• Sonuç bulunamadı

2. POL İTİK DAVRANIŞ VE ÖRGÜTSEL POLİTİKA KAVRAMI

2.4 Örgütsel Politika Algısı Kavramı

2.4.2 Örgütsel politika algısının öncülleri

2.4.2.3 İş çevresinin etkileri

İş çevresi faktörleri olarak değerlendirilen; iş yapma usullerinde kararlara katılımın sağlanması, beceri çeşitliliği, geri besleme, çalışanlara kariyer fırsatlarının tanınması ve örgüt içi ilişkiler gibi faktörlerin örgütsel politika algısı ile aralarında yüksek ilişki olduğu tespit edilmiştir (Ferris ve Kacmar, 1992:99). Karar verme yetkisinin alt kademelere doğru kaydırılması çalışanların iş yapma usulleri ile ilgili kendilerince karar vermelerinin önünü açmaktadır. Bu durumda birey kendi işi ile ilgili kararlara katıldığı için sürecin başından sonuna kadar birçok konudan haberdar olmakta ve dolayısıyla gizliliğin olmaması durumu bireyin örgütü açık ve demokratik bir örgüt olarak algılamasına sebep olmaktadır.

Çalışanların kararlara katılımının sağlanması ve daha fazla sorumluluk serbestliğinin tanınması anlamına gelen iş özerkliği, beceri çeşitliliği, geri besleme ve çalışanlara örgüt içerisinde ilerleme fırsatının verilmesi gibi faktörlerin örgütsel politika algısını azaltan faktörler olduğu ileri sürülmektedir. Çalışanlar, örgüt içerisinde iş yapma usulleriyle ilgili karar verme yetkilerini kullanamadıkları durumlarda, başkalarının onların adına karar verdiğini ve örgüt içerisinde etkin olamadıklarını düşünebilmektedirler. Bu durum onların politik algıya sahip olmalarına kaynaklık etmektedir.

Başkaları tarafından denetlendiği duygusuna kapılan çalışanların kendilerini örgüt içerisinde pasif hissetmeleri, örgütü politik olarak algılamalarına ve sonuç olarak da politik davranışlar sergilemelerine sebep olabilmektedir. Buna karşılık, iş tanımıyla ilgili ayrıntılı bilgi sahibi olan çalışanların, örgütteki konumları ve görevleriyle ilgili rol belirsizliği yaşamamaları, onların yaptıkları işte aktif ve güçlü olduklarına dair inançlarının artmasına sebep olarak daha az politik davranışlar sergilemelerine yol açabilmektedir.

Örgütsel hiyerarşide yer edinebilmenin zor ve terfi olanaklarının kısıtlı olduğu durumlarda çalışanlar, kendilerine örgüt içerisinde yer edinebilmek amacıyla güçlü olduğunu düşündükleri bireyleri etkileme çabalarına yönelirler. Çeşitli etkileme taktikleri kullanarak terfi alabilme çabasında olan çalışanlar, amaçlarına ulaşabilmek için olduklarından farklı davranışlar içerisine girerek politik davranışlar sergileyebilmektedirler.

Örgütsel politika algısının bireylere göre farklılık gösterdiğinin bilindiği birçok çalışmada, çalışma arkadaşları ve üstleriyle olumlu ilişkileri olan çalışanların örgütü daha az politik algıladıkları; üstleriyle ve çalışma arkadaşlarıyla mesafeli bir ilişki içinde olan çalışanların ise örgütü daha fazla politik algıladıkları ortaya konmuştur (Ferris ve Kacmar, 1992:99).

İş özerkliği, beceri çeşitliliği, geri besleme ve ilerleme fırsatları gibi faktörlerin örgütsel politika algısı ile aralarında açıklanan negatif yönlü ilişkiyi saptayan çalışmaların yanı sıra (Andrews ve Kacmar, 2001:367); belirtilen faktörler ile örgütsel politika algısı arasında anlamlı bir ilişkinin bulunmadığı çalışmalar da mevcuttur (Vigoda, 2001:1490).

Ferris v.d. (2002), örgütsel politika algısının öncüllerine “kararlara katılım”, “beklentilerin karşılanması” ve “kariyer geliştirme fırsatları” gibi faktörleri dâhil etmişlerdir. İş özerkliğinin de içinde barındırdığı önemli bir kavram olan kararlara katılımın arttırılması faktörünün, çalışanlar tarafından örgütsel belirsizlikleri azaltacağı, bu durumun da çalışanların örgütün adil olduğuna dair inançlarının artmasına yol açtığı ifade edilmektedir. Örgütü kendi kararlarıyla kontrol edebileceğini düşünen çalışan, düşük bir politik algıya sahip olmakta ve örgüte yönelik aidiyet duygusu daha fazla gelişerek daha az politik davranmaktadır (Vigoda ve Cohen, 2002:317).

Ferris v.d., “beklentilerin karşılanması” faktörünün de örgütsel politika algısını etkileyen bir faktör olduğunu belirterek, örgütte beklentileri olumlu karşılık bulan çalışanların, örgüte karşı daha olumlu hisler geliştirdiklerini ve daha az politik davrandıklarını ileri sürmüşlerdir (Vigoda ve Cohen, 2002:317).

Örgütsel politika algısının öncülleri içerisinde son faktör olarak değerlendirilen “kariyer geliştirme fırsatları”nda savunulan şey, çalışanlara kolayca ilerleme olanağı sunulmayan örgütlerde bireyin başarılı olmasının sebebi örgüt içerisinde sergilediği politik faaliyetlerdir. Dolayısıyla bireyleri başarıya götüren etkenin, onların kişisel çabaları ve

işletmedeki destekleyici kariyer geliştirme fırsatları olmadığı, daha çok sergilemiş oldukları politik faaliyetler olduğu öne sürülmektedir (Parker v.d., 1995:893).

2.5 Örgütsel Politika Algısının Çıktıları

Birbirlerinden farklı özelliklere ve çıkarlara sahip bireylerden oluşan örgütlerin varlıklarını sürdürebilmeleri, etkin ve verimli çalışmalarına bağlıdır. Bireysel ve örgütsel çıkarların etkin bir şekilde gerçekleştirileceği örgütsel ortamın gerekliliği ve çalışanların kariyer hedeflerini gerçekleştirme isteği, örgütleri ekonomik yapılar olmanın yanı sıra politik yapılar olmaya da zorlamıştır.

Örgütün üst kademelerine yükselme konusunda, bireylerin sahip oldukları gücün kaynaklık etmesi politik davranışları kaçınılmaz kılmaktadır. Birey çıkarlarını elde etmek için sahip olduğu güçten faydalanarak çalışma arkadaşlarını etkilemekte ve ortamın politikleşmesine sebep olmaktadır (Bursalı, 2008: 8). Bu durum, bireylerin örgütsel ortama yönelik politik algılarının oluşmasına kaynaklık etmektedir. Bireysel ve örgütsel amaçlarını kendi istekleri doğrultusunda gerçekleştirmek isteyen çalışanlar arasında yaşanan güç mücadeleleri, örgütleri politikleştirmeye yeterli etkenler olarak değerlendirilmektedir.

Örgütlerin politik bir yapı olduğunu destekleyen birçok çalışmada, örgüt üyelerinin diğer çalışanlar üzerinde güç kullanmalarının ve onları etkilemeye çalışmalarının aslında kendi amaçlarını gerçekleştirme çabalarının sonucu olduğu ifade edilmektedir. Örgüt üyeleri, çalışma arkadaşları üzerinde güç sahibi olmak, onları etkilemek ve istedikleri davranışa sevk etmek amacı gütmektedirler. Güç elde etme çabaları olarak adlandırılan bu faaliyetler, örgüt içi politik faaliyetleri ortaya çıkarmaktadır (Karadal, 2008:3; İslamoglu ve Börü, 2007:137).

Örgütün politik bir yapı göstermiş olmasının sonucu, bireysel veya örgütsel çıktılar bu yapıdan doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenmekte ve çalışanlar davranışlarını bu yönlü olarak şekillendirmektedirler. Çalışanların çıkarlarını gözeterek örgütsel faaliyetleri kendi lehlerine yönlendirmeleri olarak da adlandırılan politik faaliyetlerin, örgüt açısından olumlu ya da olumsuz sonuçlar doğurması kaçınılmazdır (Koçel, 2015:178). Ancak birçok araştırmacı politik davranışların örgütsel yapıyı ağırlıklı olarak olumsuz yönde etkileyeceğini ileri sürmektedirler (Kacmar ve Ferris, 1992:113). Çünkü politik yapılar çalışanların özgürce davranmalarını engelleyen, onlara baskı

altında olduklarını hissettiren ve dolayısıyla başkalarına karşı böyle davranışları sergilemeyi doğal bulmalarına sebep olan yapılardır. Birey kendini baskı altında hissederken performansını istediği oranda veya şekilde sergileyememekte ve bu durum onun örgütün çıktıları açısından verimsiz sonuçlar yaratmasına sebep olmaktadır.

Çalışanların örgütsel politika algısının yüksek olması, onların kaygı duydukları tehditkâr bir ortamda olduklarına dair düşüncelerinin oluşmasına, bizzat kendilerinin de politik davranmaları için baskı altında hissetmelerine, çeşitli etkileme taktiklerine başvurmalarına, kişisel çıkarları uğruna güçlü koalisyon kurmaya çaba harcamalarına neden olmaktadır (Cho ve Yang, 2018:63).

Örgütsel faaliyetlerin politik olarak algılanmasının kişiye göre değişkenlik göstermesi, bireyin kendisine, örgüte ve çalışma çevresine bağlı olarak bireysel ve örgütsel çıktılara genellikle negatif yönde bir etkide bulunmaktadır (Ferris v.d., 1989:143). Ayrıca, örgütteki politik algılamalar sonucunda, baskın olan etik dışı davranış ve uygulamalar diğer çalışanların politik davranış eğilimlerini etkilerken, aynı zamanda örgütte hâkim olan etik iklim algısını da olumsuz şekilde etkilemektedir (Buhler, 1994:3; Brown v.d., 2005:117). Buna ek olarak, günümüzün küreselleşen iş dünyasında örgütsel kaynakların verimli olarak değerlendirilmesi ve bireysel çıkarların gerçekleşmesi ihtiyacı, çeşitli politik taktiklere başvurulmasına ve sonuç olarak da örgütün etik iklimini olumsuz yönde etkilemesine sebep olmaktadır (Akdoğan ve Demirtaş, 2014:111).

Örgütsel politika algısının çalışanlar arasında neden olduğu ayrımcılık, kayırma gibi olumsuz etmenler; süreç içerisinde işini düzgün ve kurallara uygun biçimde gerçekleştiren dürüst, çalışkan ve yetenekli diğer çalışanlarda işten ayrılma niyeti oluşmasına neden olabilir. Konu ile ilgili yapılan çalışmalarda örgütsel politika algısı ile işten ayrılma niyeti arasında pozitif bir ilişkinin varlığının görülmesi bu varsayımı desteklemektedir (Başar v.d., 2015:651). Örgütler; kişilik özellikleri, değer yargıları, tutumları, ihtiyaçları, beklentileri ve motivasyonları birbirinden farklı olan bireylerin bir araya gelmesinden oluşan yapılar olmaları sebebiyle aynı olay veya durumların birbirlerinden farklı sonuçlar yaratmasının da olası görüldüğü politik yapılardır. Politik taktikleri yoğun olarak kullanan çalışanlarla aynı ortamda bulunmaktan rahatsız olan çalışanların, işlerini düzgün olarak yapsalar bile politik olduğunu algıladıkları örgütten uzaklaşma eğilimleri gösterebilmeleri olası görülmektedir.

Örgütsel politika algısının örgütlerde olumlu sonuçlar yarattığı da ifade edilmektedir. Örgütlerde politik algı doğru yönetildiğinde, politik düşünce ve faaliyetlerden yararlanma yoluna gidilebileceği ve verimli bir çalışma yönteminin benimsenebileceği ileri sürülebilir. Nitekim yapılan çalışmalarda, politik algının çalışanlarda yükselme hırsı oluşturması sebebiyle örgüt içinde tanınma ve statü kazanma, güç ve pozisyon elde etme, kişisel amaçları gerçekleştirme ve hedeflenen işi yaptırma gibi sonuçlar yarattığı da ileri sürülmektedir (Buhler, 1994:3).

2.6 Ferris ve Kacmar’ın Örgütsel Politika Algısı Modeli

Ferris ve Kacmar tarafından, örgütsel politika algısının çalışanlar üzerinde oluşturduğu etkileri analiz etmeye ilişkin geliştirilen model aşağıda görüldüğü üzere, örgütte politik algıları belirleyen çeşitli faktörler ile politik algıların örgütsel faaliyetleri nasıl yönlendireceğini ve çalışanların örgütlerini politik olarak algıladıklarında hangi sonuçların oluşacağını ortaya koymaktadır.

Şekil 2.1: Örgütsel Politika Algısı Modeli Kaynak: Ferris v.d., Akt; Bursalı, 2008:32

Örgütsel politika algısı araştırmalarına yönelik olarak geliştirilen ve büyük bir değere sahip olan Ferris ve Kacmar’ın geliştirdiği kapsamlı model, politik algıların neden ve

sonuçlarını belirlemede önemli bir yol gösterici olmuştur (Eryılmaz ve Gülova, 2017:170). Modelde de anlaşıldığı üzere, çalışanların örgütü politik olarak algılamalarında örgütsel yapının ve iş çevresinin etkileri olduğu kadar bireysel özelliklerin de etkili olduğu söylenebilir. Örgütün politik olarak algılanmasıyla başlayan süreçte, çalışanlar örgütsel bağlılık, iş doyumu ve iş kaygısı gibi sonuçların yanı sıra işten ayrılma gibi telafisi olmayan sonuçlar da yaratmaktadırlar. Algılanan örgütsel politikanın nedenleri ve sonuçları üzerine yapılan araştırmaların sayıca fazlalığına rağmen, Ferris ve Kacmar’ın geliştirmiş olduğu algılanan örgütsel politika algısı modeli günümüzde önemini korumaya devam etmektedir (Bursalı, 2008:32).