• Sonuç bulunamadı

Eğitim harcamalarının GSYİH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla) ve Merkezi

3. EĞİTİM SEKTÖRÜNDE YAKIN DÖNEMDEKİ GELİŞME VE EĞİLİMLER

3.2. Okul Çağı Nüfusu ve Eğitim Alanında Yakın Geçmişteki Gelişme ve Eğilimler

3.2.5. Eğitime Yatırım

3.2.5.2. Eğitim harcamalarının GSYİH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla) ve Merkezi

Toplam eğitim bütçesinin 1999-2008 yılları arasında GSYİH içindeki payı %2,6 ile %3,3 arasında değişmiştir. 2008 yılındaki değer %3’tür. Toplam eğitim bütçesinin 1999-2008 yılları arasında konso-lide/merkezi yönetim bütçesi içindeki payı %9,2 ile %13,6 arasında değişmiştir. 2008 yılındaki değer

%13,6’dır (Şekil 3.22). Eğitim bütçesinin toplam bütçe içindeki payı son beş yıldan bu yana bir-iki puan yükselme eğilimindedir. (EK Tablo 1: Türkiye Nüfus ve Kalkınma Göstergeleri: Kamu Eğitim Harcama-larının Kamu Harcamaları İçindeki Payı).

MEB bütçesi içinde yatırım bütçesiyle ilgili veriler incelendiğinde, son on yılda yatırım bütçesinin keskin bir düşüşle azaldığı ve MEB bütçesi içindeki payının %19,9’dan %5,7’ye gerilediği gözlenmektedir (Şekil 3.22). MEB’in son yıllardaki kamu yatırımlarındaki azalmayı, “Eğitime %100 Destek Kampanyası”, İMKB (İstanbul Menkul Kıymetler Borsası), TT (Türk Telekom), TOKİ (Toplu Konut İdaresi Başkanlığı) vb. kuruluşların düzenlediği toplumsal kampanyalar, sosyal sorumluluk projeleri ve gönüllü katkılar yoluyla telafi etme eğiliminde olduğu söylenebilir. Yükseköğretim yatırımlarının yükseköğretim bütçesi

içindeki payları incelendiğinde (Şekil 3.22); 2006-2008 yılları arasındaki yatırım paylarının %19,5 ile

%21,1 arasında değiştiği gözlenmektedir. Bu bağlamda Türkiye son yıllarda yükseköğretimde genişle-me atılımına paralel olarak yükseköğretim yatırımlarını %20’nin üzerinde tutmakta ise de bu düzeyin yeterli olmadığı açıktır. Ayrıca, yeni vakıf yükseköğretim kurumlarının yaygınlaşması, yükseköğretim sektörü için ek yatırımlar olarak değerlendirilebilir.

Şekil 3.22. Türkiye’nin Kamu Eğitim Harcamalarının Gelişimi (%, 1999-2008)

Kaynak: MEB (2009c). Milli Eğitim İstatistikleri 2008-2009 ve Yükseköğretim Kurulu Bütçe Verileri.

KUTU:10

Eğitim Kurumları Harcamalarının GSYİH İçindeki Payı

Eğitim kurumları harcamalarının GSYİH içindeki payı, genel kaynak tahsisi içinde bir ülkenin eğitime verdiği önceliği yansıtır. Öğrenim ücretleri ve özel kurumların eğitim yatırımları, OECD ve partner ülkelerin eğitim sistemlerine tahsis ettikleri toplam finansal kaynak miktarının farklı-lığı üzerinde, özellikle yükseköğretim düzeyinde, güçlü bir etkiye sahiptir.

Bu gösterge, ulusal gelirden eğitim kurumlarına yapılan yatırım payının bir ölçüsünü sağlar.

Eğitim kurumlarıyla ilgili harcamalar; hızlı ekonomik büyümeyi destekleyen, verimliliği artıran, bireysel ve sosyal gelişmeye katkıda bulunan ve sosyal eşitsizlikleri azaltan bir yatırımdır. Bir ülkede eğitime ayrılan toplam kaynak miktarının payı; hükümetler, işletmeler, öğrenciler ve on-ların aileleri tarafından yapılan tercihlerin/alınan kararon-ların, kısmen de eğitim çağ nüfusunun ve kayıtlı öğrenci sayılarının ortaya çıkardığı zorunluluğun bir sonucudur. Dahası, eğer eğitim ya-tırımlarının sosyal ve bireysel getirileri yeterince fazlaysa toplam eğitim yatırımlarını ve öğrenci sayısını arttırma konusunda yeterli itici güç var demektir.

Bu gösterge ayrıca, zaman içindeki eğitim yatırımlarının değişimine ilişkin karşılaştırmalı incele-me fırsatları sağlar ve çeşitli OECD ülkelerinde zaman içindeki harcamaların, ulusal gelirdeki pay ve mutlak miktar bakımından gelişimiyle ilgili bir referans noktası oluşturur.

Kaynak:

OECD (2009). Education at a Glance 2009: OECD Indicators.

KUTU: 11

Kamu Harcamaları İçinde Eğitimin Payı

Toplam kamu harcamaları içinde eğitimin payı, sağlık, sosyal güvenlik, savunma, güvenlik vb.

kamu hizmetleri içinde eğitime verilen değeri gösterir. Ayrıca, insan sermayesini geliştirme ko-nusunda bir hükümetin taahhütlerini yansıtır. Özellikle eğitim harcamaları içinde kamu ve özel harcamaların payı gibi diğer eğitim harcamalarıyla ilgili göstergeler için bir politika aracı ve önemli bir bağlam sağlar.

Bu gösterge, eğitimle ilgili kamu harcamalarına odaklanır ve kamu harcamalarının zaman içinde nasıl değiştiğini gösterir. Eğitim, kamu tarafından desteklenen çok çeşitli alanlarla rekabet için-dedir. Bu gösterge, eğitim harcamalarındaki değişimi mutlak değerler ve toplam kamu bütçesi içindeki paylarındaki eğilimlere göre izler ve değerlendirir.

Eğer belirli bir hizmetin toplumsal faydası bireysel faydalarından fazla ise piyasalar bu hizmetleri yeterince sağlamada isteksiz davranabilir ve bu gibi durumlarda hükümetlerin müdahalesine ge-reksinim duyulabilir. Eğitim, tüm hükümetlerin kaynak sağlama ya da doğrudan hizmet sunma biçiminde müdahale ettiği bir kamu hizmeti alanıdır. Piyasaların, eğitim fırsatlarına eşit erişimi garanti etmedikleri gibi eğitim hizmetlerinin kamu tarafından finansmanı da toplumun bazı üye-lerinin eğitimden yoksun kalışlarını engelleyemez.

Kaynak:

OECD (2009). Education at a Glance 2009: OECD Indicators.

UNESCO-UIS. Online Education Glossary. http://www.uis.unesco.org/glossary/index.aspx?list=all&lang=en.

15.08.2009 tarihinde indirilmiştir.

GSYİH içinde eğitimin payı dünya ortalaması %4,9, gelişmiş ülkeler ortalaması %5,3 ve gelişmekte olan ülkeler ortalaması %4,4’dür. Ulusal bütçeler içinde eğitimin payı bakımından ise dünya ortalaması

%15, gelişmiş ülkeler ortalaması %12 ve gelişmekte olan ülkeler ortalaması ise %16’dır (UNESCO, 2009).

Tüm bu ulusal ve uluslararası veriler değerlendirildiğinde, Türkiye’nin eğitim için yapmış olduğu kamu harcamalarının, gelişmiş ülkelerin gerisinde kaldığı açıktır. Türkiye bu açığnı bir ölçüde özel harcamalarla kapatma eğilimindedir. Bir başka deyişle, eğitim maliyetlerinin önemli bir bölümünü ai-lelerle paylaşmaktadır. Nitekim, TÜİK’in “2002 Yılı Eğitim Harcamaları Araştırması” sonuçlarına göre yapılan analizler, özel harcamalar dikkate alındığında, diğer ülkelerden çok farklı bir örüntüyü ortaya koymaktadır. Dünya Bankası tarafından yapılan Türkiye Eğitim Sektörü Çalışması (World Bank, 2005) için Chawla’nın yaptığı analizlere göre; Türkiye’nin 2002 yılı toplam eğitim harcamalarının GSYİH için-deki payı %7’ye yakındır (%6,97). Bunun %4,3’ü kamu, %2,5’i özel harcamalardan (Diğerleri; bağışlar, yerel gelirler ve dış yardımlar) oluşmaktadır. Buna göre, Türkiye toplam olarak eğitime, ABD ve Güney Kore dışındaki OECD ülkelerinden daha fazla harcama yapmaktadır (2002 yılı OECD ortalaması %5,2).

Ancak, toplam harcamalar içindeki kamu payına (%64) bakıldığında Türkiye’nin pek çok OECD

ülke-sinden geride kaldığı gözlenmektedir (Örneğin, Finlandiya %98, Fransa %93, ABD %81). TÜİK araştır-ması ve Chawla’nın analizinin en çarpıcı yanı özel harcamaların toplam harcamalar içindeki payının

%36 gibi yüksek bir düzeyde çıkmasıdır. Bu oran, Güney Kore (%41) dışındaki tüm OECD ülkelerinden daha yüksektir (Örneğin, ABD %18, İngiltere %13). Sözkonusu çalışmanın dikkat çekici diğer bulguları;

okul öncesi eğitim ve özel eğitimle (özürlülerin eğitimi ile) ilgili harcamaların toplam eğitim harcama-ları içindeki payının %1’den az olması ve özel harcamaharcama-ların %12’sinin dershanelere harcanmasıdır.

Patrinos’a göre (UN, 2004); Dünya Bankası verileri, gelişmekte olan ülkelerde ailelerin çocukları-nın eğitim maliyetlerinin önemli bir bölümünü üstlendiğini ortaya koymaktadır. 41 ülkeden derlenen veriler, gelişmekte olan ülkelerdeki eğitim harcamalarının yaklaşık dörtte birinin, gelişmiş ülkelerdeki harcamaların ise %11’inin özel harcamalardan oluştuğunu göstermektedir. Türkiye ile ilgili iki çalış-ma da özel harcaçalış-maların boyutlarını ortaya koyçalış-maktadır. Tansel ve Bircan (2006)’a göre; çocuklarını üniversiteye hazırlık amaçlı özel dershanelere gönderen aileler ortalama gelirlerinin %1-15’i arasında değişen oranlarda ödeme yapmaktadırlar. Bu, hanehalkı bütçesi açısından önemli bir miktardır. Yine, Türkiye’de yükseköğretime hazırlık ve yükseköğretim maliyetleriyle ilgili olarak Ekinci (2009) tarafın-dan yapılan bir araştırmanın sonuçları da bu bulguları destekler niteliktedir. Bu araştırmanın bulgula-rına göre; araştırma kapsamında yer alan üniversitelerdeki öğrencilerin neredeyse tamamının üniver-siteye hazırlık harcaması yaptığı ve bu harcamaların hanehalkı gelirleriyle karşılaştırıldığında önemli miktarlara (4 475 TL) ulaştığı ve toplam birim öğrenci maliyeti (15 339 TL) içinde, genel olarak bireysel öğrenci maliyetinin (8 692 TL) payının kamusal öğrenci maliyetinden (6 647 TL) daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Ekinci’ye göre (2009); Türkiye’de yükseköğrenime hazırlık ve yükseköğrenim sürecinde, ailelerin, çocuklarının gelecekleri için önemli sayılabilecek bir miktarı eğitim için harcamaya istekli oldukları görülmektedir. Bu harcamaların, özellikle, düşük gelir grupları için büyük bir özveriye dö-nüştüğü vurgulanmaktadır. Bu maliyetler dikkate alındığında, Türkiye’de yükseköğretimin öğrenciler ve aileleri için hâlâ bir yatırım olma özelliğini koruduğu ve bu durumun birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke için de geçerli olduğu söylenebilir.

Türkiye’nin toplam eğitim harcamalarıyla ilgili olarak daha sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek için, kamu harcamalarıyla birlikte özel harcamaları da kapsayan düzenli bir veri akışına olan gereksi-nim açık olmakla birlikte, ailelerin çocuklarının eğitimi için ekonomik olarak gelişmiş ülkelerden daha fazla fedakârlıkta bulundukları da başka bir gerçektir.

4

DEMOGRAF‹K DE⁄‹fi‹M

SÜREC‹N‹N E⁄‹T‹M SEKTÖRÜNE YANSIMALARI (2010-2050)

B Ö L Ü M

4. DEMOGRAFİK DEĞİŞİM SÜRECİNİN EĞİTİM