• Sonuç bulunamadı

Horozla Yaşlı Neneka

Belgede Rize ili Halkbilim monografisi (sayfa 191-195)

İKİNCİ BÖLÜM 2. SÖZLÜ KÜLTÜR ÜRÜNLERİ

2.2.1. Rize Yöresinden Derlenen Masallar

2.2.1.41. Horozla Yaşlı Neneka

Bir neneka varmış. Bi köpeğinlen bi de horozu var. Horoz demiş “Bu sahibime niye kısmet sayayki. Ben gideyim gurbete, para kazanayim. Bana bi hamsikoli pişir de gideliyim.” O da bi hamsikoli pişirip vermiş omizina. Gitmiş gurbete. Giderken, giderken rastlamış bi çakala, çakaldan korktu tabi. Şimdi horoz, “Yiyecek beni, ne yapayim? Açil karnim açil, kutru al içeri” demiş. Almiş oni karnina. Bu sefer gitmiş, gitmiş çarpmiş bir kutra. Gene korkmiş. “Açil karnim açil. O kurdi al içeriye” demiş. Kurdi de almiş içeriye. Gitmiş şindi, bi dereye rastlamiş. Dereden geçemeyi… “Açil karnim açil, dereyi al içeri.” Oni da almiş içeriye. Gitmiş, gitmiş bir ağanin kapisina. Şindi bakıyi bi beyük konak ağanin kapisi, buraya şindi gurbet burasi. Buraya şindi başlamiş, hatyaluklari hatalamaya. Hapalayi, hapalayi “Di di li diii, buldim beş para d idi li diii buldim on para” diyo. Hat hayta çubuklarindan toplayi. Bu ağa kızmiş “Bu ne geveze horoz idi. Bunu ya atun şeye, koyunlarin ahurina.” Atmişler oni koyunlarin ahirina. “Açil karnim açil, kurdu at dışari” demiş. Kurdu atmiş dışari. Koyunlari yemiş, parçalamiş. “Ya ulan koyun oni komiş atların ahirina” demiş. Komişler oni atların ahırina. Çene demiş “Açil karnim açil, tilki at dişari.” Tilki attı gene. O da atlari parçalamiş. “Bu sefer koyun oni kümese” dediler.koydiler oni

163

kümese. Gene “Açil karnim açil, çakali at dışari” dedi. Çakali atti. Çakal tavukları hep yedi.

Ağa bunlardan bezdi, ne edecek buni? “Gelin buni yakalum” demiş. Komişler oni fırına “Yakalim onu” demişler. Fırına kork omaz “Açil karnim açil, dereyi at dişari.” Almışti ya celirken. Dereyi “Şarr!” döktü, fırınin içine soğutti, kendini gene kurtardi oradan açıkgöz horoz. Ondan sonra oradan da kurtardi postini şindi. “Ne edelim şindi buni?” demiş. “Çeselum” demişler. “E çeselum” demişler. Başlamış bıçaklan çeseyler oni. “Didi bu ne çeksin biçak idi” bağiriyi hem çesiliyi ha. Çesip koydiler oni kazana. “D idi l idi bu ne buz meydan idi?” “Allah yani, Allah, bunun ölisi de konişiyi, dirisi de konişiyi, buni ne edelim?” demiş. “E yiyelüm bakalim” demiş. Ağa başlamış yemeye. Yerken boğazında gitti şindi. “D idi li di, bu ne dar boğaz idi” demiş. İndi karnina. “D idi li dii, bu ne bokli hamam idi.”

Ondan sonra ağa demiş ki “Ben gitçeem tuvalete”, hizmetçilerine de “Ha bu baltayı alun elinize bunu kollayin, dışari çıktığında buna bi balta vurun. Buni gebertun, bakalum nasil bişeydir?” ağa böyle şeyedeyi hizmetçiler bekliyi, böyle balta eline o çikti dişari. Bu çikar çikmaz, buğa bi tane bi balta kodiler. “Ağa götün yırtildi. Şükür canim kurtuldi” diye diye horoz gidey. Gitti, gitti. Dereyi nerden almışti. “Açil dere açil” Haa! Bunu hazine odasına koydi. Orayi unuttum. Bunu atiler hazine odasına. “Açil karnim açil, hazineyi al içeriye” dedi. Doldurdi içerisine hazinelerle doli.

Şindi döndi gideyi nenesine. Geldi dereye “Açil karnim” onu pıraktı. Kurdi pıraktı, çakalı pıraktı. Celdi şindi nenesine dedi ki “As beni zincire vur, götüme kıti kıti vur. Hazineler dökülsün.” Neyse asmiş oni zincire, “Kata kat, kat, kat” vurdukça altinlar tökülmiş, tökülmiş. Halıma böyle yığılmış idi.

Köpek te kapıdan böyle bakayı şindi. Bu da kıskaniyi, şindi böyle. Ula ne edeyim, neneye diyeyim ki “Bağa da ede bi hamsikoli, ben de gideyim” dedi. “Sen gör kazanacağım.” Etmiş ona da hamsikoliyi, köpek yedi. Geldi bu sefer, nenesine dedi ki “As beni zincire, vur götüme kıti kıti.” Asti oni, kıti kıti vurdukça, afedersiniz pislik boşandi, o altinlarin üstüne tökmeye. “Ey gavurun gavuru, berbat ettin altinlarimi” dedi. Köpeğe bi sopa, nene oni kovdi yerinden oradan. Horozu etti mükemmel bi horoz. O da davayi kazand hem de geldi (KK: 127).

164 41 Numaralı Masalın Motif Yapısı 1. Konuşan horoz

2. Horozun kurdu karnına alması 3. Horozun dereyi içmesi

4. Horozun tilkiyi yemesi

5. Sihirli sözler (D idi li di, bu ne dar boğaz idi)

2.2.1.42. İki Kardeş

İki kardeş, iki kardeş eve dururken gitmişler tarlaya çalışıyorlar. Çalışiyken tarlanın kıyisinde değirmen var. Şimdi bi kari dedi "Akşam oldi." Bi kari da dedi oa ki "Haydi akşam oldu gidelüm." "Sen git te ben biraz sonra gelirüm" dedi, gitti.

Giderken dete bi de gitti eve. Öteki de gitti, giderken kaldı afaka. Baktı gece oldu. Baktı değirmeden bir kravat var. Sardını, sardını sarılıyor. Bu değirmene ne var, bu değirmene bu saatın ne var? Bi bakiyim ne var? O gün de perşembe günü. Gitti değirmene. Baktı, ayaklar tersine, bunlar cin, anladi onlari. Başladi korkmaya.

"O kara cel bakayim" dedi. "Davetimize buyur gel. Sen bize bi türkü diyeceksin" dedi. "Anlarsak sana altın vereceğiz."

Çocuk şaşurdi. İçinden "Bi bakayum bu işe ne var?" dedi.

Perşembe günü ya. Türkü bilmedi. Bilmiyi tabi türkü. Şimdi öyle bi kere akşam eve gidemedi. Cinler oni sardi ya "Bi türki de bakiyim" dedi onlar da.

"Bakiyim. Perşembedir perşembe Perşembedir perşembe

Perşembedir perşembe

165

Sabah, sabah ezanı açaçen buna verdiler, atınlar. "Ha de sen yolina, biz yolimiza" dediler.

Aldı altınları gideyi eve. Kardeşi "Ula sen onlari şimdi gidip kefene mi, kefene mi?" dedi. "Ula kari sen bunlari nereye buldun?"

"Ula sen hiç sorma" dedi. "Sabah başima böyle böyle iş geldi" dedi. "Ben türkü bilmem. Perşembedir perşembe dedim, daima oni dedim."

"Ula deme. Ben de ya gideyim oraya" dedi.

"Ama git, ama" dedi. "Şöyle etçeksin. Onun bir saati vardır. Saati olduğu zaman gitçeksin oraya."

Neyse oldu ebir gün. Ebir gün de cuma idi ya, gitti oraya. Akşama kaldi. Bakti oraya, kemençeler kopayi tabi. Gene gitti oraya.

"Vo kardeş, gel bakayim ya" dedi. "Nerden geçtin sen buriya" dedi oa. "Sen bi türki söyliceksin bize. Altın vereceğiz saa."

O da başladi:

"Perşembedir perşembe" demeye.

"Ula cel bakiyim böyle. Bugün perşembedir."

Bua benden sana, benden sana. Az mı yersin, çok mu yersin. Az mı yersin, çok mu yersin? Sabaha kada ettiler bunu. Şimdi ha böyle götünü çekemeyi.

"Ula n'oooldi?"

"Ulan" dedi, "Sen anamı, anamı..." dedi, "Öldi. Burnumdan geldi" dedi. "Sen ne maariyıdın ya?" dedi. "Beni eldurdiler" dedi.

"Ula ne dedin kariya?" "Perşembedir" dedim.

166

"Bugün perşembe değil; bugün cuma idi. Cuma niye demedun ona la? O yüzden sopalari yedun." (KK: 134).

42 Numaralı Masalın Motif Yapısı 1. Kravat (Sihirli nesne)

2. Ayağı ters cinler 3. Cinli değirmen

Belgede Rize ili Halkbilim monografisi (sayfa 191-195)