• Sonuç bulunamadı

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

C. Ge ni Ģl eme Sür eci ve Avr upa Sosyal Model

1990 sonrası Berlin duvarının yıkılması ve demir perdenin çözülüĢünden hemen sonraAlmanyabaĢtaolmaküzere tüm AvrupakıtasındaDoğu‟ya ilgihızla artmıĢtır. Bu ilginin sonucu olarak, Aralık 1989‟da yapılan Avrupa Konseyi toplantısında,Konsey‟in eskiDoğu bloğu ülkelerinin geçiĢsürecinetam anlamıyla destekvereceklerineiliĢkin ortakbirkararalınmıĢtır.O tarihten baĢlayaraközellikle Avrupa Komisyonu bu ülkelerle yakın iliĢkiler kurmuĢ ve bu ülkelerin değiĢen koĢullarauyum sağlamalarınıamaçlayan bir “eylem planı”nıuygulamayakoymuĢtur. Doğu bloğu ülkelerinin,biryandan serbestpiyasaekonomilerinihayatageçirmeleri, öte yandan demokratik kurumları yerleĢtirmeleri Avrupa açısından büyük önem taĢımaktadır.

Doğu bloğu ülkeleriilebaĢlangıçtakiiliĢkileroldukçayoğun olmuĢ,fakatAB üyeliğitam anlamıylatelaffuzedilmemiĢtir.Aradan geçen kısasüredebu ülkelerin AB üyesiolmalarıgerektiğiüzerinetartıĢmalaryapılmayabaĢlamıĢtır.1994yılındaki Avrupa Zirvesi‟nde, Konsey Orta ve Doğu Avrupa Ülkelerinin (ODA) adaylığa hazırlanmasınayönelikkararalınmıĢtır.1995 yılındaiseODA ülkelerin bazılarını içine alacak Ģekilde bir geniĢlemeye gidilmesine yönelik kesin karar alınmıĢtır. Böylece, AB Avrupa kıtasının 50 yıllık ikiye bölünmüĢlüğüne son vermekte ve kendisinden çokfarklıkoĢullartaĢıyan birülkegrubunu kendiiçinekatarakoldukça büyükbirriskegirmektedir.1997‟deLüksemburg ZirvesiileberaberODA ülkelerinin adaylıksürecibaĢlamıĢve12 yeniüyenin katılacağıbüyükbirgeniĢlemesüreci içinegirilmiĢtir263.

AB açısından ODA ülkelerinin katılımı hem siyasal, hem de kurumsal anlamdaoldukçaönemligüçlükleriçermektedir.Bu sorunların giderilmesineyönelik olarak2000 yılındagerçekleĢtirilen NiceZirvesi‟nde2004 yılından itibaren geçerli olmak üzere kurumsal anlamda önemli değiĢiklere gidilmiĢtir. Öte yandan, yeni üyelerin katılımısaltekonomikvesiyasalsorunlargetirmemektedir.Diğerbirönemli sorun alanısosyalyapıdakendinigöstermektedir.BatıAvrupaekonomisinin üretim yapısıbüyükorandasermayeyoğun endüstrileredayanmaktadır.ODA ülkelerinde,

263

Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Slovenya, Letonya, Litvanya, Estonya, Malta, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, 1 Mayıs 2004 tarihinde AB‟ne üye olmuĢlardır. Bulgaristan ve Romanya‟nın 2007‟de üye olmasıöngörülmüĢtür.

bu durumun tam tersi bir görüntü mevcuttur. Emek yoğun ihracata yönelik endüstriler, uluslararası üretim sistemi ile bütünleĢmede ön plana çıkmıĢtır. Bu durum ODA ülkelerinin rekabet Ģansınısahip olduğu ucuziĢgücüneindirgemiĢtir. TarihselolarakAvrupasosyalmodeli,sermaye ve güçlü iĢçisınıfının uzlaĢması temelinde geliĢmiĢtir. Fakat ODA ülkelerinin çoğunda, sermaye ve iĢçi sınıfı arasındakidengeiĢçisınıfıaleyhinebozulmuĢtur.Güçlü biriĢçisınıfının yokluğu ve Avrupa sosyal modelinin ortak temellere dayanmaması, ODA ülkelerinin bu modelden yararlanmalarınıoldukçazorlaĢtırmaktadır264.

ODA ülkelerindesosyalyapıvesosyalsorunlar15 AB ülkesinegörefarklı özellikler taĢımaktadır. Bir yandan, eğitim, sağlık koĢulları açısından AB standartlarına oldukça yakın olan bu ülkeler, iĢsizlik ve yoksulluk gibi çok ciddi yapısal sorunlar yaĢamaktadırlar. Sosyalist rejimin çöküĢü, bu ülkeler açısından birçokalandadeğiĢiklerortayaçıkarmıĢtır.Diğeryandan,geçmiĢten farklıbiçimde iĢsizliksorunuylakarĢılamıĢ,yiyecek,konut,ulaĢım gibibirçokalandaeskiden sahip olduklarıdestekleriyitirmiĢlerdir.Bunun daötesindehastalık,analık,yaĢlılıkgibi birçokrefah programıdeğiĢime uğramıĢtır.Tüm bu değiĢikliklerODA vatandaĢları açısından oldukçasorunlu birdönemin baĢlamasınaneden olmuĢtur265. Özellikle piyasaekonomisinegeçiĢsürecindehızlıbiriyileĢmenin ortayaçıkmasıdamümkün görünmemektedir. Piyasa ekonomisine geçiĢ yoğunlaĢtıkça bu ülkelerde de enformel ekonomi büyümekte ve iĢgücü için komĢu ülkelerde çok düĢük standartlardada olsaiĢbulunmasıönem taĢımaktadır.Bu nedenle1990‟lıyıllarbu ülkeler açısından AB ülkelerine doğru bir göç dalgasının yaĢandığı bir dönem olmuĢtur.Sadece1990 yılında300 bin kiĢibuülkelerden Batı‟yagöçetmiĢtir.1990- 1997 yıllarıarasındaAB‟ye yönelen netgöç2.4 milyon kiĢidir.Bunun 2.3 milyonu Almanya‟yagöçetmiĢtir.

YaĢanan bu göçün temelnedeniiĢbulmakvekazancıartırmaktır. AB‟neyeni üyeolan 10 ülkedehem iĢsizlikoranıyüksek,hem deücretlerçokdüĢüktür.ODA ülkelerinde ortalama iĢsizlik %15 civarındadır, AB-15 içerisinde bu oran %8,5 düzeyindedir.Yıllıkücretgeliri15 üyeliAB ortalamasıiçin 34.885 dolariken,10

264

Dorothee Bohle,Bela Greskovits,“Capital,Labor,and The ProspectsofThe European Social Modelin The East”,Program forthe StudyofCentraland Eastern Europe,Working PaperNo.58, Günzburg, May, 2004, s. 3.

265

MichaelDauderstadt,“EU Eastern Enlargement:Extension orEnd ofthe European SocialModel”, Hans Böckler Foundation, No. 98, Düsseldorf, 2003, s. 4.

ODA ülkesinde yıllıkücretgeliri3.101 dolaradüĢmektedir.Bu durum ekonomik değiĢimin devam ettiğivedıĢarıdan gelen yatırımların henüzönemlibirsıçrama yaratmadığı bu ülkelerde, özellikle gençlerin ve oldukça eğitimli iĢgücünün AB ülkelerine yönelmeleriönemlibirsorun kaynağıdır.Ekonomikvesiyasalyapısıgibi, sosyalyapısıdaçeĢitlisorunlartaĢıyan ODA ülkeleri,sosyalaçıdan daeskiyapının yerine yenisini koyacak bir değiĢim göstermeleri gerekmektedir. Diğer taraftan sosyal sorunlar gün geçtikçe artarken sosyal kurumları ve sosyal politikaları geliĢtirmek o kadar kolay görünmemektedir. Bu ülkelerde sosyal sorunlarla mücadeleaçısından kullanılacakpolitikalaraayrılacakfinansalkaynakson derece azdırveAB üyeliğinin zorladığıekonomik,parasalkoĢullarauyulmakzorundadır. Bunların yanı sıra bu tür politikaları hayata geçirebilecek kurumsal ve yönetim kapasitesi oldukça azdır. Bu ülkelerde hem iĢsizlik artmakta, hem de enformel ekonomibüyümektedir.NitelikliiĢgücü için bileücretveçalıĢmakoĢullarıaçısından belirlibirstandartsağlanamamaktadır266.

ODA ülkelerinin üyeliğiileberaberortayaçıkmasımuhtemelbirdiğerönemli geliĢmeise,Avrupa sosyalmodelinin bu geniĢlemeden nasıl etkilenebileceğiile ilgilidir.Bu bakımdan,ODA ülkeleri içerisinde sosyal modeli zorlayacak en önemli etken, AB ile kıyaslandığında iĢgücü piyasası düzenlemelerinin daha esnek bir yapıyasahip olmasıdır.Bu esnekyapıya uygun olarak,yeniüyelerdeiĢe almave iĢten çıkarmaĠngiltereveĠrlandahariç,diğerAB ülkeleriylekıyaslandığındaoldukça kolaydır.Diğertaraftan,yeniüyeülkelerdeiĢyerinde sağlıkvegüvenlik,ayrımcılıkla mücadele,yıllıkücretliizin vefazlaçalıĢmasaatlerigibialanlardaAB standartları izlenmekte,fakatBatıAvrupalıyatırımcılar için uygun olan iĢgücü piyasasıiçin tam anlamıylaAB standartlarıtakip edilmemektedir.Örneğin,Macaristan‟daçalıĢanların %30‟ununyasalniteliktaĢıyan iĢsözleĢmesiyoktur267.Macaristan‟dayarıvasıflı, çoğunluklakadın iĢgücünün güvencesizkoĢullar altındaçalıĢtırıldığıbiristihdam rejimioluĢturulmuĢtur268.

266

Koray, s. 330-331. 267

Katinka Barysch, “East versus West? The European Economic and Social Model After Enlargement”, Centre For European Reform Essays, 2004, s.12, www.cer.org.uk, EriĢim: 15.10.2005.

268

Çiğdem ÇĠDAMLI,“SosyalAvrupa”ĠthalEdilemez:Doğu Avrupa Deneyimi”,Avrupa Birliği TartıĢmaları,18 Ocak2005,s.2,http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=1592,EriĢim: 21.05.2006.

SendikalaĢmaoranıvesendikaların gücü açısından dadurum pekfarklı değildir.Sosyalistsistemde,sendika üyeliğizorunluyken,bugün sendikalaĢmaoranı %20-%30 civarındadır.Özellikleeskisendikalar,örneğin Polonya‟daSolidarnosc sistemden soyutlanmıĢlardır.Yenikurulanlarise,kamu sektöründegüçlü olmalarına rağmen,özelsektördeoldukçagüçsüzdür.AB,sosyaldiyalogun güçlendirilmesive sosyaltarafların kararalmasürecinedahaetkin katılımınınsağlanmasıkonusunda yeniüyeleridesteklemektedir.Fakat,iĢçiveiĢveren federasyonların güçsüzlüğü ve yetersiz örgütlenme, sosyal diyalog içerisinde hükümeti en güçlü taraf haline getirmektedir.

Avrupasosyalmodeliaçısından,geniĢlemeileberaberortaya çıkabilecekbir diğer önemli sorun alanı ise, adil olmayan rekabetin sosyal modele getireceği baskıdır.BatıAvrupalılarODA ülkelerinden gelebilecekucuziĢgücünekarĢıönlem alabilmekte fakat kendi Ģirketlerinin ucuz iĢgücüne sahip bu ülkelere yatırım yapmalarınıengelleyememektedir.Temelolarakdoğrudan yabancıyatırımlarhem gittiği ülke açısından, hem de kaynak ülke bakımından önemli kazançlar sunmaktadır. Fakat, Doğu geniĢlemesi, Batı Avrupa ülkeleri açısından yapısal reformların(iĢ güvencesi kurallarının esnekleĢtirilmesi ve refah düzenlemelerinin azaltılması) hayata geçirilmeye çalıĢıldığı bir döneme rastlamıĢtır. Örneğin Almanya‟da iĢverenler, ODA ülkelerinin üyeliğiyle ortaya çıkacak olan düĢük maliyetli rekabetle baĢ edebilmek için ücretlerde kısıtlamaya gidilmesini talep etmektedirler.Bu nedenle DaimlerCryslerve SiemensçalıĢanlarınıaynıücreteveya dahaazınadahauzun süreçalıĢmakonusundaanlaĢmayavarmadıkça,üretimlerini Doğuya kaydırmakla tehdit etmektedir269. 2002 yılında dünyanın 17. otomobil ihracatçısı haline gelen Slovakya‟da büyük otomotiv firmaları ve bunların yan sanayileri büyük yatırımlar gerçekleĢtirmiĢlerdir. Büyük yatırımlar yapılan Slovakya‟da,yalnızcaikifirmanın planlanmıĢüretimibu ülkedekiarabasatıĢlarının 7 katıdır.Firmalarüretimlerinin %90 kadarınıyeniden Avrupa‟yaihracatetmektedirler. Slovakya‟nın bu dev Ģirketler açısından çekiciliği pazar niteliğinden değil, ucuz, esnek, vasıflı iĢgücü ile bir üretim bölgesi olarak Avrupa pazarlarına olan yakınlığından kaynaklanmaktadır270.

269

Barysch, s.12. 270

Bu ülkelerde AB üyeliğinin sermaye akıĢının hızlanması ve büyümenin artması,enflasyon veiĢsizliğin azalmasıgibiekonomikaçıdan olumlu beklentiler olduğu kuĢkusuzdur. Bunun yanı sıra demokratikleĢmenin güç kazanması, sosyoekonomikkoĢulların BatıAvrupaölçülerineyakınlaĢmasıgibibeklentilerde ODA ülkeleritarafından paylaĢılmaktadır.Bu nedenlebu ülkelerin yapısalfonlardan beklentileri oldukça yüksektir. Fakat AB‟nin hem küreselleĢme, hem de gerçekleĢtirilmeye çalıĢılan ekonomik ve parasal birlik açısından ekonomi politikalarında herhangi bir yumuĢamaya gitmesi oldukça zor görünmektedir. Bu nedenle ODA ülkelerinin de AB ülkeleri gibi, AB öncelikleri ve kriterleri çerçevesinde büyüme ve istihdam artıĢı yaratma olanakları oldukça kısıtlı görünmektedir. Bu ülkelerbüyükölçüdeAB üyeliğiniekonomikbüyümevedemokratikleĢmebeklentileri açısından hayati görmektedirler. Fakat bu beklentilerin gerçekleĢmesi kolay görünmediği gibi uyum çabalarının doğuracağı maliyet, küreselleĢmeye uyum çabalarıgibi,yinebüyükölçüdeücretlilerüzerinebineceğiortadadır.

ĠĢgücü piyasasındakireformlarveücretkısıtlamalarının tam olarakDoğu geniĢlemesinden kaynaklandığını söylemek oldukça zordur. Diğer taraftan, ODA ülkelerindeki milyonlarcaucuzçalıĢan,BatıAvrupa‟dakiiĢverenlerin pozisyonlarını güçlendirmiĢtir.Hâlihazırdatekpazarın oluĢturulması,EPB‟nin hayatageçirilmesive küresel rekabet AB ülkelerini sosyal model ile ilgili yeni düzenlemeler yapma konusunda zorlamaktadır.Fakatbu ülkelerdekibirçokinsan bu sorunların varlığını tam olarakanlayamamakta,bu sorunların kaynağıolarakODA ülkelerinigörmekte veODA ülkelerindemevcutsosyalgüvenlikdüzeyinin zayıflığı,düĢükoranlıvergiler ve çalıĢan haklarının eksikliği nedeniyle Avrupa sosyal modelinin zayıflayacağı endiĢesinekapılmaktadırlar271.

Tüm bu geliĢmelerin ODA ülkelerindeyarattığıbirbaĢkan önemlisonuç,bu ülkelerin 1995‟ten sonraAB karĢısında süreklidahafazladıĢticaretaçığıyaĢamaya baĢlamalarıvebu açıklarıdahafazlayabancısermayevedıĢborçla kapatmak zorunda kalmalarıdır. Uzun dönemli iĢsizlikteki ve enformel ekonomideki artıĢ, sosyalgüvenlikveemekliliksistemlerinin özelleĢtirilmesiveyarızamanlıçalıĢmanın yaygınlaĢtırılması, tarım üretiminin Avrupa tarımsal sanayicilerine devredilmesi 271 Barysch, s. 6-7.

büyükdengesizlikleryaratırken,ODA ülkelerinin siyasisistemlerimilliyetçive liberal hükümetlerin birbiriniizlediğiistikrarsızlıkilekarakterizeedilmiĢtir272.

DeğiĢen koĢullarakarĢın,kendisosyal modelini korumak ve modeli Avrupa düzeyinde uygulamakisteyen AB üyeleri,modelin Avrupadüzeyineyayılmasıbir tarafa,artan çeliĢkilervebaskılarkarĢısında bugün bulduklarıgeçiciçözümleridaha ne kadar sürdürebilecekleri oldukça önemli bir sorundur.Doğu geniĢlemesiileAB, hem Avrupa‟nın sosyalkaynaĢmaaçısından,hem de genelolaraksosyalmodelin sürdürülmesiaçısından önemlibirtehditilekarĢıkarĢıyadır.AB‟nin sosyoekonomik koĢullarıçokfarklıolan ODA ülkelerinedoğru geniĢlemesi,sosyal modelin Avrupa düzeyine yayılmasının kolay olmayacağını ve modelin sürdürülebilmesinin de zorluklarını göstermiĢtir.AB, gerek siyasal, gerek ekonomik nedenlerle Doğu‟ya doğru geniĢlemesini sürdürme eğilimindedir. Ancak, benimsediği sosyal model açısından da iç yapısındaki aĢırı sosyal farklılıkları gidermek ve sosyal taraflar arasındauzlaĢmasağlayacakbirdengeoluĢturmakzorundadır273.