• Sonuç bulunamadı

A. A İLE H AYATININ Ö ZEL H AYAT K ARŞISINDA K ONUMU

2. Aile Hayatının Özel Görünüm Halleri

Aile olarak birlikte yaşayan bireylerin, fiilleri ve paylaştıkları

252

MILLS, s. 15. 253

ABD’de Mahkemeler aile hayatını özel hayat alanı içinde kabul etmekte ve aslında bazı açılardan daha geniş anayasal haklar tanındığı kabul edilmektedir. Bu bağlamda hükümlülerin sadece zorunlu hallerde (hamilelik vs) evlenmesine, ancak hapishane yönetiminin müsaadesi ile imkan tanıyan bir Missouri Eyalet düzenlemesini Yüksek Mahkeme Anayasa’ya aykırı bulmuştur. Hükümlülerinde sınırlama olmaksızın evlenme hakkı olduğu kabul edilmiştir. Bkz. Supreme Court of US, Turner v. Safley, 482 U. S. 78 (1987).

254

Sözgelimi, Supreme Court of US,Eisenstadt v. Baird, 405 U.S. 438 (1972) ve Planned Parenthood of Central Missouri v. Danforth,428 U.S. 52 (1976) kararlarında olduğu gibi. 255

ROWE, s. 881; ABD’de özel hayat, aile hayatının bütünlüğü ve kutsallığı ile çok yakından bağlantılıdır. Özel hayatla ilgili birçok Yüksek Mahkeme kararının karı-koca, ebeveyn-çocuk ilişkileri alanında ortaya çıktığını görmekteyiz. Bkz. MORGAN, Laura W./ REICH Lewis B.: “The Indıvıdual's Rıght of Prıvacy in a Marrıage”, Journal of the American Academy of Matrimonial Lawyers, Vol., 23, 2010, s. 111; Aile ile ilgili temel haklar ilk etapta özel hak nitelendirilmesi ile çeşitli kararlarda ele alınmıştır. Bu kararlardan temel nitelikte olanları; Griswold v. State of Connecticut, 381 U.S. 479(1965; Meyer v. Nebraska, 262 U.S. 390 (1923) ve Pierce v. Society of Sisters,268 U.S. 510 (1925) kararları zikredilebilir. Yüksek MahkemeMeyer ve Pierce kararlarında, anne babanın kendi çocuklarını yetiştirme ve özel okula gönderme haklarının olduğunu belirtmiştir. Bkz. MORGAN/REICH, s. 111.

faaliyetler aile hayatını oluşturur. Aile hayatı, birlikte yaşamaktan kaynaklanan bir hayat alanıdır. Aile hayat alanı ise, kişinin salt birlikte yaşadığı bireylerle paylaştığı bir alan olup, bu alan başkalarına karşı gizlidir256. Aile hayat alanı günümüzde özel hayat alanı ile birlikte anılmakta ise de alanı ve anlamı farklıdır257. Kuşkusuz bu iki alanın yakın ilişkileri vardır. Özel hayattan farklı, otonom bir alan olan ailenin aile üyeleri dışında üçüncü kişilerle haliyle ilişkileri olacaktır. Bu üçüncü kişilerle, yani dışarı ile ilişkileri dikey ilişkileri oluşturur. Dikey ilişi ya devletle ya da diğer üçüncü kişilerle olan ilişkidir.

Aile ilişkileri ve bu ilişkilere saygı, hatta ilişkilerin korunması temel bir hak ve özgürlük olarak kabul edilir258. Aile bireyleri ve özellikle eşler arası ilişkilere

256

ŞEN, Özel Hayatın Gizliliği, s. 224. 257

Gariptir, aile hayatı ile doğrudan ilişkisi olduğunu düşünen feministler, özel hayatın erkeklerin karılarını disipline etmek için kullandıkları bir perdeleme (cloak) olduğunu iddia etmişleridir Aile hayatının gizliliği hakkı, aile içi şiddeti gizlediği iddiasıyla eleştirilmektedir. Bkz.SCHNEIDER, Elizabeth M.: “The Violence of Privacy”, Connecticut Law Review, Vol. 23, 1990-1991, s. 984-985; FINEMAN, s. 1217; Aynı yönde MILLS, s. 4; Mahremiyetin bu amaçla erkeği koruduğu düşüncesi büyük oranda eleştirilmiştir. Bkz. SIEGEL, Reva B.: “’The Rule of Love’: Wife Beating as Prerogative and Privacy”, Yale Law Journal, Vol. 105, 1996, s. 2150 vd. ; FINEMAN, s. 1217; SCHNEIDER,Connecticut Law Review, s. 985.

258

Bu nedenle sözgelimi ABD’de Mahkemeler, aile hukuku ile ilgili düzenlemelerde ve sınırlamalarda,Devlet’i buna zorlayan ekstra gerekçeler ve kimi zaman ampirik veriler istemektedir. Bkz. KRAUSE/MEYER, s. 17;Nitekim ABD Yüksek Mahkemesi evlenme, çocuk sahibi olma gibi hususlarında, içinde bulunduğu bir çok aile hukuku meselesini temel hak ve özgürlükler kapsamında kabul etmiş ve hükümetin bu alanda aldığı önlemlerin daha da ciddi bir şekilde incelenmesi gerektiğini vurgulamıştır. Yüksek Mahkemenin konuya ilişkin kararları için bkz. Pierce v. Society of Sisters, 268 U.S. 510 (1925); Griswold v. Connecticut, 381 U.S. 479 (1965); Konu açısından Yüksek Mahkemenin (Supreme Court) Griswold kararı oldukça önemlidir. Bu kararda Mahkeme çiftlerin doğum kontrolünü yasaklamanın aile hayatına saygı (aile mahremiyeti) hakkını ihlal ettiğine karar vermiştir. Yargıç Douglas, “uğraştığımız konu, yani aile hayatına saygı hakkı; Bill of Rights’dan, ABD’nin siyasi partilerinden, okul sisteminden daha eskidir. Evlilik iyi günde ve kötü günde, mutlulukta ve üzüntüde bir arada olmayı gerektiren kutsal bir birlikteliktir “ demiştir. Bu karadan yedi yıl sonra ABD Yüksek Mahkemesi aynı hakların (doğum kontrolü) evlilik dışı beraberliklerde de geçerli olduğuna karar vermiştir. Mahkeme kararında Griswold kararına atıf yaparak, aile hayatına saygının evli çiftler için evliliğin doğasında bulunduğunu, evli çiftlerin çift olarak ayrı bir kafa ve kalbi olan bağımsız bir yapı olmadığını, ancak ayrı zihinsel ve duygusal yapısı olan iki kişinin meydana getirdiği bir birlik olduğunu, özel hayatın bir anlamı varsa o da bireye özgü bir hak olması, başka bir ifade ile mahremiyetin aslında evli olsun olmasın bireylere özgü olduğunu, devletin müdahalesinden korunması, her bireyin bir çocuğu dünyaya getirip getirmeme konusundaki kararına saygı duyulması gerektiğini belirtilmiştir. Bkz. Eisenstadt v. Baird, 405 U.S. 438 (1972); ABD Yüksek Mahkemesi bu bireyci bakış açısını daha sonraki kürtaj davalarında güçlendirerek devam ettirmiştir. Sözgelimi bu konuda Roe v. Wade kararı zikredilebilir. Açıkçası Yüksek Mahkeme’nin konuyu sadece kadın açısından ele aldığını ve çocuk aldırmanın kadının özel hayatı ile ilişkilendirildiğin ve konuyu aile hayatından çok özel hayat kapsamında değerlendirdiğini, çoğu zaman çocuğun (gayrı sahih)babasını hesaba katmadığını görülmektedir.Bkz.Roe v. Wade, 410 U.S. 113 (1973); Belotti v. Baird (Belotti I), 428 U.S. 132 (1976); aynı mahiyette Planned Parenthood of Central Missouri v. Danforth, 428 U.S. 52

müdahale edilmemesi esastır259.

Toplumun temeli olarak kabul edilen ailenin, dikey ilişkiler bakımından; “üçüncü kişilerin müdahalesinden koruma” ve “devletin müdahalesinden koruma” olmak üzere iki boyutlu olduğunu belirtmek gerekir260. Aile hayatına saygı hakkının dikey boyutu bağlamında, bu hakkın aile hayatına ikili bir teminat sağladığı görülür. Bunlar keyfi olarak müdahale etmeme ve bu hakkın kâmilen uygulanmasının sağlamak üzere devletin tedbirler alma yükümlülüğünü içeren teminattır261.

b) Yatay İlişkiler Bakımından Aile Hayatı aa) Eşler Arası İlişkiler ve Aile içi Mahremiyet aaa) Geleneksel ve Hukuksal Kural

Aile fertlerinin birbirlerine karşı gizli bir alanları var mıdır? Soruyu eşlere indirgeyecek olursak, eşlerin yekdiğerine karşı özel bir hayat alanı var mıdır? Bu konuda hemen şunu belirtmek gerekir ki, eşlerin birbirlerinin sırlarını ve özellikle yatak sırlarını saklama yükümlülüğü vardır262. Başka bir ifadeyle, aile hayatına saygı hakkının bir görünümü olarak, eşlerden her biri evliliğe ilişkin bir kısım yaşantıyı üçüncü kişilere açmamakla yükümlüdür263.İspanya Anayasa Mahkemesi, eşlerin birbirlerinden, ekonomik faaliyetler gibi hususları gizledikleri, “bir gizli alan” oluşturma hakları olduğunu ve bu alanı diğer eşten gizleyebileceklerine hükmetmiştir264.

Aile içi mahremiyet, eşlerin evlilik içi yaşadıkların cinsel tecrübeleri her türlü (1976); Belotti v. Baird (Belotti II), 443 U.S. 622 (1979) ve daha yeni tarihli kararı Planned Parenthood of Southeastern Pennsylvania v. Casey, 505 U.S. 833 (1992).

259

Yüksek Mahkeme, doğum kontrolü araçlarının yasaklanmasını Anayasa’ya aykırı bulurken, evli çiftler açısından bunun bir Anayasal hak olduğunu, başka bir ifade ile Anayasanın koruması altında olduğunu belirtmiştir. Bkz. HEINZE, Eric:The Logic of Constitutional Rights, Ashgate Publishing Company, Aldershot (Hants, England) 2005, s. 17.

260

KABOĞLU, İbrahim Ö.:Özgürlükler Hukuku, 6.B., İmge Kitabevi, İstanbul 2002, s. 78. 261

Aile hayatının gizliliği ve bu hakka saygı kamu makamlarının meşru olmayan müdahalelerinden masuniyeti gerektirir. KABOĞLU, Özgürlükler Hukuku, s. 300.

262

GROSSMAN/FRIEDMAN, s. 64. 263

İMRE, s. 156; Konuyla ilgili olarak İngiltere’de Agryll v. Agryll(1967)kararında tartışılmış ve Mahkeme eşin kocası Düşes hakkında aile ve yatak sırlarını ifşa etmeye başlaması üzerine bunu engellemek için tedbir kararı vermiştir. Bkz. , s. 95.

264

İspanya Anayasa Mahkemesi’nin 45/1989 sayılı kararı için bkz. AKYÜREK, Güçlü: Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu, Seçkin Yayınevi, Ankara 2011, s. 95.

müdahaleye ve özellikle devletin müdahalesine karşı korusa da, bu alanın dahi mutlak olmadığını belirtmek gerekir. Zira aile içi(evlilik içi) tecavüz(cebren ilişki) diyebileceğimiz, diğer eşin rızası dışında onunla birlikte olma isteği mubah görülmemiştir265. Bu konuda devletin mağduru koruma görevi bulunmaktadır. Bilindiği gibi evlenme bir erkeğe cinsel dürtülerini tatmin hakkı da verir. Kadının da aynı yönde davranması ya da katlanması gerektiği düşüncesi, bu tür zorlamaların suç olmaması düşüncesini doğurmuştur266. Başka bir ifade ile evlenmekle kadının cinsel ilişki konusunda eşine karşı her zaman rızası olduğu varsayımı, başlangıçta aile içi tecavüzün meşru kabul edilmesine yol açmıştır267. ABD’de bu anlayış marital rape

doctrine/exemptions(aile içi tecavüzün suç olmaması) olarak bilinir. Bu düşünce

feminist akımın boy hedefi olmuştur ve kısa sürede suç olarak kabul edilmeye başlamıştır.268Söz konusu doktrin kimi eyaletlerde yasal düzenlemeler ile kaldırılırken, kimi eyaletlerde mahkeme kararı ile bu ilke ortadan kaldırılmıştır269. Kaliforniya’da tecavüzün anlamı evli olan veya olmayan için aynıdır. Hatta hukuki kural “evlilik ilişkisi tecavüzde rızanın varlığını göstermez” şeklindedir270. Konunun tartışıldığı bir karar Warren v. State kararıdır. Bu kararda Daniel, eşini cinsel ilişkiye zorlamış, kadının şikâyetçi olması üzerine de Daniel gözaltına alınmıştı. Daniel, mahkemede bunun evliliğin bir parçası olduğunu ileri sürmüş ise de, mahkeme

265

Aile içi tecavüz kavramı aslında yeni bir kavramdır. Zira tecavüz, geleneksel anlamı ile bir erkeğin eşine karşı değil de başka bir kadına, onun rızası dışında zorla cinsel ilişkisi olarak tanımlanmıştır. Bkz. MACKINNON, Catharine A.:Sex Equality: Rape Law, Foundation Press, New York 2001, s. 857.

266

Erkeklerin cinsel ilişki konusunda daha istekli olduğu yaygın bir inanıştır. Bkz. GROSSMAN/FRIEDMAN, s. 74.

267

MACKINNON, Sex Equality: Rape Law, s. 856. 268

Daha 1922 yılında, New York’da bir koca(John) eşine(Josie Meli) bir üçüncü kişinin(Alfred Boehler) tecavüz etmesi olayında, yardım ve yataklıkta bulunduğu iddiasıyla yargılanmıştır. Konu Mahkemeye taşınmış ve savunma avukatı koca açısından “eşler arası tecavüzün suç olmaması”(marital rape doctrine) doktrinini ileri sürmüş ise de,Mahkeme kocanın cezalandırılmasına karar vermiştir ve karar onanmıştır. People v. Meli, 193 N.Y.S. 365(Supreme Ct, Chautauqua County, 1922); Aile içi tecavüzün kovuşturulmaması düşüncesi, birçok ülkede kabul edilmiş, zaman içinde suç olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Sözgelimi Kanada, Avusturalya, Yeni Zelanda, Almanya, İrlanda, İngiltere, İskoçya’da kocaya bu konuda bir bağışıklık getirilmemiştir. Bkz. ÖRÜCÜ, Ersin: “Karsılastırmalı Hukuk’ta Evlilik Birliği İçinde Irza Geçme”, İstanbul Barosu Dergisi, C.66, S. 1-2-3, 1992, s. 92 vd.

269

1984 yılında New York Temyiz Mahkemesi (Court of Appeals of New York) tecavüz konusundaki ailevi istisnalara son vermiştir. Bkz. People v. Liberta, 474 N.E. 2d 567(1984). Sözgelimi Virjinya eyaletinde karı koca arasındaki tecavüz suç olarak kabul edilmiştir. Bkz. VA. CODE ANN. § 18.2-61. Rape(2004).

270

kadının erkeğin bir malı olmadığını, evlenirken söylediği “evet” sözünün her şeyi kapsadığı ve değiştirilemeyeceği düşüncesinin eski ve yanlış olduğunu, tecavüzde eşler için bir istisna olmadığına karar vermiştir271.Aile içi, eşler arası yaşanan cinsel tecrübeler onların aile hayatı ve aile mahremiyeti ile ilgili ise de, bu ilişki bir eşin fiziksel bir güç kullanarak diğer tarafa zarar verme şekline dönüşmüş ise devlet mağduru koruyacak ve işte bu noktada aile hayatına müdahale meşru hale gelecektir272.

Hollanda’da 1991 yılında aile içi tecavüz(marital rape) illegal olarak kabul edilmiş ve müeyyide bakımından diğer tecavüzlerle bir ayrım yapılmaması esası benimsenmiştir273.

Fransa’da ise Mahkemelerce halkın aile içi tecavüze bakışını değiştiren birçok karar verildi. Fransa temyiz mahkemesi(Cour de Cassation) önüne gelen bir olayda, bir kocanın rıza dışında eşine tecavüzünün Ceza Kanununun(Penal Code) 332. maddesi uyarınca suç olarak kabul edilmesi gerektiğine karar vermiştir274.

Avusturya, Bulgaristan, Danimarka, Fransa, Almanya, İspanya, İsveç, Güney Amerika, Filipinlerde de aile içi tecavüzü(marital rape) illegal kabul eden ülkelerden bazılarıdır275. Zimbabya’da ise aile içi tecavüz 2001 yılında suç olarak kabul edilmiştir276.

Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi ise 2000 yılında 1450 Sayılı Tavsiye

271

Georgia Supreme Court, Warren v. State, 336 S.E. 2d 221(GA, 1985); Aile içi tecavüz(evlilik içi tecavüz) bağışıklığı ABD Anayasası 14. Değişiklik(Fourteenth Amendment) kapsamında kanun önünde eşitlik ya da eşit koruma hakkına((equal protection) aykırı kabul edilmektedir. Kapsamlı bilgi için bkz. WEST, Robin: “ Equality Theory, Marital Rape, and the Promise of the Fourteenth Amendment”, Applications of Feminist Legal Theory to Women’s Lives: Sex, Violence, Work, and Reproduction, (Editor: D. Kelly WEISBERG), Temple University Press, Philadelphia 1996, s. 511 vd.; Fourteenth Amendement ve cinsiyet ayrımı konusunda ayrıca bkz. IDES / MAY, s. 241-244; Nitekim Mahkemelerin de, eşler arası tecavüz istisnasını eşit koruma ilkesine aykırı bulduğu kararları vardır. Bu kararlarla ilgili olarak bkz.WOOLLEY, Mogan Lee: “Marital Rape: A Unique Blend of Domestic Violence and Non-Marital Rape Issues”, Hastings Women's Law Journal, Vol. 18, 2007, s. 279-280.

272

ROWE, s. 882. 273

McNAMEE, Catherine: “Rape”, in: A Comparative Perspective on Major Social Problems, (Ed. Rita James Simon), Lexington Books, Lanham(Maryland, US) 2001, s. 20; .

274

Cour de Cassation kararı, 5.9.1990 tarihlidir. Bkz. McNAMEE, s. 20. 275

SMITH, Merril D.(Ed.):Encyclopedia of Rape, Greenwood Press, Westport(CT,US) 2004, s. 169.

276

kararında aile içi tecavüzün(marital rape) kadına karşı şiddet kapsamında suç olması gerektiğini vurgulamıştır277.

Artık günümüzde evlilik içi cinsel ilişki konusunda kadının “hayır” deme hakkı olduğu kabul edilmektedir278. Aile içi tecavüz kadın erkek eşitliğine de aykırı kabul edilmektedir279. Ülkemiz açısından önceki TCK’ da aile/evlilik içi tecavüz suç olarak düzenlenmemişti280. Gerçi ırza geçme suçunda(765 S. TCK m. 416) karı koca arasında olması halinde ceza bağışıklığına ilişkin bir hüküm olmadığı halde, aile hayatına saygı kapsamında kocanın bu suçun faili olamayacağı yönünde düşünce vardı281. Bunun sebebinin Türk Ceza sisteminin de başlangıçta erkek egemen/ataerkil bir aile modelini kabul etmesi, dolayısıyla erkeğin karısı üzerinde tasarruf etme yetkisinin bulunduğu anlayışıydı. Bu anlayış eleştirilmekteydi282.5237 Sayılı Yeni Türk Ceza Kanununda ise eşe karşı cinsel saldırı suç olarak kabul edilmiş, ancak mağdur eşin şikâyetine bağlı bir suç haline getirilmiştir (TCK m.102)283.

Ailede eşler özel hayat alanı savunması ile istediği her şeyi yapma konusunda özgür değildir. Sözgelimi özel hayatı ele aldığımızda, toplum olarak yaşamamızın bir sonucu olarak(sosyal sözleşme/social contract) bazı haklarımızı devlete devrederiz.

277

REID, Sheila:Preventing Violence Against Women: A European Perspective,Council of Europe Publishing, Strasbourg 2003,s.65-66.

278

WADLINGTON/O’BRIEN, s. 42-43. 279

MACKINNON, Sex Equality: Rape Law, s. 864. 280

Sadece doğal olmayan yollarla eşle cinsel ilişki eski TCK m. 478 kapsamında aile efradına karşı fena muamele olarak kabul edilmekteydi.

281

CENTEL, Nur: “Kadını Şiddete Karşı Korumaya Yönelik Yasa Hükümlerine Eleştirel Yaklaşım”, in: İnsan Hakları Hukuku ve Kadın, Türkiye’de Kadın Sorunları Paneli(14 Mart 2002), İstanbul Ticaret Üniversitesi yay., İstanbul 2003, s. 80.

282

BERKTAY, Fatmagül: “Kadınların İnsan Hakları: İnsan Hakları Hukukunda Yeni Bir Açılım”, in: İnsan Hakları, YKY yay., İstanbul 2000, s. 362-363; Aslında yukarıda da ifade edildiği gibi, geleneksel anlayış kadına mal(eşya) olarak bakılmasına yol açmakta ve evlenmenin, kadının kocaya cinsel konularda dönülemez bir söz verdiği anlayışından da kaynaklanmaktaydı. Bkz. CENTEL, s. 80.

283

“Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişi, mağdurun şikayeti üzerine, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle işlenmesi durumunda, yedi yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi halinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır”(TCK m. 102,vurgu eklenmişitir). Belirtmek gerekir ki, suçun sadece eşe karşı değil ama diğer aile fertlerine karşı işlenmesi de cezada artırıcı neden olarak kabul edilmiştir(m. 102/3-c).

Daha doğrusu birlikte yaşma nedeniyle bazı haklarımızdan vazgeçeriz284. Tıpkı bunun gibi aile olarak yaşama halinde bireyler bazı haklarından vazgeçerler. Başka bir ifade ile bazı haklar aileye devredilir. Bu durum değişen statüler için de doğal olarak benzerdir. Sözgelimi eğer subay olmaya karar vermişsek, görev dâhilinde istediğimiz elbiseyi giyme hakkından feragat etmişiz demektir285.

Aile içi mahremiyetin eşlerin ayrı yaşadıkları dönem için, yani ayrıldıktan sonra da ve özellikle boşanma davası sırasında da korunması gerekir286. Üzülerek söylemek gerekir ki, bu mahremiyet boşanma sırasında alabildiğine ihlal edilmektedir287. FINEMAN’ın ifadesi ile çoğu zaman avukatlar müvekkilleri yararına aile mahremiyetini bir tarafa bırakabilmektedir288. Aslında en çok avukatların bu konuda hassas olmaları beklenir289.

284

PROUDHAN, Pierre-Joseph: General Idea of the Revolution in the Nineteenth Century,(Tarnslated in English by Johan Beverly Robinson), Dover Publications Inc., Mineola, New York 2004,s.294; Ayrıca bkz. MILLS, s. 15.

285

MILLS, s. 26. 286

Bu husus Türk Medeni Kanununda “Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar”(TMK m. 185/son) şeklinde düzenlenmiş olup, Yargıtay sadakat yükümlülüğünün evlilik birliğinin sona ermesine kadar devam edeceğini kabul etmekte ve “her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir” diye ifade edilen Hukuk Usulü kuralına rağmen eşlerin sadakatsiz davranışları boşanma davası sırasında gerçkeleşse, hatta temyiz aşamasında ileri sürülse bile bu durumu göz önünde bulundurmakta ve kusur tespitinde esas almaktadır. “…davacı kadının ise Türk Medeni Kanununun 185/3. maddesi uyarınca evlilik birliğinin devamı sırasında sadakat yükümlülüğüne uygun hareket etmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK.md. 166/1)karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. Yrg. 2.HD., T. 03.07.2008 E.2008/8062, K. 2008/9849. 287

Karı koca arasında kalması gereken aile içi mahremiyet konularının, açılan bir boşanma davasında iddiaları ispatlamak için de açığa vurulmaması gerektiği kanaatindeyiz. Zira boşanma nedeni olabilecek aile içi konular Kanun’da açık olarak gösterilmiştir. Zaten bunlar aile içi mahremiyet olarak kabul edilemiyeceği gibi bir kısmı kanunda suç olarak düzenlenmiştir. Krş. ÖNGÖREN, Gürsel: “ Kitle İletişim Araçları Yayınlarında Özel Yaşamın Gizliliği ve Türkiye”, Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, S. 1, Kasım 1997, s. 480; Haber değeri taşısa bile, isim zikretmek suretiyle her boşanma davasında evliliğe ilişkin özel hallerin yayınlanması, aile hayatına saygı yanında, kişinin duruma göre özel hayatını da ihlal edebilecektir. Konuya ilişkin olarak Fransa’da geçen bir olayda, kocanın aşırı derecede cinsel istekleri karşısında sağlığı bozulan kadının, bu durumu boşanma nedeni olarak ileri sürmesi,Fransa’da yayınlanan bir gazetede isim zikredilmek suretiyle yer alması üzerine, koca tarafından açılan manevi tazminat davasında,Mahkeme kocanın özel hayatının ihlal edildiğine karar vererek, koca lehine manevi tazminata hükmetmiştir. Karar için bkz. İMRE, s. 156.

288

FINEMAN, s. 1217. 289

bbb) Aile İçi Mahremiyetten Sapma: “İletişimin Eşlerarası Tespiti” Gibi Sorunlar

İletişimin tespiti tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ciddi boyutları olan bir konudur. Mesele özel hayatın gizliliği ve korunması kapsamında ele alınabildiği gibi haberleşme özgürlüğü Anayasalarda bağımsız olarak da yer alabilmektedir. Konumuzun sınırı açısından iletişimin tespitini genel anlamda ele almayacağız290.Zira iletişimin tespiti, yani teknik takipler Ceza Muhakemesinde bir “el koyma” işlemidir291. Biz bu başlık altında iletişimin tespitinin bir eş tarafından diğer eş aleyhine gerçekleştirilmesi hali ve sonuçları üzerinde duracağız.

Bu noktada şunu ifade etmek gerekir ki, hiç kuşkusuz dikey boyutu itibariyle eşlerin birbirleri ile olan iletişimi onların özel hayat ve aile hayatına saygı kapsamında korunacaktır. Ne var ki, yatay boyutu itibariyle, yani eşlerin birbirlerine karşı durumları biraz karmaşıktır292.

Kavram itibariyle iletişimin tespiti, iletişim araçları arasında kurulan bağlantılara ilişkin arama, aranma, yer ve kimlik bilgilerinin tespit edilme işlemini ifade eder293. İletişim, teknolojindeki şaşırtıcı gelişmeler, iletişimin denetlenmesi yoluyla delil elde etme sonucunu da beraberinde getirmektedir294. İletişimin denetlenmesi, ülkenin dış güvenliği bağlamında, tehlikenin varlığını önceden tespit gibi konularda, istihbarat amaçlı önemli bir yöntem olduğu gibi295 iç güvenlik açısından da başvurulan bir yöntemdir296. Konu özellikle, organize suç örgütlerinin takibi yönünde önemlidir. Gerçi, organize suç örgütleri için iletişimin takibi yöntemi

290

İletişimin genel anlamda tespiti konusunda bkz. ÖZBUDUN, Ergun: “Anayasa Hukuku