• Sonuç bulunamadı

Gerçek ve Görünüşte Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Suç Ayrımı

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlar bugüne kadar çeşitli ayrımlara tabi tutulmuştur. Ancak yapılan ayrımın adlandırılış şekli aynı olmakla birlikte, doktrinde ayrım unsuru yapılan hususların farklılık arz ettiği görülmektedir.

Alman hukukunda Jescheck/Weigend’e göre gerçek neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlar, failin hareketinin özel netice olmaksızın cezalandırılabilir olmadığı suç tipleridir106. Örneğin trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma suçu (Al.CK § 315c III Nr. 1). Bu suç tipinde fail kasıtlı olarak alkollü araç kullanmaktadır ki bu hareketi tek başına cezalandırılabilir bir suç tipi değildir. Bu şekilde fail, taksirli olarak bir tehlikeye neden olursa cezalandırılır. Görünüşte neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda ise temel suç tipi adından da anlaşılacağı üzere zaten cezalandırılmakta, özel neticenin varlığı ile cezası artırılmaktadır107. Ölüm neticeli kasten yaralama suçu bu niteliktedir (Al.CK § 227).

Türk doktrininde ise Önder tarafından yapılan ayrımda, temel suç tipi ile meydana gelen özel netice arasında nicelik farkı olması halinde gerçek neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç, nitelik farkı olması halinde ise görünüşte neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç söz konusudur108. Bu ayrıma göre, gerçek neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda temel suç tipi mutlaka kasten işlenir ve gerçekleşen neticeler bakımından korunan hukuki yarar anlamında bir nitelik farkı yoktur sadece derece

105 Aynı yönde bkz. Kaymaz, Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama Suçu, s.13.

106 Jescheck/Weigend, s.262; aynı yönde bkz. Sternberg/Lieben, in: S/S, § 18, no.2; Krey/Schneider,

s. 640; Hauf, s.74; Triffterer Otto, Österreichhisches Strafrecht Allgemeiner Teil, Wien 1994, s.70.

107 Jescheck/Weigend, s.262; aynı yönde bkz. Krey/Schneider, s.640. 108 Önder, C.II-III, s. 356; Özbek, Neticesi Sebebiyle, s.228.

farkı bulunmaktadır109. Eski TCK m.452’de düzenlenen kastın aşılması suretiyle öldürme suçu bu nevidendir. Görünüşte neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda ise bir nitelik farkı bulunmaktadır örneğin cinsel saldırı neticesinde ölüm meydana gelmesi110. Görünüşte neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda temel suç tipi kasıtlı olabileceği gibi taksirli de olabilir. Örneğin taksirle neden olunan sel baskını neticesinde ölüm meydana gelmesi (Eski TCK m. 375).

Benzer bir ayrımı benimseyen Ceza Genel Kurulu’na göre de “Öğretide, neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçun, gerçek neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç ve görünüşte ya da gerçek olmayan neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç olarak iki farklı şeklinin bulunduğu kabul edilmektedir. Gerçek neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda, failin hareketi sonucunda kastettiğinden daha ağır bir netice ortaya çıkmakta olup, gerçekleşen aşırı netice dolayısıyla bağımsız bir suç tipi ortaya çıkmaktadır. Örneğin, yaralama suçunda mağdurun ölmesi, gerçek neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç halidir. Görünüşte neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda ise, failin hareketi sonucunda suçun oluşması için aranan neticeden başka, niteliği de farklı olan daha ağır bir netice ortaya çıkmakta olup, gerçekleşen aşırı netice dolayısıyla temel suç niteliği aynı kalmakla beraber yalnızca ceza ağırlaştırmaktadır. Örneğin, cinsel istismar suçunda mağdurun ruh veya beden sağlığının bozulması, görünüşte neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç halidir.”

Ancak bu ayrıma katılma imkanı bulamıyoruz çünkü ayrım için kullanılan niteliksel farklılık kriterinden ne anlaşılması gerektiği açık değildir. Bu kriterde kullanılan nitelik farkının hukuki değer farkı mı yoksa ortaya çıkan suç tiplerindeki farklılık mı olduğu konusunda görüş birliği yoktur.

Kanımızca eğer TCK m.23’ün düzenleniş şekli esas alınacak olursa111, gerçek ve görünüşte neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda kullanılması gereken kriter,

109 Önder, C.II-III, s.356; Artuk/Gökcen/Yenidünya, 3.Bası, s.612. (Artuk/Gökcen/Yenidünya,

eserlerinin son (4.) basısında bu ayrıma yer vermemiştir).

110 Önder, C.II-III, s.358.

111 Bu düzenleme şeklini kabul etmemekle birlikte ayrım yapılırken mevcut düzenlemeden hareket

tipiklik içerisinde sübjektif unsurlar olan kast ve taksirin konumlanış şeklidir. Kanunda açıkça neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda temel suç tipinin kasıtlı bir suç tipi olması şart koşulduğuna ve özel netice bakımından en azından taksir yeterli görüldüğüne göre gerçek neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlar kast-taksir kombinasyonu ve kast-bilinçli taksir kombinasyonu şeklinde gerçekleşen suç tipleridir112. Bunlar dışında kalan taksir-taksir veya kast-kast kombinasyonu şeklinde gerçekleşenler ise görünüşte neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçtur113. TCK m.23’de açıkça neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçu “Bir fiilin, kastedilenden daha ağır veya başka bir neticenin oluşumuna sebebiyet vermesi hali” olarak tanımlamıştır. Bu tanımlama karşısında failin kastının doğrudan özel neticeye yönelik olduğu durumlarda gerçek bir neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçtan söz edilemez.

Doktrinde yapılan ve Yargıtay’ın da benimsediği ayrım ise, gerçek-görünüşte neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç ayrımı değil, İtalyan ve İspanyol ceza hukukunda yapılan heterojen (farklı neviden) – homojen (aynı neviden) neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç ayrımıdır114. Bu ayrım 765 sayılı TCK döneminde de yapılmakta ve gerçek neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlar kastın aşılması suretiyle işlenen suç, görünüşte neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlar ise neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç olarak kabul edilmekteydi. Ancak genel hüküm olarak artık TCK’da bir neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç düzenlemesi olduğu için mutlaka söz konusu ayrımında genel hükümde yer alan tanımlama esas alınmalıdır.

112 Aynı yönde Hirsch Hans-Joachim, Bugünkü Bakış Açısıyla 1975 Tarihli Alman Reformunun

Dogmatik Kısmı ve 1997 Tarihli Türk Tasarısı, in: Ceza Hukuku Reformu, İstanbul 2001, s.586; Kühl (Teil I), s.809; Neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda temel çözümlenmesi gereken sorun, kendisini en iyi şekilde temel suç tipi bakımından kasıtlı, özel netice bakımından taksirle hareket edilen şeklinde göstermektedir (Kindhäuser Urs/Neumann Ulfrid/Paeffgen Hans-Ulrich, Strafgesetzbuch, Nomos Kommentar, Baden Baden 2005, § 18, no.16); aynı ayrım kriteri için bkz. Wolter Jürgen, Der unmittelbare Zusammenhang zwischen Grunddelikt und schwerer Folge beim erfolgsqualifizierten Delikt, GA 1984, s.443; Maurach Reinhart, Probleme des erfolgsqualifizierten Delikts bei Menschenraub, Geiselnahme und Luftpiraterie, Heinitz-FS. Berlin 1972, s.404.

113 Benzer görüş için bkz. Hirsch, GA, s.65; Ferschl Christine, Das Problem des unmittelbaren

Zusammenhang, beim erfolgsqualifizierten Delikt, Frankfurt am Main 1998, s.29; Wolter, Jus 81, s.168; Köhler Christian, Beteliligung und Unterlassen beim erfolgs-qualifizierten Delikt am Beispiel der Körperverletzung mit Todesfolge (§227 I StGB), Berlin 2000, s.32; Maurach Reinhart/Zipf Heinz, Strafrecht Allgemeiner Teil Band 1, 1992, § 35, no.19. Elbette Al.CK’nunda ki düzenlemenin temel suç tipinin kasıtlı bir suç tipi olmasını şart koşmadığını da belirtmek gerekir.

B. Özel Neticenin Niteliğine Göre Yapılan Ayrım