• Sonuç bulunamadı

1.1. Etik

1.1.5. Etik Ġklim ile Ġlgili YapılmıĢ ÇalıĢmalar ve Kavramlar

Etik iklim ile ilgili literatürde çok fazla çalıĢma bulunmaktadır. Etik iklim ile örgütsel bağlılık, iĢ tatmini, etik iklim boyutları, demografik özellikler, sektör özellikleri vb. arasında anlamlı bir iliĢki ortaya koyabilmek için akademisyenler ve araĢtırmacılar özellikle 30 yılda büyük bir uğraĢ vermektedir. Etik iklim ile ilgili yapılmıĢ çalıĢmaların bazıları Ģunlardır:

Agarwal ve Malloy (1999) yaptıkları çalıĢmada kar amacı gütmeyen organizasyonlarda etik iklim boyutlarını incelemiĢlerdir. ÇalıĢma Victor ve Cullen‘ın etik iklim tipolojisine göre oluĢturulmuĢtur. Ortaya çıkan sonuçlara göre Victor ve Cullen tarafından tanımlanan baĢkalarını önemseme (caring) iklim türü yerine faktör analizleri sonucu Yardımsever-Bireysel ve Yardımsever-Evrensel olmak üzere iki farklı iklim türü ortaya çıkmıĢtır. Bunun sebebi olarak Agarwal ve Malloy, çalıĢmanın kar amacı gütmeyen bir firmada yapıldığını ve bu sebepten dolayı evrensel analiz düzeyi boyutunun ön plana çıktığını belirtmiĢlerdir.

56 Organizasyonlarda istenmeyen davranıĢların varlığı baĢta yöneticiler olmak üzere tüm paydaĢları ilgilendiren bir konudur. Appelbaum, Deguire ve Lay yaptıkları çalıĢma ile istenmeyen iĢ yeri davranıĢlarının önemi üzerinde durmuĢ ve etik olmayan davranıĢların güçlü bir etik kültür yaratılması ile ortadan kaldırılabileceğini öne sürmüĢlerdir (Appelbaum vd., 2005).

Etik iklim ile ilgili bir diğer önemli konu ise bireysel farklılıkların karar alma mekanizmalarını etkilemeleri ile alakalıdır. Etik ideolojideki bireysel farklılıkları idealizm ve relativizm çatısı altında inceleyen Barnett vd., farklı ideolojilere sahip bireylerin iĢletme etiği konusunda farklı yargılamalara sahip olduklarını savunmuĢlardır (Barnett vd., 1994).

Amerikan Pazarlama Birliği‘ne bağlı 207 pazarlamacı üzerinde yapılan çalıĢmada Barnett ve Vaicys, etik yargılama ve davranıĢ niyeti arasındaki iliĢkide algılanan etik iklimin aracı iliĢkisini tespit etmeye çalıĢmıĢtır. Sonuçlara göre etik iklim algısının etik yargılama ve davranıĢ niyeti üzerinde güçlü bir etkisi bulunmaktadır (Barnett ve Vaicys, 2000).

Ġnsan Kaynakları Yöneticisi 1078 kiĢi üzerinde yapılan çalıĢma ile etik iklim ve etik problemlerin iliĢkisi Bartels vd. tarafından tespit edilmeye çalıĢılmıĢtır. Çıkan sonuçlara göre güçlü etik iklim algısı ile etik dıĢı olayların yaĢanması arasında istatistiksel olarak negatif bir iliĢki tespit edilmiĢtir (Bartels vd., 1998).

Deshpande tarafından yapılan çalıĢmada kar amacı gütmeyen bir firmanın baĢarı ve etik davranıĢ iliĢkisinde etik iklimin rolü tespit edilmeye çalıĢılmıĢtır. 206 yöneticiye uygulanan çalıĢma sonucunda, katılımcıların büyük çoğunluğunun baĢarılı yöneticilerin etik davranan yöneticiler olduğunu düĢündükleri sonucuna ulaĢılmıĢtır.

Ayrıca baĢkalarını önemseme etik iklim türüne sahip olduklarını düĢünen yöneticilerin baĢarı ve etik davranıĢ arasındaki iliĢkiye pozitif baktığı, kiĢisel çıkarlara dayalı iklim türüne sahip olduklarını düĢünen yöneticilerin ise baĢarı ve etik davranıĢ iliĢkisine negatif baktığı tespit edilmiĢtir (Deshpande, 1996a).

Deshpande tarafından yapılan bir diğer çalıĢmada, etik iklim ile iĢ tatmini arasındaki iliĢki tespit edilmeye çalıĢılmıĢtır. Çıkan sonuçlara göre çalıĢanların algısına göre en çok yasalar ve kodlar etik iklim türü ortaya çıkmıĢtır. Yasalar ve kodların genel iĢ tatmini üzerinde güçlü bir etkisinin olduğu, kiĢisel çıkar etik iklim

57 türünün ise iĢ tatmini ile negatif bir iliĢkide olduğu tespit edilmiĢtir (Deshpande, 1996b).

Hamric ve Blackhall tarafından yapılan çalıĢmada hemĢire ve doktorların ahlaki endiĢe, iĢ birliği ve etik iklim algısı karĢılaĢtırmalı olarak incelenmiĢtir.

HemĢirelerin doktorlara oranla daha fazla ahlaki endiĢe taĢıdıkları, çalıĢma ortamlarında daha az iĢbirliğine gidildiği ve aynı Ģekilde çalıĢma ortamlarının daha az etik atmosfere sahip olduğu tespit edilmiĢtir (Hamric ve Blackhall, 2007).

Luthar vd. tarafından yapılan çalıĢmada 691 lisans öğrencisine anket çalıĢması uygulanmıĢtır. Katılımcıların bir kısmı son sınıf öğrencisi bir kısmı ise okula yeni baĢlayan öğrencilerden oluĢmaktadır. Çıkan sonuçlara göre kadınların erkeklerden daha fazla etik davranıĢlara yatkın olduğu tespit edilmiĢtir. Son sınıf öğrencilerinin etik iklim algılarında iyiliğe inanmadıkları ve dolayısıyla Ģuan içlerinde bulundukları etik iklime alaycı yaklaĢtıkları tespit edilmiĢtir. Etik iklime inanan ve olması gerektiğini düĢünen katılımcılar aynı zamanda baĢarılı yönetimin etik yönetimler olduğunu da düĢünmektedir (Luthar vd., 1997).

Martin ve Cullen etik iklim ile ilgili Victor ve Cullen tarafından oluĢturulmuĢ tipolojiye katkı olması açısından meta-analitik bir çalıĢma yapmıĢtır. ÇalıĢma sonucunda elde edilen bulgulara göre bireysel iĢ çıktıları ile etik iklim algısı arasında tahmin edileceği gibi güçlü ve pozitif bir iliĢki bulunmaktadır (Martin ve Cullen, 2006).

Neubaum vd. tarafından yapılan çalıĢmada yeni firmalar ile giriĢimci firmalar arasındaki etik iklim algısı farklılıkları araĢtırılmıĢtır. 37 firmadan 304 kiĢiye uygulanan çalıĢma sonucunda, yeni firmaların giriĢimci firmalardan daha çok etik iklim ile iliĢkili oldukları tespit edilmiĢtir. Buna ek olarak yeni firmaların örgüt yapılarının oluĢturulmasına farklı etik iklim türlerinden yararlandıkları ve süreçleri daha iyi idare ettikleri tespit edilmiĢtir (Neubaum vd., 2004).

Etik iklim ile ilgili çalıĢmaların çoğu akademisyenler ve araĢtırmacılar tarafından bireysel karar alma mekanizmaları üzerine yoğunlaĢmıĢtır. Etik iklime baĢka bir bakıĢ açısı kazandırabilmek için Parboteeah vd. etik iklim algısına yönetim uygulamalarının etkisini ölçmeye çalıĢmıĢlardır. Tayvan‘da faaliyet gösteren 100 firma üzerinde yapılan çalıĢmada iletiĢim ve çalıĢan güçlendirmenin etik iklim algısı ile pozitif bir iliĢkisi olduğu tespit edilmiĢtir (Parboteeah vd., 2010).

58 Demografik özellikler arasında farklılıkların olup olmadığının tespit edilmesi de etik iklim algısı üzerinde faydalı bilgiler edinilmesini sağlayacaktır. Bu amaçla Peterson vd. dıĢ çevreden gelen etik inanıĢların yaĢ açısından meslek profesyonellerini etkilemesini analiz etmiĢlerdir. Sonuçlara göre genç yaĢtaki profesyonellerin etik inanıĢ algılarının daha zayıf olduğu tespit edilmiĢtir. Öte yandan dıĢ çevreden gelen etik inanıĢların yaĢlı profesyoneller tarafından daha çok göz ardı edildiği sonucuna ulaĢılmıĢtır (Peterson vd., 2001).

Organizasyonlar içerisinde yaĢanan etik dıĢı olaylar bireylerin bağlılığını azaltmakta ve iĢten ayrılma niyetlerini arttırmaktadır. Bunun sebebi ise çalıĢanların güven duygularının körelmesi, kendilerini huzursuz hissetmeleri ve adil olunmadığı düĢüncesidir. Schwepker‘in çalıĢması da bu bilgileri doğrula niteliktedir (Schwepker, 1999).

KiĢi-organizasyon bağlantısının sağlanabilmesi yöneticiler için çok önemlidir.

Eğer etkili bir örgüt kültürü ve örgüt iklimi oluĢturulabilirse çalıĢanların etkililiği ve verimliliği de artacaktır. Sims ve Keon tarafından, 86 çalıĢmakta olan öğrenci üzerinde yapılan çalıĢmada, öğrencilerin ahlaki geliĢmiĢlik düzeyleri ile etik iklim algıları arasındaki eĢleĢme durumu analiz edilmiĢtir. Sonuçlara göre kiĢilerin ahlaki geliĢmiĢlik düzeyi ile algıladıkları etik iklim arasında güçlü bir iliĢki vardır. Ayrıca katılımcıların istedikleri etik iklim türü ile sahip oldukları etik iklim türünün aynı olması durumunda, iĢ yerinde sahip oldukları pozisyonları kaybetmeye gönüllü olmadıkları tespit edilmiĢtir (Sims ve Keon, 1997).

59 ĠKĠNCĠ BÖLÜM

ÇalıĢmanın bu bölümünde ifĢa etme kavramının içeriği, ifĢa etmetürleri, ifĢa etme üzerine oluĢturulmuĢ teoriler ve ifĢa etmenin diğer değiĢkenlerle olan iliĢkileri kapsamlı ve detaylı bir biçimde literatüre dayalı olarak anlatılacaktır.