• Sonuç bulunamadı

K N C BÖLÜM

B. Hayatı

Erzurumlu brahim Hakkı, Sultan III. Ahmet’in tahta ciktı 1 yıl, 18 Mayıs 1703 (1115 Muharrem’in ilk Cuması) tarihînde Erzurum’a ba h Hasankale’de dünyaya gelmi tir. Do urn tarihT, kendi dilinden bir beyitle, Marifetnâme’de öyle belirtilir:

“Hicretin tarihî bin yüz on be§ oldu ol bahâr Kal’a-yı Ahsende İbrahim Hakkı doğdu zâr ” m

Babası Hasankaleli Dervi Osman Efendi, dedesi (babasimn babası) Tursun Mehmet o lu Molla Bekir’dir. Erzurumlu brahim Hakkı’mn eceresi, onun soyunu baba tarafmdan, on birinci yüzyılm akıncı Türklerine kadar ?ikarmaktadır. Atalan önce bilgin ve din adamı olarak Ba dat sultanlannın hizmetine girmi lerdir. Mo ol ordulanmn Ba dat'i istilalan sırasında da llmak zorunda kalan ilim adamlan ve saray mensuplan arasında onlar da vardır. Anadolu’ya goc ettikleri zaman, bir süre Tokat dolaylannda ikamet etmi , sonra da Hasankale’ye yerle mi lerdir.491 Annesi Hasankele’nin Kındı 1 Köyu'nden eyho lu Mahmut’un kızı erife Hatun’dur. erife Hatun’un soyu, Hz. Hasan kolundan Hz. Peygambere ba lanır. Erzurumlu brahim Hakkı’mn anne tarafmdan seyyid olması ile ilgili iki önemli beige mevcuttur. Bunlardan

brahim Hakkı, Marifetname, stanbul: Elif Ofset Tesisleri, 1980, s. 514.

Revnako lu, C. S., “ brahim Hakki'mn Soy Kökii" Erzurum Halkevi Külttir Dergisi, 1945, ss. 31-38.

birincisi 1628 (H.1038)’de yazılan Kındı ill Seyyid Dede Mahmut’un soykütu line ait eski bir ecere sureti; ikincisi de “Tambul” adh tomar halindeki kahnca elyazması bir defterdir.* Her iki beige de brahim Hakkı’yı anne tarafmdan Hz. Peygamber’e ba lamaktadır.

brahim Hakkı’nın hayatı ile ilgili en önemli bilgileri, temel eseri Marifetname’den almaktayız. Bu bilgiler arasında baba ve annesinin hayatlan ile ilgili ipuçlanna da rastlanır:

“Erzurum’un dogu tarafında, altı saat mesafede Hasankalesi ahalisinden Tursun Muhammet oglu Molla Bekir demekle ulu ceddimizin 1670/1081 tarihînde bir oğlu diinyaya gelip Osman adı verilmqtir. 01 mahdum Çelebi, yirmi ya$ına kadar Hasankalesi’nde, Kara^eyhoğlu Seyyid İbrahim Efendi’den

ders okumu$tur. Doğu$tan güzel ahlak sahibi olmakla Dervq Efendi namıyla Sdhret bulmu^tur Daha sonra validesi hasta dii$iip dlmii$tür. Pederi onu

evlendirmiş, Kale’nin yakınlannda Kındigi nam karyede Sagdat-ı Kiram’dan

§eyhoğlu merhum Dede Mahmud’un kızinı almqhr. 01 Hanife Hatun, bizim mutfik validemiz olmtqtur. Ceddimiz Molla Bekir fakirlere, misafirlere ikramı, misafir gelmediği ak^am ag yatacak kadar gok severdi. Azak seferine gidip, Kefe’de vadesi yetip, orada, Ulucamii’de kalmi^tır Babasınw vefatına gok üzülen Dervii Efendi bu arada hastalanır Kendi otuz ya$ına, tarih de 1698 /1110 ba$ina gelmqtir. O kadar güzel ahlak sahibi olan Dervq Efendi ol ate^ten hasta mizac olup, her gördugu nesneden ve her sadadan ofkelenmekte, her sene bir oğlu doğup, ug-dört ayhkken ölmektedir Bu misal elemlerle dünyadan yüzgevirmi.tir”492

brahim Hakkı Marifetname’de, babasının elemlerini sona erdirecek olan kendi do umuyla ilgili hatırayı yine kendi lisamndan öyle anlatır:

“Dervi$ Efendi merhûm, i^lerinde hayret ve gam iginde kalmi^tır ve hicri tarih bin yüz on behind seneye ula§nn§hr. O Muharrem’in ilk Cuma gecesi ferine tedbir olarak sıdk ile istihare hlmi^tır, ve rüyasında terk-i dtinya ve taleb-i Mevla ile me’mur olmu^tur Uyandigwda seyahate koyulmak ve muqid-i kâmil bulmak arzusu ile dolmu^tur O Cuma sabahı Zühre saatinde tulû-i $ems ile beraber onun bir oglu diinyaya gelmi^tir. ismi ve resmi İbrahim hakkı olmu§tur. Can u cismi, a$k u ^evkle dolmu^tur Cismani kederlerden ve ruhani afetlerden Hakk'in yardımı inayeti ile selamet bulmu^tur” 493

Yine brahim Hakkı’nın anlattıklanndan, do umundan sonra babasının “ondan, belki candan geçip” mür it arzusuyla bir gece gizlice Hasankale’den Erzurum’a

ecere kaleme alimrken do rulu unu kamtlamak için miiftii, miiderris gibi aileyi tamyan hatin sayılır inançh kimselerin ahitliklerine miiracat edilmi ve bu husustaki ciddiyeti göstermek için u hadis ecerenin sonuna eklenmi tir: “Benimle ve ailemle herhangi bir ba l olmadi l halde, kendisini benim ailemden ve soyumdan göstermek için, onlann arasına girmek isteyenlere Allah lanet etsin.”

Revnako lu, “ brahim Hakki'nın Soy Kökii", Erzurum Halk Evi Külttir Dergisi, 1945, s. 32.

brahim Hakkı, a.g.e., s. 513.

brahim Hakkı, a.g.e., s. 514.

201

geldi ini 6 reniyoruz. Orada Habib Efendi’den “tasavvuf ilminde kitâb-ı seyr-i siilûk”

okuyup ikmal etmi tir. Dervi Osman Efendi’nin mür it arayı 1 iki sene boyunca devam etmi tir. Bu arada brahim Hakkı, annesi erife Hatun’u kaybeder. Dervi Osman Efendi aynı zamanda o lunun ilk 6 retmenidir. brahim Hakkı’ya Kur’an ve tecvid derslerini ilk o vermi tir. brahim Hakkı daha be ya ındayken okumaya ba lar.

Babasından aldı 1 dersleri Hasankaleli hocalann dersleri takip eder. Erzurum’da San Gümriikcu Dervi Efendi’den ayh 1 otuz kuru tan özel dersler ahr. Fakat onun ash e itimini ve manevT geli imini sa layan, Tillo ilçesindeki eyh smail Fakirullah tekkesinin manevT iklimidir.494

Annesini yedi ya inda kaybeden brahim Hakkı’yı babası amcalanna teslim ederek hac niyetiyle yola cikmı ken, Siirt’e yakla lk yedi kilometre uzakhkta bulunan Tillo (bugünkü Aydınh) buca ina u rar. Orada yörenin tamnmı mür itlerinden eyh

smail Fakirullah’a intisab ederek yamnda kalmaya karar verir. Böylece Osman Efendi sekiz yıldır aradı 1 manevT rehber ile birlikte aradı 1 sürur ve huzura kavu mu tur.495

Babasimn iste i ile dokuz ya indayken amcası Ali tarafmdan Tillo’ya götürülen brahim Hakkı böylece yıllar sonra babasıyla bulu mu oldu. Aynı anda eyhi smail Fakirullah’la da tarn an gene brahim, içinde eyhe kar 1 babasımn hasretinden ziyade uyanan derin sevgiyi Marifetname’de veciz bir ekilde ifade eder:

“Merhum §eyh Ali amcam dokuz ya^ındayken beni alıp, peder efendiyi bulmu§tur. ilk mulakatımız ol vakitte müesser olmtqtur ki, Hz. §eyh ile peder efendi ikindi namazim beraber hhm§hr. ilk görujmede Allah'in hikmeti ile o azizin yiizii bana pederimden ziyade bills ve tarns gelmqtir. Hemen o anda yüzünün cezbesiyle gönlümü ahm§hr. Akhm onun hüsn-u cemaline ve liitf-i

makaline ve hulk-i kemaline erdigi kadanyla hayran olup kahm§hr. Azizim beni yanına alıp hilm ve nfk ile ilim ogretip liitf ile terbiye kilmistir. Benim ise ol

azize vird-i cânım ‘es-selamü aleyke ey ruhum’ olmtqtur. "m

brahim Hakkı’mn tasavvuf zevkini babasından almı oldu u anla llmaktadır.

Alet ilimlerini ve di er yüksek ilimleri Erzurum alimlerinden 6 renen gene brahim Hakkı, Arapça ve Farsça’yı da Erzurum Müftüsü air Hazık Muhammet Efendi’den tahsil etmi tir.497 brahim Hakkı’mn Tillo’daki mutlu günleri babasimn ölümüne kadar sürer. On yedi ya indayken babasim kaybeden (Mayıs 1720/Receb 1132) brahim

494 Demirhan, Pertev, “ brahim Hakki'mn Biiyüklii ii ve Marifetname’nin De eri, Tarih Yolunda Erzurum, 1962, s. 4.

495 Altınta , Hayrani, Marifetname’de Tasavvuf, Istanbul, 1981, s. 26.

496 brahim Hakkı, a.g.e., s. 516.

497 Bursah Mehmet Tahir, Osmanh Müellifleri, stanbul: Meral Yay., C.I, trhs, s. 90.

Hakkı, onun vefatından sonra eyhine ba hhk ve hizmetine bir müddet daha devam eder. Daha sonra, muhtemelen 6 renimini sürdürmek amacıyla Erzurum’a dönerek amcalanndan en büyii u olan Molla Mehmet’in evine yerle ir.498 Marifetnamedeki bir beyitten bu ikinci tahsil döneminin sekiz yıl kadar devam etti i anla llmaktadır:

"Ihtiyan ilm idi ta sâl bin yiizhrka dek A$ka dii^tii arif oldu vecd ii hali Mdı kâr”4"

1728 yılında Tillo’ya dönen brahim Hakkı, dokuz ya indayken ba ladı 1 tasavvufi hayata yeniden gömülür.500 Bu müritlik dönemi, eyhinin ölümüne kadar devam eder501 eyhin halifesi olmadan önce yamnda bulundu u süre içinde sırasıyla bazı manevT derece ve görevleri de ihraz etmi tir ki bunlan öyle sıralayabiliriz:

Dergâha yeni girenlere sıfat olarak verilen “nevniyazcihk”, medrese ve tekkede bulunan meydanı ve onun etrafmdaki hücreleri temizleyenlere sıfat olarak verilen

“meydancihk”, eyhin vekilli ine kadar yükselenlere sıfat olarak verilen “nakiplik”.502

Mutasavvıf brahim Hakkı’nın eyhine kar 1 sevgi ve saygısı sonsuzdur. Hayatının sonuna kadar onun müridi olmakla övünmu , ondan aldı 1 bilgi, e itim ve ilham sayesinde de erli eserler ortaya koydu unu söylemi tir:

“O ilahi hekim, bu huy hastasını nice hikmet ^erbetleriyle terbiye hlmqhr. Göniil hastahklarından sıhhat buldukga muhabbetiyle onu igeri ahnqhr. Can ve canandan daha aziz ve leziz nimetler bulmtqtur ve herkesden önce ve yiJce marifet ve muhabbetle fenây bulmu^tur ve ol tabib-i kulûbun, bu ayplar hastası igin terkib eylediği hikmet ^erbetleri, sözlerinin zarfıyla bu mahalle naklolunmu$tur. §imdi ol muqid-i kamil bu cahil ve gafil oğlunu iqad edip gerektikge birer iki^er hikmet buyurmu^tur ve nice i^aret ve be^aretiyle göniil ilaglannı duyurmu^tur. Göniil dertlerinden sıhhat buldukga da ol vechile

tevhid ii tevekkiil ve tefviz ii tahammiil ve teslim ii nza riyazına dahil olmujtur.”503

brahim Hakkı, eyhinin vefatı üzerine 1734/1147de tekrar Erzurum’a döner.

Daha önce babasimn da imamhk yaptı I Yukan Habib Efendi Camii’ne imam olur. Bu arada, otuziic ya lanna geldi i sırada kültürlü ve marifetli bir kadın olan Firdevs Hanım ile evlenir. smail Fehim ve Ahmet Nairn adh iki o lu bu hammdan olmu tur. Aym yıl

Celebio lu, Amil, Erzurumlu İbrahim Hakkı, Ankara: Kültiir ve Turizm Bakanli I Yay., Türk Biiyükleri Dizisi: 71, 1988, s. 3.

brahim Hakkı, a.g.e., s. 514.

Altınta , a.g.e., s. 22.

Fındıko lu, Ziyaeddin Fahri, Erzurum §airleri, stanbul, 1927, s. 49.

Önal, Sami, “190. Öliim Yıldöniimiinde Erzurumlu brahim Hakki", Türk Kültürü Ara^hrma Enstitüsü, Yıl: 8, Sayı: 85-96, 1969-1970, s. 792; Revnako lu, C. S., “ brahim Hakki'nın Soy Kökii, Erzurum Halkevi Kültiir Dergisi, 1945, s. 36.

brahim Hakkı, a.g.e., s. 523.

203

ilk defa olarak hacca gider. Dönii te Ömer Hayyam, Feridiiddin Attar, Sa’di-i irazi, Nizami-i Aruzi gibi airlerin iirlerini topladı 1 aynca kendisinin de iki manzumesinin yer aldı 1 Lübbu’l-Kütüb adh, geni hacimli bir eser hazırlar ve Habib Efendi Camii’nin hatipli ine devam eder. 1742 yihna do ru Hüseyin Bey’in kızı Fatma Hanımla evlenir,

brahim Hakkı’nın bu hanımdan olan çocuklan ya amamı tır. Bu sırada amcası Ali Çelebi de vefat etmi tir. Uciincii kez Belkıs hanımla evlilik yapan brahim Hakkı’nın Giilsiin adında bir kızı ile Mehmet akir adında bir o lu olur. brahim Hakkı’nın erkek torunlan Mehmet akir’den devam etmi tir. Dört be sene sonra Ziileyha Hamm ile evlenir. Bu hanımdan da Osman ve Nedim adlannda o ullan olur.

1747/1160 yılında stanbul’a giden brahim Hakkı, merhum eyhi Fakirullah’ın Sultan I. Mahmut nezdindeki saygınh mm da tesiriyle, padi ahla görii up ilgi ve takdirini kazanmı ve saray kiitiiphanesinde çall masına izin verilmi tir.504 Özellikle yeni astronomi ile ilgisinin bu kiitiiphanedeki çall malan ile ba ladı I söylenebilir.

Aynca bu vesile ile stanbul’da iken kendisine müderrislik payesi verilerek, ders okutması artıyla Erzurum’daki Abdurrahman Gazi tekkesinin zaviyedarh I tevcih edilmi tir.

stanbul’daki ara tırma ve incelemelerini bitiren brahim Hakkı 1753/1166’da Erzurum’a döner ve 1754 yılmdan itibaren kıymetli eserler vermeye ba lar. Aym zamanda iyi bir musikT inas olan o lu smail Fehim’in e itimini tamamlaması üzerine Habib Efendi Camii’ndeki imamhk görevini ona bırakarak, ilmi faaliyetlere daha fazla zaman ayırabilmek için giinlerinin 90 unu Hasankale’de geçirmeye ba lar.

Dîvan’mi tertip etti i 1755/1168 yılında resmi bir hizmet için stanbul’a ça nlan Erzurum giimriikciisii Mehmet Sun’ullah ile birlikte onun teklifi üzerine ikincisi defa stanbul’a gider. lkinden daha uzun siirdii ii anla llan bu ikinci ziyaret sırasında da kiitiiphane ?ah malan yapmı olmahdır. Nitekim Marifetname’yi stanbul dönii iinden kısa bir süre sonra tamamlaması (A ustos 1757/ Zilhicce 1170) onun bu eserle ilgili olarak stanbul’da yo un bir hazırhk çall ması yaptı 1 kanaatini vermektedir. 1747’de tevcih olunan Abdurrahman Dede Gazi Tekkesi Zaviyedarh 1, III.

Mustafa tarafından 1760/1173’de yılında yenilendi. brahim Hakkı, tekkenin oldukça kısıth olan gelirini o ullan ile amcası Nedim arasında payla tırdı. Bu arada önemli

Önal, a.g.e., s. 41.