• Sonuç bulunamadı

Hukuki Dinlenilme Hakkına Riayetsizlik Hali

Belgede Tahkimin geçersizliği (sayfa 150-153)

B. HAKEM KARARLARININ İPTALİNE KARAR VERİLECEK HALLER

2. Hukuki Dinlenilme Hakkına Riayetsizlik Hali

Hukuki dinlenilme hakkı, yargılamaya hâkim olan ilkelerden biri olarak düzenlenmesinin yanı sıra, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 423. maddesinde tahkim yargılaması açısından kanunda ayrıca düzenleme alanı bulmuş bir ilkedir.

Mahkeme yargılamasında olduğu gibi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 423. maddesine göre taraflara hukuki dinlenilme hakkını kullanma imkânı tanınır. Tahkim yargılamasında hakem veya hakem kurulu tarafından, uyuşmazlığın taraflarına iddia ve savunmalarını ileri sürme hakkının tanınmaması, iddialarına ilişkin delillerini getirme hakkının verilmemesi ve davanın duruşmalı görülmesine karar verilmesine rağmen tarafların bu durumdan haberdar edilmemesi ile hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilmiş olmaktadır.

Hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğinin ileri sürülebileceği bir başka durum, tahkim yargılaması devam ederken taraflardan birinin ölmesiyle ortaya çıkabilmektedir. Taraflardan biri öldüğü takdirde, hakem veya hakem kurulu tarafından ölen tarafın mirasçılarına usûlüne uygun bir şekilde tebligat yapılmalı ve bu kişiler davadan haberdar edilmelidir. Aksi takdirde hukuki dinlenilme hakkının ihlali

söz konusu olacaktır460.

Gerek mahkeme yargılaması, gerekse tahkim yargılaması bakımından adil yargılama yapılabilmesi adına hukuki dinlenilme hakkının önemi büyüktür. Bu yüzden iptal sebeplerinden biri olarak düzenlenmiş olması yerindedir.

Taraflardan biri verilen hakem kararının, dava esnasında bu hakkının ihlal edildiğini ileri sürmek suretiyle, iptalini isteyebilir. Hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini ileri süren taraf iddiasını ispatladığı durumda, hakem kararı mahkeme tarafından iptal edilecektir461.

460 AKINCI, s. 295.

461 “…Dava, hakem heyeti kararının iptali istemine dairdir. Davanın tarafları, müdahiller ve

yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptir. Bu durum, savunma hakkı ve kamu düzeniyle ilişkili olduğundan mahkemelerce kendiliğinden gözetilir… Dava dilekçesinin tebliğ edilip taraf teşkilinin sağlanmasından ve davalıya hukuki dinlenilme hakkı tanındıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak hüküm kurulması doğru olmamış, açıklanan sebeple kararın bozulması gerekmiştir.” Yrg.

h. HAKEM VEYA HAKEM KURULU KARARINA KONU UYUŞMAZLIĞIN TÜRK HUKUKUNA GÖRE TAHKİME ELVERİŞLİ OLMAMASI

Tahkime elverişlilik, bir uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözülüp çözülemeyeceği anlamına gelir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 408. maddesinde tahkime elverişlilik başlığı altında tahkimin uygulanamayacağı haller belirtilmiştir. Bu maddede “taşınmaz mallar üzerindeki ayni haklardan veya iki tarafın iradelerine tabi olmayan işlerden kaynaklanan uyuşmazlıklar tahkime elverişli değildir.” ifadesi yer almaktadır.

Bunun yanı sıra, aşağıdaki durumlarda taraflar arasındaki uyuşmazlığın tahkim

yoluyla çözümü mümkün değildir462:

Taraflar arasındaki uyuşmazlık çekişmeli yargıya dâhil olmalıdır. Zira çekişmesiz yargı işleri tahkime gitmeye elverişli değildir.

Çekişmeli yargı kollarından biri olmasına rağmen ceza yargısına ilişkin bir uyuşmazlıkta veya idari yargının konusuna giren bir uyuşmazlıkta (3533 sayılı kanun kapsamına giren kamu imtiyaz sözleşmeleri hariç olmak üzere) tahkim yoluna başvurulamaz.

Kamu düzenine463, hukuka ve ahlaka aykırılık teşkil eden konularda tahkime

başvurmak suretiyle uyuşmazlığın çözümü mümkün değildir.

İşçi ve işveren arasındaki hizmet sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda tahkime gidilip gidilmeyeceği konusunda, doktrinde ve Yargıtay kararlarında farklı görüşler söz konusudur.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık yukarıda belirtilen sebeplerden veya Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 408. maddesindeki hallerden birine dayanıyorsa, tarafların

15. HD, 20.02.2014, E. 2013/ 6719, K. 2014/ 1185 (www.kazanci.com.tr); EKŞİ, Tahkim, s. 172;

KARADAŞ, s. 227; PEKCANITEZ/ ATALAY/ ÖZEKES, s. 1086.

462 Bkz. 1. Bölüm, Tahkimin Konusu.

463 Her ne kadar Yargıtay kat mülkiyetinde yönetim planına tahkim şartı konulmuş olması durumunda,

kamu düzeni gerekçesiyle, bu koşulun geçersiz olacağını savunsa da; kat mülkiyeti ilişkisinde kat malikleri oy birliği ile imzalayacakları yönetim planına, aralarında buna dair bir uyuşmazlık çıktığı takdirde hakeme gidileceğine ilişkin tahkim şartı konulması mümkündür. (BELEN, s. 228).

uyuşmazlığın çözümü için tahkime başvurmaları mümkün değildir. Herhangi bir şekilde başvurulduğu ve yapılan yargılama sonucu hüküm verildiği takdirde, bu hükmün iptali söz konusu olacaktır. Zira tahkime elverişli olmayan bir konuda hakem

veya hakem kurulu tarafından hüküm verilmiş olması, bir iptal sebebidir464.

Uyuşmazlık konusunun tahkime elverişli olmaması, Milletlerarası Tahkim Kanunu’nda hâkim tarafından re’sen nazara alınabilecek iki sebepten biri olarak düzenlenmiştir. Fakat Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda bu yönde bir ayrıma gidilmemiştir. Kanaatimizce, taraflarca dava konusunun tahkime elverişli olmadığı ileri sürülmese bile, hâkim tarafından bu iptal sebebinin re’sen gözetilmesi

(milletlerarası tahkimde olduğu gibi) mümkün olmalıdır465.

i. KARARIN KAMU DÜZENİNE AYKIRI OLMASI

Kamu düzeni kavramı gerek milletlerarası hukukta, gerek iç hukukta fazlasıyla

işlerliğe sahip olmasına rağmen; genel geçer bir tanımı yapılmış değildir466. Esasında

bu kavramın bir tanımının yapılması da mümkün değildir. Zira bu kavramın kapsamına giren haller, yere ve zamana göre değişiklik göstermektedir. Bir zamanlar kamu düzenine aykırı görülen bir hal, zamanı geldiğinde hukuk sistemi tarafından kabulü ve uygulaması görülmeye başlamış bir hal olabilir.

İç hukuk bakımından kamu düzenine aykırılıktan anlaşılan Anayasa’ya, Türk kanunlarına ve temel prensiplere, genel ahlak ve adaba aykırılık teşkil eden hususlardır. Zamana göre değişiklik göstermesi sebebiyle, bir kanun maddesi ile somut

bir düzenleme altına alınması mümkün değildir467.

Taraflar arasında yapılan sözleşmeye bağlı olarak ortaya çıkan uyuşmazlık halinde tahkime gidilebilmesi için, bu hususun kamu düzenine aykırı olmaması gerekir. Aykırılığın varlığı halinde, verilen hakem kararının iptali için taraflar talepte

464 AKINCI, s. 261; KARADAŞ, s. 228; SÜRAL, s. 1402.

465 “…Kanunun ifadesinden, mahkemenin tüm iptal sebeplerini re’sen dikkate alması gerektiği

sonucuna ulaşmak mümkündür. Bu durum, iptal davalarının istisnai niteliği ile bağdaşmamaktadır. Ancak, doktrinde, tahkime elverişsizlik ve kamu düzenine aykırılık dışındaki iptal düzeninin kamu düzeni ile ilgili olmayıp taraf menfaatleri ile ilgili ve tarafların üzerinde serbestçe sözleşme yapabileceği konulara ilişkin olmaları nedeniyle, bu iptal sebeplerinin ancak tarafların ileri sürmesi halinde dikkate alınabileceği ifade edilmiştir.” SÜRAL, s. 1404.

466 AKINCI, s. 270; ARSLAN, s. 44; MUTLAY, s. 18. 467 AKINCI, s. 273.

bulunabilecektir468. Ayrıca kamu düzenine aykırılık, tahkime elverişlilikte olduğu gibi, hâkim tarafından re’sen gözetilmesi mümkün olan bir husustur. Bu sebeple hâkim dava süresince kamu düzenine aykırılığı fark ettiği takdirde, hakem veya hakem kurulu tarafından verilen bu kararı iptal edebilmelidir.

Boşanma davası, babalık davası ve soybağına ilişkin davalar gibi aile hukukuna özgü bazı davalarda tahkime gidilmesi mümkün değildir. Zira bu uyuşmazlıklar kamu düzenine ilişkindir ve tahkimde görülmesi doğru değildir.

Belgede Tahkimin geçersizliği (sayfa 150-153)