• Sonuç bulunamadı

Bir düzenlemenin hukuki niteliğinin belirlenmesinde öncelikle incelenmesi gereken husus, düzenlemenin Kanun sistematiğindeki düzenlenme yeridir. Ancak maalesef neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlar için bu noktadan hareketle bir yargıya varabilmek mümkün değildir. Türk Ceza Kanununda yer alan neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlara baktığımızda kanun koyucunun bazı neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçları, suçun nitelikli hallerinden ayrı olarak başka bir maddede düzenlediği görülmektedir. Örneğin m.86/2,3’de kasten yaralamanın nitelikli halleri düzenlenirken, ayrı bir madde olarak m.87’de neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama düzenlenmektedir. Aynı şekilde m.94/2,3’de işkencenin nitelikli halleri düzenlenirken, m.95’de neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence ayrıca düzenlenmiştir. Ancak diğer bazı neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlar, suçun nitelikli halleri ile birlikte düzenlenmektedir. Örneğin TCK m.149’da nitelikli yağma suçu başlığı altında suçun nitelikli halleri ile neticesi sebebiyle ağırlaşmış yağma düzenlemesi birlikte yer almaktadır. Aynı şekilde cinsel saldırı suçu bakımından suçun nitelikli halleri ile neticesi sebebiyle ağırlaşmış şekilleri aynı madde (TCK m.102) altında düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin öncelikle suçun nitelikli halleri arasından çıkartılarak ayrı birer madde olarak düzenlenmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçların hukuki niteliğinin belirlenmesinde suç genel teorisinden hareket etmek gerekirse; kanımızca neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlar, bünyesinde bir temel suç tipini ve ona bağlı olarak

gerçekleşen özel bir neticeyi barındıran karma tipiklik (=Mischtatbestand) şeklidir81. Bunlar temel suç tipi ve özel neticeye bağlı iki ana unsurun birlikteliği sayesinde cezalandırılabilir olan suçlardır82. Karma tipiklikte suçun tipe uygunluk unsuru birden fazla suçun maddi (objektif) unsurlarının karışımından oluşur83. Buna en iyi örnek ölüm neticeli kasten yaralama suçudur (TCK m.87/4). Bu düzenleme kasten yaralama ve taksirle öldürme suç tiplerinin maddi (objektif) unsurlarını bünyesinde barındırır. Kasten yaralamanın hareket, taksirle öldürmenin ise netice kısmı bu düzenlemede bir arada bulunur. TCK m.23’ün düzenleme şekli esas alınacak olursa karma tipiklikte kast ve taksir de suçun manevi (sübjektif) unsurları olarak bir arada bulunur. Ancak yukarıda da vurguladığımız üzere bir fiil içerisinde hem kastın hem de taksirin varlığının aranması sakıncalıdır.

Karma tipiklik arz eden neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç tipleri, klasik suç tiplerinden farklı kendine özgü özellikleri nedeniyle pekala suçun diğer özel görünüş şekilleri (taksirli, ihmali ve teşebbüs aşamasında kalan suçlar) ile aynı başlık altında incelenebilir84. Çünkü bünyesinden birden fazla suç tipine ait unsurları barındırması ve özel netice bakımından kastın varlığınının gerekli olmaması, bu tür suçları suçun atipik görünüş şekli haline getirmektedir.

Suçun hukuki esasını da neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçu meydana getiren suçlardan yola çıkarak açıklamak gerekir. Dolayısıyla neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçun soyut cezası da mutlaka unsurlarını aldığı suç tiplerinin cezaları dikkate alınarak belirlenir. Ölüm neticeli kasten yaralama suçunda (TCK m.87/4), taksirle ölüme neden olan fail bunu kasten yaralama suçunu işlemek suretiyle gerçekleştirmektedir. Bu şekilde kasten yaralama suçu içerisindeki ölüm riskini açığa

81 Aynı yönde Küpper, Zusammenhang, s.11; Krey/Schneider, s. 640; Hauf Claus-Jürgen, Strafrecht

Allgemeiner Teil, Berlin 1996, s.74; Koca/Üzülmez, s.231; Miseré Christof W., Die Grundprobleme der Delikte mit strafbegründer besonderer Folge, Berlin 1995, s.3; Karma tipiklik kavramı, Alman literatüründe bir fiilin hem suç hem de kabahat teşkil ettiği durumlar için de kullanılmaktadır.

Centel/Zafer/Çakmut, karma tipiklik yerine yasal bir birleşim kavramını kullanmıştır Centel/Zafer/Çakmut, s.408.

82 Küpper, Zusammenhang, s.11. 83 Misere, s.3

84 Özbek Veli/Kanbur M. Nihat/Bacaksız Pınar/Doğan Koray/Tepe İlker, Türk Ceza Hukuku Genel

çıkarmaktadır85. Ancak yukarıda açıklandığı üzere bir neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç tipine asıl kimliğini veren de failin işlediği kasıtlı temel suç tipidir ve ondan bağımsız bir şekilde düşünülemez86. Bunu gözeten kanun koyucu da bu suç tiplerini kasıtlı işlenen temel suç tipinin hemen devamında düzenlemiştir. Örneğin neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkencede olduğu gibi. Ceza kanunumuzda yer alan neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlar içerisinde suçun maddi unsurları bakımından karma tipiklikten söz edilemeyecek tek düzenleme TCK m.87/1,2 ve 3’de düzenlenen neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralamadır87. Failin kast etmiş olduğu suç kasten yaralamadır. Meydana gelen özel netice de kasten yaralama suçunun ağırlaşmış neticeleri niteliğindedir. Tek fark özel neticelerin kasten yaralamanın basit şeklindeki neticeler olan sağlığın bozulması ve mağdurun acı çekmesi neticelerine göre daha ağır olmasıdır. Korunan hukuki değerde de bir değişiklik söz konusu olmaz, mağdurun vücut dokunulmazlığı korunur.

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçların hukuki niteliğinin ortaya konulması teoriksel bir tartışma değil aynı zamanda hem maddi hem de şekli ceza hukuku bakımından önemli sonuçları bulunan bir husustur. Cezanın belirlenmesi, suçların içtimaı hükümlerinin uygulanış şekli vb. maddi ceza hukuku etkileri yanında ceza muhakemesi bakımından da önemli sonuçları bulunur. Örneğin neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçların bağımsız birer suç değil de nitelikli haller olduğunu kabul edecek olursak, 5235 sayılı Kanun m. 14 gereği görevli mahkemenin belirlenmesinde temel suç tipi bakımından görevli mahkemenin görev alanına girdiklerinin kabulü gerekir.

85 Roxin, AT., § 10, no.108.

86 Krey/Schneider, s.641; Oehler, Gefährdungsdelikte, s.503; Kühl Kristian, Das erfolgsqualifizierte

Delikte (Teil I): Das vollendete erfolgsqualifizierte Delikt, Jura Heft 12/2002, s.809; Lackner/Kühl, § 18, no.4; Wolter’e göre ise neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlar nitelikli taksirli zarar neticeli suçlardır

(=qualifizierte fahrlässige Verletzungserfolgsstraftat) (Wolter, Jus 81, s.170). Ancak özellikle neticesi

sebebiyle ağırlaşmış suçları birer kasıtlı suç tipi kabul eden Al.CK § 11 karşısında bu görüşe katılmak mümkün değildir.

87 3. fıkrada düzenlenen “Gebe bir kadının çocuğunun düşmesi” neticesi haricinde. Çünkü bu netice aynı zamanda çocuk düşürtme suçunun unsuru niteliğindedir.

TCK m.95’te düzenlenen Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış İşkence Suçu ise kasten yaralama suçun unsurlarını bünyesinde barındıran bir karma tipiklik şeklidir.

Bu maddeye göre “Mahkemelerin görevlerinin belirlenmesinde ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenler gözetilmeksizin kanunda yer alan suçun cezasının üst sınırı göz önünde bulundurulur”88. Ancak aşağıda da açıklandığı üzere neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç tiplerinin nitelikli hallerden ayrı olarak düşünmek gerekir. Bu nedenledir ki örneğin kasten yaralama suç tipi bakımından görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi iken ölüm neticeli kasten yaralama (TCK m.87/4) bakımından Ağır Ceza Mahkemesidir89.

IV. Temel Koşulları A. Genel Olarak

Öncelikle belirtmek gerekir ki; bu bölümde sadece bir düzenlemenin ne zaman TCK m.23 anlamında bir neticesi sebebiyle suç olarak adlandırılabileceği sorusuna cevap aranacaktır. Yoksa burada sayılan koşullar neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda failin özel neticeden sorumlu olmasının koşulları değildir90. Bu nedenle birer yüklenebilirlik koşulu olan “en azından taksirle hareket etme koşulu” ve “nedensellik bağına ilişkin koşullar” bu başlık altında incelenmeyecektir.