• Sonuç bulunamadı

AB Veri Tabanı Direktifi’nin yürürlüğe girmesi uzun bir sürecin neticesinde gerçekleşmiştir. Bu süreçte korumanın kapsamı ve niteliği hakkında önemli bir takım değişiklikler olmuştur. Direktif ile sağlanan sui generis koruma, başlangıçta tanınmak istenen korumaya kıyasla daha geniş ve güçlüdür.

Gerçekten de ilk düzenlemelerde sadece ticari amaçlı kopyalamalar hedef alınmış ve belirli türdeki bilgiler bakımından veri tabanının zorunlu lisansa konu olması koşulu öngörülmekteydi175

. Veri tabanlarına ilişkin ilk özel koruma, veri tabanlarının hukuki korunması bakımından uyum tedbirleri öngören, AB Telif Hakları ve Gelişen Teknoloji konulu Yeşil Kitap, Bölüm 6'da yer almıştır.176

174 Direktif Resitali 2, 4, 6, 7, 9, 12. Ayrıca bkz. CLARK, Robert, Database Protection in Europe,

Recent Developments and a Modest Proposal, Data Science Journal, Vol. 6, 2007, s.12.

175

DAVISON, s.51. BHB v Wiiliam Hill, Case C-203/02, P.48.

176 AB Telif Hakları ve Gelişen Teknoloji konulu Yeşil Kitap (EC Green Paper on Copyright and

the Challenge of Technology) 1988, Bölüm 6, COM (88), 172 Final. Yeşil Kitap’ın tam metni için bkz. http://ec.europa.eu/internal_market/copyright/docs/docs/com-88-172_en.pdf.

76

Yeşil Kitap, AB Ülkelerinin telif hakkı hukuklarındaki değişik seviyelerdeki veri tabanı korumasına dikkat çekmiş ve veri tabanlarına derleme olarak sınırlı bir koruma sağlanmasının Komisyon tarafından tartışıldığını belirtmiştir. Yeşil Kitap ile öngörülen korumanın, telif haklarının biraz değişime uğramış hali ya da sui generis bir hakka başlangıç olduğu anlaşılmaktadır. Her şekilde alınan önlemlerin sadece sınırlı bir koruma getirmesi ve elektronik bilgiye erişimi hakkaniyete aykırı şekilde kısıtlamaması için dikkatlice değerlendirilmesi düşünülmüştü. Öngörülen önlemler sadece elektronik veri tabanları ile sınırlıydı. Yeşil Kitapta veri tabanı teriminin “elektronik araçlarla depolanabilen ve erişilebilen bilgi koleksiyonunu ifade ettiği” belirtilmişti (6.1.1).

Yeşil Kitap’a göre, telif hakkı açısından bakıldığında elektronik bilgi sistemlerinin kullanımı üç ayrı problem yaratıyordu. Buna göre ilk problem, korunan bir eserin tümünün ya da bir parçasının veri tabanı haline getirilmesinin telif hakkı bakımından eser sahibinin haklarına halel getirip getirmeyeceği hakkındaydı. İkinci problem, depolanan bilgiye erişilmesinin telif haklarını ihlal edip etmeyeceği, üçüncü problem ise derlenen verinin ideal korunma yöntemi bakımındandı (6.3.2).

Yeşil Kitap’ın yayınlanmasından sonra, Komisyon kamuoyunun da fikrini alarak, Yeşil Kitap ile belirlenen ilkeler çerçevesinde direktif önerisi taslağı (the First Draft) hazırladı177. İlk Taslak Direktif m.1 (1)'de korumanın konusu: “Elektronik araçlarla düzenlenebilen, ulaşılabilen ve depolanabilen bir eser ya da materyal derlemesi ve veri tabanının çalışması için gerekli dizin, index ya da sistem gibi elektronik materyaller” olarak gösterilmiştir. İlk Taslakta veri tabanlarına AB’de yeknesak bir koruma sağlanması için asgari bir koruma düşünülmüştü. Elektronik olmayan veri tabanları koruma kapsamına alınmamış, elektronik veri tabanları için de sadece ticari amaçlı başka ortama aktarma ve yararlanmayı önlemeye yönelik sınırlı bir “sui generis hak” tanınmıştı178

.

177

AB Komisyonu, Veri Tabanlarının Korunmasına İlişkin Konsey Direktifi Tasarısı, Com (92) 24 Final, Syn 393, Brüksel, 13 Mayıs 1992.

178 BEUNEN, s.6-10. First Draft Art 2(5): “Member States to provide a right for the maker of a

database, to prevent the unauthorized extraction or re-utilization, from the database, of its contents, in whole or in substantial part, for commersial purposes”

77

Konseye sunulan İlk Taslak, Ekonomik ve Sosyal Komite’ye incelenmek üzere gönderilmiş olup, Komite İlk Taslak hakkındaki görüşünü 24 Ekim 1992 tarihli toplantısında açıklamıştır179

. Komite, önceliğin veri tabanı endüstrisini güçlendirmek olması gerektiğine ve bu doğrultuda güçlü bir telif hakkı korumasının sağlanmasının hayati olduğuna işaret etmiş ve bu açıdan Konsey'den farklı bir yaklaşım sergilemiştir. Zira Konsey sınırlı bir koruma öngörmüşken, Komite güçlü ve kapsamlı bir korumanın gerekliliğine özellikle vurgu yapmıştır.

Komite ayrıca, zorunlu lisans sistemini korumanın derecesini gereksiz yere azalttığı için eleştirmiştir. Komitede veri tabanlarına sağlanacak korumanın niteliği bakımından iki ayrı görüş ortaya atılmıştır. Birinci görüşe göre, koruma öngören yeni hak, mutlaka telif hakları sistemi içinde yer almalıdır. Diğer görüşe göre ise, veri tabanı koruması telif hakları koruması olmamakla birlikte, telif koruması standardında ancak ayrı bir sui generis düzenleme ile sağlanmalıdır180

.

Ekonomik ve Sosyal Komite’den sonra 23 Haziran 1993’te Avrupa Parlamentosunda AB Veri Tabanı Direktifi’ne ilişkin bir dizi değişiklik tasarısı yayınlanmıştır181

. Parlamento veri tabanı tanımı için “çok sayıda veri, eser ya da materyal derlemesi” tanımını kullanarak, veri tabanı içeriğinin niceliği hakkında Direktifte bahsedilen “esaslı yatırım” kavramına öncülük etmiştir. Sui generis hak, “izinsiz başka ortama aktarmayı önleme hakkı” olarak tanımlanmıştır. İzinsiz başka ortama aktarma eylemi hakkında ise, “ekonomik amaç güden ya da kar getiren aile içi ya da toplu her hangi bir kullanım” ifadesi tercih edilmiştir182

.

179 Veri Tabanlarının Korunması Hakkındaki Taslak Konsey Direktifi Hakkında Ekonomik ve

Sosyal Komite Görüşü, OJ No: C19.

180

DAVISON, s.60-65. Komitedeki bu görüş farklılığı, AB Veri Tabanı Direktifinde ikili koruma sistemi getirilmesinde etkili olmuştur.

181 Avrupa Parlamentosu Değişiklikleri, A3-0183/93, OJ No: C194. 182

78

Direktifin açıklayıcı mahiyetteki Resitalinin giriş kısmında yukarıda genel olarak değindiğimiz süreçte ortaya atılan fikir ve önerilerin dikkate alındığından söz edilmesine rağmen183, AB Veri Tabanı Direktifi’nin son halini almasında, Ortak Görüş (Common Position) olarak da adlandırılan Başkanlar Konseyi Görüşü184

etkili olmuştur. Ortak Görüş, 96/9 sayılı Direktif ile birçok hususta paralellik göstererek AB Veri Tabanı Direktifi’nin adeta temelini oluşturmuştur.