• Sonuç bulunamadı

HEMŞİRENİN EĞİTİCİ ROLÜ

Ulusal ve uluslararası kuruluşlar hasta eğitiminde hemşirenin sorumluluklarını vurgulamış, ilgili yasa ve yönetmeliklerde de belirtmişlerdir. Tüm bunlar, hemşirenin hasta eğitimini bilimsel ve sistematik bir yaklaşımla öğrenme-öğretme süreci doğrultusunda yerine getirmesini zorunlu kılmaktadır (Özpulat 2010; Şenyuva ve Taşocak 2007).

Hızlı ve dinamik değişiklikler sağlık bakım sisteminde geleneksel hemşirelik sürecinden ziyade; daha kapsamlı, daha güçlü ve bütüncül yaklaşımı kaçınılmaz kılmakta, dünya genelinde hemşirelerin sağlığı koruma ve geliştirmedeki rolü giderek daha sık vurgulanmaktadır. Hemşirenin temel rollerinden biri, birey, aile ve toplumun sağlığını korumaya-geliştirmeye, hastalık halinde iyileştirmeye ve doğru sağlık davranışlarını kazandırmaya yönelik olarak planlı biçimde eğitim vermektedir (Özpulat 2010; Şenyuva ve Taşocak 2007).

Hemşirenin eğitici rolü; hasta/sağlıklı bireye, ailesine ve hemşireye, hemşirelik adaylarına vb. yönelik olup, koruyucu, tanı-tedavi edici ve rehabilitatif sağlık hizmetleri alanlarının tümünde, hemşireden beklenen bir roldür. Bir eğitici olarak hemşire, sağlık, hastalık, çocukluk-gebelik- yaşlılık gibi özel dönemler, tedavi ve yaşam biçimindeki değişimler hakkında hem hastaya ve hasta ailesine, hem de genel topluma bilgi aktarmaktadır. Hastanın verilen bilgiyi anlayıp anlamadığını belirlemek ve mümkün olan en üst düzeyde öğrenmesini sağlamak, sağlık bakım amaçları ile ilişkili olarak hastanın durumundaki ilerlemeyi değerlendirmek, bu bağımsız rolünü yerine getirirken kullanacağı eğitim

158

yöntemlerini seçmek de onun bu rolünün parçalarıdır (Özpulat 2010; Şenyuva ve Taşocak 2007).

Hemşireler verecekleri eğitimlerde anlayışlı ve hastanın gereksinimlerine cevap verecek, ilgiyi temel alan bir tutum içinde olmalıdırlar. Bu tür davranışlarla çeşitli sağlık problemlerine yönelik verilecek planlı eğitimlerle bireylerin kendi sorumluluklarını alabilmeleri, tedavi süresince verilecek kararlara katılabilmeleri ve yaşam kalitelerinin yükselerek, hastalığa ve tedaviye uyumlarının artması sağlanabilir (Özpulat 2010; Şenyuva ve Taşocak 2007).

Profesyonel hemşirenin eğitici rolünde ki amaçlar şunlardır (Şenyuva ve Taşocak 2007):

-Her hastaya bireysel özellikleri ve gereksinimleri dikkate alınarak planlı hasta eğitimi verilmelidir,

-Sağlıklı/hasta bireylere sağlıklı yaşam bilgi, tutum, davranış ve alışkanlıkları kazandırılmalıdır,

-Hasta bireyin, sağlıkla ilgili doğru kararlar almasını desteklemelidir, -Hasta bireyin daha kısa sürede iyileşmesine katkıda bulunmalıdır, -Hasta bireyin evdeki bakımını sürdürmelidir,

-Hasta bireylere, psikolojik olarak kendisini daha iyi ve bağımsız hissettirmelidir.

Türkiye’den ve Dünyadan Hasta Eğitimi Perspektifleri

Öztürk ve arkadaşları; dahili ve cerrahi bölümlerde hemşirelerin uyguladığı hasta eğitimlerinin hastalarca karşılaştırıldığı çalışmalarında, hastaların çoğu eğitim aktarımından memnun olmuşlar ve eğitimin taburculuk sonrası devamına da iştirak edeceklerini belirtmişler (Öztürk et al., 2011).

Gökçe ve Arslan’ın yaptığı çalışmada hastalara invaziv işlem öncesi verilen eğitimin hem anksiyetelerini azalttığı hem fizyolojik parametleri üzerinde olumlu etki gösterdiği hem de hasta memnuniyetini arttırdığı tespit edilmiştir (Gökçe and Arslan 2018).

Hemşirelerin hasta eğitimi ile ilgili düşünce ve uygulamalarıyla ilgili Babacan ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada; hemşirelerin hasta eğitimi ile ilgili düşünceleri olumlu olduğu ama hasta eğitim faaliyetlerinin eğitim süreci aşamaları sırasında, planlı ve sistemli bir şekilde uygulanmadığı tespit edilmiş. Hemşireler hasta eğitimi verilirken iş yoğunluğu, zaman ve bütçe zayıflığı, yetersiz personel, hastane şartlarının elverişli olmaması ve bilgi kirliliği tarzında sorunlar olduğunu iletmişler (Babacan ve Ulupınar Alıcı 2008). Yıldırım ve arkadaşlarının

159

yaptığı çalışmada; hemşirelerin %44.7’ si hasta eğitimi vermediğini bildirmiş ve iş yoğunluğunu neden olarak göstermişler (Yıldırım et al., 2017).

Aghakhani ve ark.’ı; hasta eğitiminin yeterince yapılmadığını ve hemşirelerin çoğunun hasta eğitimini kendi rolleri olarak görmediklerini saptamışlardır (Aghakhani et al., 2012). Abdi ve arkadaşları ise hasta eğitiminin düşük düzeyde yapıldığını tespit etmişlerdir (Abdi et al., 2014).

Aslan ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada, verilen eğitimin kemoterapi semptomlarını azalttığı tespit edilmiştir (Aslan et al., 2006). Kurçer ve Özbay’ın yaptığı yaklaşımda diyet, antrenman, sağlıklı vücut ağırlığın korunması, alkol ve sigaranın bırakılması konularının birleştirilerek verilmesi, yaşam şekli değişimi için eğitim ve danışmanlık uygulamalarının, koroner arter rahatsızlığı risk etkenlerini düşürdüğü ve bununla bağlantılı olarak yaşam kalitesini yükselttiği gözlenmiştir (Kurçer ve Özbay 2011).

Yeter ve arkadaşları yaptıkları çalışmada, mastektomi operasyonu yapılan hastalara uyguladıkları eğitim ve danışmanlık şekilleri ile hastaların yaşam kalitesini yükseltmede önemli rol oynadıklarını tespit emişlerdir (Yeter et al., 2009).

Alshakhs ve Alanzi, sağlık çalışanlarının çoğunluğunun sağlık hizmetlerinin sunumunda sosyal medyanın yararları olduğunu tespit etmişler. Ama bununla birlikte, sosyal ağların kullanımında hasta ve sağlık çalışanlarına olumsuz yansımaları olabilecek potansiyel riskler olduğu bildirilmiş. Bu riskler, hasta mahremiyetinin ihlal edilmesi ve sağlık profesyonellerinin imajlarına ve profesyonel itibarına zarar verecek yasal işlemlere yol açabilecek problemler olduğu belirtilmiştir (Alshakhs and Alanzi 2018).

Vogel ve arkadaşları, video destekli hasta eğitimi ile, hasta bazlı daha iyi bilgi transferi ve zaman tasarrufu sağlandığı bildirmişler ve anestezi uzmanları için de meslektaşlar arasında video destekli uygulamanın hasta eğitiminde tavsiye edilen bir yöntem olduğunu savunmuşlar (Vogel et al., 2018).

Einhorn ve arkadaşları, yirmi birinci yüzyıl bilgi teknolojisinin hastalara daha faydalı olacağını düşünerek hastalığa özgü uygulamaları içeren eğitim kullanmışlar. Böylece osteoartritli hasta popülasyonunun için verimliliği en üst düzeye çıkaracak potansiyel bir çözüm olarak hasta eğitimini sunmuşlardır (Einhorn et al., 2018).

Truccolo ve arkadaşları hastaların ve yakınlarının hasta eğitimi alanında ihtiyaç duydukları konularda bilgi sınıflaması yapmışlar ve toplam 875 kullanıcı ankete yanıt vermiş. Bilgilendirme faaliyeti ile ilgili

160

ilk üç öncelik "sağlık mesleği mensupları ile kanserle ilgili konulardaki sınıflar" (% 28); "kanser bilgilendirme servisi" (% 22); "ilaç bilgi noktası" (% 7) olmuş (Truccolo et al., 2018).

Hastalar interneti bir eğitim kaynağı olarak giderek daha fazla kullanmakta ve bu yüzden Camm ve arkadaşları ‘YouTube, atriyal fibrilasyon ablasyonu konusunda hasta eğitimi için yüksek kaliteli kaynaklar sağlıyor mu?’ diye çalışma yapmışlar. Sonuç olarak; kullanılabilir hiçbir videonun, kateter ablasyonunun makul bir şekilde anlaşılmasına yetecek kadar ayrıntılı bilgi sağlamadığını ve hastaların bu kaynakları eğitsel içerik açısından değerlendiremediklerini göstermişlerdir (Camm et al., 2018).

Fereidouni ve arkadaşları; eğitim verilmemesinin İran'daki sağlık sektöründeki en yaygın hasta şikayetlerinden olduğunu belirterek, hemşirelerin hasta eğitimini geliştirmeye yönelik bakış açılarını ve önerilerini araştırmayı planlamışlar. Araştırma sonucunda, hasta eğitiminin planlamak ve uygulamak için yeni stratejiler geliştirme gerekliliğini bildirmişlerdir (Fereidouni et al., 2018).

Hızlandırılmış iyileşme protokolleri (ERAS) ameliyat sonrası sonuçlar için yararlı görünmekle birlikte, ERAS yolunda hasta eğitiminin spesifik rolünü değerlendiren fazla çalışma bulunmamaktadır. Bu yüzden Cavallaro ve arkadaşları çalışmalarında, hemşire tarafından hastalara telefonda eğitim vermiştir ve hastanede önemli bir maliyet tasarrufu sağlanmış, yatış süreleri kısalmış ve ameliyat sonrası komplikasyonları kısaltabildiği tespit edilmiştir (Cavallaro et al., 2018).