• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 4 - BÖLGENİN MEVCUT TARIMSAL DURUMU

4.11. Diğer Sektörlerle Etkileşim

Ülkemizde çok çeşitli ve farklı konularda sektörler olmasına rağmen bu sektörler gerek ham madde gerek çıktıları itibariyle, istihdam ve pazarlama açısından birbiriyle sürekli bir iletişim halindedir. Çok kapsamlı ve özellikle sanayiye ham madde sağlayan bir alan olması nedeniyle iletişimin en yoğun görüldüğü sektörlerden biri de tarım sektörüdür.

Türkiye sahip olduğu ürün çeşitliliğini sağlayan ekolojik koşullar bakımından şanslıdır ve tarımda yeniden yapılanmayla son yıllarda artışa geçen ithalat oranını düşürerek, kendine yetmenin yanında bunun da ötesine geçerek yüksek oranlarda ihracat yapabilecek kapasitede bir ülkedir.

4.11.1 Tarım ve Çevre

Su ve toprak insan için vazgeçilmez olan iki temel doğal kaynaktır ve bu iki hayati kaynağın en önemli kullanım alanı tarım sektörüdür. Diğer taraftan su ve toprak aynı zamanda ekosistemlerin var olması içinde olmazsa olmaz bir kaynaktır. İnsan kullanımı için ayrılan suyun %70’i tarım faaliyetleri için harcanmakta, ancak bu suyun çok az bir bölümü (%20-50) tarımsal ürünlere ulaşabilmektedir. Geri kalanı taşıma sırasında kaybolmakta, yüzey yada yer altı sularına karışmaktadır. Ayrıca, uygulanan sürdürülebilir olmayan tarım yöntemleri nehirlerin, göllerin ve yer altı sularının kurumasına yol açmakta, toprakta tuzlanmayı artırarak toprak kalitesini düşürmektedir.

Dolayısıyla, tarımsal uygulamaların çevreye ve en önemli iki doğal kaynağımız olan

su ve toprağa etkileri ortadadır. Türkiye olarak Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde tarım ve çevre politikalarının birlikte ele alınması ve ilgili tüm kurum ve kuruluşların birlikte çalışması gerekmektedir.

Besin maddesi arzını sınırlayan en önemli faktör, verimli tarım alanlarının amaç dışı kullanılması ile oluşan kayıplardır. Tarımın çevreye verdiği zararları önlemek için tarımsal tekniklerin gerektiği gibi uygulanması, tarımsal girdilerin bilinçli ve az kullanılması, organik tarımın yaygınlaşması ve gelecek kuşakların da kendi gereksinimlerini karşılayabilmeleri için sürdürülebilir tarım felsefesinin yaşama geçirilmesi gerekmektedir.

Özetle konvensiyonel tarımın çevreye etkileri şöyle özetlenebilir;

-Maliyetlerin artması, enerji ve tarımsal kimyasalların sağlanmasındaki belirsizlik -Herbisitler ve insektisitlere karşı yabani ot ve böcek direncinin artması

-Toprak verimliliğinin azalması

-Sediment ve tarımsal kimyasallar nedeniyle yüzey ve yer altı sularının kirlenmesi -Yaban hayatı ve faydalı böceklerin yok edilmesi

-Pestisitler ve gıda katkı maddelerinden kaynaklanan insan ve hayvan sağlığı için tehlikelerin artması

-Sınırlı bitki besin maddesi rezervlerinin tükenmesi -İnorganik nitrat kirliliği

-Toprak erozyonu -Tuzluluk

Tarım ve çevre konusu dünyada çok önemsenmektedir. Özellikle AB ülkeleri bu konuya büyük fonlar ayırmaktadır. TR2 Batı Marmara Bölgesinde, özellikle sivil toplum kuruluşlarınca çevre konusunda oluşturulan vakıflarla çalışmalar yapılmaktadır. Ayrıca, TR2 Batı Marmara Bölgesinde organik tarım çalışmaları da dikkate değer düzeydedir. Çevreye daha az zarar vermek için organik tarım dışında yeşil gübre, hayvan gübresi, kompost, organik gübreler, biyolojik pest kontrol ve modern teknolojinin kullanılması gibi alternatif tarım yöntemleri vardır.

4.11.2. Tarım ve Sanayi

Tarım çoğu zaman tanımlamalarda üstü açık fabrika olarak bahsedilmekte, ancak son yıllarda yaygınlaşan kontrollü tarımsal uğraşlarla bu bir bakıma gerçek olmaktadır.

Tarım sektörü sanayi sektörüne hammadde sağlamaktadır. Sağlıklı bir tarımsal yapı sağlıklı bir sanayi yapısını ortaya koymaktadır. Tarımsal üretim faaliyetlerinde temel girdilerde ve çıktı olan ürünlerde sanayinin doğrudan ve dolaylı büyük etkisi vardır. Tarım sanayisiz, sanayi de tarımsız hareket edemez. TR2 Batı Marmara Bölgesinde tarım ve sanayi konusu 4.9'da ayrıntılı olarak ele alınmıştır.

4.11.3. Tarım ve Ulaşım

Ülkemiz coğrafi konumundan dolayı pek çok uygarlıklar tarafından kullanılan İpek Yolu, Baharat Yolu gibi değişik ulaşım ağlarına sahne olmuştur. Günümüz dünyasının entegre bir şekilde kullanmakta olduğu karayolu, denizyolu ve havayolu gibi çok modlu kombine taşımacılık sistemi açısından da ülkemiz önemli imkanlara sahip olup, ülkemizde karayolu taşımacılığı ön plandadır.

Çok ağır eşyaların karayolu ile taşınmasının zorlaşması sonucu su kanalları ve devlet demiryolları devreye girmiştir. Tarım sektöründe iyi bir ulaşım ağı bizi müşteri konumundan satıcı konumuna getirebilmektedir. TR2 Batı Marmara Bölgesi ulaşım bakımından optimal konumdadır, taşımacılığın her sektöründen yararlanılabilmektedir. Özellikle İzmir ve İstanbul metropollerinin art alanında bulunması büyük havaalanlarına yakınlığı bölgenin hava ulaşımını kullanım imkanlarını arttırmaktadır.

Karayolu taşımacılığı tenteli, askılı, frigolu özel araçlarla yapılmaktadır. Karayoluyla

ağır taşımacılık, fuar taşımacılığı gibi hizmetler verilmektedir. Demiryolu taşımacılığı yeni gelişmeye başlamıştır. Türkiye dünyada demiryolunun olduğu her yere ulaşabilmektedir. Bu konuda yükleme, depolama gibi hizmetler özel sektöre de verilebilmelidir. Çünkü yoğun yükleme yapan ancak imkanları yetersiz istasyonlar vardır. Bunlar ıslah edilmeli, atıl olan ambarlar özel şirketlere kiraya verilmelidir. İhracatın yoğun olduğu dönemlerde vagon sıkıntısı yaşanmaktadır.

TR2 Batı Marmara bölgesi Ege, Marmara ve Karadeniz’e kıyısı olması nedeniyle deniz taşımacılığında çok avantajlı durumdadır. Özelikle Bandırma, Çanakkale ve Tekirdağ Limanları taşımacılığın yoğun yapıldığı limanlar olup, bu taşımacılıkta hizmetler Conteiner Servisi, Parsiyel+Komple Servisi, fabrika-liman arası conteiner nakliyesi şeklindedir.

Taşımacılığın dışında kaliteli yollar bölge içi tarımın gelişmesinde etkendir.

4.11.4. Tarım ve Sağlık

Bireylerin sağlıklı olmaları sadece gıda üretiminin arttırılması ile değil nitelikli ürün eldesiyle mümkündür. Tarım; toplumun sağlıklı beslenmesini, gereksinimlerini yeterli nicelik ve nitelikte karşılayabilmelidir. Özellikle organik tarımın yaygınlaştırılmasıyla insanlar kalıntısız, doğal gıdalar tüketebilecektir. Bunun yanı sıra ilaçlamaların yanlış zamanlarda yapılması ve korunmanın yetersiz olması kansere kadar varan hastalıklara sebep olmaktadır.

Bu konuda eğitim yayım çalışmalarına önem verilmelidir.

4.11.5. Tarım ve Eğitim

Ülkemizde tarımla uğraşan kesim kırsal kökenli olup eğitim açısından eksikleri bulunmaktadır. TR2 Batı Marmara Bölgesi gibi diğer bölgelere nazaran gelişmiş bir bölgede bile okuma yazma bilmeyenler bulunabilmektedir. Bu da iyi derecede eğitim gerektiren tarım konusunda bilgi yetersizliğinden kaynaklanan maliyet artışı, verim düşüklüğü, ürünlerin hijyenik olmaması gibi sorunlara yol açmaktadır. Özellikle tarımdaki rolü büyük olan ve dezavantajlı kabul edilen kadınların eğitim düzeyleri yükseltilmelidir.

Çiftçiliği meslek olarak seçecek çocuklara yönelik çıraklık eğitim benzeri okullar açılmalıdır. Eğitim imkanları TR2 Batı Marmara Bölgesinde gelişmiştir ama kırsal kesime yönelik eğitim şartları daha da iyileştirilmelidir.

4.11.6. Tarım ve Teknoloji

Hızla gelişen teknoloji tarımın kalitesini arttırmaktadır. Radyo, televizyon, telefon, teleks, faks gibi teknolojilere telekomünikasyon, enformatik, veri/görüntü transfer teknolojileri, etkileşimli multimedya teknolojileri eklenmiştir. Bunların tarımda kullanım alanları şöyledir;

-Tarımsal yayım-eğitim

-Tarım ürünlerinin pazarlaması -Çevre ve ekoloji modelleri

-İşletmecilik ve bilgi-yoğun üretimde karar destekleri

-Çevresel ve ekolojik haritalama ve kirlilik araştırmalarında Coğrafik Bilgi Sistemleri(GIS)

-Kalite parametrelerinin belirlenmesinde, hastalık ve zararlı teşhisinde görüntü algılama

-Bitkisel ve hayvansal üretimde proses kontrolü ve üretim takibi

-Hassas tarım uygulamalarında uydu ve küresel konum belirleme sistemleri(GPS) kullanımı

-Yapay zeka(Robot Tekn.) ve insansız araç kullanımı(otomasyon) -İnternet ve bilgiye erişim sistemleri (www,ftp,telnet,e-mail), -Elektronik ticaret

Ülkemizde tarım işletmelerinde bilgisayar kullanımı ne yazık ki %1'dir. Oysa teknolojiden yararlanabilen bir tarım yüksek kalite de olmaktadır. Televizyonla YAYÇEP ve TYUAP uygulanmış ancak yararları olsa da zayıf kalmıştır.