• Sonuç bulunamadı

5.4 Araştırma Sonuçları ve Değerlendirmeler

5.4.1 Deprem Sonrası Sinerjetik Toplum Dinamikleri

5.4.1.7 Güç Dinamikleri Çarkı

Birinci çevirimde: Bölgedeki kamu kurumlarının ve personelinin zarar görmesi ve rollerini yerine getirememeleri toplumsal düzende bir otorite boşluğu yaratmıştır. Önemli güvenlik sorunları - hırsızlıklar, tecavüzler - ortaya çıkmıştır. Bu arada insanların ortak sorunlarını çözebilmek için bir araya gelmeleri ve birlikte hareket etmeleri, aralarında gelişen dayanışma ile giderek büyüyen bir güç - toplumsal sinerji doğmuştur. Yardım amacıyla çevre yerleşimlerden, bölgelerden, yabancı ülkelerden gelen insanlar, gruplar, birlikler özellikle arama kurtarma çalışmalarında, çevre temizliği, güvenlik ve diğer faaliyetlerde aralarında oluşan bu sinerji ile hareket edebilmişlerdir. Sivil toplum kuruluşları, kamu kurumları ve halkın ihtiyaçları arasında koordinasyonu sağlamak üzere "Afete Karşı Sivil Koordinasyon" (ASK) kurulmuştur. Kamu otoritesinin izlenebildiği tek organ, ama en düzenli ve büyük güç ise "Türk Silahlı Kuvvetleri" olmuştur. Merkezi yönetimin kararıyla, kamu otoritesindeki

DİE İL SANAYİ VE TİCARET ODALARI İl Sorumluları ile 102 görevli İş Yeri Adres Listeleri İş Yeri Adres Listeleri Güncelleme İl Ve İlçelerdeki Kriz Masaları Valilik ve Kaymakamlık Kriz Masaları İl Sanayi ve Ticaret Müdürlükleri İl Düzeyinde Teknolojik Dinamikler Çarkındaki Sivil Toplum Kuruluşları Ülke Düzeyinde Enformatik Dinamikler Çarkındaki Kamu Kurumu İl Düzeyinde Teknolojik ve Güç Dinamikleri Çarkındaki Kamu Kuruluşları

boşluğun giderilebilmesi, ülke ve bölgedeki koordinasyonun sağlanabilmesi için kurumsal düzeyde "kendi - kendine organizasyon" süreci içinde aşağıdaki kurumlar;

Başbalkanlık Kriz Yönetim Merkezi, Deprem Bölge Koordinasyon Valiliği,

Kamu kurumlarında kriz masaları kurulmuştur. Örnek:

Farklı kademelerden farklı türlerdeki kuruluşların yardımları toplumsal bir sinerji oluşturmuştur. Aşağıdaki çizelgede ASK ve Dış İşleri Bakanlığı (DİB)'ndan elde edilen bilgilerin (Bkz. EK 2) değerlendirilmesi sonucunda oluşturulmuştur. Buradaki veriler tüm deprem bölgesinde yardım eden kuruluşları kapsamamaktadır, yardım eden kuruluşların düzenli bir bilgi kaydına ulaşılamamıştır. En düzenli ve kapsamlı veri ASK tarafından hazırlanmıştır. çizelgede de görüldüğü gibi 7 kademeden 5 türde kuruluşlar bu toplumsal sinerjiyi oluşturmuştur.

Çizelge 5.14 Deprem sonrası oluşan toplumsal sinerji aktörleri, (ASK, 2000 ve DİB,(2002) verileri değerlendirilerek oluşturulmuştur (Çamlıbel, 2003)

ÜLKE KUR. DÜZEYİ

/ TÜRÜ

DÜNYA ULUSLAR

ARASI DIŞ TÜRKİYE

BÖLGE KENT İLÇE MAH. TOP.

ÖZEL 3 3 RESMİ KURUM 5 15 25 45 STK 6 32 27 68 32 7 18 190 ULUS ÜSTÜ BİRLİK 12 8 20 YER. YÖN. BİRLİĞİ 1 1 2 TOPLAM 19 40 32 86 1 57 7 18 260

(b) Dış İşleri Bakanlığı'nca kurulan uluslar arası bağlantılar ve gelen yardımlar

Depremin akabinde dış temsilcilikler ve Ankara'daki Büyükelçiliklerle bağlantı kurularak, deprem bölgesine 43 ülkeden 2463 arama-kurtarma personelinin gelmesi sağlanmıştır. Sivil toplum kuruluşları kanalıyla gelen ekipler ile birlikte gerçek rakamın bunun üzerinde olduğu bilinmekte, nitekim Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi (BKYM, 2002) verilerine göre 50 ülkeden 3622 arama-kurtarma personelinin geldiği belirtilmektedir.

Burada ülkeler düzeyinde farklı toplumların güç dinamikleri arasında kurulan ilişkiler ile kurulan bir tür iletişim - etkileşim kanalı söz konusudur. Bir başka deyişle

benzerlikler prensibine göre, aynı tür dinamikler içinde benzer kurumlar arasında bağlantılar kurulmuştur. Ancak yardımlar, çadır, prefabrik konut, sağlık malzeme ve ekibi, arama kurtarma malzemesi ve ekibi... gibi çok çeşitli olabilmiştir.

93 ülke insani yardım göndermiş ve insani yardım ile kurtarma ekibi taşıyan 372 yabancı uçak Türkiye'ye iniş yapmıştır. 19 ülke sağlık ekibi, 57 ülke de tıbbi malzeme göndermiştir.

TÜPRAŞ Rafinerisi'nde çıkan yangının söndürülmesi amacıyla dış ülkelerden uzmanların, kimyasal malzemelerin ve uçakların gelmesinin sağlanması için, gerek ilgili Büyükelçiliklerimiz, gerek Ankara'daki Büyükelçiliklerle sürekli temas kurulmuştur. Bu çerçevede Hollanda, Rusya, Ukrayna ve Almanya'dan ivedilikle ekip getirilmesi ve 15 yangın söndürme uçağının ülkemize gelmesi sağlanmıştır. (BKYM, 2002).

İkinci Çevirimde: Ayrıca her kurum ortaya çıkan ihtiyaç ve sorunlara göre kendi - kendine organizasyon sürecine girmiş ve kendi içinde yeni bölümler oluşturarak veya bazı bölümleri, ekipleri geliştirerek kendini organize etmiştir. Sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumları arasında sorunların çözümü ve toplumsal ihtiyaçların karşılanabilmesi için işbirlikçi davranışlar gelişmeye başlamıştır.

Örnek:

Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birlik ve Ekipleri'nin 17 Ağustos 1999 Depremi

öncesi ve sonrası personel sayıları aşağıdaki çizelgede görüldüğü gibi artırılmıştır. Bu çizelgede, krizlerden sonra kurumsal düzeylerde de kendi - kendine organizasyon sürecinin yaşandığı görülmektedir.

Çizelge 5.15 Sivil savunma birliklerinin deprem öncesi ve sonrası durumları (SSGM, 2001).

KONUSU 17 AĞUSTOS AFETİ ÖNCESİ

17 AĞUSTOS AFETİ SONRASI

İl Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birliği Sayısı

3 11

Birliklerin Kadro Sayısı 317 1480

Birliklerin Mevcut Personel Sayısı 107 875

İl Arama ve Kurtarma Ekibi Sayısı - 70

İl Arama ve Kurtarma Ekibi Kadro Sayısı - 1102

İl Arama ve Kurtarma Ekibi Personel Sayısı - 161

İl Sivil Savunma Arama ve Kurtarma

Birliklerinde Sözleşmeli Kadro Sayısı - 300

Birlik ve Ekiplerdeki Sözleşmeli Personel Sayısı - -

(b) Ulusal Deprem Konseyi'nin kurulması; Devletin kendi - kendine organizasyon

sürecinin bir parçası olarak, 21 Mart 2000 gün ve 2000/9 sayılı Başbakanlık Genelgesi çerçevesinde, 8’i yer bilimci, 8’i inşaat mühendisi, 4’ü de diğer alanlardan (mimarlık, kent planlaması, sosyal bilimler, tıp, çevre mühendisliği vb) olmak üzere 20 uzmandan oluşan Ulusal Deprem Konseyi, 9 Haziran 2000 tarihinde kurulmuştur.

Ulusal Deprem Konseyi’nin başlıca görevleri:

• Bilim insanlarınca yapılan deprem tahminlerini bilimsel açıdan değerlendirerek sağlıklı sonuçlar üretmek ve kamuoyunun bu konuda en güvenilir bilgiyi sağduyu biçiminde alabilmesini sağlayacak açıklamalar yapmak,

• Ülke ihtiyaçları göz önünde bulundurularak, deprem zararlarının en aza indirilmesine yönelik araştırma çalışmaları için öncelikli alanları belirlemek,

• Deprem sorunlarına ilişkin konularda kamu yetkililerine danışmanlık yapmak, gerekli görülen alanlarda politika ve stratejiler üreterek uygulamaya yardımcı olmak,

• Deprem tahminleriyle ilgili etik problemler içeren başvuruları değerlendirmek, bu çalışmalarında Avrupa Konseyi’nin “Depremin Önceden Tahminiyle İlgili Etik Kuralları”nı esas alarak uygulamaya yol göstermek.

Sekreterya işleri TÜBİTAK tarafından yürütülecek olan Konsey’in yılda en az dört kez toplanması öngörülmüştür.