• Sonuç bulunamadı

A. İşletme

3. İşletmenin Amaçları

İşletmelerin amaçları değişik açılardan sınıflandırılabilir. İlk ayrımda amaçlar biçimsel (stratejik=resmi) ve işlevsel olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Biçimsel amaç, işletmelerin resmi nitelikli belgelerine yansıyan niyetlerdir. Ana sözleşmeden, yıllık plan ve programlardan, yönetim kurulu ve kararlarından, faaliyet raporlarından anlaşılır. İşletmenin bir bütün olarak faaliyetleri ile ilgili ulaşmayı hedeflediği sonuçlar bütündür. İşletmelerin stratejik amaçları genel ve nihaidir. Bu bütüncül amaca ulaşmak için, işletme içinde bulunan tüm birimlerin ayrı ayrı kendi varlık nedenleri ile bağlantılı amaçları olması gerekir. Örneğin, Ar-Ge, üretim, denetleme, pazarlama birimlerinin amaçları örtüşmese de, tüm bu birimler stratejik amacın

gerçekleşmesine hizmet ederler. Her birimin sahip olduğu amaç işlevsel amaç olarak adlandırılmaktadır.288

İkinci olarak, ekonomik (parasal) ve ekonomik olmayan amaç ayrımı yapılmaktadır. Ekonomik amaçlar, karlılık, büyüme ve sürelilik olarak ifade edilmektedir. Ekonomik (parasal) olmayan amaçlar ise çeşitli paydaş ve grupların arzu ve isteklerinin karşılanmasına yöneliktir. Bu tür işletme amaçlarına toplum yaşantısında kültürel, politik, ahlaki, psikolojik ve dini değer yargılarının dikkate alınması ile ulaşılır. İşletmeler ekonomik olmayan (metaekonomik) amaçları genellikle belirli bir ekonomik düzeye ulaştıklarında benimserler. Ancak, güç sahibi olma bu kuralın dışındadır. Bir işletme kurulmuş olmakla kişi(ler) sadece ekonomik bir güç ortaya koymamakta ayrıca, sosyal ve politik güçlere de sahip olmaktadır. İşletmeler büyüdükçe bu güçler ve toplumdaki saygınlık daha da artmaktadır. Değinilen gücün aşırı artması işletmenin tekel konumuna ulaşması sonucunu doğurabilir. Bu durumda faaliyetleri, kamu düzenini korumak amacıyla, yasal mevzuatla sınırlandırılırlar. Ekonomik olmayan amaçlara işsizliğin önlenmesi (yeni iş alanlarının açılması), geri kalmış bölgelerin kalkındırılması ve devletin gücünün artırılması gibi örnekler de verilmektedir. 289

Bununla birlikte işletmelerin genel ve özel amaçları olduğu belirtilmektedir. Genel (temel) amaçlar kar elde etmek, topluma hizmet ve süreklilik olarak sıralanmaktadır. Özel amaçlar ise tüketicilere hizmet, çalışanlara iyi ücret ödemek, topluma ve devlete hizmet etmek, işletmede çalışmayı sürekli kılmak, ekonomik ve toplumsal istikrarı güçlendirmek şeklinde belirlenmiştir.290

Nihayet, işletmelerin geleneksel (ekonomik) ve çağdaş olmak üzere iki tür amacı bulunduğu kabul edilmektedir. Yukarıda yapılan ayırımların alt başlıkları ile önemli ölçüde örtüşen bu son ayırım aşağıda ele alınmaktadır.

a. Geleneksel (Ekonomik) Amaç

İşletmelerin ekonomik amaçları karlılık, büyüme ve süreklilik olarak ifade edilmektedir. Kar sadece gelir ve gider farkı anlamına gelmez; aynı zamanda

288 ÜLGEN, MİRZE, a.g.e., s.175. 289 Tamer MÜFTÜOĞLU, a.g.e., s.117 vd.

işletmenin hedefleri, geçmiş dönemlerdeki durumu, yatırımlar dikkate alınarak sağlanması gerekli olan menfaatlerdir.

Büyüme, genel olarak mali genişleme anlamında kullanılmaktadır. Ayrıca satışlarda, çalışan sayısında, harcanan enerji miktarında gerçekleşen artışlar da büyümenin göstergesidir. Büyüme daha geniş bir tüketici toplumuna mal ve hizmet sunmakla gerçekleşir. Bu sunum tüketicinin arzu ettiği ihtiyaçları dikkate alınarak mevcut ürünler üzerinde farklılaştırma yapma ya da ya da yeni özelliklere sahip ürünler üretme yolu ile sağlanır. Böylelikle işletme iş yöntemleri ve örgüt yapısında değişiklikler yapmak zorunda kalacaktır.291

Süreklilik ise işletmenin varlığını sürdürmesidir. Bu amaç kar ve büyüme ile yakından bağlantılıdır. Çünkü, yeterli kar elde etme ve büyüme işletmelerin sürekliliğini sağlamaktadır. İşletmeler genel olarak kısa dönemli faaliyette bulunmak amacıyla kurulmazlar. Başkaca tüketiciler de uzun ömürlü işletmelerden mal ve hizmet almayı tercih ederler.292

Kar, büyüme ve sürekli olma dışında işletmelerin topluma hizmet sunma amaçları da bulunmaktadır. Topluma hizmet dolaylı ve dolaysız şekilde gerçekleşir.293 İşletmeler yaptıkları yatırım ve ödedikleri vergi ile ekonomik ve sosyal

kalkınmaya katkıda bulunurlar. Oluşturdukları iş alanları istihdam sorununun çözümüne katkı sağlar.294 Her işletme sadece varlığı ile topluma sözü edilen dolaylı

hizmetleri sunmaktadır. Dolaysız hizmet ise, kamu işletmeleri ile sosyal amaçlı kuruluşlar tarafından gerçekleştirilir. Devlet, karlı olmadığı için özel sektörün girmediği alanlarda işletmeler kurar. KİT olarak adlandırılan Ziraat Bankası ve Türk Hava Yolları gibi işletmeler toplumsal içerikli görevler üstlenmişlerdir. Ayrıca özel sektöre ait olan vakıf işletmeleri, hastaneler ve diğer sosyal yardım ve hizmet amaçlı faaliyet birimleri de dolaysız toplumsal hizmet sunmaktadırlar.295

291

Erol EREN, Stratejik Yönetim ve İşletme Politikası, Beta Yayınları, İstanbul, 2005, s.82. 292

ATAMAN, a.g.e., s.8. 293 ŞENOL, TEKİN, a.g.e., s.27. 294

Halil CAN, Organizasyon ve Yönetim, Siyasl Kitabevi, Ankara, 2005, s.81-82.

295 GÜRÜZ, GÜREL, a.g.e., 3-4; TUTAR, a.g.e., s.41; SABUNCUOĞLU, TOKOL, s.22-23., ALPUGAN, DEMİR, vd., a.g.e., s.37.

b. Modern (Sosyal) Amaç

İşletmelerin sadece ekonomik amaçları bulunmaz.296

Ekonomik olmayan yani sosyal nitelikli amaçları da vardır. Bu amaçlara iki şekilde ulaşılır. İlk halde, sosyal amaç kendiliğinden gerçekleşir. Çünkü, yapılan yatırım yeni istihdam olanakları, çalışanlara ve devlete gelir, tüketicilere ihtiyaç duydukları mal ve hizmetlerin sağlanması sonucunu doğurur. Yani, işletme sadece varlığı ile topluma ve Devlete katkıda bulunur.297 İkinci halde ise, sosyal amaca ulaşmak için işletmenin ek faaliyetlerde bulunması gerekir. Örneğin, faaliyet alanı içerisinde kalmamasına karşın, doğanın ve kültürel mirasın korunması, eğitim, kültür ve sanat faaliyetlerinin desteklenmesi çağdaş işletmelerin sosyal sorumluluk anlayışı olarak kabul edilmektedir.

Kar değil toplumsal bir amacı gerçekleştirmek için kurulan işletmeler, sadece bir işletme olmakla değil, gerçekleştirmekte oldukları toplumsal görevle de sosyal nitelik taşırlar (çifte sosyal karakter). Ayrıca, sosyal sorumluluk üstlendiklerinde ise sosyal nitelikleri daha da artmaktadır (üçlü sosyal karakter).

Alanyazında modern işletmelerin sadece sahiplerine ve ortaklarına değil ayrıca, işletme içinde ve dışında kalan bazı paydaşlarına karşı da sorumlulukları olduğu kabul edilmektedir.298 Bu yaklaşım, aşağıda tanımı yapılan sosyal sorumluluk

olarak adlandırılmaktadır.299