• Sonuç bulunamadı

4. YEREL BASININ KURUMSAL VE YAPISAL ÖZELLİKLERİ

4.3. Personel Yapısı

4.3.1. İçerik Personeli

Konya’da basın işletmesinin başında bulunan kişinin hem sermaye sahibi olarak finansal konular başta olmak üzere birçok konuda karar merciinde olması hem de ürünün içeriğinin hazırlanması aşamasında yer almasının ortaya çıkardığı duruma yukarıda değinilmişti. Konya basını için bu tür bir uygulamanın dışında genel yayın yönetmeni unvanını taşıyan, bu konuda gerekli eğitimi almış, deneyimli ve konun gerçekten uzmanı kişilerin olduğunu söylemek güçtür. Konya’da genel yayın yönetmenleri, bilinen anlamıyla haber müdürü veya yazişleri müdürünün görevlerini yerine getirmektedir.

Genel yayın yönetmenlerinin haber müdürü veya yazıişleri müdürü olarak görev yapması, genel yayın yönetmeni olarak görevlendirilen kişinin gerçekte yapması gerekenleri yapamadığı anlamına gelmektedir. Yüksel ve Gürcan, genel yayın yönetmenini, yayın kuruluşunun yazı işleri bölümünün en tepedeki sorumlusu, genel yayın çerçevesini çizen kimse olarak tanımlamaktadır.75 Bu durum da yerel gazetenin veya gazetelerin kimliğinin oluşturulması ve belli bir konsepte oturtulmasından, yönetim ve organizasyona değin bir dizi genel yayın yönetmeni sorumluluğunun yerine getirilmediğini göstermektedir.

Yerel basında ihtiyaca göre elaman alımı yerine, elemana göre görev dağılımı gibi oldukça yanlış bir uygulama da bulunmaktadır. Kimi basın kuruluşlarında literatürde bulunmayan unvanların bazı kişilere verildiği ya da ortada bir bölüm veya bölümde çalışan olmamasına rağmen o bölümün başı, yöneticisi olduğuna işaret eden unvanların dağıtıldığı gözlemlenmektedir.

Konya’da yazıişleri müdürü ile haber müdürü gibi iki farklı görev pozisyonu aynı olarak algılanmakta ve personel buna göre istihdam edilmektedir.

Yazıişleri müdürü, gazete ve dergide istihbarattan gelen haberleri değerlendiren ve yayınlanmasından sorumlu kimse iken; haber müdürü, yazı işleri ile istihbarat servisi arasında köprü vazifesi gören ve haber akışını sağlama konumundadır.76 Yerel basında yazıişleri müdürlüğü görevine genellikle kurum içinde en uzun süre çalışmış muhabir atanmaktadır. Sorumlu yazıişleri müdürlüğüne ise gerçekte haber içeriğinden pek fazla haberi olamayan, ihtiyaç duyulduğunda görüşülen kişilerin getirilmesi ise yerel basında yaşanan hukuki sorunların temel nedenini oluşturmaktadır

Yerel basının personel istihdamında tam anlamıyla profesyonel bir seçime gidilememesi, eleman istihdamı için gerekli bütçenin olmayışı haber merkezinde bölüm ayrımına gidilememesine de neden olmaktadır. Gazetelerde haber merkezi ve spor servisi şeklinde iki türlü bir ayrıma gidilmektedir. Oysaki toplumsal yapı ve yaşam içinde meydana gelen değişiklikler artık yaşamın her alanı ve anını basın açısından bir uzmanlaşma alanı haline getirmektedir.

En gelişmiş teknoloji, çok sayıda uzman ekip gibi üretim aşamasında son derece önemli olan imkanlar ile çok sayıda renkli sayfalara sahip olmanın yeterli olmadığını anlatan Atılgan, “Ürün dediğimiz haberler, o haberler bu çıkarları ve görüşleri yansıtan nitelikte. Böyle olunca, yani siz geniş bir reklam kesiminin ihtiyaçlarına yanıt vermek durumunda olabilmeniz için çok güçlü sermayeye ihtiyacınız var. Gelişkin bir haber yapma, habercilik yapma sözüm ona ihtiyacındasınız. İşte büyük bir teknolojiye girişiyorsunuz, büyük yatırımlara girişiyorsunuz çok nitelikli gazete hazırlıyorsunuz, güzel renkli, güzel fotoğraflı ama, içeriği boş gazeteler bunlar. Büyük medya kuruluşlarının gazetelerinden bahsediyorum. Çok fazla içeriği dolu değil, neden değil? Çünkü yaptığımız yatırım tamamen o ürünün boyanmasıyla ilgili, kaliteli baskı yapıyorsunuz, kaliteli resim yayınlıyorsunuz, ama içerikte bir şeyiniz yok. Yani bırakın nitelikli eleman çalıştırmayı onlara iyi para ödeme, onların sosyal haklarını düzenleme gibi, ondan vazgeçtik birtakım, belki de birkaç tane işte bağlılar ama, onlardan gelen o ulusal, uluslararası haber ajanslarından gelen haberleri bile doğru dürüst çevirerek yayınlamıyorlar. Bunu yapmaya kalkışmıyorlar, bunu yapmaya gerek duymuyorlar. Çünkü alıcıları onlar değil, yani

alıcıları reklamcılar ve reklamcılara bizleri satıyorlar, izleyicileri ve okuyucuları satıyorlar, o yüzden okuyucuya yönelik bir şeyler yapma sıkıntısında, derdinde değiller. Ve bu yüzden yapılan o sözüm ona büyük yatırımlar bizim için çok fazla bir şey ifade etmiyor”77 şeklinde tepki göstermektedir.

Hem konusunda uzman elemanların bulunmaması hem içi dolu fazla sayfa çıkarmanın bir ihtiyaç olarak görülmemesi magazin, kültür-sanat, yaşam, röportaj, ekonomi gibi yaygın basında yerleşen bölümlerin yerel basında yer almamasına yol açmaktadır. Aslında bu ve benzeri bölümlerin bulunması gazete sayfa sayılarından artırılmasından öte, hedef kilenin ihtiyacına daha çok cevap verme anlamına gelecektir ki, bu durumun tiraja yansımaması kaçınılmazdır.

Zaman Gazetesi Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Çebi, bu tür sayfaların çalışma yöntemlerini şu cümlelerle anlatmaktadır: “…bazı özel sayfalar çıkmış durumdadır. Bilgisayar, kitap, sinema, televizyon, çocuk, kadın, eğitim gibi ve bunlar da kısmen özerk olarak çalışıyorlar. Ya haber müdürüne ya da yazı işleri müdürüne bağlı olarak. Yayın yönetmeni bu yolla bir organizatör ya da strateji geliştirici konumuna gelmiş durumda oturup düşünen ve bu işleyişi daha işler hale getirmek için projeler üreten kişi konumundadır. Aktif olarak işin içine girmesi halinde işin içinden çıkılmayacak duruma gelmesi söz konusudur. Bunun haricinde kültür gibi sayfalar var. Bu sayfalar da haber müdürü veya yazı işleri müdürü vasıtasıyla havuzdan nasipleniyorlar diyebiliriz.”78

Yerel basında haberle ilgili verileri toplayan muhabir sayısı da oldukça azdır. Muhabirler, “Çıraklık” olarak adlandırılan yöntemle yetiştirilmekte ve kadroya alınmaktadır. Konya yerel basınında, muhabirlerde de uzmanlaşma olgusunun çok fazla yaygınlaşmadığı, her muhabirin konu ne olursa olsun her türlü habere gittiği ve gitmek zorunda olduğu bir haber merkezi yapısından söz edilebilir. Çok nadir olarak bazı yerel gazeteler, polis-adliye konulu haberler için muhabir görevlendirmesine gitmekte, yalnız bu muhabirler bu konulardaki haberlerden geri kalan zamanda, diğer muhabirler gibi her konudaki haber için görevlendirilmektedir. Muhabir, haber için gerekli olan verileri, bilgiyi, görüntü ve sesi toplayan ve bunları işleyerek haber haline getiren kimsedir. Yaygın basında sık sık rastlanan ve görüntü sağlamakla yükümlü olan foto muhabiri gibi bir görevlendirme ise yerel basında bulunmamaktadır. Habere giden muhabir aynı zamanda

77 Atılgan, a.g.k., http://www.byegm.gov.tr/seminerler/BurKonusma1.htm

haberin görüntüsünü almaktan da sorumlu tutulmaktadır. Bu durum kabul edilebilir olarak görülmektedir. Ancak muhabirin görevi inşa edeceği haber için, yeniden canlandıracağı olay için, ilgili bilgi ve veri toplamaktır. Muhabir öncelikle 5 N 1 K’nın yanıtlarını aramaya koyulur. Bunların yanıtlarını asgari düzeyde bulduğunda, eş deyişle haberi kotaracak kadar bilgiye eriştiğinde aklınla fotoğraf gelir. Muhabirin bu mesleki kodu bile, foto muhabirinin ve foto muhabirliğinin gerekliliğine dikkat çekmektedir.

ATV muhabiri Murat Çelik, muhabirlik ve gazetelerin haber servislerinin yapılanmasıyla ilgili şunları söylemektedir: “İşin en keyifli yanı da muhabirlik. Bir kere herşeyi herkesten önce öğreniyorsunuz. Bu çok güzel bir duygu, ben bundan çok tatmin oluyorum. İnsanlara saatler sonra vermek fırsatı bulacağınız şeyi siz çok önceden biliyorsunuz… İşte önümüzü nasıl göreceğiz? Bu meslekte dediğim gibi temel olan muhabirlerse o muhabirlerin güçlü olması gerekiyor her şeyden önce. Hem kişisel olarak güçlü olmanız gerekiyor, hem de arkanızdaki kurumun size güç vermesi gerekiyor. Şimdi burada görüyorum, birkaç örnek var. Sahibi, yazı işleri müdürü, sorumlu müdürü, idari müdürü, muhabiri her şeyi tek kişi olan gazeteler var…”79

Konya yerel gazetelerinin bazılarında istihbarat şefi bulunmaktadır. Bilinen anlamıyla istihbarat şefleri, muhabirlere haber konuları öneren, gündemi düzenleyen, istihbaratın oluşmasını sağlayan ve muhabiri yönlendiren kimseler olması gerekirken, Konya yerel gazetelerinde bu görevde bulunan kişiler çoğu zaman muhabir gibi haberden habere koşmaktadır. İstihbarat şefleri de genel yayın yönetmenleri gibi gerçekte yapması gerektiği görevleri yapamamaktadır.

Konya yerel basınında sayfaların estetik kaygılar içerisinde hazırlanmasını sağlayan ve mizanpajın gazetenin kimliğine uygun olup olmadığını kontrol eden görsel yönetmen gibi bir görevlendirme de bulunmamaktadır. Bu görev, dizgi servisinde görev yapan dizgiciye verilmiştir. Yine aynı şekilde haberin okuyucunun ilgisini çekecek biçime getirilmesini sağlayan editör ile haberin yazım kurallarına uygun olmasının sağlayan redaktör gibi görevlendirmeler de bulunmamaktadır.

Gazete yapılanmalarında eleman istihdamının yetersiz olması, elemana verilen önemi ve teknolojinin buna etkisi ile ilgili olarak Çebi, “Bilgisayar teknolojisi herşeyi sarmış, insanın bir figür olarak kenarda kaldığı bir teknolojik yapıdır. Bunun içine promosyonu da katarsanız, gazeteci denilen şahıs 3., 4., belki de 5. sırada yer alıyor. Tabii bu yanlış.

Yanlışlığı herkes farkediyor. Ne olacak?... Editörün baş edeceği boyutları aşmaya başladı. Şimdi Diyarbakır’da gazeteler iki kişinin, üç kişinin, bazen beş kişinin çıkardığı gazeteler. Belki bir kişi ile çıkan gazeteler bile olabilir. Fakat ulusal medya ya da yaygın medya, bu yerel medyanın yanında çok büyük kalıyor. Şimdi o kadar gelişmiş bir yapı var ki, ben bir haber koordinasyonu nasıl yapılıyor tablosunu çıkarayım dedim, bir tablo çıkardım. Bilemiyorum görebilecek misiniz? Çok karışık bir tablo. Tabloyu çıkarınca fark ettim ki gerçekten haber programı prodüksiyonu yapılması bayağı zor”80 demektedir.