• Sonuç bulunamadı

Delillerin İncelenmesi Bakımından Hassasiyet

2. MUHAKEME USULÜ HUKUKUNDA SAVUNMA HAKKINI KORUYAN

2.3 İspatın Sıhhati Üzerinde Hassasiyet

2.3.3. Delillerin İncelenmesi Bakımından Hassasiyet

Her ne kadar ispat külfeti davacıya yüklenmiş olsa da, her delilin doğru sonucu göstermeme ihtimali olduğu unutulmamalıdır. Deliller, davacıların plan dâhilinde hazırladıkları sahte deliller olabilir. Hâkim, bilhassa had cezalarında sadece davacının beyanını doğrulayan deliller ile bağlı kalmayıp, bu delillerin doğruluğundan emin olarak hüküm vermelidir. İslam hukukunda delillerin doğruluğundan şüpheyi ortadan kaldırmak için, hâkimler resen delil incelemesi yaptıklarının örnekleri görülmektedir. Bunun dışında, uzmanlık gerektiren konularda delilin bilirkişiye gönderilerek bilirkişiden uzman görüşü sorulması gibi tedbirler almışlar, zamanın şartlarına göre olay yeri incelemesi yapmışlardır.

İslam hukukunda olay yeri incelemesinin ilk zamanlardan itibaren mevcut bir uygulama olduğu görülmektedir. Olay yeri incelemesine verilebilecek örneklerden biri, hırsızlık suçu için tatbik edilen uygulamadır. Hırsızlık suçunun kanunda geçen unsurları arasında, malın kilitli, ya da kapalı olan bir mekândan alınmış olması hususu vardır. Dolayısıyla bu suçun tam olabilmesi için, malın alındığı yer önem arz

378 el-Mavsılî, a.g.e., II, 411. 379 es-Serahsî, a.g.e., XVI, s. 139.

eder, malın alındığı yerin tespiti için, olay yeri incelemesi yapılarak, mekânın kapalı bir mekân olup olmadığına, kapı önceden kilitli ise kilidin kırılıp kırılmadığına ve benzeri fiziksel şartlara bakılır. Şayet mekân açık, korunmasız bir yer ise, had cezası uygulanmaz, faile had cezasının uygulanıp uygulanmayacağı olay yerinde yapılan incelemelerden sonra kararlaştırılır.380 Yine hırsızlık suçunun oluşabilmesi için

malın, belli bir değeri geçen bir mal olması gerekir.381 Çalınan malın, belli değeri

geçip geçmediğini hâkim bazen resen takdir ederken, bazen nadir bulunan ve hâkimin şahsî bilgisi olmayan bir mal ise, bir bilirkişi yardımı ile malın değerinin tespit ettirildiği bilinmektedir. Hz. Osman’a getirilen bir hırsızlık davasında çalınan yiyeceğin değeri bilirkişiye tespit ettirilerek hüküm verilmiştir.382 Burada da, davanın

seyrini etkileyecek bir hususta, hâkimin tedbirli davranıp, yalnız şahit ve davacının beyanı ile hareket etmeyip, işin uzmanından görüş alarak hükmünü verdiği görülmektedir.

Olay yeri incelemesi ve bilirkişi raporuna başvurulmasının, savunma hakkına ve müddei aleyhe nasıl büyük bir fayda sağlayacağını gösteren bir örnek, Hz. Ömer zamanında yaşanmıştır. Olayda, bir genç erkeğe âşık olan ve ona tuzak kuran bir kadın, bedenine ve eteğine yumurta beyazı sürüp, evden koşturarak ve bağırarak çıkar, Hz. Ömer’e falanca erkeğin kendisiyle ilişkiye girdiği iddiasıyla gelir. Hz. Ömer bu delili incelemeleri için kadınları çağırır, kadınlar yumurta beyazı lekelerini meni izi zannederek Hz. Ömer’e geri dönerler. Hz. Ömer, müddei aleyh genci çağırarak ona bu iddiayı sorduğunda, genç bu suçu işlemediğine dair katî surette yemin edip, durumu iyi araştırmalarını isteyince, Hz. Ömer bu kez davayı Hz. Ali’ye danışır. Hz. Ali, kaynamış suyu etekteki lekelere dökerek, bu lekelerin meni değil, yumurta beyazı olduğunu anlar. Sahte delili ortaya çıkan kadında, suçunu itiraf eder.383 Bu olay, İslam tarihinde, hem delillerin titizlikle incelendiğini, hem delillere bugünkü anlamıyla adli tıp incelemesi yapıldığını, davalarda bilirkişinin görüşünün alınabileceğini ve bilirkişilerin raporlarının son derece önemli olduğunu, ayrıca delil ilk incelemede aleyhte çıksa dahi kişiye savunma hakkı tanındığını, bu savunma

380 İbn Kudâme, a.g.e, IX, s. 104, 119.

381 el-Kâsânî, a.g.e, VII/77; es-Serahsî, a.g.e, IX, s. 137.

382 İmam Mâlik, Muvatta, (çev.: Ahmet Büyükpınar), Beyan Yayınları, İstanbul 1994, Hudûd, 7.

383 Ayrıtılı bilgi için bkz. M. Fatih Turan, "İslam Muhâkeme Hukukunda İz Bilimi (Kriminalistik) ve Adli Tıp Çalışmalarını Anımsatan Bazı Uygulamalar", Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı:33, Erzurum 2010, s. 160.

hakkının yalnız sözlü ve pasif kalmayıp, hâkimden yeniden inceleme yapmasının, lehte delil toplamasının istenebildiğini apaçık göstermektedir.

Cinayet davalarında olay yerinde bulunan suç aletinin niteliği suçun kasıtlı, hatalı veya kasta benzer iradeyle işlenip işlenmediğinin tespitinde önemli rol oynamaktadır.384 Bu anlamda ölünün bulunduğu yerde incelemeler yapılır, suç aleti

tespit edilmeye çalışılır.385 Nasıl öldüğü belli olmayan kişinin kanamasının olup

olmadığına bakılır, kan şayet ağız, burundan çıktı ise bunun doğal olabileceği ama gözlerden kanama oldu ise bunun doğal bir ölüm olmayacağı gibi bilirkişi görüşleri ile olay aydınlatılmaya çalışılır. Farz-ı misal, kendi sağlık sorunu nedeniyle bir kişi bir yerde ölse ve oradan geçen bir şahıs bu ölümün faili olarak suçlansa, olay yeri incelemesinin bu kişinin yapacağı savunmaya elbette büyük faydası olacaktır.

Hz. Peygamber zina suçunu itiraf eden Maiz’in şuurunun yerinde olup olmadığını sormuştur. Ardından içkili olup olmadığına dair sahabeden birisinin kendisini, ağzını koklamak suretiyle kontrol etmesi üzerine sarhoş olmadığı anlaşılınca hüküm verilmiştir. Bu olayda, had cezasının ispatı için gerekli ve yeterli olan ikrar eyleminin bulunduğunu, ancak ikrarın sıhhatli olup olmadığı hususunda da resen araştırma yapıldığı görülmektedir.386 İçki, uyuşturucu ya da bazı kişilerin kullanmalarında

zorunluluk olan ilaçlar, suç işleme kastını, ceza ehliyetini ve dolayısıyla hükmedilecek cezayı etkiler. Hz. Peygamber’in gözetiminde gerçekleşen bu ağız koklamak suretiyle içkili olup olmadığın tespiti, bugün uygulanan kan-idrar örneği almaya benzer.387 Bu gün pek çok ceza davası, kan-idrar-dna örneklerinin incelenmesi ile aydınlatılmakta, bu delillerin toplanması ve incelenmesi sayesinde gerçek suçlular bulunmakta ve bunun yanında pek çok hadisede suçla itham edilenin masumiyeti ortaya çıkarılmaktadır. Bu incelemelerin, o zamanın şartlarında, ihmal edilmeden yapılıyor olması İslam ceza hukukunun davanın ispatına ve adalet mefhumuna olan hassasiyetinden kaynaklanmaktadır. Bu hassasiyet şüphesiz savunma hukukunun yararınadır.

384 Merginânî, a.g.e, IV, s. 249-254.

385 İbn Kudâme, a.g.e, VIII, s. 265, 266; Ebû Bekr Alaeddin Muhammed b. Ahmed b. Ebî Ahmed es- Semerkandî, Tuhfetü’l-fukâhâ, Dâru’l-Kütübi’l-ilmiyye, Beyrut, 1994, III, s. 103.

386 Müslim, Hudûd, 5.

387 İslam tarihinde olay yeri inceleme babında bu örneklerin ayrıntıları ve daha fazla örnekler için bkz. Şevket Pekdemir, “İslâm Ceza Hukukuna Göre Olay Yeri İnceleme”, İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, sayı 30, 2017, s. 139-155.