• Sonuç bulunamadı

Endüstriyel tasarımın ürün geliştirme faaliyetindeki rolünün değişimi 179

7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER 175

7.2 Sonuçlar 175

7.2.2 Endüstriyel tasarımın ürün geliştirme faaliyetindeki rolünün değişimi 179

gösterdiği faaliyet, işin içeriği, üretim teknolojileri, kullanıcılarla kurduğu ilişkiler ve bütün bunlarla birlikte ürün geliştirme sürecindeki yeri açısından 20. yüzyıl sonlarından itibaren değişmeye başladığı tespit edilmiştir. Bu değişimlerle birlikte, artık, gerek tasarımın sınırları gerekse tasarımcının faaliyet alanının genişlemekte olduğunu söylemek mümkündür. Söz konusu değişimin altında birden fazla dinamiğin yer aldığı görülmektedir. Bu dinamikler birbirlerinden bağımsız ve tek başlarına değil, tam tersi birbirleri ile etkileşerek birbirlerini tetikleyerek değişimin gerçekleşmesi için gereken altyapıyı oluşturmaktadırlar. Tezin 2. Bölümünde tasarımın ve dolayısıyla da tasarımcının ürün geliştirme faaliyetlerindeki yeri tarihsel süreç içinde incelenirken, aslında belli düzeye gelen ürünlerin nasıl farklılaştırılarak piyasaya sürülebileceğinin arandığı ortaya çıkmaktadır. Bir başka deyişle, tarihsel süreçte ürün geliştirme faaliyetlerinde ürünün biçim ve üretim açısından ne kadar kısa sürede ve maliyeti düşük şekilde üretildiği öne çıkarken, bir süre sonra ürünler belli bir doygunluğa ulaşıp aynılaşmaya başlamıştır. Bu sürece paralel olarak da bir ürünün kullanıcı açısından yalnızca biçiminin yeterli olmadığı anlaşılmaya başlanmış, hatta kullanıcıyla kurduğu fiziksel etkileşimin daha da önem kazandığı ortaya çıkmıştır. Söz konusu farklı dinamiklerle birlikte tasarımda işlevin öne çıktığı

dönem başlamış, bu süreçte ürünler pazarda belli bir doygunluğa ulaştığında yine fark yaratmak adına başka yollar aranmaya başladığını söylemek mümkündür. Bu noktada kuşkusuz ekonomik ve sosyal yapının, teknolojinin gelişimi, politikaların değişimi gibi farklı dinamiklerin de bulunduğunu belirtmek gerekir. Söz konusu durumda bir döngüden söz etmek mümkündür. Tezin 2. Bölümünde yapılan tespitlerden, bu döngünün tarihsel süreç içinde yukarıdaki dinamikler ışığında, özellikle de izlenen politikalarla ekonomik yapıdaki değişimlerin oluşması ve bu duruma bağlı olarak bireylerin alım gücünün artması, ürünlerin pazarda doygunluğa ulaşım ve aynılaşma süresini etkilemektedir. Söz konusu döngü süresinin uzunluğunun ya da kısalığının, bu sürece etki eden dinamiklerin ne kadar hızlı geliştiği ya da değiştiği ile doğru orantılı olduğu söylenebilir.

Şekil 7.1 : Ürün geliştirme faaliyetinde endüstriyel tasarımın değişen rolü (Cagan ve Vogel, 2002’den uyarlanmıştır).

Yukarıda açığa çıkan bulgular ışığında, gerek endüstriyel tasarımın gerekse ürün geliştirme faaliyetindeki yeni ve güncel dinamiklerin bağlam, kullanıcı ve deneyim olduğunu söylemek mümkündür. Şekil 7.1’de görüldüğü üzere, endüstriyel tasarımın ürün geliştirme sürecinin Belirsiz Ön Aşama olarak adlandırılan erken adımlarında yer almaya başladığı ortaya çıkmaktadır. Bir başka deyişle ürün geliştirme

geliştirme sürecinin Faz (Aşama) 3 olarak adlandırılan Sistem Düzeyinde Tasarım aşamasında ve sonrasında yer alırken, Faz 0 olarak bilinen Planlama ve Faz 1 olarak adlandırılan Konsept Oluşturma basamaklarına doğru genişlemektedir.

Literatür çalışmasında ve sektördeki uygulamalarda özellikle 2000’li yılların ortasından itibaren görülen ve tezin 2. Bölümü’nde detaylı olarak irdelenen değişim, tezin alan çalışmalarının her iki etabında da görülmüştür. Alan çalışmalarının özellikle ikinci aşamasındaki vaka çalışmasında, ürün geliştirme faaliyetinin özellikle Belirsiz Ön Aşama sürecine ağırlık verildiği saptanmıştır. Öte yandan alan çalışmalarının ilk etabında yapılan görüşmelerde, endüstriyel tasarım ve etkileşim tasarımı işbirliğinin en yoğun görüldüğü aşama yine Belirsiz Ön Aşama olarak öne çıkmaktadır. Vaka çalışmasında ise, konu bir ürünün geliştirilme süreci üzerinden derinlemesine incelendiği için, söz konusu faaliyet içinde endüstriyel tasarım ve etkileşim tasarımı arasındaki ilişki detaylı bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Söz konusu ilişki 7.2.4 başlığı altında açıklanmaktadır.

Literatür araştırmasında endüstriyel tasarımcıların bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte “nesne olarak ürün” üzerinde durma yerine, insan davranışları bağlamında dinamik ve interaktif ürünlerin, hizmetlerin daha iyi anlaşılması ihtiyacının oluşmasıyla, “olay olarak ürün” üzerinde durmaya başladıkları belirlenmiştir. Ancak tezin özellikle vaka çalışmasında, endüstriyel tasarımcıların ürün geliştirme faaliyetinin ilk aşaması olan Planlama sürecinde yer aldıkları görülmekle birlikte, kullanıcı ve bağlamı anlamak adına yaptıkları araştırmalarda ergonomik faktörler ve pazarlama araştırmaları verilerinden faydalandıkları ortaya çıkmaktadır. Bu konuda etkileşim tasarımcılarının harcadığı süreye göre daha kısa zaman harcadıkları tespit edilen endüstriyel tasarımcıların, bir sonraki aşamaya geçerek ürünün biçimi konusunda alternatifler oluşturmaya başladıkları tespit edilmiştir. Bu tespitten yola çıkarak, literatürdeki açıklamalara ek olarak, endüstriyel tasarımcıların BİT gömülü ürün geliştirme faaliyetlerinde ürünün biçimi üzerine yoğunlaşarak çalıştıkları söylenebilir. Zira etkileşim tasarımcılarının söz konusu ürün geliştirme süreçlerinde, kullanıcı araştırmalarından ürünle kurulan diyaloğa ve ürünün barındıracağı işlevlere kadar geniş bir yelpazede giderek genişleyen bir faaliyet alanına sahip olduğunu söylemek mümkündür.

Bu tezin kapsamında yer alan bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişimiyle birlikte, ürünlerin, endüstriyel tasarım ve tasarımcının da bu kapsamdaki ürün geliştirme

faaliyetlerindeki rolünün de değişime uğramaya devam edeceğini söylemek kaçınılmazdır.

Bir önceki başlık altında görüldüğü üzere, endüstriyel tasarıma göre yeni bir disiplin olmakla birlikte, etkileşim tasarımının BİT gömülü ürün geliştirme sürecindeki yerinin değişimi, endüstriyel tasarımın ürün geliştirme sürecindeki yerinin ve rolünün değişimiyle paralellikler taşımaktadır. Tezin 2. Bölümü’nde yer alan endüstriyel tasarımın bir uzmanlık alanı olarak ürün geliştirme faaliyeti içinde odaklandığı faktörlerden özellikle kullanıcı odaklı yaklaşım ve sonraki odak noktalarının oluşması için, sayısal teknolojinin bilgisayarlar dışına çıkarak günlük yaşantıda kullanılan diğer ürünlere nüfuz etmeye başlamasının anahtar rol oynadığını söylemek mümkündür. Zira özellikle kullanıcı odaklı yaklaşımın anlayışının, insan- bilgisayar etkileşimi alanında, yazılım geliştirme faaliyetlerinde ve BİT gömülü ürünlerin ilk örneklerinde daha önceden kullanılmaya başladığı görülmektedir. Bu nedenlerden dolayı, endüstriyel tasarımda ve ürün geliştirme faaliyetindeki odak noktaları ve yaklaşımlarının özellikle 20. yüzyıl sonlarından itibaren değişiminde temel etkenlerden birinin BİT gömülü ürünlerin günlük yaşantıda çok sayıda ve farklı niteliklerde kişiler tarafından kullanılmaya başlaması olduğu söylenebilir.

7.2.3 Etkileşim tasarımı sürecindeki tasarım aşamaları ve bunların BİT gömülü