• Sonuç bulunamadı

İbn Teymiyye ve İbn Kayyim’den Etkilenmesi

4. Problem

1.2. İbn Receb el-Hanbelî’nin Hayatı

1.2.6. İbn Teymiyye ve İbn Kayyim’den Etkilenmesi

İbn Teymiyye öğrencileri ile hicrî sekizinci asra damgasını vurmuş büyük bir ilim insanıdır. Onun medresesinden Mizzî, Zehebî, İbn Kesîr, İbn Kayyim gibi âlimler çıkmıştır. Hiç şüphesiz bunlar içinden en fazla hocasından etkilenen İbn Kayyim olmuştur. Gerek itikadî gerekse fıkhî görüş olarak İbn Teymiyye’nin İbn Kayyim üzerinde etkisi büyüktür.68

58 İbn Hacer, İnbâu’l-ğumr, c. 1, s. 461. 59 İbn Müflih, el-Maksadü’l-erşed, c. 2 s. 82. 60 Nuaymî, ed-Dâris, c. 2, s. 60 61 İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-zeheb, c. 8, s. 580. 62 İbn Hacer, ed-Dürer, c. 1, s. 109 63 İbn Nâsırüddîn, er-Reddü’l-vâfir, s. 106. 64 Süyûtî, Tabakâtu’l-huffâz, s. 540. 65 Şevkânî, el-Bedru’t-tâli’, c. 1, s. 328. 66 İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-zeheb, c. 8, s. 580. 67 İbn Nâsırüddîn, er-Reddü’l-vâfir, s. 107.

68 Safedî Ebü’s-Safâ Salâhuddîn Halîl b. İzziddîn Aybeg b. Abdullâh, el-Vâfî fi’l-vefeyât, XXIX, thk.

Ahmed Arnaût ve Türkî Mustafa, Dâru ihyâi’t-turâs, Beyrût, 2000, c. 2, s. 195; Apaydın, Hacı Yunus, “İbn Kayyim el-Cevziyye”, DİA, İstanbul, 1999, c. 20, s. 110.

İbn Receb, İbn Teymiyye’nin bazı görüşlerinden etkilenmiştir. Tabii ki bunda İbn Teymiyye’nin öğrencisi İbn Kayyim’e talebelik yapmış olmasının rolü büyüktür. Ancak bu durum İbn Receb’in, İbn Kayyim’in her görüşünü itirazsız kabul ettiği anlamı taşımamaktadır. İbn Receb, bazı konularda delilleri incelemiş ve hocasından farklı sonuçlara ulaşabilmiştir. Bunun bir örneği talak konusudur. İbn Teymiyye69 ve

İbn Kayyim70 tek seferde kullanılan üç talak lafzını tek ve ric’î talak olarak kabul

etmektedir. Bu fetvâ günümüzde olduğu gibi o dönemde de ciddi tartışmalara yol açmıştır. İbn Receb bu konuda Müşkilü’l-ehâdîsi’l-vâride fî enne’t-talâka es-selâse vâhide isimli bir risâle kaleme almış ve orada şunları söylemiştir: “Bil ki ne sahabeden ne tâbiînden ne de haram helâl konusunda fetvâsı muteber olan selef imamlarından, cimadan sonra tek lafızla yapılan üç talakın tek talak sayılması noktasında sarih bir şey aktarılmamıştır.”71

İbn Receb’in tek seferde kullanılan üç talağı tek talak sayanların delil olarak kullandıkları İbn Abbâs’tan rivâyet edilen “Allah Rasûlü (s.a.s.) ile Ebûbekir’in döneminde ve Ömer’in hilafetinin ilk iki senesinde üç boşama bir sayılıyordu. Ömer ‘İnsanlar teenni ile hareket etmeleri gereken bir konuda acele ettiler. Şunu onlara geçerli saysak.’ dedi ve uyguladı.”72 hadis hakkındaki değerlendirmesi şöyledir:

“İslâm âlimlerinin bu hadisi değerlendirmesinde iki yol vardır. Birisi Ahmed b. Hanbel ve ona uyanların takip ettiği yoldur ki; isnadının şaz olması, Tâvûs’un

69 Ebü’l-Abbâs Takıyyüddîn Ahmed b. Abdülhalîm b. Mecdüddîn Abdüsselâm el-Harrânî, Mecmu’u Fetâvâ, I-XXXVII, thk. Abdurrahmân b. Muhammed b. Kâsım, Mecmau’ Melik el-Fehd, Medine,

1995, c. 33, s. 12-16.

70 Ebû Abdullah Şemsüddîn Muhammed b. Ebî Bekr b. Eyyûb ez-Züraî ed-Dımaşkî el-Hanbelî, İ’lâmü’l-muvakkıîn an Rabbi’l-âlemîn, I-IV, Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, Beyrut, 1991, c. 3, s. 31-45. 71 Tespit edebildiğimiz kadarıyla bu eseri İbn Receb’e nispet eden en eski kaynaklar; Ebü’l-Mehâsin

Cemâlüddîn Yûsuf b. Hasen b. Ahmed el-Makdisî İbnü’l-Mibred, Seyru’l-hâss ilâ ilmi’t-talâk es-

selâs, thk. Safvet Adil Abdülhâdî, Dâru’n-nevâdir, Dımaşk, 2007, s. 433 ve aynı müellife ait el- Cevheru’l-munaddad isimli eserdir. Bkz. s. 50. Ayrıca Zâhid el-Kevserî de bu esere atıfta

bulunmuştur. Kevserî bu konuda el-İşfâk alâ ahkâmi’t-talâk isimli bir risâle kaleme almış ve yukarda tercümesini aktardığımız bölümü İbn Receb’e nispet ederek zikretmiştir. Bkz. Muhammed Zâhid Kevserî, el-İşfâk alâ ahkâmi’t-talâk, el-Mektebetü’l-Ezheriyye, s. 32. Ayrıca mezkûr eserin 22. sayfasında İbn Receb’in risâlesini ismiyle birlikte zikretmiştir. Abdullah b. Abdülmuhsin et-Türkî adı geçen eseri şu şekilde tanıtmaktadır: “Bu eser, İbn Receb’in, içerisinde Şeyhu’l-İslâm İbn Teymiyye ve öğrencisi İbn Kayyim’in tek seferde verilen üç talağın tek talak sayılması konusunda sahip oldukları kanaatte itimat ettikleri hadislere yer verdiği bir cüzdür. İbn Receb o hadislerin illetlerini beyan etmiş ve tek seferde verilen üç talağın üç boşama sayılması konusundaki delilleri aktarmıştır. Bkz. el-Mezhebü’l-Hanbelî dirâseten fî tarîhî ve simâtî, Müessesetü’r-risâle en-Nâşirûn, I-II, Beyrut, 2011, c. 2, s. 407.

72 Ebü’l-Hüseyn Müslim b. el-Haccâc b. Müslim el-Kuşeyrî, el-Câmi’u’s-sahîh, I-V, thk. Muhammed

münferit olarak aktarması ve kendisine mutabaat olmadığı için hadisin isnadını tenkit edenlerin yoludur. Zira râvinin sika da olsa hadisi (çoğunluğa muhalefet ederek) münferit olarak aktarması hadisteki bir illettir ki hadiste tevakkuf etmeyi ve sahih bir vecihten daha rivâyet edilmemişse hadisin şaz ve münker olmasını gerektirir. Bu, Ahmed b. Hanbel, Yahyâ b. Maîn (233/848), Yahyâ el-Kattân (198/813), Ali b. Medînî (234/848) gibi mütekaddim hadis âlimlerinin benimsediği yoldur.” İbn Receb sözlerine şöyle devam etmiştir: “Bu hadisin râvisi olan İbn Abbâs’ın hadisin hilafına fetva verip tek seferde yapılan üç boşmayı üç talak olarak gördüğü rivâyet edilmiştir. Muvaffak b. Kudâme’nin (620/1223) el-Muğnî’sinde zikrettiği gibi Ahmed b. Hanbel ve eş-Şâfiî (204/820) hadisi bu gerekçeyle illetli görmüştür. Bu, hadisin münferiden rivâyet edilmesinin yanında bir başka illettir.” İbn Receb mezkûr hadisin değerlendirilmesinde takip edilen ikinci yolu şu sözleriyle açıklamıştır: “İbn Râhûye (238/853) ve onu takip edenlerin yolu hadis tevil etmektir. Buna göre hadis henüz cinsi münasebette bulunulmamış kadın hakkındadır.”73

İbn Hacer İnbâu’l-ğumr isimli eserinde İbn Receb’in, İbn Teymiyye’nin bazı görüşlerinden döndüğünü belirtmiştir. O, bu konuya şöyle değinmiştir: “İbn Teymiyye’nin görüşleriyle fetvâ verdiği için İbn Receb’e kin güdülmüş, sonra da o bu fetvâlardan rücû ettiğini beyan etmiştir. Bu sefer de İbn Teymiyye taraftarları ona düşmanlık beslemiştir. Ardından ne İbn Teymiyye taraftarlarının yanında ne de karşı taraftakilerin yanında olmamıştır. Âhir ömründe fetvâ vermeyi terk etmiştir.”74

Bu örneklerden de açıkça anlaşıldığı üzere İbn Receb, İbn Teymiyye’nin öğrencisi İbn Kayyim’e talebelik yapmış olsa da onların her görüşünü kabul etmemiş kendi ictihad ve gayretini ortaya koyarak bazı konularda hocalarından ayrılmıştır.