• Sonuç bulunamadı

2.2. KEMÂLÜ EDEBİ’L-ĞINA’DA İSMİ GEÇEN ÖNEMLİ KİŞİLER

2.2.1 MÛSİKÎŞİNAS, ŞAİR VE FİLOZOFLAR

2.2.1.25. Hurdâzbih (هبذادرخ):

Asıl adı Ebü'I-Kâsım Ubeydullah b. Abdullah b. Hurdâzbih el-Bağdâdi el-Fârisî olup doğduğu tarih hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla beraber H. III. asrın başlarında miladi 820 yılı civarında doğduğu ifade edilmektedir. Babası halife Me’mûn döneminde valilik görevinde bulunmuş kendisi ise halife el-Mu'temid zamanında Cibâl bölgesinde posta işlerinden sorumlu kişi olarak görev yapmıştır. İbn Hurdâzbih babasının dostu İshâk el-Mevsılî'den mûsikî eğitimini alır ve halife Mu'temid'in (869- 892) meclislerinde bulunmuştur. Miladi 912 veya 913 yılında vefat ettiğine dair bilgiler mevcuttur. İbn Hurdâzbih'in mûsikîye dair Kitabü’l-Lehv ve’l-Melâhî eseri olup bu eseri Turgut Yahşi, yüksek lisans çalışması olarak ilim camiasına kazandırmıştır.207

2.2.1.26. Nikomakûs: (

سخاموقين

)

Tezimizde filozoflara ait biyografik kaynak taraması yaparken karşımıza iki Nikomakûs çıktı. Bunlardan birincisi Aristo’nun ikinci karısı Herpillis’ten dünyaya gelen oğlu olup Ahlâk kitabını adına ithafen kaleme aldığı Nikomakûs’tur.208

Diğer Nikomakûs ise miladi I. yüzyılda yaşayan ünlü Yunan matematikçisi olup Geresa'da doğmuştur. Pythagoras ekolünü takip etmiş, matematik ve mûsikîye dair birçok eser kaleme almış, ancak bunlar arasında 1538 yılında Paris'te yayımlanan Aritmetiğin

İncelenmesine Dair Bir Giriş ile armoniye dair iki ciltten oluşan el kitabı günümüze

kadar ulaşabilmiştir. Armoniyle ilgili olan eser, Mursius'un 1616'da Leyde'de yayımlanan Auctores veteris musicale adlı eserine ilave edilerek, Meibomius’un Latince çevirisi ile yeniden yayımlanmıştır.209

2.2.1.27. Öklid (سيدلقا):

Grekçe adı Eukleides (Euclid, Euclides), İslami kaynaklarda ise İklidis, Uklîdis

olarak geçmektedir. İslam ilim tarihine göre geometrinin kurucusu kabul edilmektedir. M.Ö. III. yüzyılın en ünlü matematikçisi olarak kabul edilen Öklid, Eflatun’un

Akademi’sinde okumuştur. Aritmetik, geometri, astronomi ve müziğe karşı oldukça

207

Arendonk, C. V. “İbn Hurdâzbih” İslam Ansiklopedisi (İA), 1997, MEB Yayınları, V/II, s. 755.; Turgut Yahşi, Mufaddal B. Seleme'nin Kitâbü'l-Melâhi ve Esmâihâ Adlı Eserinin İncelenmesi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2013, s.16-17.

208 Cemil Sena, “Nikomakûs”, Filozoflar Ansiklopedisi, III, İstanbul-Remzi , 1976, s. 514.

209 Bayram Akdoğan, Fethullah Şirvâni ve Mecelletun Fi'l-Mûsîka"adlı eserinin XV. yüzyıl Türk

49

ilgili olup, bu ilimlere dair birçok eser kaleme almıştır. Kendisine nispet edilen mûsikî eserleri Scripta musica veya İntroductio Harmonica ile Eisagoge Armonike’dir.210

2.2.1.28. Pythagoras (سورغاثوي):

Milattan önce 580 yılında Samos’da doğdu.211

Yunan bilim tarihinde özellikle matematik ilminin kurucusu kabul edilen Pythagoras, geometri, astronomi, felsefe ve mûsikî alanında önemli çalışmalar yaptı. Günümüzde “felsefe” sözcüğünü bugünkü anlamıyla kullanan ilk kişi olduğu kabul edilmektedir. Pythagoras dünyanın asıl sırrının matematiksel bir oranda olduğunu kabul etmektedir. Hatta uzayın yapısının dahi bir mûsikîal uyum içinde olduğunu belirtmektedir. Ona göre seslerin uyumu titreşim sayısıyla değil, sesi çıkaran enstrümanın tellerinin uzunluğuna dayalıdır.212

Yalçın Çetinkaya İhvân-ı Safâ’da Müzik Düşüncesi adlı eserinde Pythagoras’ın İhvân-ı

Safâ’nın en önemli öncülü olduğundan bahseder.213

2.2.1.29. Sâbit b. Kurre (ةرق نب تباث):

Asıl adı Ebû’l-Hasen Sâbit b. Kurre b. Zehrûn (Mervân) es-Sâbî el-Harrânî olup 836 yılında Harran’da dünyaya geldi. Matematik, astronomi, tıp, felsefe, filoloji ve mûsikî sahasında döneminin önemli şahsiyetleri arasında yer almaktadır. Özellikle Archimedes, Nicomachus, Öklid, Ptolemy, Theodosios gibi birçok Grek filozofun eserlerini Arapça’ya çevirerek ilim dünyasına kazandırmıştır. Bunlarla beraber sayılar teorisi, geometri, astronomi, cebir, fizik, mekanik, mûsikî alanlarda müstakil eserler telif etmiştir. 288/901 yılında Bağdat’ta vefat etti.214

Sâbit b. Kurre mûsikîye dair Kitâbu fî

ilmi'l-mûsikâ (ىقيسوملا ملع يف باتك), Kitâbu fî'l-mûsikâ (ىقيسوملا يف باتك), Makâletün fî'l-

mûsikâ (ىقيسوملا يف ةلاقم), Risâletün min umûri’l-mûsîka (ىقيسوملا رومأ نم ةلاسر), Kitâbü

min ebvâbi ilmi’l-mûsikâ (ىقيسوملا ملع باوبأ نم باتك), Muhtasar fi’l-nağme ( نف يف رصتخم ةمغنلا), Makâletün fi’l-engâm (ماغنلأا يف ةلاقم), Kitâbün fi âleti’z-zemr (رمزلا ةلآ يف باتك)

adlı eserleri telif etmişse de bu eserler günümüze ulaşmamıştır.215

210 Hüseyin Gazi Topdemir, “Öklid”,DİA, XXXIV, İstanbul-2007, s. 20-25. 211

Timuçin Afşar, Düşünce Tarihi I, İstanbul-Bulut yayınları, 2000, s. 447.

212

Hans Joanhim Störig, Vedalardan Tractatus’a Dünya Felsefe Tarihi, s. 120.

213 Yalçın Çetinkaya, İhvân-ı Safâ’da Müzik Düşüncesi, İstanbul İnsan Yayınları, 2001, s.36. 214 İhsan Fazlıoğlu, “Sâbit b. Kurre”, DİA, XXXV, s. 353-356.

50

2.2.1.30. Sokrates (سيطارقس):

Antik Yunan felsefesinin önemli köşe taşlarından Sokrat, M.Ö. 470 yılında

Atina’da doğdu. Sade bir yaşam tarzını benimsemiş ve hayatı boyunca politikadan uzak durmaya çalışmıştır. Sokrat’a göre insanın, varlık ilkesinden önce zihin dünyasını keşfetmesi gerekir. Ona göre bilgi, zihinde var olanın hatırlanmasıdır. En önemli öğrencileri Eflatun ve Ksenafon’dur.216

Sokrates bilgi edinme yollarından “soru-yanıt ile öğrenim” yöntemini benimsemiştir.217

Gevrekzâde, Mûsikî Risalesi’nde Sokrat’ın İskender'in huzurunda saz çaldığını ifade eder. Ayrıca talebesi Eflatun’dan naklen mûsikînin insan ruhunu güzelleştirdiğini belirtmiştir.218

Pythagoras M.Ö. 500 senesinde Metapontion’da ölmüştür.219

2.2.1.31. Za‘ferânî El-Kâtib(بتاكلا ينارفعز):

Zekeriya Yusuf’a göre bu kişi el-Hüseyin bin Muhammed bin Ali ez- Za‘ferânî olabilir. Zirikli’nin el-A‘lâm’ında Kitâbü’l-Kebîr adlı bir eseri olduğu belirtilmektedir. Bu eserde mûsikîye dair pek çok malumat bulunmaktadır.220

2.2.2. YÖNETİCİLER

2.2.2.1. İskender ( ردنكسلاا نينرقلاذ):

Asıl adı Alexandros olan İskender, M.Ö. 356'da Makedonya'nın Pella kasabasında dünyaya geldi. Tarih literatüründe “Büyük İskender” olarak anılmaktadır. Babası Makedonyalı II. Filip, annesi Epiros Prensesi Olympias’dır. Özel hocalardan eğitim alan İskender, ayrıca Aristo'dan da üç yıl kadar dil, edebiyat, siyaset ve felsefe üzerine dersler de aldı. Babasının 336'da bir suikast sonucu öldürülmesinin ardından kral ilan edilerek tahta geçti.221 Hükümdarlığı döneminde ilim ve sanat adamlarına yakın ilgi göstermiş ve bu sayede özellikle tabiat bilimlerinin gelişmesine büyük

216 Mahmut Kaya, “Sokrat”, DİA, İstanbul-2009, XXXVII, s.352-354.

217 Vural Yıldırım, Tarkan Koç, Mûsikî Felsefesine Giriş, Ankara Bağlam Yayınları, 2011, s.31. 218

Turabi, Gevrekzâde, s.132.

219

Karl Vorlander, Felsefe Tarihi I-II, (çev. Mehmet İzzet-Orhan Saadeddin), İstanbul-İz Yayıncılık, 2004, s. 43.

220Yusuf, El-Mevrid, II, s.103.

51 katkılar sağlamıştır.222

Kısa zaman zarfında imparatorluğunu genişleten İskender, çeşitli sanatkârlara ilham kaynağı olmuş ve başarısının arkasında ilahi bir desteğin olduğu düşünülmüştür. Hatta Kur’an-ı Kerim’de ismi geçen Zülkarneyn’in İskender olduğu rivayet edilmektedir.223 12 yıl hükümdarlık yapan İskender, 33 yaşında ateşli bir hastalık sebebiyle ölmüştür M.Ö. 323.224

2.2.2.2. İbrahim b. Mehdî (775-785)(ىدهم نب ميهاربا):

İbrahim b. El-Mehdî 162/779 yılında Bağdat'ta dünyaya geldi. Kendisi Hârûnüreşîd'in üvey kardeşidir. Halife Reşîd döneminde Dımaşk valiliği yapmıştır. Hilafetin Me’mûn'a geçmesiyle ona karşı çeşitli müdahelelerde bulunmuş ancak başarılı olamamıştır. Son olarak Me’mûn tarafından affedilip hayatını devam ettirmiştir. Mehdî mûsikî eğitimini ilk önceleri mahir bir mûsikîşinas olan annesinden almıştır. Döneminin önemli hanende ve bestekârı olan Mehdî, İbn Câmi ile birlikte klasik ekolün temsilcileri İbrahim Mevsılî ve oğlu İshâk el-Mevsılî'ye karşı Arap ve Fars mûsikî yapılarını birleştirerek yeni bir üslûp geliştirmiştir. İyi bir mûsikî nazariyatçısı da olan Mehdî birçok talebe de yetiştirmiştir. Bunlar arasında Muhammed b. Hâris ve Amr b. Bâne gösterilebilir. Aralarındaki ihtilafa rağmen İshâk el-Mevsılî ile birbirlerine eserlerini gönderdikleri ifade edilmektedir.225 Kemâlü Edebi’l-Ğınâ’da bazı yerlerde İbrahim bin el-İmam el- Abbâsî olarak da geçen İbrahim b. Mehdî ve İshâk hakkında şu ifadeler kullanılmaktadır: “Anlatıldığına göre Me’mûn veya Mutasım’dan biri şöyle demişti:

İshâk’ın bir şarkıdaki hatası, İbrahim’in doğrusundan daha iyidir.”226

İbrahim Mehdî 224/839 yılında Bağdat’ta vefat etti.227

222 Kaya, “İskender”, s.557. 223 Kaya, a.g.m., s.556.

224 Siegfried Lauffer, Büyük İskender, İzmir-2004, İlya yayınları, (Almancadan çev. Nilgün Sorguç),

s.188.

225İbrahim Sarıçam, "İbrahim b. Mehdî", DİA, İstanbul-2000, XXI, s. 320-321. Ayrıca bkz. Farmer, A

History of Arabian Music, London 1929, s.119-121.; Feyyâd, Leyla Meliha, Mevsûatu'l-A'lâmi'l- Mûsikiyye, Beyrut 1992, s. 5.

226Ğattâs, Kitâbü Kemâli Edebi’l-Ğına, s.138. 227 Sarıçam, “İbrahim b. Mehdî”, s.321.

52

2.2.2.3. Hâdî-İlelhak (785-7860) (قحلا ىلا يداهلا):

Asıl adı Ebû Muhammed Mûsâ el-Hâdî-İlelhak b. Muhammed el-Mehdî’dir. Abbasî devletinde 785-786 yılları arasında kısa bir dönem halifelik görevinde bulunmuştur. Hâdî döneminde cereyan eden önemli olaylar arasında Hz. Ali’nin torunlarının Medine’de başlattığı isyanların bastırılması, Bizans ordularına Hades kalesinin bırakılması, Harici isyanların galibiyeti zikredilebilir. Kaynaklara göre âdil, cesur, azimli, eğlence ve içkiye düşkün, şair ve mûsikîşinaslara karşı cömert bir kişi olan Hâdî, annesi Huzeyran tarafından zehirlenerek veya boğdurularak öldürüldüğü belirtilmektedir.228 Dönemin en önemli mûsikîşinaslarından İbrahim el-Mevsılî’nin yakın arkadaşıydı.229

2.2.2.4. Kâfûr el-İhşîdî (ىديشخلاا روفاك):

Tarihte Mısır, Suriye ve Filistin'de 935-969 yılları arasında hüküm süren Türk hânedanı olarak bilinen İhşîdîler'in dördüncü hükümdarıdır. Aslen Nûbe asıllı olup, İhşîdî ailesinin hizmetçisi olmasına rağmen, Ebü'l-Kâsım Ûnûcûr b. Muhammed Ebü'l- Hasan Ali'ye vasi tayin edilmesi sonucu yönetimi ele geçirerek vefatına kadar hükümdarlık yapmıştır. (ö.968)230

2.2.2.5.Mu῾tasım (833-842) (مصتعملا):

Asıl adı Ebû İshâk el-Mu῾tasım -Billah Muhammed b. Hârûn er-Reşîd b. Muhammed el-Mehdî-Billah el-Abbâsî’dir. Hârûnürreşîd'in Soğd asıllı cariyesinden Bağdat'ta dünyaya gelen Mu῾tasım 'ın doğum tarihi 795 veya 796 olarak gösterilmektedir. Kaynaklarda iyi bir eğitim görmemesine rağmen güçlü bir hitabeti bulunduğu, şair, cesur ve iyi kalpli bir kişiliği olduğu belirtilmektedir. Bununlar beraber İshâk el-Mevsılî, Kindî gibi dönemin önemli mûsikî adamlarını himaye ettiği ifade edilir.231 Mu῾tasım, sekiz yıllık halifeliği döneminde birçok iç karışıklıklarla uğraştı ve

228 Nahide Bozkurt, “Hâdî-İlelhak”, DİA, XV, 16-17. 229 Shiloah, Kemâlü Edebi’l-Ğına, s.62.

230 Ahmet Ağırakça, "İhşîdîler", DİA XXI, İstanbul-2000, 551-553

231

53

bunlara ilaveten düzenlenen Bizans seferi kendisini oldukça yıpratmıştır 5 Ocak 842 perşembe günü, kendi kurmuş olduğu Samerra şehrinde vefat etmiştir.232

2.2.2.6. Me’mûn (813-833) (نومأملا):

Abbasi halifelerinden Me'mûn'un asıl adı Ebû Ca'fer Abdullah el-Me'mûn b.

Hârûn er-Reşîd b. Muhammed el-Mehdî b. Abdillâh el-Mansûr el-Abbâsî'dir. Babası Hârûnürreşîd'in halife olduğu gece Bağdat'ta dünyaya gelmiştir. Annesi Soğd asıllı cariyelerdendir. Küçük yaştan itibaren iyi bir eğitim alan Me'mûn dinî ve beşerî ilimlere oldukça vâkıftı. Me’mûn döneminde Beytülhikme, tercüme ve araştırma enstitüsü faaliyetlerinin yanında önemli kütüphane işlevini de yerine getirmekteydi. Me’mûn döneminde Kindî, Harezmî ve Ebü'l-Hüzeyl el-Allâf gibi müellifler önemli tercüme faaliyetlerinde bulunmuştur. Halife Me’mûn'un klasik felsefe, tabiat ilimleri ve sanatları yönündeki çalışmaları himaye etmesi bu dönemin en önemli ilim faaliyetlerindendir.233