• Sonuç bulunamadı

Hukuksal Durumlarda Değişiklik Yapılmasını Gerektiren İptal Kararları

2. AİHM’Sİ ÖRNEK KARARLARI

1.4. İPTAL KARARLARININ YERİNE GETİRİLMESİ

1.4.4. Hukuksal Durumlarda Değişiklik Yapılmasını Gerektiren İptal Kararları

yükümlüdür. Bu duruma özellikle olumsuz işlemlerin iptalinde rastlanılmaktadır. Örneğin, idareye yapı izni için yapılan başvurunun reddi üzerine açılan davada, ret işleminin iptal edilmesi halinde idare yapı izni verilmesi için işlem tesis etmek zorundadır.

İptal kararı bir yandan idareye olumlu bir işlem tesis etme yükümlülüğü yüklerken, diğer yandan da idari işlemi de geçmişe etkili olarak ortadan kaldırmaktadır. İdarenin yükümlülüğünün geçmişe etkili olmasının anlamı, ilgiliye iptal edilerek hukuka aykırılığı tespit edilen işlem tarihine kadar gerekli işlemleri yapmakla mükellef olmasıdır. Böylece ilgili kişinin sanki iptal edilen işlem hiç yapılmamış gibi hak sahibi olması sağlanmaktadır.

1.4.4. Hukuksal Durumlarda Değişiklik Yapılmasını Gerektiren İptal Kararları

İdari işlemlerin kişilerin hukuki statülerini değiştirici nitelikte olması halinde, iptal kararından sonra idarenin, kişinin eski statüsüne kavuşturulması için gerekli işlemleri yapması gerekecektir. İşte bu tür iptal kararları hukuki statüde değişiklik yapılmasını sağlayan kararlardır. Örneğin, kişinin kendi istemi olmaksızın emekli

109 Gözübüyük ve Tan, İdari Yargılama, s. 642

110 Onar, s. 1795; Sarıca, İdari Kaza, s. 123; Çağlayan, s. 171 111

edilmesi halinde iptal kararının gereği olarak kişinin emekli statüsünden alınıp, eski görevi olan memur statüsüne geçirilmesi gerekir. Ayrıca kişi sanki emekli olmamışçasına memurluk görevini yerine getirmiş sayılarak parasal ve özlük haklarını kazanır112, eğer o süre içinde terfisi gerekiyorsa terfisinin yapılması gerekecektir. Eğer

memurun emekli edilmeden önce kullandığı kadroya başka bir atama yapılmışsa bu kadroya geçirilmesi, ya da ilgiliye kazanılmış hakkına uygun yeni bir kadro bulunması gerekir113. Öğrenci kayıt silme işlemlerinde de aynı durum söz konusudur. Kayıt silme işlemi nedeniyle öğrencilik statüsünden çıkarılan kişinin, kayıt silme işleminin iptal edilmesi halinde öğrencilik hukuki statüsüne yeniden kavuşturulması gerekir.

Görevden alma işleminin iptali üzerine ilgilinin eski görevine döndürülmesi gerekir. Kimi görevlerde iptal kararının yerine getirilmesi ancak memurun eski görevine dönmesi ile olabilir. Memurun eski görevi benzeri bulunmayan ya da özelliği olan bir görev ise iptal kararının yerine getirilmesi, ancak davacının eski görevine iadesi ile mümkün olabilir. Bu gibi kadrolara atama yapılmış ise, iptal kararı üzerine atamanın nedeni ortadan kalkacağı için, idare atama kararını kaldırarak kadroyu boşaltır ve davacının görevine yeniden başlamasını sağlar.

İptal davası devam ederken, ilgilinin emekliye ayrılması veya başka bir göreve atanması ve sonradan iptal kararı verilmesi durumunda iptal kararının nasıl uygulanacağı konusundaki Danıştay 3.Dairesinin 9.3.1978 gün ve E.78/151 ve K.78/99 sayılı kararı şöyledir."...burada birbirinden bağımsız iki ayrı işlem mevcuttur. Bu işlemlerden

birincisi davacının açmış olduğu iptal davası üzerine iptal edilen işlemdir, diğeri ise, davacının iradesine dayanılarak yani isteği ile emekliye ayrılması veya başka bir göreve atanması yolunda tesis edilmiş bulunan işlemdir. Bu işlemlerden birincisi hakkında verilen iptal kararının yerine getirilmesi gerekli ise de, davacı kendi isteği ile emekliye ayrılmak veya başka bir göreve atanmak gibi idareye yeni işlemler tesis ettirmiş bulunduğu cihetle, hukuki bakımdan ortada yerine getirilmesi gerekli bir Danıştay kararı kalmış bulunmamaktadır. Ancak, verilmiş bulunan iptal kararının da davacının

112 Danıştay İBKK, T. 09.02.1966, E:1965/ 21, K:1966/ 7, Danıştay Dergisi, S. 103-106, s. 77 113

isteğiyle emekliye ayrıldığı veya başka bir göreve atandığı tarihe kadar ki müktesep ve sübjektif haklarına ilişkin kısımlarının uygulanması zorunludur..."114

.

1.5. İPTA KARARLARININ İMKÂNSIZLIK NEDENİYLE UYGULANAMAMASI

Yargı kararlarının uygulanması zorunluluğu genel bir kural olmasına rağmen, kimi durumlarda, kararların uygulanamaması da kabul görmüştür. Ancak bu kesinlikle idarenin bir kararı uygulamamasının kabulü anlamına gelmemektedir. Bu durumlar daha ziyade kararın uygulanamamasıdır. Yalnız bu noktada belirtilmesi gereken bir husus, yargı kararının imkânsızlık nedeniyle uygulanamamasının kabul edilmesinin sadece iptal kararlan için söz konusu olabilmesidir, yoksa tam yargı davasında verilen bir kararın uygulanamaması söz konusu olamaz. İmkânsızlık halleri her olay için kendi koşulları içinde değerlendirilmelidir. Uygulama imkânsızlığı, hukuki ya da fiili nedenlerle olabilir.115

İptal kararının imkânsızlık nedeniyle uygulanmamasına ilişkin Danıştay 13. Dairesi'nin116bir karında, Fonun kendisine devredilen, bankacılık yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılmış olan …banka hakkında, Bankalar Kanununun 15.maddesi uyarınca yaptığı, üçüncü kişileri de ilgilendiren hukuki tasarruflar ve bankanın tüzel kişiliğinin sona ermesi nedeniyle, idarece, BDDK'nın anılan bankanın Fona devrine ilişkin işlemini iptal eden Danıştay Onuncu Daire kararının gereğinin yerine getirilmesinin olanaksız olduğu, başka bir anlatımla, devir kararının alındığı tarihteki …bank'ın hukuki ve malî yapısının davalı idarece tesisi suretiyle davacıya iadesinde hukuki ve maddi (fiili) imkânsızlık bulunduğu ve idarenin idari yargı kararını

114 Çağlayan, s. 182

115 «…uygulamada ve öğretide de kabul edildiği gibi temel amaç yargı kararının gerekçesine uygun

olarak uygulanması olmasına karşın, kimi özel durumlarda bu kararların uygulanmasında fiili ve hukuki imkansızlık olabilir. Doğaldır ki imkansızlık durumunun var olup olmadığı her olayın özelliğine göre kendi içinde değerlendirilecektir." Danıştay 1.D, T. 04.04.1991, E:1991/54, K:1991/53, Danıştay Dergisi, S, 82-83, s. 55

116 Danıştay 13. D,. T. 29.11.2005, E:2005/5546, K:2005/5699, http://www.danistay.gov.tr/, Erişim

uygulayamadığı sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmamaktadır gerekçesiyle davayı reddetmiştir

Yargı kararlarını uygulamama konusunda hiçbir takdir yetkisi bulunmayan idarenin, bazı hallerde emredici kurallar uyarınca veya fiili imkânsızlık sebebiyle kararı uygulama yönünde imkânsızlıkla karşılaşmaktadır. Ancak bu imkânsızlığın varlığı halinde idare sadece uygulama zorunluluğundan kurtulur. Uygulanmama sonucu oluşacak maddi ve manevi zararların tazmin sorumluluğu devam eder117

.