• Sonuç bulunamadı

II. GELİR VERGİSİ KANUNU

7. Diğer Kazanç ve İratlar

“Diğer Kazanç ve İrat”lar yapısı itibariyle devamlılık göstermeyen ve mutat meslek halinde yapılmayan, daha çok spekülatif ve arızi denilebilecek kazançlar olarak adlandırılmaktadır.

Bir kazanç ve iradın “Diğer Kazanç ve İrat” olarak vergiye tabi tutulabilmesi için, bu irada ilişkin faaliyetin kanunda açıkça yazılı olması gerekmektedir.

Diğer Kazanç ve İratlar; değer artış kazançları ve arızi kazançlar olmak üzere iki ayrı gelir unsurundan oluşmaktadır.

7.1. Değer Artış Kazançları

Aşağıdaki bölümlerde yer alan “elden çıkarma” deyimi, GVK’nun mükerrer 80.maddesinde yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade etmektedir.

7.1.1. 01.01.2006 Sonrası Elde Edilmiş Olan Menkul Kıymetlerin Banka ve Aracı Kurumlar Vasıtasıyla Elden Çıkarılması Sonucu Elde Edilen Kazançların Vergilendirilmesi

01.01.2006 tarihinden sonra iktisap edilen menkul kıymetlerin ve diğer sermaye piyasası araçlarının banka veya aracı kurumlar vasıtasıyla elden çıkarılmasından sağlanan kazançların vergilendirilmesi, GVK Geçici 67.

maddesi kapsamında gelir vergisi tevkifatı yapılması suretiyle gerçekleşecektir. GVK’nun Geçici 67. maddesi uyarınca, menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ile mevduat faizleri, repo gelirleri ve özel finans kurumlarından elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi açısından tevkifat uygulaması getirilmiştir. Bu bağlamda, 01.01.2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar açısından, GVK’nun Geçici 67. maddesi hükümleri uygulanacaktır.

01.01.2006 tarihinden önce ihraç ya da iktisap edilen menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçları yönünden GVK’nun Geçici 67. maddesi uygulanmayacaktır.

Bu bağlamda, 01.01.2006 tarihinden sonra iktisap edilen (elde edilen) menkul kıymetler vasıtasıyla elde edilen gelirlerden GVK Geçici 67. maddesine göre, tevkifata tabi olan ve olmayanlar aşağıdaki gibidir:

Tevkifata tabi olmayan gelirler:

- Hisse senedi kar payları,

- Hazine (Eurobond) ve 4749 sayılı Kanuna göre kurulan varlık kiralama şirketleri tarafından yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetlerin alım- satımı, itfası sırasında elde edilen getirileri ve bunların dönemsel getirilerinin tahsili,

- Tam mükellef kurumlara ait olup, Borsa İstanbul’da (BİST) işlem gören ve bir yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetlerinin elden çıkarılmasından elde edilen gelirler,

- Sürekli olarak portföyünün en az %51’i BİST’te işlem gören hisse senetlerinden oluşan yatırım fonlarının bir yıldan fazla süreyle elde tutulan katılma belgelerinin elden çıkarılmasından elde edilen gelirler,

- Tam mükellef kurumlar tarafından yurt dışında ihraç edilen tahvillerden elde edilen faiz gelirleri,

- Tam mükellef varlık kiralama şirketleri tarafından yurt dışında ihraç edilen kira sertifikalarından sağlanan gelirler, Tevkifata tabi olan gelirler:

- Hisse senedi alım-satım kazançları,

- Devlet tahvili ve Hazine bonoları faiz gelirleri ve alım-satım kazançları,

- Özel sektör tahvil ve bonoları faiz gelirleri ve alım-satım kazançları,

- Mevduat faizleri, - Repo gelirleri,

- Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kar payları ile kar ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kar payları ve katılım bankaları tarafından katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları,

- Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden elde edilen gelirler,

- Menkul kıymet ve vadeli işlem ve opsiyon piyasalarında işlem gören diğer menkul kıymetlerin gelirleri,

- Hazine veya diğer kamu tüzel kişiliklerince çıkarılan menkul kıymetlerin faiz gelirleri ve alım-satım kazançları.

- Menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının ödünç işlemlerinden sağlanan gelirler,

- Aracı kuruluş varantlarından elde edilen gelirler, Geçici 67. madde düzenlemesi uyarınca yapılan vergi tevkifatı tam mükellef gerçek kişiler ve dar mükellef gerçek kişiler açısından nihai vergi olmakta, söz konusu gelirleri elde edenlerin yıllık gelir vergisi beyannamesi ile münferit beyanname vermesine gerek bulunmamaktadır. Diğer gelirler dolayısıyla verilecek beyannameye söz konusu gelirlerin dahil edilmesine gerek bulunmamaktadır. Ancak

II. Gelir Vergisi Kanunu

mükellefler ister iseler (vergi iadesi almak isterlerse) bu gelirleri için ihtiyari beyan hakkından da yararlanarak beyanda bulunabileceklerdir.

Geçici 67. madde kapsamında tevkifata tabi tutulan gelirlerin ticari faaliyet kapsamında elde edilmesi halinde, bu gelirler ticari kazancın tespitinde dikkate alınmalıdır. Tevkif suretiyle ödenmiş olan vergiler, genel hükümler çerçevesinde ticari kazançla ilgili olarak verilen beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecektir. Mahsup sonrası arta kalan bir tutarın bulunması halinde bu tutar genel hükümler çerçevesinde red ve iade edilecektir.

7.1.2. 01.01.2006 Tarihinden İtibaren İktisap Edilen, BİST’da İşlem Görmeyen, Banka ve Aracı Kurum Vasıtasıyla Alım ve Satıma Konu Edilmemiş, Asgari İki Tam Yıl Elde Tutulmuş Hisse Senetlerinin Satışından Elde Edilecek Kazancın Vergilendirilmesi

Söz konusu hisse senetlerini alım-satım kazancının vergilendirilmesinde bakılması gereken ilk husus hisse senedi iktisabının ivazsız olup olmadığıdır. Eğer hisse senedi ivazsız olarak iktisap edilmiş ise söz konusu hisse senedinin satımından elde edilen kazanç gelir vergisinin konusuna girmediğinden vergilendirilmeyecektir.

Belirtilen hisse senedi ivazlı olarak elde edilmiş ve tam mükellef kurumlara ait ise; bakılması gereken diğer husus senedin iktisap tarihinden itibaren iki yıl geçip geçmediğidir. Eğer iktisaptan itibaren iki yıl süre geçmiş ise söz konusu hisse senedinin satımından elde edilen kazanç gelir vergisinin konusuna girmediğinden vergilendirilmeyecektir.

Yani belirtilen hisse senetleri tam mükelleflere ait ve ivazlı olarak elde edilmiş ve iki yıldan daha az bir süre elde tutularak satılmış ise elde edilen kazancın tamamı için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi gerekmektedir. Söz konusu kazanç ile ilgili olarak Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 80. maddesinde herhangi bir istisna da bulunmamaktadır. Ancak hisse senedinin elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından belirlenen “üretici fiyatları genel endeksi” (ÜFE) artış oranında arttırılabilecektir. Diğer taraftan endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının % 10 veya üzerinde olması şartı getirilmiştir.

7.1.3. 01.01.2006 Tarihi Öncesinde Edilmiş Menkul Kıymetlerin Elden Çıkarılması Sonucu

Oluşan Kazançların Vergilendirilmesi

Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. maddesi’ne göre, menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar değer artış kazancı olarak vergilendirilmektedir.

Bunun yanı sıra menkul kıymetlerin ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkartılmasından sağlanan kazançların vergilendirilmesinde menkul kıymetin 01.01.2006 tarihinden önce ihraç/iktisap edilmesi önem arz etmektedir. Bu kapsamda;

- 01.01.2006 tarihinden önce ihraç edilmiş olan her nevi tahvil ve Hazine bonoları ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerin elden çıkarılması suretiyle sağlanan gelirler,

- 01.01.2006 tarihinden önce iktisap edilmiş olan menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının (hisse senetleri dahil) elden çıkarılmasından elde edilen gelirler, 31.12.2005 tarihinde geçerli olan mevzuat hükümleri çerçevesinde vergilendirilecektir.

Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 80. maddesinin 1.

bendinin 31.12.2005 tarihinde geçerli olan düzenlemesine göre;

-İvazsız olarak elde edilen menkul kıymetler,

-Türkiye’de kurulu menkul kıymet borsalarında işlem gören ve üç aydan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri ile,

-Tam mükellef kurumlara ait olan ve bir yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetlerinin,

elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar gelir vergisinin konusuna girmemektedir. Bu kazançlar için yıllık

beyanname verilmeyeceği gibi diğer gelirler nedeniyle verilecek beyannameye dahil edilmeyecektir.

Yukarıda belirtilenlerin dışında kalan yani ivazlı olarak elde edilmiş olmak şartıyla;

-Türkiye’de kurulu menkul kıymet borsalarında işlem gören ve üç ay içinde elden çıkarılan hisse senetlerinden sağlanan kazançlar,

-Tam mükellef kurumlara ait olan ve en fazla bir yıl süreyle elde tutulan hisse senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar,

-Diğer menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar

diğer kazanç ve irat olarak verginin konusuna girmekteydi.

Buna göre, hisse senetlerindeki üç aylık ve bir yıllık süreler dikkate alındığında 2020 yılında sadece 01.01.2006

II. Gelir Vergisi Kanunu

tarihinden önce iktisap edilen “diğer menkul

kıymetler”in elden çıkarılmasından vergiye tabi olacak bir gelir elde edilebilir.

Yukarıda açıklanan değer artışı kazançları ile birlikte GVK’nun mükerrer 80. maddesinde belirtilen diğer değer artış kazançlarının da (2020 yılında) elde edilmiş olması halinde söz konusu kazançlar toplanarak (2020 yılı için geçerli olan) istisna tutarı olan 40.000 TL’lık 15 tutar ile karşılaştırılacaktır. (Bu tutar her yıl GVK Mükerrer Madde 123’e uygun şekilde yeniden değerleme oranında arttırılmakta; artırım sonucu bulunan küsuratın %5’e kadar olan kısmı dikkate alınmamaktadır). Elde edilen değer artışı kazançlarının toplamı istisna tutarı olan 40.000 TL’sına eşit veya altında ise söz konusu gelirler için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir. Başka gelirler için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilse dahi belirtilen gelirler verilecek beyannameye dahil edilmeyecektir. Buna karşılık elde edilen değer artışı kazançlarının toplamı istisna tutarı olan 40.000 TL’sını aşıyor ise toplam gelirden istisna tutarı düşülerek kalan tutarın tamamı diğer kazanç ve irat olarak yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecektir.

Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 81. maddesinde değer artışı kazancında safi kazancın nasıl tespit edileceği açıklanmıştır. Değer artışı kazançlarında, safi kazanç esas itibarıyla elden çıkarılma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarılması dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunmaktadır.

Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 81. maddesinin son fıkrasında mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarılan mal ve hakların, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından belirlenen “üretici fiyatları endeksi” (ÜFE) artış oranında artırılarak tespit edilecektir.

15 1.1.2006 tarihinden önce ihraç edilmiş olan her nevi tahvil ve Hazine bonoları ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerin elden çıkarılması suretiyle sağlanan kazançlar ile 1.1.2006 tarihinden önce iktisap edilen menkul kıymetlerin elden çıkarılması suretiyle sağlanan kazançların vergilendirilmesi 31.12.2005 tarihi itibarıyla geçerli olan hükümlere göre yapılacaktır. Bu tarih itibarıyla da söz konusu menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan kazançların 13.000 TL’si vergiden istisna bulunmaktadır. Her yıl, söz konusu tutarın bir önceki yıl için ilan edilen yeniden değerleme oranına (YDO) göre arttırılması sonucunda 2020 yılında uygulanacak tutar 40.000 TL olarak hesaplanmaktadır. YDO endekslemesinde %5’e kadar olan kesitler dikkate alınmamaktadır.

Yıllar Tutar Y.D.O Yıllar Tutar Y.D.O. Yıllar Tutar Y.D.O.

2005 13.000  9,80% 2011 19.000 10,26% 2017 24.000 %14,47

2006 14.000 7,80% 2012 20.000 7,80% 2018 27.000 % 23,73

2007 15.000 7,20% 2013 21.000 3,93% 2019 33.000 %22,58

2008 16.000 12% 2014 21.000  10,11 % 2020 40.000 %9,11

2009 17.900 2,2% 2015  23.000  5,58 % 2021 43.000

2010 18.000 7,7% 2016 24.000 3,83 %

Devlet Tahvili, Hazine Bonosu ve Eurobond’ların Elden Çıkarılmasından (Alım-Satım Kazancı) Sağlanan Kazançların Vergilendirilmesine Dair Özet Tablolar:

2020 yılında elde edilen Devlet Tahvili/Hazine Bonosu alım satım kazancı

İHRAÇ TARİHİ

01.01.2006 Öncesi 01.01.2006 Sonrası Maliyet bedeli artırımı

yapılacak. 40.000 TL’sını aşan kısım beyan edilir.

GVK Geç.Md. 67 Kapsamında tevkifata tabidir ve tevkifat nihai vergidir. Beyana tabi değil.

2020 yılında elde edilen Eurobond alım satım kazancı İHRAÇ TARİHİ

01.01.2006 Öncesi 01.01.2006 Sonrası

Maliyet bedeli artırımı yapılacak. 40.000 TL’sın aşan kısım beyan edilir.

Endeksleme (maliyet bedeli artırımı) yapılacaktır Ancak endeksteki artış %10 ve üzeri olmalıdır. Herhangi bir indirim ya da istisna söz konusu değildir.

Endeksleme sonrası satış kazancı beyana tabidir.

7.1.4. Gayrimenkullerin Elden Çıkarılmasından Doğan Kazançların Vergilendirilmesi ve Beyanı

Aşağıda sayılan mal ve hakların (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) (gerçek usûlde vergilendirilen çiftçilerin ziraî istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) iktisap tarihinden itibaren beş yıl içerisinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar, değer artış kazancı kapsamına

girmektedir. (01.01.2007 tarihinden önce iktisap edilen mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde dört yıllık süre esas alınır.)

II. Gelir Vergisi Kanunu

a) Arazi, bina, maden suları, memba suları, madenler, taş ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları, tuzlalar ve bunların mütemmim cüzileri ve teferruatı,

b) Voli mahalleri ve dalyanlar,

c) Gayrimenkul olarak tescil edilen haklar (inşaat hakkı, kaynak hakkı),

ç) Gemi ve gemi payları (Motorlu olup olmadıklarına ve tonilatolarına bakılmaz) ile bilimum motorlu tahmil ve tahliye vasıtaları.

Anılan mal ve hakların iktisap tarihinden itibaren beş yıl geçtikten sonra elden çıkarılması halinde vergilendirme yapılmayacaktır. GVK’nun Geçici 71. maddesi gereği ise; 01.01.2007 tarihinden önce iktisap edilen mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde dört yıllık süre esas alınır.

Değer artış kazancı hesaplanırken iktisap bedeli ÜFE artışına göre endeksleme işlemine tabi tutulacaktır. Elde edilen kazancın vergilendirilebilmesi için (2019:14.800 TL, 2020: 18.000 TL; 2021: 19.000 TL) istisna tutarını aşması gerekmektedir. Aşması halinde istisna tutarını aşan kısım vergilendirilecektir.

7.1.5. Ortaklık Haklarının veya Hisselerinin Elden Çıkarılmasından Doğan Kazançlar

Ortaklık haklarının veya ortaklık hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazancıdır.

Ortaklık hakkı ve hissesi, ticari ortaklıklarda (Anonim Şirketler hariç) ortakların hisse senetleri ile belirlenmemiş paylarını ifade etmektedir. Adi şirketler, kollektif şirketler, adi komandit şirketler, limited şirketler ve kooperatiflerin ortakları ile paylı komandit şirketlerdeki komandite ortakların payları, bu tanım kapsamında değerlendirilmesi gereken ortaklık paylarıdır.

Elden çıkarma bakımından herhangi bir süre sınırlaması bulunmamaktadır. Elde edilen gelirin istisna tutarını için (2019:14.800 TL, 2020: 18.000 TL; 2021: 19.000 TL) aşması halinde aşan kısım değer artış kazancı olarak vergilendirilecektir.

Değer artış kazancı hesaplanırken iktisap bedeli ÜFE artışına göre endeksleme işlemine tabi tutulacaktır.

7.1.6. Ticari Plakaların Elden Çıkarılmasından Elde Edilen Değer Artış Kazançları

7104 sayılı Kanun ile GVK Mükerrer Madde 80’e eklenen hüküm ile, Taksi, dolmuş, minibüs ve umum servis araçlarına ait ticari plakaların elden çıkarılmasından

doğan kazançların tamamı gelir vergisinden müstesna tutulmuştur.

Yine 7104 sayılı Kanun ile GVK’ya geçici 88. madde ile; taksi, dolmuş, minibüs ve umum servislere ait ticari plakaların, 06.04.2018 tarihinden önce elden çıkarılmasından doğan kazanç ve işlemlerle ilgili olarak vergi incelemeleri veya takdir işlemlerine istinaden herhangi bir vergi tarhiyatı yapılmayacağı, vergi cezası kesilmeyeceği, daha önce yapılmış olan tarhiyatlardan ve kesilmiş cezalardan varsa açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçileceği, tahakkuk eden tutarlar terkin edileceği, tahsil edilen tutarlar red ve iade edilmeyeceğine dair düzenleme yapılmıştır.

Diğer taraftan 7104 sayılı Kanunun 21. maddesi ile Harçlar Kanunu’nda yapılan düzenleme ile, taksi, dolmuş, minibüs ve umum servis araçlarına ait ticari plakaların devrine ilişkin işlemlerde, alım satım bedeli üzerinden binde 30 harç alınacağına dair düzenleme yapılmıştır.

7.1.7. Dar Mükelleflerin (Kurumlar Dâhil) Türkiye’ye Getirdikleri Yabancı Paralarla İktisap Ettikleri Menkul Kıymetlerin ve İştirak Hisselerinin Elden Çıkarılmasında Vergilendirme

GVK’nun “Safi değer artışı” başlıklı mükerrer 81.

Maddesinin beşinci fıkrasında; “Dar mükelleflerin (kurumlar dahil), yabancı sermaye mevzuatına göre ilgili mercilerden izin almak suretiyle, Türkiye’ye bizzat getirdikleri nakdî veya aynî sermaye karşılığında iktisap ettikleri menkul kıymetler ile iştirak hisselerini elden çıkarmalarından doğan değer artışı kazançlarının hesabında, kur farkından doğan kazançlar dikkate alınmaz. Şu kadar ki, bu mükelleflerin Türkiye’de elde ettikleri kazançların, münhasıran bu menkul kıymet veya iştirak hisseleri dolayısıyla elde edilen menkul sermaye iratlarından ve bu kıymet veya hisselerin elden çıkarılmasından doğan değer artışı kazançlarından ibaret olması şarttır. Bu mükelleflerin, Türkiye’de menkul kıymet alım satımıyla devamlı olarak uğraşmaları halinde, kur farkından doğan kazançlar da ticarî kazancın hesabında dikkate alınır.” düzenlemesi yer almaktadır.

4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu’nun 1.

maddesinde; “Bu Kanunun amacı, doğrudan yabancı yatırımların özendirilmesine, yabancı yatırımcıların haklarının korunması ile yatırım ve yatırımcı tanımlarında uluslararası standartlara uyulmasına, doğrudan yabancı yatırımların gerçekleştirilmesinde izin ve onay sisteminin bilgilendirme sistemine dönüştürülmesine ve tespit edilen politikalar yoluyla doğrudan yabancı yatırımların artırılmasına ilişkin esasları düzenlemektir…”söz konusu

II. Gelir Vergisi Kanunu

Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde; “Yabancı yatırımcılar tarafından Türkiye’de doğrudan yabancı yatırım yapılması serbesttir.” hükümleri yer almaktadır.

27.05.2020 tarih ve 31137 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 311 Seri No.lı Gelir Vergisi Genel Tebliğinde konuya dair aşağıdaki açıklamalar yapılmıştır.

GVK’nun 81. maddesinin beşinci fıkrası hükmüne göre, dar mükelleflerin (kurumlar dahil), yabancı sermaye mevzuatına göre ilgili mercilerden izin almak suretiyle Türkiye’ye bizzat getirdikleri nakdî veya aynî sermaye karşılığında iktisap ettikleri menkul kıymetler ile iştirak hisselerini elden çıkarmalarından doğan değer artışı kazançlarının hesabında, kazancın kur farkından doğan kısmı gelir veya kurumlar vergisinden istisnadır.

4875 sayılı Kanun hükmüne istinaden, dar mükelleflerin (kurumlar dâhil) Türkiye’de iktisap edecekleri menkul kıymet veya iştirak hisselerinin karşılığında getirecekleri yabancı paralar için yabancı sermaye mevzuatına göre ilgili mercilerden izin alma şartı kaldırılmış olup, bu kapsamda mükelleflerin söz konusu mercileri bilgilendirmeleri yeterli olacaktır.

İstisnadan faydalanılabilmesi için Türkiye’deki menkul kıymet veya iştirak hisselerinin iktisabına ilişkin yabancı paraların Türkiye’ye fiziki olarak getirilmesi veya

Türkiye’deki bankalara transfer edilmesi şarttır. Söz konusu bedellerin Türkiye’deki menkul kıymet veya iştirak hisselerinin iktisabından önce veya sonra getirilmesinin bir önemi bulunmamaktadır. Ancak, Türkiye’ye getirilen yabancı paraların bu kapsamda Türkiye’ye getirilmiş olduğu hususunun mükelleflerce tevsik edilmesi gerekmektedir.

Bu kapsamda Türkiye’ye getirilecek yabancı paraların, menkul kıymet veya iştirak hisselerini iktisap edecek olan dar mükelleflerce (kurumlar dâhil) kendi adlarına getirilmesi şart değildir. Yabancı paraları yurt dışından transfer edenler veya getirenler ile bu paralarla Türkiye’deki menkul kıymet veya iştirak hisselerinin iktisap edenlerin farklı kişiler olmasının söz konusu hükümden faydalanılması açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.

Dar mükelleflerce (kurumlar dâhil), bedeli Türkiye’ye getirilmek suretiyle iktisap edilen Türkiye’deki menkul kıymet veya iştirak hisselerinin müteakip dönemlerde;

başka dar mükelleflerce satın alınması ve bu menkul kıymetleri veya iştirak hisselerini satın alan dar mükelleflerin iktisaba ilişkin ödenmesi gereken söz konusu bedelleri Türkiye’ye getirmemeleri durumunda, önceki iktisaba ilişkin Türkiye’ye getirilmiş yabancı para bedeli kadarlık kısım hariç olmak üzere Türkiye’ye getirilmeyen yabancı para bedeli kısmı için kur farkı

istisnasından yararlanılamayacaktır.

Söz konusu istisnadan yararlanılabilmesi için dar mükelleflerin (kurumlar dâhil) Türkiye’de elde ettikleri kazançlarının, münhasıran bu menkul kıymet veya iştirak hisseleri dolayısıyla elde edilen menkul sermaye iratlarından ve bu kıymet veya hisselerin elden çıkarılmasından doğan değer artışı kazançlarından ibaret olması şarttır. Bu mükelleflerin, Türkiye’de menkul kıymet alım satımıyla devamlı olarak uğraşmaları halinde, kur farkından doğan kazançlar da ticarî kazancın hesabında dikkate alınacaktır.

7.2. Arızi Kazançlar

Vergiye tabi arızi kazançlar şunlardır:

1. Arızi olarak ticari muamelelerin icrasından veya bu nitelikteki muamelelere tavassuttan elde edilen kazançlar.

2. Ticari veya zirai bir işletmenin faaliyeti ile serbest meslek faaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi, henüz başlamamış olan böyle bir faaliyete hiç girişilmemesi, ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen hâsılat.

3. Gayrimenkullerin tahliyesi veya kiracılık hakkının devri karşılığında alınan tazminatlar ile peştemallıklar (kiracıya ait tesisat ve malların tahliye ve devri sırasında kiralayan veya yeni kiracıya devrinde doğan kazançlar dâhil).

4. Arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen hasılat.

5. Gerçek usulde vergiye tâbi mükelleflerin terk ettikleri işleri ile ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançlar (zarar yazılan değersiz alacaklarla, karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dahil).

6. Dar mükellefiyete tâbi olanların GVK’nun 45.

6. Dar mükellefiyete tâbi olanların GVK’nun 45.