• Sonuç bulunamadı

İşletme Faaliyetinin Geçici Tatili

2.3. Madenlerin Ruhsat Usulü ile Özel Hukuk Kişileri Tarafından İşletilmeleri

2.3.2. İşletme Dönemi

2.3.2.6. İşletme Faaliyetinin Geçici Tatili

İşletme izni alınmış işletme ruhsat sahalarında, mücbir sebep veya beklenmeyen halin ortaya çıkması üzerine 3213 sayılı Maden Kanunu uyarınca faaliyetin geçici olarak tatil edilmesi mümkündür. Kanun ve Yönetmelik’in ilgili hükümlerine göre, geçici tatil imkânı sadece işletme dönemi için tanınmıştır. Arama döneminde meydana gelebilecek mücbir sebep ve beklenmeyen hal niteliğindeki olaylar karşısında ise ruhsat sahibinin geçici tatil talep etme imkânı bulunmamaktadır.

İşletme izni almış işletme ruhsat sahibi, mücbir sebep veya beklenmeyen halin söz konusu olması üzerine MİGEM’e başvurarak maden işletme faaliyetinin geçici olarak tatil

327 Göğer, 1989: 254; Yıldız, 2012: 29. 328 Göğer, 1989: 253.

329 Göğer, 1989: 253-254. 330 Yeşilyurt, 2013: 94.

edilmesini talep edebilir.331 MİGEM tarafından yapılacak değerlendirmede söz konusu olayın mücbir sebep veya beklenmeyen hal olarak nitelendirilmesi üzerine faaliyetin geçici tatiline karar verilecektir. İşletme faaliyetinin geçici olarak tatil edildiği durumlarda dahi ruhsat sahibinin ruhsat hukukundan kaynaklanan yükümlülükleri devam edecektir.

Mücbir sebep; madencilerin iradesi dışında meydana gelen, önceden öngörülemeyen ve karşı konulması mümkün olmayan olaylardır.332 Bir olayın mücbir sebep olarak nitelendirilebilmesi için dışsallık, öngörülemezlik ve karşı konulamazlık özelliklerini bünyesinde taşıması gerekmektedir.333 Deprem, heyelan, sel, şiddetli yağmur, dolu, şiddetli fırtına, kasırga, hortum, kar, don, kuraklık, yangın, deprem, grizu patlaması, çökme, heyelan gibi doğal olaylar ve savaş, ihtilal, ağır ekonomik kriz gibi sosyal ve ekonomik olaylar madencilik faaliyetleri açısından mücbir sebep olarak kabul edilmektedirler.334

Beklenmeyen hal, öngörülmesi ve karşı konulması mümkün olmayan olaylardır, ancak mücbir sebepten farklı olarak, beklenmeyen hal kapsamında değerlendirilebilecek bir olayın madencinin kusuru olmaksızın işletme faaliyeti ile ilgili olarak ortaya çıkması gerekmektedir.335 Atay bu hususu “Beklenilmeyen durumlar, mekanik bir kaza veya sebebin belirsizliğini koruduğu hallerde söz konusudur.” şeklinde ifade etmektedir.336 Bir olayın beklenmeyen hal olarak nitelendirilebilmesi için içsellik, öngörülemezlik ve karşı konulamazlık özelliklerini taşıması gerekmektedir.337 3213 sayılı Kanuna göre tenör, jeoloji, pazarlama, ulaştırma ve alt yapı şartlarındaki beklenmeyen değişiklikler, ilgili mevzuat

331 Maden Kanunu’nun 37. maddesi uyarınca, geçici tatil başvurusunda bulunabilecek olanlar sadece işletme izni

almış olan ruhsat sahipleridir. Diğer bir ifadeyle, işletme izninin alınmış olması, işletme ruhsat sahibinin mücbir sebep veya beklenmeyen hal sebebiyle geçici tatil başvurusunda bulunabilmesi açısından ön koşul niteliği taşımaktadır. İşletme izninin alınması koşulu, 6592 sayılı Kanun değişikliğiyle getirilmiş bir yeniliktir.

332 Bucaktepe, 2012-2013; Gözlerve Kaplan, 2016: 788-789; 102; Gözübüyük, 2016: 360; Topaloğlu, 2011: 293;

Danıştay da bir kararında mücbir sebebi “kökeni, doğal, sosyal ve hukuki olması itibariyle failin dışında kalan,

fail tarafından önlenme olanağı bulunmayan, önceden takdir ve tahmin edilemeyen olaylar” olarak

tanımlamıştır. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, T. 17.12.2009, E. 2008/11, K. 2009/3108, http://www.kararara.com/forum/viewtopic.php?f=75&t=8343. (erişim tarihi: 07.11.2016).

333 Yargı kararlarında ve öğretide bir olayın mücbir sebep sayılabilmesi için dışsallık, öngörülemezlik ve karşı

konulamazlık şartlarının kümülatif olarak gerçekleşmesi gerektiği kabul edilmektedir. Dışsallık unsuruna göre, bir olayın mücbir sebep niteliği taşıyabilmesi için ilgilisinin iradesi dışında meydana gelmesi gerekir. Örneğin, mücbir sebebin idarenin sorumluluğunu ortadan kaldırabilmesi için idarenin iradesi dışında meydan gelmesi gerekmektedir. Öngörülemezlik unsuruna göre, bir olayın mücbir sebep olarak nitelendirilebilmesi için gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin önceden tahmin edilmesinin mümkün olmaması gerekir. Bu bağlamda önceden öngörülmesi mümkün olmayan doğa olayları mücbir sebep olarak değerlendirilebilir. Son unsur olan karşı konulamazlık şartına göre, bir olayın mücbir sebep olarak kabul edilebilmesi için o olayın engellenemez ve kaçınılmaz olması gerekmektedir. Bu değerlendirmenin yapılabilmesi için olayın ağırlığının ve şiddetinin dikkate alınması gerekmektedir, Atay, 2016: 779; Gözler ve Kaplan, 2016: 788; Bucaktepe, 2012-2013: 102- 104.

334 Atay, 2016: 780; Bucaktepe, 2012-2013:102-103; Fındıklıgil, 1966: 380; Topaloğlu, 2011: 293. 335 Topaloğlu, 2011: 294.

336 Atay, 2016: 782.

337 İçsellik unsuruna göre, bir olay idarenin veya ilgilinin faaliyetleri içinde gerçekleşiyorsa öngörülemezlik ve

karşı konulamazlık özelliklerini de taşıması kaydıyla beklenmeyen hal olarak kabul edilebilir. Gözler ve Kaplan, 2016: 790-791.

gereğince diğer kurumlardan alınması gereken izinlerin alınamaması gibi durumlar madencilik faaliyetleri açısından beklenmeyen hal olarak kabul edilmektedir. Yönetmelik’te bu örneklere ilave olarak grev, lokavt ve işletme faaliyetlerini engelleyen diğer toplumsal olayların da beklenmeyen hal olarak nitelendirilebileceği düzenlenmiştir.

Kanun’da ve Yönetmelik’te mücbir sebep ve beklenmeyen hal tanımlanırken sınırlayıcı ifadeler kullanılmamıştır. Bir diğer ifadeyle, mücbir sebep ve beklenmeyen hal olarak kabul edilebilecek olaylar örneklendikten sonra “ve benzeri durumlar” ve “gibi haller” şeklinde ifadeler kullanılarak Kanun’da ve Yönetmelik’teki bu saymanın tahdidi olmadığı vurgulanmaya çalışılmıştır. Ancak Yönetmelik’in 41. maddesinde geçici tatil sebeplerinin neler olduğu sınırlayıcı olarak sayılmıştır.338 Bu hüküm uyarınca, maddede sayılı sebepler dışında kalan durumlar mücbir sebep veya bekletici hal olarak kabul edilemeyecektir. Bu uygulamanın doğuracağı sakıncaları bertaraf etmek amacıyla MİGEM, Yönetmelik’in 41. maddesindeki durumları geniş yorumlamakta ve Yönetmelik’te sayılmayan ancak mücbir sebep veya beklenmeyen halin unsurlarını taşıyan bir olayı geçici tatil sebebi olarak değerlendirebilmektedir. Örneğin; her ne kadar terör ve güvenlik tehdidi hali geçici tatil sebebi olarak sayılmamış olsa da MİGEM bu durumu “ulaşım, ulaştırma altyapı durumlarında beklenmeyen değişiklikler” kapsamında değerlendirerek geçici tatil sebebi olarak kabul etmektedir.339 Bu yaklaşıma paralel olarak Danıştay da Yönetmelik’in sınırlayıcı hükmünün aksine önüne gelen her olayda mücbir sebep veya beklenmeyen hal değerlendirmesi yapmaktadır. Bu bağlamda Danıştay 8. Dairesi bir kararında; her ne kadar “güvenlik tehdidi” Kanun’da veya Yönetmelik’te işletmenin geçici tatil sebebi sayılmasa da Kanun’un 3. maddesinde yer alan mücbir sebeplerin sonunda "ve benzeri haller" ifadesine yer verildiği ve dava konusu olayda söz konusu durumun bu kapsam içerisinde değerlendirilmesinin zaruret olduğu gerekçesiyle maden işletme faaliyetinin geçici olarak tatil edilmesi gerektiği sonucuna varmıştır.340

338 “Mücbir sebep ve beklenmeyen hallerde geçici tatil

MADDE 41 – (1) Sel baskını, yangın, deprem, grizu patlaması, çökme, heyelan gibi geçerli sebeplerle veya tenörde/kalitede, jeolojik şartlarda, ülke ve dünya pazarlarındaki gelişme ve değişimler, ruhsat sahibi şirketin iflasına karar verilmiş olması, özelleştirme kapsamında olan kurumlara ait ruhsat olması, ulaşım, ulaştırma altyapı durumlarında beklenmeyen değişiklikler olması veya yargı kararları sonucu faaliyetin yapılamaz duruma gelmesi hallerinde, işletme ruhsat sahalarında faaliyetin geçici tatili için ruhsat sahibince gerekli belgelerle Genel Müdürlüğe müracaat edilir. Yapılan inceleme sonrası talebin uygun bulunması durumunda müracaat tarihi, geçici tatilin başlama tarihi olarak kabul edilerek bir yıla kadar geçici tatil verilebilir…”

339 Topaloğlu, 2013a: 51.

340 “…Olayda, davacının işletme ruhsatı aldıktan sonra gerekli çalışmalarda bulunmak için sahada faaliyete

geçmek istediği, ancak köylülerin saldırılarına maruz kalınılarak işyeri araç ve ekipmanlarının zarar gördüğü, kolluk kuvvetlerinin yardımıyla olayların yatışmasına rağmen ilerleyen günlerde köylülerin madenin işletmeye alınmaması için yine aynı saldırılarda bulunduğu, Valilik ve Kaymakamlığa müracaat edildiği, Cumhuriyet Savcılığı nezdinde de soruşturma açıldığı ve tüm bu süreçte Maden Kanunu'nun yukarıda anılan hükümleri kapsamında işletme ruhsatının iptal edilmemesi için geçici tatil talebinde bulunulduğu görülmektedir. Her ne

Ruhsat sahibinin başvurusunun MİGEM tarafından uygun bulunması üzerine işletme faaliyeti bir yıla kadar geçici olarak tatil edilebilir. Bu durumda idareye müracaat tarihi, geçici tatilin başlama tarihi olarak kabul edilmektedir. MİGEM tarafından verilen bu sürenin sonunda, söz konusu mücbir sebebin veya beklenmeyen halin devam etmesi durumunda ruhsat sahibinin talebi üzerine geçici tatil durumunun devamına karar verilebilecektir.341

3213 sayılı Maden Kanunu’nun 7. maddesinde düzenlenen alınması zorunlu olan izinlerin alınamaması gerekçe gösterilerek yapılan geçici tatil talepleri, en fazla üç defa birer yıl süre ile kabul edilebilir. Diğer bir ifadeyle; 7. maddede düzenlenen izinlerin alınmaması üzerine verilen bir yıllık geçici tatil süresinin dolmasına rağmen söz konusu sebep ortadan kalkmamışsa, bu gerekçeyle en fazla iki defa birer yıl süre ile geçici tatilin devamına karar verilebilecektir. Söz konusu izinlerin alınmamasında ruhsat sahibinin bir kusurunun olmaması gerekmektedir.342 Kanun’da belirtilen izinlerin alınmaması noktasında ruhsat sahibinin kusurlu olup olmadığının tespit edilebilmesi için ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşü alınabilir. Yapılacak değerlendirme sonucunda ruhsat sahibinin izin alınmamasında bir kusurunun olduğu sonucuna ulaşılırsa geçici tatil talebi değerlendirilmeye alınmayacaktır.