• Sonuç bulunamadı

3. ÖRGÜTSEL GÜVEN KAVRAMI

4.5 Örgütsel Bağlılık Modelleri

4.5.7 Becker’in yan bahis modeli

Becker’ın geliştirdiği yan bahis kuramına göre; birey örgüt içerisinde sergilemiş olduğu önceki davranışlarını desteklemek ve davranışları arasında tutarlılık sergilemek için bilgi, zaman, tecrübe, çaba gibi kendisi için önemli olan fakat davranışları ile doğrudan ilişkili olmayan konular üzerinde bahse girer. Becker bireyin, tutarlı davranışlar gösterdiğinde bu davranışlara zamanla bağlılık sergileyeceğini savunmaktadır. Becker yan bahis kavramını, bireyin örgütten ayrılma durumunda karşılaşabileceği maliyetleri değerlendirerek bu maliyetleri göze almayı tercih etme olasılığı olarak tanımlamaktadır. Söz konusu maliyetler, çalışanın örgüte yaptığı yatırımların tamamı olarak ele alınmakta ve Becker tarafından “yan bahisler” tabiriyle ifade edilmektedir (Becker, 1960:32). Becker’e (1960) göre yan bahis bireysel ve örgütsel birçok nedenden dolayı oluşabilir. Örneğin yaşlılık, emeklilik, tecrübe yetersizliği, geçim sıkıntısı, yeni bir örgüte

adaptasyon zorluğu, kendini ifade etmede yaşanan zorluk derecesi, örgütteki konumu sebebiyle sahip olduğu imajı kaybetme korkusu, çalışma arkadaşlarına olan bağlılık, örgüt tarafından sunulan eğitimlerin maddi ve manevi değeri, başka bir şehre taşınma zorunluluğu, yöneticiler ile yakın ilişkiler ve hak edilen tazminatlar konusunda uğranılacak zararlar gibi durumlar bireyin örgütten ayrılma kararına karşılık hesapladığı maliyet unsurlarıdır (Özcan, 2008:10). Tüm bunların da ötesinde karşılaşılan en zarar verici sonuç ise, örgütten ayrılan bireyin işsiz kalabilmesi durumudur.

Becker (1960) tarafından yapılan örgütsel bağlılık tanımına göre; bireyin örgütte çalıştığı süre içerisinde sarf ettiği emek, zaman, çaba, edindiği konum ve para gibi değerleri örgütten ayrıldığı zaman kaybedeceği ve bütün yaptıklarının boşa gideceği korkusu sonucu oluşan bağlanma duygusu örgütsel bağlılık olarak tanımlanmıştır. Becker’e göre birey, esasında örgüte karşı duygusal olarak bir bağlılık hissetmez ancak bağlanmadığı takdirde kaybedeceklerini düşündüğü için örgüte bağlanır ve örgütte çalışmaya devam eder (Gökmen, 1996:39).

Algılanan maliyet öğesinin temel alındığı yan bahis yaklaşımında, duyguların örgüte bağlanmadaki rolünün çok az olduğu düşünülmektedir. Allen ve Meyer, Becker’in (1960) yan bahis yaklaşımını esas alan ve maliyet öğesine dayanan bağlılık türünü devam bağlılığı olarak tanımlamışlardır. Allen ve Meyer, devam bağlılığına sahip olan bireylerin, örgütten ayrılmanın maliyeti yüksek olacağı için örgüt üyeliğini sürdürmeyi tercih ettiklerini ileri sürmüşlerdir. Aynı şekilde yan bahis yaklaşımında da birey, istese de örgütten ayrılamamaktadır; çünkü ayrılmak onun için birtakım maliyetler ve güçlükler doğurmaktadır. Bu bağlamda, bireyin örgüte yapmış olduğu yatırımların miktarı ve algıladığı alternatif iş imkânlarının sayısı gibi faktörler yan bahisler olarak nitelendirilmektedir (Allen ve Meyer, 1990:4).

Becker’e göre çalışanların bağlılık göstermesinde etkili olan yan bahis kaynakları aşağıdaki şekildedir (İlsev, 1997:32);

Toplumsal beklentiler: Bireyler sosyal hayatı paylaştıkları toplum üyelerinin beklentilerine ve toplumsal kurallara uygun hareket etmek sorumluluğuna sahiptirler. Bu bağlamda toplum tarafından maruz kaldıkları çeşitli yaptırımlar sonucunda davranışlarını sınırlandıran bazı yan bahislerde bulunabilirler. Bünyesinde oldukları örgütlerden sık sık ayrılma kararı alan bireylerin istikrarlı ve güvenilir olmadıkları yönündeki düşünceler veya çalışma arkadaşları ve yöneticileri ile sorun yaşayan

bireylerin toplumun nezdinde “geçimsiz” olduklarına dair düşünceler toplum tarafından bireylere uygulanan baskılar olarak sayılabilmektedir.

Bürokratik düzenlemeler: Yan bahislerin ikinci kaynağı olarak değerlendirilen bürokratik düzenlemeleri örneklemek gerekirse; emeklilik aylığı için her ay düzenli olarak maaşından belirli bir miktar kesinti yapılan birey, örgütten ayrılma kararı verse bile maaşından kesilen tutarın büyük bir orana ulaştığını düşünmesi sebebiyle bu konuda bir yan bahse girecektir. Emeklilik aylığı ile ilgili bu bürokratik düzenleme sebebiyle yan bahse giren birey, örgütten ayrılma kararı aldığı takdirde uzun zamandır maaşından kesinti yapılan tutarı alamayacağını ve hak ettiği halde bu tutardan vazgeçmek zorunda kalacağını düşünecektir. Dolayısıyla bu düşüncelere sahip olan birey, örgüte olan bağlılığını arttırarak işe devam etmeyi tercih etmektedir.

Sosyal etkileşimler: Becker’in diğer yan bahis kaynaklarından biri olan sosyal etkileşimde; birey çalışma arkadaşları ile iletişim halinde iken, çalışma arkadaşlarının kendisi ile ilgili bir kanaate varmalarını sağlayacak tavır ve tutumlar geliştirir. Bilindiği üzere; bireyin söylemleri ile tavırları arasında bir uygunluk söz konusu ise başkaları tarafından tutarlı biri olarak tanımlanmaktadır. Çalışma arkadaşlarına karşı tavırlarında ve iş yapma usullerinde sürekli tutarlı olmaya özen gösteren birey, kendisi ile ilgili oluşan kanaati bozmayacak tavırlar sergilemeye özen göstermektedir (Gül, 2002:48). Bu konuda örnek vermek gerekirse; birey kendini sözüne güvenilir biri olarak kabul ettirmişse, bu algının bozulmaması için dürüst olmaya özen gösterecek ve yalan söylemeyecektir. Bir süre sonra bu durum, bireyin dürüst davranışlara karşı bir bağlılık geliştirmesine sebep olacaktır.

Sosyal roller: Yan bahisler, kimi zaman bireyin içerisinde yer aldığı sosyal duruma uyum sağlamasından veya alışmasından dolayı oluşabilmektedir. Böyle bir durumda birey, bulunduğu sosyal rolün gerekliliklerini yerine getirmeye alışkın olduğundan bu sosyal role bağlılık geliştirecek ve kendini başka bir role uyum sağlamak zorunda hissetmeyecektir.

Becker’e göre yukarıda sözü edilen kaynaklardan ötürü oluşan yan bahisler ve bunlara yapılan yatırımlar örgütte kalma süresi uzadıkça artış gösterecektir. Bu bağlamda, bireyin örgütte kalma süresinin karşılığı olan kıdem veya yaş gibi kriterlerin oranı, örgüte yaptığı yatırımların oranıyla doğrusal olarak ilerlemektedir. Dolayısıyla bireyin

yaşı ve kıdemliliği arttıkça örgütten ayrılma kararı vermesi daha güç hale gelecek ve örgüte bağlılık geliştirmeyi nispeten daha çok tercih edecektir.

Becker’in yan bahis yaklaşımı, örgütsel bağlılığın davranışsal boyutu olarak değerlendirilmekte ve genellikle hesaplanmış bağlılık olarak da tanımlanmaktadır (Meyer ve Smith, 2000:321). Becker, bu tür bir hesaplanmış bağlılığın esas amacının ekonomik olduğunu ileri sürmektedir. Becker’ a göre birey, örgütten uzaklaşmanın kendisine maddi, manevi ve sosyal açıdan yüksek maliyetler getireceğini düşünmesi sebebiyle örgüte bağlanmanın daha yüksek getiri sağlayacağını düşünerek kendini örgüte bağlanmak zorunda hissetmektedir. Bu bağlamda; ekonomik anlamda maliyetlerin oranı ve miktarı arttıkça çalışanın örgüte olan bağlılığı da o derece artacağından, birey böyle durumlarda örgüt üyeliğini sonlandıracak tutum ve tavırlardan kaçınmayı tercih etmektedir (Mayer ve Schoorman, 1992:674).