• Sonuç bulunamadı

7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER 175

7.2 Sonuçlar 175

7.2.1 Etkileşim tasarımının gelişimi 176

Etkileşim tasarımının da ortaya çıkışı ve gelişmesi tezin 2. Bölümü’nde tarihsel bir çerçevede detaylı şekilde incelenmiştir. Etkileşim tasarımının gelişiminin, bu yeni disiplinin BİT gömülü ürün geliştirme faaliyetlerinde günümüzdeki rolü konusunda açıklayıcı ipuçları taşıdığı belirlenmiştir. Endüstriyel tasarıma göre yeni bir disiplin olmakla birlikte, etkileşim tasarımının BİT gömülü ürün geliştirme süreci içindeki yerinin, endüstriyel tasarımın ürün geliştirme sürecindeki rolünün değişimiyle paralellikler gösterdiği tespit edilmiştir. Literatür araştırmasında endüstriyel tasarımın önceden ürün geliştirme faaliyetinde sürece ve dolayısıyla ürün geliştirme ekibine genel tasarım kararları oluşturulduktan sonra dahil edilmesi gibi, etkileşim tasarımcılarının da günümüzde benzer bir durum içinde bulunduğu tespit edilmiştir. Bu konuda bir başka örnek de, ürün geliştirme sürecinde endüstriyel tasarımcının yalnızca biçimi oluşturan, stil veren bir uzman görülmesi gibi, etkileşim tasarımcısı da grafik arayüzü oluşturan bir uzman olarak görülmüştür. Literatür araştırması ve alan çalışmasının ilk etabında yapılan görüşmelerde her ne kadar yukarıdaki gibi bir sonuç açığa çıkarılmış olsa da, yine alan çalışmasının ilk etabında özellikle IDEO, Smart Design gibi tasarım danışmanlık firmalarında bu duruma uymayan yenilikçi bir ürün geliştirme yaklaşımının hakim olduğu görülmektedir. İsmi geçen iki firmada etkileşim tasarımcıları sürekli olarak çalışmaktadırlar. Buna karşılık Cooper Interaction ve Swim Interaction Design Studio gibi etkileşim tasarımı konusunda danışmanlık yapan firmalar, BİT gömülü ürün geliştirme faaliyetlerinde, LUNAR Design gibi bünyesinde etkileşim tasarımcısı bulundurmayan tasarım ve danışmanlık firmalarıyla ortak çalışmak üzere bir araya gelmektedirler. Öte yandan, yine alan çalışmasının ilk aşamasında yapılan görüşmelerde, etkileşim tasarımı konusunda faaliyet gösteren firmaların, BİT gömülü ürün tasarımı ve geliştirme sürecinde istisnai durumlar olsa da, genellikle Planlama ve Konsept Oluşturma aşamalarından sonra ekibe dahil edildikleri ortaya çıkmıştır. Söz konusu aşamalardan sonra sürece dahil olan etkileşim tasarımcılarının ürünün yenilikçi özelliklere sahip olması açısından stratejik bir rol edinemediklerini söylemek mümkündür. Buna karşılık vaka çalışmasında, literatür araştırması ve görüşmeler sonucunda belirlenenin tam tersine, etkileşim tasarımcılarının gerek kullanıcı araştırmacısı, gerek etkileşim tasarımı yürütücüsü ve gerekse de proje yönetimi konusunda rol sahibi oldukları görülmüştür. Bu vaka çalışması her ne kadar tek ürün üzerinden yapılmış olsa da, görülen bu

gelişmenin etkileşim tasarımının bilgi ve iletişim teknolojileri gölümü ürün tasarımı ve geliştirme faaliyeti içinde rolünün genişlemeye devam edeceğinin ipuçlarını taşıdığı öngörülmektedir.

Tezin alan çalışması sürecinde görüşmeler ve vaka çalışması arasında bulunan 3yıllık zaman zarfında, BİT gömülü ürün örneği açısından eşik noktası olarak görülen, Apple firması tarafından tasarlanan Iphone piyasaya sürülmüştür. Iphone örneği endüstriyel tasarımla etkileşim tasarımı arasındaki ilişkinin değişimi açısından önemli bir ipucu taşımaktadır. Burada birden fazla işlevin yalnızca bir üründe toplandığı ve ürün davranışının aynı sektördeki ürünlerde bulunan statik arayüz yerine, tamamen dinamik arayüzler yoluyla sağlanması, ürünün fiziksel açıdan giderek içindeki işlevleri ve donanımı barındıran bir kutuya dönüşmeye başladığının göstergesi olarak görülebilir. Zira etkileşim tasarımı içerik ve de dolayısıyla davranış açısından endüstriyel tasarımın önüne geçmeye başlamıştır. Bir başka deyişle ürünün işlev açısından karmaşıklığının artması, kısıtlı bir alan içinde dinamik davranışlar oluşturma arayışlarının oluşmasına neden olmaktadır.

Öte yandan, etkileşim tasarımı kendi çerçevesini oluştururken her yeni disiplin gibi kendisinden önceki disiplinlerden de gerek teknik gerek terimler açısında faydalanmaktadır. Ancak bir yandan da, kendi alanını geliştirirken tasarım yaklaşımı, özellikle kullanıcıyı anlama açısından kullandığı teknikler BİT gömülü ürün geliştirme süreci içinde diğer uzmanlık alanlarını da etkilemektedir. Örneğin hayali kullanıcı (persona) yaklaşımı aslında yazılım geliştirme sektöründe kullanılan ve etkileşim tasarımcılarının BİT gömülü ürün geliştirme faaliyetlerinde yer almasıyla birlikte endüstriyel tasarım sürecinde de kullanılmaya başlandığı düşünülmektedir. Etkileşim tasarımının ürün tasarım ve geliştirme sürecinde bugün üstlendiği role sahip olabilmek için alan çalışmasının görüşmeler etabında tespit edildiği gibi üç temel aşamadan geçmesi gerekmiştir: Bunlardan birincisi teknolojinin adaptasyonu, ikincisi kullanıcıya odaklanma, üçüncüsü ise ürünlerde ve kullanıcılarının ürünlerle olan etkileşimlerinde değişiklikler oluşması şeklinde ortaya çıkmaktadır. Tezin 5. Bölümü’nde yapılan görüşmelerde detaylı olarak açıklanan adaptasyon konusunu özetlemek gerekirse, meraklı kullanıcı, her ne olursa olsun, o teknolojiyi edinmek istemektedir, kullanışsız olması önemli bir kriter değildir. Bu noktada, tasarımı yapacak kişilerin spesifik bir profile sahip olması beklenmemektedir. Teknolojinin adaptasyonunda 2. aşamaya geçildiğinde, profesyonel anlamda kullanılacak ürünler

gündeme gelmektedir. Bu noktada önemli olan kişiye verilen bir görevi yerine getirebilmek için ürünü araç olarak kullanmaktır. Ürünün yeterince faydalı ve kullanımının arzu edilir olması önemli olmamaktadır. Bu aşamada bir “görev yerine getirme” konusunda çözüm üretecek olan kişiler insan-bilgisayar etkileşimcileri olarak görülmektedir. Zira, insan bilgisayar etkileşimcileri ile jenerik ürün geliştirme sürecinde yer alan mühendisler arasında bir benzerlik kurulabilir. Tüketici aşamasına gelindiğinde, kullanışlı ve arzu edilir olma, kullanıcı ihtiyaçları ve tercihleri ön plana çıkmaktadır. İşte bu noktada etkileşim tasarımının farklılık yaratan stratejik rolü ortaya çıkmaktadır.

Öte yandan ürünler ve kullanıcı ürün diyaloğundaki değişim de etkileşim tasarımının BİT gömülü ürün geliştirme faaliyeti içinde bugün bulunduğu yere sahip gelmesinde önemli rol oynamıştır. Tezin 2. ve 3. Bölümleri’nde detaylı olarak belirtildiği gibi ürünler yalnızca mekanik teknolojiye ve özelliklere sahip iken, kullanıcı ile ürün arasında fiziksel, doğrudan, maddi ve gözle görülüp hissedilebilen bir ilişki bulunmaktaydı. Ancak bu ilişki, yerini, sektörde rekabet için yenilikçilik anlayışının ortaya çıkması, insanların yaşantılarındaki değişimlerle kullanıcı ihtiyaç ve istek ve tercihlerinin değişmesinin yanı sıra, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin de katkısıyla, maddi olmayan, gözle görülebilen ancak hissedilemeyen bir diyaloğa doğru yerini bırakmaya başlamıştır.

Öte yandan, son yıllara kadar kullanıcının ürünle etkileşim sağlayabilmesi için ara elemanlar, bir başka deyişle, fiziksel kontroller tasarlanmıştır. Örneğin kullanıcı bir bilgisayarı kullanabilmek için düğmeler, klavye, fare ve kalem gibi ara elemanları kullanmaya devam etmektedir. BİT gömülü ürünlere bakıldığında aynı araçlar kullanılmakla birlikte, özellikle son iki yılda herhangi bir ara eleman olmaksızın, kullanıcı ürünlerle doğrudan ellerini kullanarak diyalog kurmaya başlamıştır. Özetlemek gerekirse, kullanıcının ürünle olan etkileşim yollarında da değişimlerin olduğu ortaya çıkmaktadır; etkileşimde ara elemanlar yerini giderek kullanıcının kendi uzuvlarına bırakmaktadır. Bu saptamadan yola çıkarak, tarihsel süreçte belli sektörlerde kullanılan, ses ve göz tanıma yoluyla sağlanan kısıtlı etkileşimin, işlev ve içerik açısından zengin etkileşime sahip olan bilgi ve teknoloji gömülü ürünlerde de etkileşim yollarına katkıda bulunmak amacıyla yaygın bir şekilde kullanılacağı öngörülmektedir. Dolayısıyla kullanıcının dokunma duyusunun yanı sıra işitme ve

öngörülmektedir. Bu öngörüyle birlikte, ayrıca etkileşimin kullanıcıların hangi davranışlarına ya da duyularına bağlı olarak değişeceğinin yeniden ele alınması ve zenginleştirilmesi konusunu gündeme getireceği düşünülmektedir.

Yukarıda belirtildiği gibi, ürünlerle olan maddi, gözle görülen ve hissedilen etkileşim giderek azalmakta, bunun yerine ürünler içerik ve işlev açısından zenginleşmekte, dolayısıyla içerik dinamik hale gelmektedir. Ürünün birden fazla işlevinin olması ve içeriğinin dinamikleşmeye başlaması, maddi, gözle görülen ve hissedilen etkileşimin yerini giderek maddi olmayan, gözle görülebilen ancak hissedilemeyen bir etkileşime bırakmasına sebep olmaktadır. Söz konusu etkileşimin giderek maddi niteliğinin azalması, bir tür hizmet tasarımı (service design) yaklaşımının ön plana çıkmasına neden olacağı düşünülmektedir. Bu olası gelişme BİT gömülü ürün geliştirme faaliyetlerinde hizmet tasarımı konusunda yeni bir aktörün daha devreye gireceğini göstermektedir.

7.2.2 Endüstriyel tasarımın ürün geliştirme faaliyetindeki rolünün değişimi