• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: KURAMSAL ÇERÇEVE

1.2. Bakım Kavramı

1.2.3. Evde Bakım Hizmetinin Türkiye’deki Tarihsel Süreci

Çalışmamızda daha önce de belirttiğimiz gibi ülkemizde yaşlı nüfus oranı, diğer yaş grupları ile kıyaslandığında, yaşlı nüfusun daha yüksek bir artışa sahip olduğu açık bir şekilde görülmektedir. 2014 yılında Türkiye’de toplam nüfusun artış hızı % 13,3 iken yaşlı nüfusun artış hızı % 49,9’dur (TÜİK, 2014a: 4). Bu açıdan artan yaşlı nüfus evde bakım hizmetinin önemini ve gerekliliğini de aynı oranda arttırmıştır. Evde bakım hizmetinin Türkiye’deki tarihsel gelişimi çalışmamız açısından yol gösterici olacaktır.

Türkiye’de; yaşlıların evde bakımı ile ilgili ilk proje 1993 yılı sonunda SHÇEK Genel Müdürlüğü’nce Ankara, Adana, İzmir ve İstanbul illerinde uygulanmıştır. Evlerinde yalnız yaşayan yaşlılara yardımcı olmak ve evde bakım hizmetinde yer alacak ara personelin yetiştirilmesi hedefi ile başlatılan bu proje, pilot uygulamalardan etkin sonuç alınamadığı için sürdürülememiştir (Onat 2002: 273). Ankara Büyükşehir Belediyesi sosyal bakım, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tıbbi bakımı ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi hem sosyal hem de tıbbi bakım ağırlıklı olarak evde bakım hizmetlerini yürütmüşlerdir (Genç, 2016: 204). 10.03.2005 tarih ve 25751 sayılı resmi gazete yayınlanan evde bakım konusunda ilk yasal düzenleme olarak kabul edilen “Evde Bakım Hizmetleri Sunumu Hakkında Yönetmelik” Sağlık Bakanlığı tarafından uygulamaya konulmuştur. Yönetmelik özel sektör tarafından sunulacak evde bakım hizmetlerinin esaslarını belirlemiştir (Sağlık Bakanlığı, 2005).

Özel sektörün evde bakım hizmeti sunmasını öngören yönetmelikten beş yıl sonra; Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarınca evde sağlık hizmetlerinin verilmesine yönelik “Sağlık Bakanlığınca Sunulan Evde Sağlık Hizmetlerinin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönerge” 01.02.2010 tarihinde yürürlüğe konulmuştur. Bu yönerge ile Sağlık Bakanlığı’na bağlı resmi sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde oluşturulacak evde sağlık hizmet birimlerinin tanımı, bu

hizmetleri alacak hastalara ilişkin tıbbi ve sosyal ölçütlerin tespiti, evde sağlık hizmeti verecek sağlık ekibinin ve gerekli donanımın standartlarının belirlenmesi, ilgili personelin görev, yetki ve sorumlulukları, randevu, kayıt ve takip sistemlerinin kurulması, çalışma sistemine ilişkin usul ve esaslar ile denetime ilişkin düzenlemeler yapılarak evde sağlık hizmetlerinin kamu kuruluşları vasıtasıyla sosyal devlet anlayışı içerisinde verilmesi ve tüm ülke genelinde etkin ve ulaşılabilir bir şekilde uygulamaya konulması hedeflenmiştir (Sağlık Bakanlığı, 2010). Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılmış olan evde sağlık bakımı hizmeti, Türkiye’de ilk defa uygulanan profesyonel ve kapsamlı bir bakım hizmeti modelidir.

Türkiye’de evde bakım hizmetlerini, aile bireyi bakıcıları (informal caregivers) sosyal yardımla desteklemek suretiyle uygulayan bir diğer kurum da (eski adı ile) Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Genel Müdürlüğü’dür. SHÇEK korunmaya ve bakıma muhtaç çocuk, özürlü, yaşlı, kadın ve ailelere hizmet veren bir kurumdur. 1983 yılında çıkarılan 2828 sayılı SHÇEK Kanunu ile kurumsallaşmaya başlayan sosyal hizmet teşkilatı çocuk, özürlü, yaşlı ve kadınlara sunulan yatılı bakım hizmeti modelini tek çatı altında toplamıştır. SHÇEK tarafından 2006 yılında başlatılan evde bakım yardımı uygulaması bir bakım sigortası olmayıp, ağır düzeyde bakıma muhtaç engellisi bulunan ailelere sosyal yardım amaçlı yürütülen bir hizmet modelidir. SHÇEK’ in 2006 yılında başlattığı evde bakım yardımı uygulamasıyla, ülkemizde ilk kez evde bakım hizmetleri sosyal yardım kapsamına alınmıştır (Karataş, 2011: 44-45).

2011 yılı itibariyle SHÇEK 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılmış ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (ASPB) kurulmuştur. SHÇEK tarafından yürütülen evde bakım hizmeti ASPB tarafından Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak hizmet vermeye devam etmektedir.

Evde bakım hizmetleri, birey ve ailesinin fiziksel, duygusal, sosyal, ekonomik ve çevresel tüm boyutları ile dikkate alınmasını gerektirdiğinden ekip çalışmasını zorunlu kılmaktadır. Bakım ihtiyacına göre hekimler, hemşireler, ev ekonomistleri, eczacılar, sosyal hizmet uzmanları, psikologlar, fizyoterapistler, konuşma terapistleri, uğraşı terapistleri, bakım elemanları gibi farklı meslek grupları bakımda rol alır. Tedavinin bir parçası olarak aile üyelerinin ve bakım sunulan bireyin bu plana katılması planın etkinliğini arttırmaktadır (Karahan ve Güven, 2002: 155-159 ).

Başlangıcında yardım şeklinde algılanan evde bakım ücreti, giderek hak temelli sosyal hizmet sunumuna dönüşmeye başlamıştır. Bu durum, ülkemiz açısından sosyal hizmetler alanında bir anlayış değişikliğinin kırılma noktası kabul edilmektedir. Modern sosyal devlet anlayışında sosyal hizmetlerin yardım şeklinde değil, hak temelli sunulması esastır. Ülkemizde hak temelli sosyal hizmet sunumu için yasal zemin oluşmaya başlamış, ancak bürokrasinin yapısal dönüşümünün yavaş ilerlemesi nedeniyle hizmet sunumu gelişmiş ülkelerdeki standartlara ulaşması zaman almıştır (Karataş, 2011: 45).

Grafik 1: Evde Bakım Hizmeti Verilen Kişi Sayısı ve Yapılan Ödeme [ 2002-2013]

Kaynak: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (ASPB), 2013 Faaliyet Raporu

Grafik 1’ den de anlaşılacağı üzere Türkiye’de evde bakım hizmeti alan birey sayısı her geçen yıl daha fazla artmaktadır. Evde bakım hizmeti alan birey sayısındaki artış miktarı ile bu hizmeti veren akraba veya vasi sayısı da aynı oranda artış göstermektedir.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın (2013: 94) yayınladığı faaliyet raporuna göre ülkemizde 2013 yılı içerisinde 427.434 engelli birey için yaklaşık 3.5 katrilyon ödeme yapıldığı tespit edilmiştir. Ödeme yapılan miktarın büyüklüğü evde bakım hizmetinin ülkemiz açısından ne kadar önemli olduğunun ciddi bir göstergesidir. Çalışma süresi içerisinde evde bakım hizmeti alan bireylere 887.17 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiştir.