• Sonuç bulunamadı

2. GEZEGENSEL KENTLEŞME EVRESİNDE YEREL HAVALİMANLARI VE

2.4. Türkiye’de Yerel Havalimanları Politikası ve Sloganları

2.4.2. Hava Hareketliliğine Erişebilirlik: “Her 100 Km’ye Bir Havalimanı!”

59. Hükümet Programı’nda, “millî gelirin, istihdamın ve ekonominin dışa açılma”

sürecindeki faaliyetlerin büyük bölümünün hizmetler sektörünce gerçekleştiği, bu sebeple, iç ve dış ticaret, iç ve dış müteahhitlik hizmetleri, turizm, iç ve dış taşımacılığın ekonomiye katkılarının arttırılabilmesine dönük önlemlerin amaçlandığı ileri sürülmektedir (Türkiye Büyük Millet Meclisi, 2003). Bu bağlamda düşünüldüğünde,

123

her 100 km’ye bir havalimanı projesi, 2023 yılı hedeflerinden biri olarak duyurulurken, ekonominin iki kritik bileşeni olan inşaat ve turizm sektörüne dönük bir teşvik olarak belirmektedir. Bu politika mesafe üzerinden bir mekânsal taksim ile sıkı bir hava ulaşımı ağının örmeyi amaçlamaktadır. Bir önceki politikayla ilintili olan bu hedef, zımni biçimde inşaat ve turizm sektörüne ilişkin somut bir eylem planı da sunmaktadır (T.C. Ulaştırma Bakanlığı, 2011).

İnşaat sektörü Türkiye’de GSYH’nin %9’luk payına sahipken, sektörün ileri ve geri bağlantılarıyla ekonomik büyüklüğünün GSYH ’da %30’luk bir paya ulaştığı ileri sürülmektedir86. İnşaat sektörü geri ve ileri bağlantılı olduğu sektörler ile devasa bir büyüklüğe karşılık gelmektedir (KPMG, 2018). Geri bağlantılı olduğu sektörler, demir, çelik, çimento, çelik, kireç, alçı, karayolu ve boru hattı taşımacılığı, mali aracı kuruluşlar ve faaliyetler, kok fırını ve rafine edilmiş petrol, petrol ürünleri imalatı, toptan ticaret ve ticaret komisyonculuğu, elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımı, metal yapı malzemeleri, tank, sarnıç, buhar kazanı imalatı ve diğer metal sanayiden oluşmaktadır.

İnşaat sektörünün ileri bağlantılı olduğu sektörler ise, konut sahipliği, eğitim hizmetleri, konaklama hizmetleri, tahıl ve nişasta ürünleri, yeme içme yerleri, perakende ticaret ve tamiratı, sağlık işleri ve sosyal hizmetler, eğlence, dinlenme, kültür ve spor faaliyetleridir (Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş., 2008). Sektörünün geri bağlantılı unsurları arasında sayılan üretim bileşenlerinin dışa bağımlı olmayışı ve inşaatın %93 yerli girdilerle gerçekleşen üretimiyle ithalata gereksiniminin düşüklüğü de sektörün öne çıkmasında etkilidir (Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş., 2008). Sahip olduğu geri ve ileri besleme gücü ile sektör, 2008 küresel ekonomik bunalımını takip eden süreçte, hem konut yatırımları (Toplu Konut İdaresi tarafından ve özel girişimlerce) hem de

86 İnşaat’ın toplam istihdamdaki payı Ağustos 2017’de %7,9’olurken (KPGM 9) 2018 yılı Temmuz ayında bu pay yüzde 6,9 olmuştur.

124

altyapı yatırımları yoluyla iç talep odaklı büyüme stratejisinin ana motoru olarak işlemeyi sürdürmektedir (Geray, 2010; Sönmez, 2009).

Altyapı projelerinde, finansman ihtiyacının karşılanması için yap-işlet-devret, yap-işlet, yap-kirala-devret, işletme hakkı devri olmak üzere dört kamu özel ortaklığı biçimi benimsenirken, kamu ihale süreçleri altyapı devletinin politik bir enstrümanı olarak belirmektedir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 2017 tarihli Havacılık ve Uzay Teknolojileri raporunda, kamu özel iş birliği modellerinin en başarılı uygulamalarının havalimanı projeleri olduğuna değinerek, dolaylı bir şekilde de olsa her 100 km’ye bir havalimanı hedefinin inşaat sektörü ile bağını işaret etmektedir (T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 2017). Bu noktada kamu özel ortaklıklarına yerel havalimanlarından kimi örnekler verilebilir: Örneğin Uşak, Afyon ve Kütahya illerinin ortak havalimanı olarak konumlandırılan Kütahya ili sınırlarındaki Zafer Havalimanı, Yap-İşlet-Devret Modeli kapsamında “pist, apron, taksi yolları ve terminali ve mütemmim tesisleriyle”

2012 yılı Ekim ayında hizmete verilmiştir, YİD sözleşmesinin müddeti ise 2044 yılıdır.

Kiralama yoluyla işletme hakkı devri ise Zonguldak-Çaycuma Havalimanı’nın Kasım 2006 tarihinde yapılan devir-teslimi ile işletim süresinin 2032 yılının Ağustos ayına kadar devredilmesi ve Aydın Çıldır Havalimanı’nın Temmuz 2012’de yer teslimi ile işletim süresinin 20 yıllığına devredilmesiyle örneklendirilebilir (T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 2017). Kalkınma Bakanlığı’nın sözleşme değeri verilerine göre mevcut KÖİ projeleri arasında yaptığı sıralamada 68,5 milyar dolarlık sözleşme değer toplamı, havalimanı projelerini birinci sıraya yerleştirmektedir87. Havalimanlarını 25,8 milyar dolar ile enerji, 18,3 milyar dolar ile karayolu, 11,5 milyar dolar sağlık tesisi yatırımları izlemektedir (KPMG, 2018: 17).

87 İstanbul havalimanı en büyük payı aldığı bilinmekle birlikte, bu rakam tüm havalimanlarının niceliksel büyüklüğüne karşılık gelmektedir.

125

Diğer taraftan, 1972-2017 yılları arasında 119 ülkede 9.000’in üzerinde proje gerçekleştiren Türkiye’den inşaat firmalarının Rusya, Türkmenistan, Bağımsız Devletler Topluluğu, Kuzey Doğu ve Orta Afrika başta olmak üzere, gezegenin pek çok köşesine yayılmış olan faaliyetleri göz önünde bulundurulduğunda, yurtdışı müteahhitlik hizmetleri için güncel ve rekabetçi bir portfolyoya sahip olabilmek için iç piyasanın dinamikliği ile yeni projelerin varlığı önem taşırken, her 100 km’ ye bir havalimanı hedefi bu dinamizmi sürdürebilmeye yardımcı bir önlem olarak okunabilir (KPMG, 2018).

Türkiye, bilgiye dayalı hizmetler sınıflandırmasında inşaat sektörünün parçası olan mimarlık-mühendislik, teknik müşavirlik, müteahhitlik hizmetleri gibi alanlarda mukayeseli üstünlüğe sahipken, geleneksel hizmetler altında ise ulaştırma ve turizm hizmetlerinde sahip olduğu mukayeseli üstünlüğü sürdürebilmek için her 100 km’ye bir havalimanı hedefi, yerel mekânın turizm mekânına dönüştürülmesine dönük bir müdahale olarak da belirmektedir (Özsağir & Akın, 2012; Seyidoğlu, 2003). 2023 yılında turizm gelirini 50 milyar doların üzerine çıkarma hedefinde, kıyı turizminin yanı sıra “Sağlık Turizminin Geliştirilmesi Öncelikli Değişim Programı” ile sağlık turizmi88 öne çıkmaktadır, termal ve hidroterapi turizmi, medikal turizm, yaşlı-engelli turizmi89 bu kapsamda düşünülebilir. Ayrıca, kış sporları, golf turizmi ve yayla turizminin geliştirilmesine dönük önlemler sıralanmaktadır ve altyapısal önlemler arasında havalimanları başta yer almaktadır (Türkiye Büyük Millet Meclisi, 2011); Zafer havalimanın, kaplıca turizmi, Ordu-Giresun, Rize- Artvin havalimanlarının yayla turizmi, Bingöl Havalimanının kış sporları, Şanlıurfa havalimanının inanç turizmine

88 Sağlık turizminde, Anadolu’nun Tektonik yapısı nedeniyle pek çok yerde bulunan termal sular nedeniyle termal turizmi öne çıkmaktadır. Termal turizm tesislerinin konaklama tesisleri ile ilişkili olarak yapılabilir, işletilebilir ve birlikte belgelendirilebilir olduğu yönünde Turizm Tesislerinin Belgelendirilesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik 21.06.2005 tarihlidir.

89 Sağlık turizmin yanı sıra, tıbbi teknolojiler, ilaç ve kozmetik endüstrisine yatırım planlaması da yapılmaktadır. Özellikle ilaç sevkiyatların da hava kargonun kullanılıyor oluşu hava ulaşımına dair bir etki olarak okunabilir.

126

ilişkilendirilerek duyurulması, kırsal mekanın ve yerelin turizm mekanı olarak yeniden düzenlenmesine ilişkin bir dizi önlemin ilk sıralarında yerel havalimanın yer aldığını kavramaya yardımcıdır (Hürriyet Gazetesi, 2013; Turizm Günlüğü, 2019). Diğer yandan bir yüksek öğretim politikası olan her ile bir üniversite politikasının da yerelde, kongre turizmine katkı sağlayacağı öngörülebilir. Turizme ilişkin mekânsal dönüşüm projeleri, 64. Hükümet Planı’nda, dokuz turizm gelişim bölgesi, yedi tematik turizm koridoru, on turizm kenti ve beş eko turizm bölgesi olarak sıralanmakta ve turizm yatırımlarında kamu özel iş birliğinin hem üst hem de alt yapılara ilişkin süreçlerde işletileceği belirtilmektedir (Türkiye Büyük Millet Meclisi, 2015b). Bu devasa dönüşümler sonrasında yerel erişilebilir kılınarak, dönüşümlerle yerele çekilmek istenilen yerli ve yabancı ziyaretçi sayısına ulaşılabilmede havalimanı, sunduğu hız ile stratejiktir. Diğer yandan bölgesel havacılığın ikinci aşaması olarak tarif edilen dolmuş90 uçak projesini turizm ile ilgili bu kısımda açmak anlamlıdır. Yerel havalimanlarının sunabileceği hizmetten daha hızlısını, küçük gövdeli uçaklarla (20-100 koltuk arası) sunmayı amaçlayan dolmuş uçak hizmeti, sportif havacılık faaliyetleri, turizm acentaları ve otellerin özel tarifesiz uçuşları (charter), yangın söndürme ve hava ambulansı hizmetleri için kullanılan küçük havalimanları üzerinden kısa mesafede iniş-kalkış yapabilen uçaklar ile (STOL tipi: short takeoff and landing) işleyerek, hava ulaşımını dönüştürücü, daha az kurallı daha esnek bir ulaşımın imkanlılığının sınırlarını zorlayan bir projedir.

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü resmi internet sitesinde 2010 yılında taksi uçak ruhsatı olan şirketlerin dolmuş uçak ruhsatı alarak, hizmet sunmaya başladığı duyurulmaktadır. Böylelikle her 100 km bir havalimanında sunulması hedeflenen hizmetin tabi olduğu kontrollü, tarifeli ve bu sebeple zamansal maliyeti görece daha

90 Türkiye’de 1950’ler ile hızla kentleşmenin neticesinde kentlerin göç akınının barınma, ulaşım ve iş ihtiyaçlarına karşılık verilemeyen büyük kentlerde, kendi kendine yardım yöntemi olarak ortaya çıkan ve sonrasında kalıcılaşıp genel geçer bir kent olgusu haline dönüşen, gecekondu, kayıt dışı işler ile dolmuş her ne kadar çözüm sunsalar da, bir kentli için dolmuşun çağrıştırdıkları, kent için ulaşımın çetin süreçlerini anımsatıcıdır (Tekeli, 2009).

127

yüksek olan hava hareketliliğinden daha hızlı, tarifesiz bir hava ulaşımı, hava trafiğini arttırıcı bir diğer önlemdir (Milliyet Gazetesi, 2010; Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, 2006, 2008).