• Sonuç bulunamadı

Hârîzm Seferi ve Horasan’ın Zaptı Görevi

I. BÖLÜM

3. Hülegü’nün Ebeveyni

3.1. Babası Toluy

3.1.2. Askerî ve Siyasî Faaliyetleri

3.1.2.1. Çingiz Han Dönemi

3.1.2.1.2. Hârîzm Seferi ve Horasan’ın Zaptı Görevi

Kaynaklar Kin Seferi’nden 1219 Otrar hadisesine kadar Toluy hakkında bilgi aktarmamışlardır. Neticeleri bağlamında genelde dünya tarihine, özelde ise İslâm âlemine etki eden Otrar Hadisesi, Karakorum’da duyulduğunda Çingiz Han aynı yıl büyük bir kurultay düzenlemiş, bu hadiseden sorumlu olarak gördüğü Hârizmşahlara yönelik büyük bir sefer kararı almıştır. Karakorum’dan ilerleyen güçler 1220 yılında Otrar’da buluşmuş, Çingiz Han çevresindekilere çeşitli görevler tevdi etmiştir. Buna göre Otrar şehrini oğullarından Çağatay ve Ögedey, Barçınlığ Kend’i161 diğer oğlu Cuci kuşatacaktı. Yanlarına Cebe162 ve Sübedey163 Noyanları164 alan Çingiz Han ve Toluy ise Mâverâünnehr’e doğru ilerlemişlerdir.165 Buhara şehrinin alınması gayesiyle yola çıkan ordu, bir müddet sonra Zernûk Kasabası’na varmış ve burayı kuşatmıştır. Zernûk önlerinde karargâhtan kasabaya elçi gönderen Moğollar, teslim oldukları takdirde merhamet göstereceklerini Zernûk halkına bildirmişlerdir. Direniş gücü az Zernûklular teklifi kabul etmiş, Moğollara elçiler ile pek çok hediyeler yollamışlardır. Ancak Çingiz, şahsen huzuruna varmayan Zernûk ileri gelenlerine kızarak kasabayı yıktırma emri vermiş, askerliğe elverişli kişileri de Buhara Kuşatması için orduda istihdam etmiştir. Kasabadan ilerleyen Moğollar, 1220 senesi ilkbaharında Buhara önlerine gelmiş, şehri şiddetli bir kuşatma ile zapt etmiştir.166

Çingiz Han ve Toluy, Buhara’dan çıkmadan şehri talan etmiş ve yakmışlardır. Kerpiç yapıların haricinde Buhara’nın tamamı birkaç gün içinde hızla kül olmuştur.

161 Barşın-Kent adıyla da bilinen Siriderya Nehri’nin batı yakasında yer alan bu kent, Oğuzlar tarafından kurulmuş, Harîzmşahlar Devleti’nin önemli bir ileri karakolu olmuştur. Bekir Deniz, İpek Yolu Üzerinde Bulunan Eski Türk Şehirleri, İpek Yolunda Türk Kültür Mirası, (Haz. Fahri Atasoy), Türk Yurdu Yay., Ankara 2014, ss. 391-393.

162 Çingiz’in, 1201 senesinde Tayciutları yendiği savaşta, atını vurarak öldüren askerlerden biridir. Maharetlerinden etkilenen Çingiz Han, onu affederek yanına almış ve süvarilerinin başkumandanlığı görevi ile dört köpek unvanlı komutanlarının arasına katmıştır. Atwood, “Jebe (Yeme)”, s. 265.

163 Çingiz’in en iyi ve en korkunç kumandanı olarak Kuzey Çin’den İran’a, Rusya’dan Macaristan’a kadar nam salan Sübedey Bağatur, demircilik zanaatıyla meşhur Uriyanghan adlı bir kabileye mensuptur. Babası Kaban, 1203 senesinde 100 kişilik saray halkıyla Çingiz’e bağlanmıştır. 1248’deki ölümüne kadar zamanla Çingiz’in gözüne girmiş ve Kubilay Noyan, Cebe ve Celme’nin aralarına girerek dört köpeği unvanıyla onurlandırılmıştır. Atwood, “Sübe’etei Ba’atur”, ss. 520-521.

164 Genelde askerî bir terim olarak görünsede, Araplar ve Farslardaki emir ünvanına eşit olup askerî ve sivil yetkileri de olmuştur. David Sneath, The Headless State, Aristocratic Orders, Kinship Society,

Misrepresentations of Nomadic İnner Asia, Columbia University Press, New York 2007, s. 114.

165 Cüveynî, Cihan Güşa, s. 131; Reşîduddin/Boyle, Successor, s. 165; Yuvalı, İlhanlılar, s. 19.

Akabinde şehrin önündeki düzlükte kurulan mancınıklardan Buhara’ya taşlar atıldığı zikredilmektedir.167 Yaklaşık yüz elli yıl sonra buradan geçen ünlü seyyah İbn Battûta168, Buhara’ya geldiğinde şehrin Mâverâünnehr’in merkezi olduğundan ve İslâm dini için büyük önem arz ettiğinden bahsetmiştir. Fakat İbn Battûta devamında Çingiz Han ve Toluy’un yaktığı Buhara’nın artık büyük bir virane haline geldiğini, şehrin zamanında âlim yatağıyken artık burada tek bir âlimin kalmadığını zikretmiştir.169

Buhara şehrinde bir müddet konaklayan Moğol ordusu, dinlendikten sonra Semerkant’a ilerlemiştir. İlk olarak Zernûk’ta yapıldığı gibi Semerkant Kuşatması için Buhara halkından askerliğe elverişli kişiler orduya alınmıştır. İstihdamlar 1219 batı seferinin önemli bir unsuru olup, yeni işgal edilecek bölgelerde karşı tarafın gücünü kırmak için bir araç olarak kullanılmıştır.170 Bu arada Buhara’nın düştüğü dönemde devam eden Otrar Muhasarası başarıyla sonuçlanmış, Otrar’ı ele geçiren Çingiz oğulları, Semerkant yolunda olan Çingiz Han ve Toluy’un yanına ulaşmışlardır.171

1220 senesi ilkbaharında Semerkant’a gelen Çingiz, şehri hızla zapt etmiştir.172 Ardından bahar ile yaz aylarını Semerkant ile Nahşeb arasında geçirmiştir. Çingiz Han ve Toluy’un gayesi bu aşamadan sonra Tirmiz, Belh ve Tâlekan’ın zapt edilmesi olmuştur. Çingiz Han, Tirmiz’e ilerlemeden oğullarını huzurunda toplamış ve yeni hedefler için müzakere etmiştir. Yapılan toplantıda Cuci, Çağatay ve Ögedey’in üstlendiği görev Harîzmşahların merkezi Ürgenç’in hâkimiyet altına alınması, çevresinin de Moğol nüfuzuna sokulması olmuştur. Ürgenç’e gidecek ordu ilerledikten sonra Nahşeb’e varan Çingiz Han ve Toluy, buranın ünlü bahçelerinde vakit geçirmişler, ardından Tirmiz’e ilerlemişlerdir. Moğollar henüz Tirmiz’e gelmeden teamüllerince elçi göndermişler, direniş olmazsa halka aman

167 Cüveynî, Cihan Güşa, s. 136.

168 A. Said Aykut, “İbn Battûta”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 19, İstanbul 1999, ss. 361-368.

169 İbn Battûta, İbn Battûta Seyahatnamesi, (Haz. Mümin Çevik), Bilge Kültür Sanat, İstanbul 2015, s. 277.

170 Cüveynî, Cihan Güşa, ss. 136-137.

171 Cüveynî, Cihan Güşa, s. 144.

vereceklerini bildirmişledir. Gelen elçiyi dikkate almayan Tirmiz halkı süratle şehri istihkâm etmiştir. Moğolların on bir gün devam eden ağır kuşatması sonucunda Tirmiz ele geçirilmiş, halk katliama tabî tutulmuştur. Tirmiz meselesi halledildikten sonra Moğollar, Kongurt ve Şuman173 taraflarına giderek kışı burada geçirmişlerdir.

174

Çingiz Han ve Toluy, askerler dinlendikten sonra ilerlemelerine devam ederek Belh’e gelmişler ve burayı kuşatmışlardır. Şiddetli Moğol kuşatmasına direnemeyen Belhliler, bir müddet sonra can derdine düşmüşse de şehir kanlı bir şekilde zapt edilmiştir. Çingiz Han bu esnada Çin Seferi’nde büyük başarıları bulunan Toluy’u, Horasan Bölgesi’ne göndermeye karar vermiştir. Kendisi ise kalan ordusu ile Tâlekan’a doğru ilerlemiştir.175

Toluy’un görevi Horasan Bölgesi’nde Moğol nüfuzunun güçlendirilmesi olmuştur. Çingiz Han, bu iş için Toluy’un emrine merkez ordusunun onda birini tahsis etmiştir. Belh’teyken hazırlıklarını tamamlayan Toluy, orduyu sağ ve sol kol olarak hizaya soktuktan sonra merkez kuvvetlerinin başına geçerek ilerlemiştir. Toluy ilk olarak rotasını Mervcuk176 ve Bagşur’a177 çevirmiş ve bu bölgeye gelmiştir.178 Bir müddet sonra yol üstünde Toluy’un karargâhına üzücü bir haber gelmiştir. Konu çok sevdiği komutanlarından Balkuş’un Nese179 önlerinde öldürülmesi hadisesidir. Aslında Merv’e ilerlemeye karar verdiği bilinen Toluy, karargâhına gelen bu istihbarat sebebiyle, Balkuş’un intikamını almak için yönünü

173 Şuman, bir dağ yamacına kurulmuş, çevresi duvarla çevrili, merkezi dağın zirvesindeki güçlü bir şehirdi. Burası Safran üretimiyle meşhurdu. Hudûdü’l-‘âlem/Minorsky, s. 115.

174 Cüveynî, Cihan Güşa, s. 152.

175 Cüveynî, Cihan Güşa, ss. 152-154.

176 Hudûdü’l-‘âlem’e göre dağ eteklerine kurulmuş, bol meyvelere sahip güzel ve zengin bir kasabaydı. O dönemde Belh’ten buraya kadar büyük bir kervan yolu gitmekteydi. Merv Nehri de buranın kenarından akmaktaydı. Hudûdü’l-‘âlem /Minorsky, ss. 39, 105; İbn Hurdazbih’e göre ise haracı neredeyse 800.000 dirhemdi ki Hudûdü’l-‘âlem’deki bilgiler onu doğrular niteliktedir. Buranın yöneticilerine keylan denmekteydi. İbn Hurdazbih, Yollar ve Ülkeler Kitabı, ss. 42-45.

177 Cüveynî’nin de bahsettiği bu yer Bagşur olmalıdır. Nitekim Hudûdü’l-‘âlem’de de buradan bahsedilmiştir. Bozkır üzerinde kurulmuş bu küçük yerleşim birimi, Mervcuk’tan bir dağ ile ayrılmaktadır. Su ihtiyacını kuyulardan sağlamaktadır. Vullers’a göre Bagşur, gav-i ab-i shur yani

tuzlu su havuzu anlamına gelmektedir. Hudûdü’l-‘âlem/Minorsky, ss. 104, 327.

178 Cüveynî, Cihan Güşa, s. 164.

179 Hudûdü’l-‘âlem’e göre kötü bir iklime sahip olan Nese, dağ eteklerinde kurulmuş, etrafı çöl ile çevrili çok güzel bir kasaba olup buradan akarsu geçmekteydi. Hudûdü’l-‘âlem/Minorsky, s. 103.

Nese’ye çevirmiş ve şehir önlerine dayanmıştır. Şehri çabucak çeviren Toluy, on beş günlük bir kuşatmayla burayı ele geçirmiştir.180

3.1.2.1.2.1. Merv Muhasarası

Toluy’un ilk önemli hedefi İpek Yolu’nun181 buradan geçmesi sebebiyle Horasan’ın stratejik şehirlerinden Merv olmuştur.182 Toluy’un Nese Muhasarası’yla ilgilendiği esnada Merv’de birtakım hadiseler yaşanmıştır. Amuye valisi İhtiyârüddin, Merv hâkimi Mücirülmülk’ün huzuruna vararak Moğolların Kelat ve Nev kalelerini kuşattıklarını ek bir kuvveti de kendilerinin üzerine yani Amuye’ye yolladıklarını, bu nedenle kaçarak yanına geldiğini ifade etmiştir. Bundan ötürü Mücirülmülk, vali İhtiyarüddin’i şehirde meskûn Türkmen askerlerin arasına komutan olarak atamıştır. Ancak bir süre sonra İhtiyârüddin ve Türkmenler, Merv hâkimiyetine gözlerini dikmişler fakat Mücirülmülk tarafından başarıyla şehirden sürülmüşlerdir. Şehirden çıkarılmalarından sonra civardan ayrılmayan İhtiyarüddin ve kuvvetleri, çevre köy ve kasabaları yağmaya koyulmuşlardır. Merv’de bu taşkınlıklar sürerken Toluy ve ordusu henüz Abıverd ve Serahs şehirlerini zapt etmişler, buradan Merv Muhasarası için asker istihdam etmişlerdir.183

Cüveynî’ye göre Toluy bölgeye geldiğinde dört yüz kişilik bir öncü kuvveti Merv yakınlarına göndermiştir. Bu kuvvetler Merv önlerine gelmişler ve İhtiyârüddin’in ordusuyla karşılaşmışlardır. Öncüler yağmacılarla yakınlaşmadan gizlenmişler, geceleyin ani bir baskın vererek çok az askerle İhtiyârüddin ve kuvvetlerini yok etmişlerdir.184

Toluy, 25 Şubat 1221’de Merv’e dayanmış, Firuze Kapısı önünde karargâhını kurmuştur.185 Beş yüz süvarisiyle altı gün surları gezen Toluy, yedinci günde önemli

180 d’Ohhson, Denizler İmparatoru, ss. 117-118; İbn Kesîr, el-Bidâye, ss. 202-203.

181 Bu yolun ismi Alman coğrafyacı Ferdinand von Richthofen tarafından verilmiştir. Ana güzergahı Çin’den başlar, Orta Asya ve İran üzerinden Mezopotamya’ya kadar ulaşırdı. Bu ticaret yolunun genel ürünü ipek malzemesiydi. Nebi Bozkurt, “İpek Yolu”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 22, İstanbul 2000, ss. 369-370.

182 Chris Peers, Genghis Khan and the Mongol War Machine, Pen & Sword Military, Barnsley 2015, s. 213.

183 Cüveynî, Cihan Güşa, ss. 169-170.

184 Cüveynî, Cihan Güşa, s. 170.

gördüğü Dervaze-i Şehristan Kapısı’ndan saldırmıştır. Kapı önünde meydana gelen muharebede şehir iyice köşeye sıkıştırılmış ve dört bir taraftan çevrilmiştir. Olayların aleyhine ilerlediğini ve şehrin düşeceğini anlayan Mücirülmülk, teslim olmaktan başka çare bulamamış, İmam Cemâleddin’i yanına birçok hediye, katırlarla yiyecek, içecek ve nadir emtialar vererek Toluy’un huzuruna göndermiştir. Elçiyi huzuruna kabul eden Toluy, şehrin durumu hakkında ona sorular sormuş, Merv’deki zenginlerin ve bilginlerin listesini istemiştir. Önce listedeki iki yüz kişinin bütün malvarlığına el koyan Toluy, ardından orduyu şehre sokmuştur. Şehirden çıkartılan ahali uzun bir müddet sahrada tutulmuştur. Dört gün sonra Moğollar, sahrada topladıkları halktan sanatkârlar ile bazı kız ve erkek çocuklarından oluşan dört yüz kişiyi ayırdıktan sonra geriye kalan bütün ahaliyi kadın, çocuk ve yaşlı demeden katletmişlerdir.186

3.1.2.1.2.2. Nîşâbur Muhasarası

Merv, Toluy’un şehre getirdiği felaketle uğraşırken Nişâbûr halkı yaşananlardan habersizdi. Ahali Moğolların Nîşâbur’a kadar geleceğine ihtimal vermemiştir. Üstelik o sıralar Nişâbûr, önemli bir misafirini, Sultan Muhammed’i ağırlamakla meşguldür. Hârizmşah Sultanı Muhammed, Nişâbûr’a kısa bir süre önce kaçtığı Belh şehrinden 18 Nisan 1220’de gelmiştir. Muhammed, Nişabûrlulara Moğollara karşı konamayacağı şeklinde umutsuz bir konuşma yapmış, Moğolların bir gün Nişâbûr’a ve civarına da geleceklerini eklemiştir. Bundan sonra Sultan Muhammed, Moğolların peşinde olduğu istihbaratını alınca alelacele şehri terk etmiştir.187

24 Mayıs 1220’de Cebe, Sübedey Noyan ve Taysi liderliğindeki Moğol öncüleri, Nişâbûr önlerine dayanmıştır. Fakat bu grup geldikleri Nîşâbur’dan sultanın yeriyle alakalı aldıkları bir istihbarat sebebiyle ayrılmış, ahaliye surları yıkmalarını tavsiye etmişlerdir. Moğolların ayrılmalarının ardından şehre Moğolların sultan tarafından Irak’ta mağlup edildiği yönünde asılsız haberler gelmiştir. Moğolların

186 Cüveynî, Cihan Güşa, ss. 171-172 ; İbn Kesîr, el-Bidâye, ss. 202-203.

187 Cüveynî, Cihan Güşa, ss. 178-180; d’Ohhson, Denizler İmparatoru, ss. 105-106; İbn Kesîr,

Tûs188 şahnesi birçok kez Şadyah’a elçi gönderip yalan haberlere itibar edilmemesini, itaatlerinde gösterecekleri bir zayıflığın Moğolları sinirlendireceği uyarısında bulunmuş ancak Nişâbûr’dan sert cevaplar almıştır. Bu haberlerin ardından Tûs askerlerinin başında bulunan komutan Siraceddin, Tûs’taki Moğol şahnesini öldürüp başını Nişâbûrlulara yollamıştır. Hadise çevredeki bir beldenin idarecisi tarafından o sıra üç yüz atlısıyla Moğol sürülerine çobanlık yapan Kuş-Timur’a bildirilmiştir. Kuş-Timur, emri altındaki noyanlara bilgi verdikten sonra süvarileriyle hızla Tûs’a gitmiş ve şehri yanındaki üç bin adamıyla ele geçiren Siraceddin’i öldürerek zapt etmiştir.189

Bölgeden gelen isyan haberleri Çingiz Han’ın damadı Togaçar’a ulaşmıştır. Togaçar, Toluy’un öncüsü olarak yanında on bin kişilik bir kuvvetle alelacele Nişâbûr önlerine dayanmıştır. Ancak şehri teslim etmeyerek direniş kararı alan ahali sıkı bir savunma savaşına başlamıştır. Savaşın üçüncü gününde, Kara-kuş burcunda çarpışmalar şiddetlendiği sırada Çingiz Hanedanı’nın önemli damatlarından Togaçar, şehirden gelen kör bir okla vurularak öldürülmüştür. Kaynaklardan Nişâbûrluların Togaçar’ı öldürmelerine çok sevindikleri, önemli bir iş yaptıklarını zannettikleri anlaşılmaktadır. Bu sırada Moğol kuvvetleri Togaçar’ın ani ölümüyle geri çekilmiş, kuvvetlerin başına Togaçar’ın yerine Börkay Noyan atanmıştır.190

Eniştesi Toğaçar’ın ölümüne çok üzülen Toluy, 1221 senesi başlarında Merv meselesini hallederek doğrudan buraya gelmiştir. Merv ile Nişâbûr arasında geçtiği bütün yerleri hâkimiyet altına alan Toluy, askerliğe yarar kişileri de orduda istihdam etmiştir. Bununla birlikte yanında yaklaşık üç bin mancınık, kaynar zift atan yedi yüz savaş aleti, dört bin merdiven, iki bin beş yüz araba taş mevcuttur. Çevredeki dağlarda ise kullanılmaya müsait pek çok taş vardır. Toluy’un ordusunun görüntüsü muazzam görüntüde olmalı ki şehir surlarından manzarayı izleyen ahali o andan itibaren olayın ciddiyetini anlayarak kadı’l-memalîk Rükneddin Ali b. İbrahim

188 Müslümanlar tarafından ilk kez Hz. Osman devrinde ele geçirilen Tûs, günümüzde Horasan’ın Meşhed şehrinin 25 kilometre batısında bulunur. Orta Çağ’da Firdevsî, Ebû Ca‘fer et-Tûsî, Esedî-i Tûsî, Nizâmülmülk, Gazzâlî, Şerefeddin et-Tûsî, Nasîrüddîn-i Tûsî ve Alâeddin et-Tûsî gibi ünlü şahıslar buradan çıkmıştır. Rıza Kurtuluş, “Tûs”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 41, İstanbul 2012, ss. 431-432.

189 Cüveynî, Cihan Güşa, ss. 180-181.

Mugisî’yi elçi olarak Toluy’un huzuruna yollamıştır. Elçi Mugisî, halkın bağışlanmasını dileyerek Toluy’a para ve mal vaadinde bulunmuş ancak Toluy tarafından dikkate alınmayarak tutuklanmıştır. Toluy işe önce Nişâbûr etrafındaki köy ve kasabaları tahrip ederek başlamıştır.191

7 Nisan’da başlayan Moğol taarruzu cuma sabahına kadar sürmüştür. Cuma günü Şuturbanân ve Karakuş kapılarında savaş şiddetlenirken o sırada bir Moğol eri, Hüsrev Köşk Suru’nun üzerine Moğol bayrağını çekmeyi başarmıştır. Bayrağın dikilmesi Moğol askerlerinin savaş şevkini arttırırken süratle duvarlara tırmanan erler Şuturbanân Kapısı’ndan şehre girmiş ve cumartesi akşamına kadar bütün surlar ele geçirilmiştir. Şehrin her tarafında yağma ve katliama başlanmıştır. Mücirülmülk işkenceden kurtulup hızla öldürülebilmek gayesi ile Toluy’a ağır hakaretler etmiş fakat işkenceyle öldürülmekten kurtulamamıştır. Ardından Moğollar şehre hâkim olmuşlar ve ahaliyi toplayarak şehrin dışındaki boş alana sürmüşlerdir. Toluy, kayınbiraderi Togaçar’ın intikamı için şehrin ziraat yapılacak hale sokulması, kedi ve köpekler de dâhil olmak üzere şehirde nefes alan hiçbir canlı bırakılmaması fermanını vermiştir. Bu sırada Nişâbûr önlerine aynı zamanda Çingiz Han’ın kızı olan Togaçar’ın hanımı has ordusuyla katılmış ve sahrada toplanmış halkı toplu katliama tabî tutmuştur. Olay sonrasında yalnızca dört yüz kadar sanatkâr seçilmiş ve Türkistan’a götürülmüştür.192

3.1.2.1.2.3. Çin Seferi

Toluy, üç aydan kısa bir zamanda bütün Horasan’ı ele geçirmiş ve Moğol nüfuzu altına almıştır. Aldığı bütün görevleri eksiksiz yerine getiren Toluy, Çingiz Han’ın yeni emri üzerine merkez ordusuna katılmak için Talekan yolunu tutmuştur.193 Çingiz Han o esnada Talekan’da sıkı bir mücadele içindeydi ve bir türlü kendi idaresine katamamaktaydı. Toluy muhtemelen bu nedenle çağırılmıştır ki

191 Cüveynî, Cihan Güşa, s. 182.

192 Cüveynî, Cihan Güşa, s. 183.

193 Reşîduddin/Boyle, Successor, s. 165; Cüveynî, Cihan Güşa, s. 165; Gizli Tarih, s. 183; d’Ohhson,

dönemin yazarları Toluy geldikten sonra Çingiz’in ordusunun güçlendiğini onun sayesinde Talekan’ın düşürüldüğünü ifade etmişlerdir.194

1221 yılı sonbaharında Çingiz Han yoluna devam etmeyi hedeflemiştir. Ancak o dönem Çingiz’in arzusu Gazne’de olduğu bilinen Sultan Celâleddin’i yakalamak ve Hârizmşah tehlikesine bir an önce son vermekti. Celâleddin’in ardından Hindikuş Dağlarını195 geçen Çingiz Han, Bamyan Kasabası’nı muhasara etmiş ve zorlu bir mücadele ile burayı zapt etmiştir. Çingiz, Hindistan’da ve Sind’de Celaleddin’in yakalanması arzusuyla her yeri dolaşmış geçtiği her noktada büyük katliamlar gerçekleştirmiştir. Fakat doğudaki gelişmeler onu Hindistan’dan ayrılmak zorunda bırakmıştır. Nitekim Tangutlar, yeni bir isyan başlatmışlar ve bu konu Celâleddin’in yakalanamaması ile daha önemli hale gelmiştir. Çingiz Han, 1224 senesinde ordasına dönerek hazırlıklara başlamış196 ancak 18 Ağustos 1227’de Tangut ülkesinde seferdeyken Domuz yılında ölmüştür.197