasal yetkinin verilmiş olmasıdır400. Açık yasal yetki,

cebri icranın en önemli koşuludur. Kanunda açıkça cebir kullanılması öngörülmüyorsa, bu durumda idarenin icrayı gerçekleştirmeye yönelik eylemi yalnızca bir saldırı niteliğinde olacaktır.

Eğer idareye bir yasa hükmü ile herhangi bir yargı merciine başvurmaksızın güç kullanması konusunda yetki verilmişse, bu durumda cebri icra yetkisinin varlığını açıkça kabul etmek gerekir401. Bu konuda Fransa’da klasik örnek olarak Askeri İstimvallere İlişkin 3 Temmuz 1887 tarihli Kanun’un 21. maddesi verilir. Bu maddede, gerekli olduğunda bir taşınmaza el koyabilmek için zor kullanılabileceği açıkça düzenlenmektedir. Ayrıca 19

396 https://www.legifrance.gouv.fr/affichJuriAdmin.do?idTexte=CETATEXT000007607585 (13.11.2018). 397 CHAPUS, Droit Administratif Général, s. 1061.

398 DUPUIS/ GUÉDON/ CHRÉTIEN, Droit Administratif, s. 466; BRAIBANT/STIRN, Le Droit Administratif

Français, s. 214.

399 Fransız İdare Hukukunda hükümet komiseri son derece özel bir öneme sahiptir. 1831 tarihli bir

Kararnameyle Conseil d’État önündeki davalarda Hükümeti temsil edecek bir kuruma duyulan ihtiyaç neticesinde kurulan bu kurumun yetkisi, başlarda mali konularla sınırlı tutulmuş, bir süre sonra uyuşmazlığın ne yönde karara bağlanması gerektiği yönünde “düşünce”sini (conclusions) açıklayan bir yargılama süjesine dönüşmüştür. Conseil d’État da, hükümet komiserinin idarenin temsilcisi olmadığını, bağımsız ve tarafsız bir görevli olarak, hukukun ne olduğunu söylemesi gereken bir kişi olduğunu vurgulamaktadır. Hükümet komiserleri, yargı yerlerine sundukları düşünce ile idare hukuku teorisinin oluşmasına ve gelişmesine oldukça önemli katkılarda bulunmuşlardır. Detaylı bilgi için, KAPLAN, Gürsel, “ İnsan Hakları Avrupa Mahkemesinin İlgili Kararları Çerçevesinde Fransız Devlet Şûrası Nezdindeki “Hükümet Komiseri” Hakkında Kısa Bir Değerlendirme”, http://www.idare.gen.tr/kaplan-hukumetkomiseri.htm (25.11.2018).

400 DURAN, İdare Hukuku Ders Notları, s. 419.

92

Temmuz 1976 tarihli Çevre Koruma Kanunu gibi pek çok yasal düzenlemede, idareye cebir kullanma konusunda açık bir yetki verildiğini görebilmekteyiz. Bu gibi yasal metinlerin çoğu, aslında aciliyet halinin ne olduğunu da somut olarak düzenlemektedir. Örneğin 1877 tarihli Askeri İstimvallere İlişkin Kanun, askeri operasyonlar sırasında yapılan müdahalelerin her zaman aciliyet gerektirdiğini açıkça düzenler.

Yıkılacak derecede tehlikeli binaların sahibine veya bölge sakinlerine bir zarar verebileceği veya ölümlerine neden olabileceği gerekçesiyle, belediye başkanı tarafından masrafları mal sahibine ait olmak üzere, ilgili binanın derhal onarılması veya yıktırılması emredilebilir veya idare, bir yargı kararına gerek olmadan bu kararı doğrudan kendisi icra edebilir402. Ayrıca düzensiz park etmiş araçların kaldırılması da bir re’sen icra yetkisi olarak değerlendirilmektedir. Burada da düzensiz park etmiş bir aracın ciddi bir trafik sıkışıklığına neden olabileceği fikri aciliyet olarak yorumlanmaktadır. Karayolları Kod Yasası (Highway Code)’nın konuya ilişkin maddeleri (L. 325 ila L. 325-12) diğer kullanıcıların güvenliğini tehlikeye sokan araçların kaldırılmasını ve yolun normal kullanıma tekrar açılmasını sağlamaktadır. Burada re’sen icra prosedürü ile cezai prosedür birleşir; ancak cezai yaptırımın gecikebileceği endişesi taşıyan yasa koyucu, aciliyet gerekçesi ile polise açıkça re’sen icra yetkisi tanımaktadır403. Çevrenin korunması, sivil güvenliğin sağlanması gibi

alanlarda cebri icra yetkisini açıkça düzenleyen yasal düzenlemelerin sayısı da oldukça fazladır404 ve bu gibi yasal düzenlemelerin sayısında gün geçtikçe artış gözlemlenmekte ve

cebren icra yetkisi giderek istisna olmaktan çıkarak daha sık başvurulan bir yöntem haline gelmektedir405.

Fransız İdare Hukukunda re’sen icranın gündeme gelebileceği ikinci durum, aciliyet

(urgence) halidir. İdare hukukunda aciliyet, özel hukukta olduğu gibi her durumu

kapsayacak biçimde geniş anlamda anlaşılmaktadır. Bu varsayımda, olağan bir durumda başvurulamayacak olan yöntemlerin, ivedilik gerektiren bir durum söz konusu ise normalleştiği, dolayısı ile ivedilik kavramının “meşru olmayanı meşrulaştırdığı” kabul edilir406. Bu kapsamda, kamu güvenliğinin derhal harekete geçilmesini gerektirdiği

402 BRAIBANT/STIRN, Le Droit Administratif Français, s. 215-216. 403 BRAIBANT/STIRN, Le Droit Administratif Français, s. 216. 404 DUPUIS/GUÉDON/CHRÉTIEN, Droit Administratif, s. 467-468. 405 CHAPUS, Droit Administratif Général, s. 1062.

93

durumlarda idarenin re’sen harekete geçerek, başka herhangi bir prosedüre başvurmasına gerek olmadan kamu gücü kullanabileceği kabul edilir. Ancak burada sorun neyin aciliyet gerektirip gerektirmediği konusunda idarenin nasıl emin olacağındadır.

Bu konuda iki farklı yargı kararı hangi durumların aciliyet sayılıp sayılmayacağını netleştirmek adına önem arz etmektedir. Herhangi bir yargı kararı olmaksızın valinin kararıyla bir gazeteye el konularak toplattırılmasına ilişkin bir uyuşmazlık, Fransız Uyuşmazlık Mahkemesi’nin önüne gelmiştir. Polisin Paris’te ilgili gazeteye el koyma gerekçesi, o dönemde içinde bulunulan somut koşullar ve gazetenin satışının kamu düzeni bakımından ciddi rahatsızlıklara yol açacağı düşüncesi, başka bir deyişle durumun aciliyet gerektirmiş olmasıdır. Ancak Mahkeme, bayilerde gazetenin satışının yasaklanmasının, aciliyet kavramı ile bağlantısı olmadığını ifade etmiştir. Başka bir ifadeyle Mahkeme, basın özgürlüğüne yönelen ciddi müdahaleyi haklı çıkaracak derecede bir aciliyet durumunun bulunmadığını vurgulamıştır407.

Bu karardan yaklaşık yirmi yıl sonra Fransız Uyuşmazlık Mahkemesi aciliyet kavramına farklı bir açıdan yaklaşmıştır. Bu defa Paris’in duvarlarına poster yapıştıran bir grup protestocuya polis tarafından yapılan müdahale uyuşmazlığa konu olmuştur. Polis, protestoculara herhangi bir yargı kararı olmaksızın aciliyet gerekçesiyle derhal müdahalede bulunmuş, Mahkeme de somut olaydaki istisnai durumların polis müdahalesini haklı çıkardığını vurgulayarak aciliyet halinin somut olayda vuku bulduğunu belirtmiştir408.

Mahkemenin aciliyet kavramına bakış açısındaki bu değişiklik, kamusal özgürlükler bakımından endişe verici olarak addedilmektedir409. Zira tarihsel süreç içinde aciliyet

kavramına bakış açısında genişletici bir yorum tercih edilmiş ve idarenin temel hak ve özgürlüklere müdahalesi Mahkeme nezdinde biraz daha meşru bir zemin kazanmıştır. Hatta öyle ki, kamu düzeni açısından tehlikeli olduğu kabul edilen afişlerin aciliyet gerekçesiyle herhangi bir karar alınmasına dahi gerek olmaksızın derhal yırtılarak yok edilmesi durumu,

407 BRAIBANT/STIRN, Le Droit Administratif Français, s. 215. Kararın detayı için, http://www.conseil-

etat.fr/Decisions-Avis-Publications/Decisions/Les-decisions-les-plus-importantes-du-Conseil-d- Etat/Tribunal-des-conflits-8-avril-1935-Action-Francaise (26/11/2018).

408 BRAIBANT/STIRN, Le Droit Administratif Français, s. 215. 409 BRAIBANT/STIRN, Le Droit Administratif Français, s. 215.

94

Uyuşmazlık Mahkemesi nezdinde bunun cebri icra değil, re’sen hareket etme olduğu gerekçesiyle kabul görmüştür410.

Kanunda öngörülme veya aciliyet koşullarının mevcut olmadığı hallerde de idarenin bazı koşulların bir araya gelmesi şartıyla cebri icra yetkisini kullanabileceği kabul edilir. Bu koşullardan ilki, icra edilecek kararın mutlaka kanuna veya düzenleyici bir işleme dayanarak alınmış olmasıdır411. İcra edilecek kararın kendisi dayanağını bir kanun hükmünden veya

düzenleyici işlemden almıyorsa, idarenin cebri icra yetkisinin bulunmadığı kabul görür. İkinci koşul, bir idari kararın yerine getirilmesine karşı bir direnç gösterilmiş olması, başka bir ifadeyle işlemin gereğinin, işlemin muhatabı tarafından yerine getirilmemiş olmasıdır412. İdare bu direnci kırmaya yönelik olarak belli yöntemlerle cebri icrayı

gerçekleştirir. Romieu’nun tabiriyle istisnai bir yöntem olan zorla icra yöntemine, karara direnişi kırmak için mutlak bir zorunluluk olmadığı sürece başvurulmamalıdır. İdarece cebri icrayı sağlamaya yönelik olarak yasalarla öngörülen zorlayıcı yöntemler, birer yaptırım veya ceza olarak da değerlendirilmemelidir. Davaya konu olan olayda binanın idarece zorla tahliyesine ilişkin olarak idarenin harekete geçme yetkisi ancak ilgililer tarafından binanın gönüllü olarak boşaltılmaması halinde devreye girecektir.

İdarece zorla icranın gerçekleştirilebilmesi için üçüncü koşul, idarenin kararını uygulamasını sağlamak için yasayla öngörülmüş bir idari yaptırımın bulunmamasıdır. Eğer yasalar, idareye işlemin gereklerini yerine getirmek için yaptırım uygulama yetkisi veriyorsa, idare cebri icra yoluna başvuramayacaktır. İdareye yasayla yaptırım uygulama yetkisi tanınması halinde bir de cebri icraya başvurma konusunda seçimlik yetki tanınması, kamu hukukunun temel ilkelerinin inkârı anlamına gelecek, idareye keyfi cebir kullanma imkânı tanıyarak kaosa neden olabilecektir.

410 GİRİTLİ/BİLGEN, İdare Hukuku, s. 229. 411 GİRİTLİ/BİLGEN, İdare Hukuku, s. 228.

412 Bu direniş, kararın icrasına karşı ilgililerin icraya karşı koymak gibi aktif bir şekilde veya kararı icra etmeme

gibi pasif bir şekilde gerçekleşebilir. GİRİTLİ/BİLGEN, İdare Hukuku, s. 228. Ancak yalnızca karara karşı direnç gösterilmesi de yeterli değildir. İdarenin re’sen icra ameliyelerine başlayabilmesi için bu durumun ilgiliye mutlaka bildirilmesi ve ilgiliye kararın gereklerini yerine getirebilmesi için imkan tanınması da gerekmektedir. DURAN, İdare Hukuku Ders Notları, s. 419.

95

İdarenin cebren icraya başvurabilmesi için gereken son koşul ise, cebren icra kapsamında alınacak tedbirlerin, başvurulacak cebrin derecesinin kanunda öngörülen sonucu gerçekleştirmeye elverişli olması, başka bir ifadeyle ölçülü olmasıdır413.

c. Hukuka Aykırı Re’sen İcranın Yaptırımı

Fransız hukukçular, idarenin re’sen icra yetkisinin hukuka aykırılığını iki farklı durumu ele alarak değerlendirmektedir. Bunlardan ilki hukuka aykırı bir işlemin uygulanması iken, diğer durum hukuka uygun bir işlemin hukuka aykırı bir şekilde uygulanması halidir.

İlk durumda idarenin re’sen icrası hukuka aykırıdır, çünkü bu halde idari işlemin kendisi hukuka aykırıdır. Basit bir hukuka aykırılık söz konusu olduğunda idarenin bunun sorumluluğunu tazmin ederek üstleneceği kabul edilir. Başka bir deyişle, idare aldığı hukuka aykırı kararın risklerini, bireyin uğradığı zararı gidermek suretiyle üstlenmektedir414.

Ancak bazen re’sen icra, daha ağır ve ciddi hukuka aykırılıklara neden olur. Bu halde idarenin hukuka aykırı kararının uygulanması bireyin mülkiyet hakkına veya diğer temel hak ve hürriyetlerine müdahale niteliği taşır. Hem temel bir hakka müdahale etmesi hem de yasal olarak idarenin hukuka aykırı kararlarının icrasına olanak bulunmaması nedeniyle son derece ağır bir hukuka aykırılık hali oluşturan bu tarz eylemler, Fransız İdare Hukukunda fiili yol (voie de fait) olarak adlandırılmaktadır. Örneğin, tarihi bir katedrali fotoğraflamak için çan kulesine çıkmak isteyen kişiyi engellemek ve çektiği fotoğrafları ondan geri alabilmek için gerçekleştirilen polis müdahalesi, hem bir kamusal özgürlüğü hem de fotoğraflama özgürlüğünü ihlal ettiği için fiili yol olarak değerlendirilmiştir415.

Fiili yol kurumunun aslında idarenin ciddi bir şekilde hukukun dışına çıkması halinde vatandaşın korunması tezine dayandığı ifade edilmekte ve temel hak ve hürriyetlere yönelik açık bir saldırı söz konusu olduğundan, uyuşmazlıkların hukuk mahkemelerinde çözülmesi gerekmektedir416. Fiili yolun varlığını tespit eden mahkemeler iki şekilde davranabilir. İlk olarak mahkemeler, idareyi belli bir miktar tazminat ödemeye mahkum edebilir. İkinci

413 GÖZLER, C. I, s. 1074.

414 GAUDEMET, Yves/LAUBADÈRE, André de, Traité de Droit Administratif, Tome 1-Droit Administratif

Général, L.G.J.D, 16e Édition, 2001, s. 652; BRAIBANT/STIRN, Le Droit Administratif Français, s. 217.

415 BRAIBANT/STIRN, Le Droit Administratif Français, s. 217.

416 GAUDEMET/LAUBADÈRE, Traité de Droit Administratif, Tome I, s. 652; BRAIBANT/STIRN, Le Droit

96

olarak ise mahkemeler, idareyi yalnızca tazminat ödemekle değil, aynı zamanda belli bir edimi yerine getirmekle de yükümlü kılabilirler. Örneğin haksız yere işgal edilen bir konutu tahliye etmekle yükümlü kılabilirler417.

Hukuka aykırı re’sen icranın değerlendirildiği ikinci durum ise hukuka uygun bir işlemin hukuka aykırı bir şekilde icra edilmesidir. Hukuka uygun işlemin hukuka aykırı icrası halinde re’sen icra için gereken koşullar bir araya gelmediği için re’sen icranın hukuka aykırı olduğu kabul edilir. Burada da eylemin bir mülkiyet hakkını veya başka bir temel özgürlüğü ihlal etmesi halinde fiili yolun söz konusu olduğu ifade edilir ve ilk durumda olduğu gibi idare, hem tazminat sorumluluğu altına girer hem de bir edimi yerine getirmekle yükümlendirilebilir418. Ancak eğer hukuka aykırı icra temel bir hak veya hürriyeti ihlal

etmiyorsa, bu durumda tazminat talepleri idari yargı yerleri tarafından karara bağlanmaktadır419.

B. ALMAN İDARE HUKUKUNDA RE’SEN İCRA YETKİSİ

Belgede İdarenin Re'sen İcra Yetkisi (sayfa 104-112)