• Sonuç bulunamadı

5. Gazâlî ve Şehristânî’nin Yöntemleri Bakımından Karşılaştırılması

5.1. Gazâlî’nin Tehâfüt’ül-Felâsife Eserinde Yöntemi

Gazâlî’nin önce filozofların görüşlerini açıklamak için Makâsıd, ardından da eleştirilerini sunmak amacıyla Tehâfüt’ü kaleme aldığı bilinmektedir. Burada Gazâlî’nin, öncelikle tüm incelikleriyle filozofların düşüncelerini araştırma işine giriştiğini ve elde ettiği veriler üzerinden eserlerini yazdığı görülmektedir.

Mütekellim Tehâfüt’ün başında, filozofların kendi içlerinde asla ortak bir düşüncede buluşamadıklarına işaret etmektedir. Bu durumun nedeni ise Gazâlî’ye göre onların üzerinde anlaşmaya vardıkları bir yöntemlerinin olmaması ve her birinin kendi zanları ve tahminlerine göre hareket etmelerinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca Gazâlî, onların kendi metotları gibi sundukları ve hesap ilimlerinde kullandıkları mantığı, İlâhî ilimlerde de kullanıyor görünme çabasında olmalarına rağmen, bu ilme asla bağlı kalmadıkları üzerinde durmaktadır.

Gazâlî filozofların yöntemleri hakkında antik filozoflardan Efâtun ve öğrencisi Aristo’dan örnekler sunmaktadır. Gazâlî’ye göre, ilki filozoflar içinde çok hürmet edilen büyük bir filozof, ikincisi ise onun öğrencisi ve filozofların ilimlerini sistemleştiren ilk muallim kabul ettikleri kişilerdir. Fakat Gazâlî, bu durumlarına rağmen bu ikisi arasında dahî bir birliktelik olmadığının altını çizmektedir.330

Mütekellim, filozofların metotları hakkındaki görüşlerini ifade ettikten sonra, kendisinin eserinde izleyeceği yöntem hakkında bilgiler vermeye başlar. Eleştirilerinin amacını açıklamaya antik çağ filozoflarından başlayan Gazâlî, asıl hedefinin filozofların büyük hocası Aristo olduğunu ifade etmektedir. Aristo’nun

329

Şehristânî, Musâra’a, s.26.

330

düşüncelerini İslâm filozofları arasında Gazâlî’ye göre en iyi aktaranların, Fârâbî ve İbn Sînâ olduğu ise mütekellim tarafından açık ifadelerle kabul edilmektedir. Bu yüzden Gazâlî onların Aristo’nun düşüncelerinden seçip kabul ettikleri görüşlerini eleştireceğini ifade etmektedir.

Gazâlî bu eleştirilerinde Fârâbî ve İbn Sînâ’nın nakillerinden hareket edeceğini belirtmekte ve meseleleri ele alırken de önce onların görüşlerini sunacağını haber vermektedir. Fakat burada filozofların eserlerinin isimleri hakkında bilgi verilmemektedir.331 Gazâlî’nin, Aristo düşüncesinde öne çıktığını gördüğü ve Tehâfüt’te üzerinde durduğu, üç yön bulunmaktadır. Gazâlî eserinde kesin bir şekilde iptal etmeyi amaçladığı görüşlerin, sadece İlâhiyât ve tabiata dair üçüncü başlığın konularından oluştuğunu belirtmektedir.

Mütekellimin üzerinde durduğu bu başlıkların ilki, antik Yunan filozoflarının İslâm’ın inanç esasları ile tamamen çatışma içinde olan görüşleridir. Gazâlî antik Yunan filozoflarının bu görüşlerinin asla kabul edilemeyeceği üzerinde durur ve İslâm filozofları açısından da kabul edilmediğini ifade eder.

Gazâlî eleştirilerindeki ikinci bölümde antik Yunan filozoflarının dini konular ve inanç esaslarıyla ilgisi olmayan bilimlere dair görüşleri sunulmaktadır.

Mütekellim açısından asıl önemli görülen ve kendisi tarafından en ağır şekilde eleştirilen konuları ise üçüncü başlık oluşturmaktadır. Bu bölümde Gazâlî’ye göre, filozofların dini konular ve inanç esaslarıyla kesinlikle çatışan görüşleri üzerinde durulmaktadır. Mütekellim için İslâm filozofları tarafından kabul edilen ve İslâm esasları ile felsefe arasında uzlaştırma çabasına girilen meseleler bu başlık altında toplanmıştır. 332

Gazâlî filozofların üçüncü başlık altında topladığı görüşlerinin, dinin özünü oluşturan inanç esasları açısından tehlikesine dikkat çekmektedir. Mütekellim bu düşünceyle yola çıkacağını ve tek bir mezhebe bağlı kalarak hareket etmeyeceğini, yönteminin bütün mezhepleri birleştirerek filozoflara karşı eleştirilerini ortaya koymak olduğunu

331

Gazâlî, Tehâfüt, s.6.

332

ifade etmektedir.333 Gazâlî Tehâfüt’te, filozofların delillerine karşı reddiyelerini ortaya koymaktadır. Bu görüşlerinde filozoflar açısından ortaya çıkabilecek olası itirazları da sunmakta ve nihayet kendisi açısından söz konusu edilebilecek başka bir bakış açısı kalmadığına ve meselenin iptal edildiğine kanaat getirdiğinde diğer meselelere geçiş yapmaktadır.

Mütekellim, filozoflara yönelik eleştirilerini yine onların ifadelerini kendi sanatları gördükleri mantık süzgecinden geçirerek ortaya koyacağını ifade etmektedir.334

Gazâlî’nin eleştiriler yönelttiği filozoflardan bahsederken, eserinde kullandığı çeşitli ifadeler içinde onları muhalifler/hasımlar335

olarak nitelemesi ve bazı yerlerde de Müslümanlar ve filozoflar sınıflandırmasına gitmesi336

ise dikkat çekicidir.

Gazâlî’nin amacı ve yöntemi göz önüne alındığında, onun filozofların felsefe ilimleri ile açıklamaya çalıştıkları İlâhiyâta dair görüşlerini kesin olarak reddettiği görülmektedir. Gazâlî bu meselelerde filozofların kesin bir şekilde dinin sınırları dışına çıktıkları üzerinde durmaktadır. Bu konuda Gazâlî’nin filozoflara karşı eleştirilerindeki yöntemini belirleyen yaklaşımının, filozofları dinin temellerini sarsacak şekilde, dine dinin içinden saldırmaları olarak kabul ettiği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu sebeple Gazâlî amaç ve yönteminin, bir diğer yönünü de filozofların tutarsızlıklarından doğan hatalarını reddetmek olarak açıklamaktadır. Ayrıca Gazâlî, filozofların görüşlerini doğru kabul ederek yollarına tabii olanları uyarmak amacını taşıdığına da işaret etmektedir. 337

Mütekellimin eserinde filozoflar tarafından sunulduğu ifade edilen ve kendisinin bu yüzden filozofların dinin dışına çıktıkları hükmüne vardığının altı çizilen üç meselenin yoğunluk kazandığı ifade edilebilir. Bu anlamda Gazâlî’nin değişik meselelerin sonunda, Tehâfüt’ün ilk meselesi olan âlemin ezeliliğine atıfta bulunması dikkat çekicidir. Diğer on yedi meselede de Gazâlî, filozofların farklı mezheplerde de görülen bi’datleri işledikleri sonucuna varmaktadır. Gazâlî’nin üç mesele dışındaki başlıklara dair yaklaşımı ise filozofların bu meseleleri kendilerine yöntem olarak

333 Gazâlî, Tehâfüt, s.11. 334 Gazâlî, Tehâfüt, s.14. 335 Gazâlî, Tehâfüt, s.36. 336 Gazâlî, Tehâfüt, s.119. 337 Gazâlî, Tehâfüt, s.11.

kabul ettiklerini söyledikleri burhan metodu ile açıklamaktan ve ispatlamaktan aciz kaldıkları yönünde ortaya çıkmaktadır.338