• Sonuç bulunamadı

O s m a n h 'd a C u n ta c ih k v e A s k e r i D a r b e G e le n e g i V a r mi?

D

ARBELER VE CUNTALAR sadece C um huriyet Türkiye’sini degil, Osmanli Türkiye’sini de cok rahatsiz etm istir...

Osmanli padi§ahlarm in yakla§ik ügte biri askeri darbeler sonucu tah tan indirilmi§tir. Daha öncesinde de ufak tefek kipirti- lar olm akla birlikte, kayda deger ilk büyük darbe, Fatih Sultan M ehm ed’e karsi Edirne’de yapilmi§tir...

Bilindigi gibi, Sultan II. M urad, Varna Savasi’m kazandiktan sonra, “ib ad et ve taatle me§gul olm ak” gibi maskeli bir gerekce ile M anisa’ya gekilmi§ti (1444). Sanirim asil amaci, istanb ul’ü fethedecegine inandigi M ehm ed’inin bir an önce önünü agmak, o m üjde fethin ba§inda bulunam asa bile iginde bulunm anin tadina ve sevabina varm akti.

Fakat dirayetli Vezir-i Azam (^andarli Halil Pasa, cocuk ya§ta bir padi§ahin Osm anli’yi m aceraya sürükleyecegini düsüuüyor, Sultan II. M urad’i ta h ta döndürm eye cali§iyordu. §ehabeddin, Saruca ve Zaganos Pa§alar ise II. M ehm ed’den yana tavir belir- lemi§lerdi. Bunlar cocuk Padi§ahi, Bizans üzerine yürüm esi igin

K A y 1 T D L $ L T A R Í H Í M Í Z

tesvik ediyorlardi.

i§te bu süreçte, m uhtem elen Ç andarh’m n istegi dogrultusun- da Yeniçeri Ocagi’na ilk cunta hareketi girdi: P aranin degerinin düçürülm esini b ahane ederek ayaklanan yeniçeriler, §ehabeddin Pa§a’nin evini yagm aladilar. Bunu gerekçe gôsteren Çandarli, eski padiçahi israrla tah tin a çagirdi. Sultan II. M urad tekrar tah- ta çikti. II. M ehm ed ise M anisa Valiligine dondü.

Buçuk Tepe Vak'asi, orduda ilk cunta hareketidir ve bir isyana dônü§tügii için de Osmanli tarihinde "ilk askerî darbe"

sayilmaktadir.

Darbeciler Edirne’nin dogusundaki bir tepeye çekildiler (Ye­

niçeri m aaçina yarim akçe, yani o zam anki deyiçle “buçuk akçe”

zam yapildigi için o tepe ondan sonra “Buçuk Tepe” olarak aml- di). T ahtina tekrar donen Sultan II. M urad, Yeniçeri agasini ala-

§agi edip falakaya yatirdi. Karizmasini yerle bir etti. Bu olay ta- rihim ize “Buçuk Tepe Vak’asi” olarak geçti (1446). Buçuk Tepe Vak’asi, ordu da ilk cunta hareketidir ve bir isyana dôniiçtügü için de Osmanli tarihinde “ilk askerî darb e” sayilm aktadir.

Kisaca sôylem ek gerekirse, Osmanli Tarihi, bir yonüyle de darbeler ve cuntalar tarihidir. Sultan Genç O sm an’in katledilm e- siyle sonuçlanan yeniçeri isyam gibi, bazilari çok kanli bir sekil- de sonuçlanm içtir. II. Bayezid, II. Osm an, I. M ustafa, Sultan ib ­ rahim , IV. M ehmed, II. Mustafa, III. Ahmed, III. Selim, IV. Mus­

tafa, Sultan Abdülaziz, V. M urad ve II. Abdülham id gibi padiçah- lar, askerî darbeler neticesinde ta h tta n indirilmi§tir... B unlardan II. Osman, Sultan ibrahim , III. Selim, IV. M ustafa, Sultan Abdü­

laziz tah tlan y la birlikte hayatlarm dan d a olmu§lardir.

Kisacasi, siyaset zayif dü§üp sistem “yônetem ez” du rum a gel- diginde, askerler “m üdahale” hevesine kapilir. Tarihim iz bunun ôrnekleriyle doludur. En çarpici olam da Sultan Genç Osm an’a reva gôrülen m uam eledir.

Í S y A N V E D A R B E L E R

G ern; O s m a n

Geng O sm an (II. Osman) iyi niyetli ve gayretli bir padi§ahti.

Ama gok geng ve deneyimsizdi. Bunun igin fazla acele ediyor, öteden beri fark ettigi so ru n lan bir girpida gözüp devleti Kanuni Sultan Süleym an dönem indeki göz kam a§tinci d urum una yük- seltm ek istiyordu. Fakat garklar yava§ dönüyordu. Bunu hizlan- dirm ak igin yeni bir ordu kurm aya karar verdi. Ama önce kendi- ni “Biyigim balta kesm ez” yenigeri agalarm a (generallerine) is- patlam asi läzimdi.

Sultan Geng O sm an ’i daha 18 ya§inda iken Yedikule Zindanlari'na götürüp kementle bogdular.

Lehistan Seferi’ne biraz d a bu amagla gikti. Fakat hem rah ata ali§ip tem bellige m eyleden ordun un isteksizligi, hem de kendi tecrübesizligi sonucunda istenen ba§anyi kazanam adi. istanbul’a döndü. Döner dönm ez de, askerin isteksizlik sebeplerini arastir- m aya basladi. Bu arada “Acaba ulufeleri (yenigeri ve sipahilere üg ayda bir verilen maa§) az mi geliyor?” diye de maa§ defterle- rini incelem eye aldi.

K A y I T D ! 5 I T A R Í H i M i Z kesi etkileyecek ba§ka bir sloganla ortaya gikiyorlardi: “§eriat elden gidiyor!” zimdi. B unun da saglam bir kilifa ihtiyaci vardi.

Hacca gidecegini agikladi. Padi§ahla birlikte, korum a amagli olarak 500 yenigeri ve sipahi olacak, aynca Sadrazam , Defter- dar, Ni§anci, Rikab Ümerasi, Gedikliler, 40 m üteferrika ve 40 di­

ván kätibi de hac kafilesinde yer alacakti (Bir anlam da, devlet hacca gidecekti). §eyhülisläm Esad Efendi bu projeye §iddetle kar§i (jikti. Hac devlete farz degildi. Padisahlar devletin ordula- rini ve parasini kullanarak hacca gidem ezlerdi. Varidati varsa kendisi gitmeliydi. Ancak Gene O sm an’m bir orduyu hacca götü- rüp getirecek kad ar parasi yoktu. “O zam an yerinde o tu ru p ada- letle hükm etsun ki, fitne gikmasun” dedi §eyhülisläm . “Bu yüz- den padi§ahlara hac läzim degildür!”

§eyhülisläm Esad Efendi ayni zam anda padi§ahin kayinpede- riydi, ancak hukuki m eseleleri akrabahk ili§kilerine dayandira- mazdi. Sultan Geng Osm an ise iyiee kararhydi: “Beni k aran m d an kimse vazgecirem ez” diyordu.

Geng ve deneyim siz Padisahm bazi yakinlan tarafind an yanli§

yönlendirilm esi sonucu sert giki§i yenigerileri delirtti. A nadolu ve Misir’dan asker toplayip gelecegine ve Yenigeri Ocagi’ni o rtadan kaldiracagina iyiee inandilar. “Artuk senün padisahlugun bize lazim degildür, biz Sultan M ustafa’yi isterüz!..” diyerek d aha

ön-i S y A N V E D A R B E L E R

ce sinir hastasi oldugu gerekgesiyle tah ttan indirilen amcasi Sul­

tan I. M ustafa’nin saraydaki dairesine yöneldiler. “E w elen padi-

§ahumUz Sultan M ustafa idi, yine odur” diyerek ta h ta oturttular.

Älimlere de kilig zoruyla “b iat” ettirdiler.

Artik is isten gegmi§ti. Geng Osman son gare olarak, Yenigeri Agasi’na (Yenigeri Ocagi’nm en yüksek rütbeli subayi ) sigindi.

Aga, Padi§aha sadikti. O rta Cami’de toplanm i§ bulunan Yeniqeri Ocagi’nin etkili generallerine Padi§ahi bagi§lam alan icjin yalvar- di. Fakat dinletem edi: “Urun söyletm en!” gigliklan arasinda öl- dürüldü.

Padi§ahi Aga Kapisi’n d a n (G enelkurm ay Ba§kanligi) aldilar.

Uyuz bir katira bindirip hakaretler e§liginde O rta Cami’e götür- düler... Gelenege göre, yenigeriler kendilerine siginana ili§mez, ili§ilmesine de asla izin verm ezlerdi. Töre böyleydi. Ancak bu to ­ re cignendi ve Gen? O sm an’i bogm ak igin O rta Cami’de kem ent atildi. Fakat Padi§ah 50k gevikti. Kemendi havada yakalayarak firlatti. Bunun üzerine Sultan Geng Osm an’i Yedikule Zindanla- ri’na götürüp kem entle bogdular.

Yenigeri zorbalan tarafindan boguldugunda, Sultan Geng Osman, henüz 18 ya§indaydi.

S u lta n IV. M u r a d

Bagdat fatihi Sultan IV. M urad on bir ya§larm da iken padi§ah olup atalarinin tahtina oturdu... Arkasinda Geng Osman gailesi, önünde ise Yenigeri Ocagi’nm serke§likleri vardi. Devleti ne Pa- di§ah yönetiyordu, ne de “Padi§ah Naibi” sifatim tasiyan annesi.

ipler fiilen yenigeri generallerinin (Yenigeri Agalari) ellerindey- di. Zaten tarihim iz bu dönem e “Agalar (Generaller) Saltanati Dönemi” diyor.

O rdunun siyasete m üdahalesinin de tarih igindeki en garpici örneklerinden birini teskil ediyor. Agalar S altanati dönem inde h er §ey basibos kalmis, rü§vet alip ba§im gitmi§ti. Devlet israf icinde yüzerken halk agir vergiler altinda bunaliyor, Yenigeri Ocagi ise askerlikten baska h er seyle ugra§iyordu... Askerler At

K A y l T D l § 1 T A R i H i M i Z

M eydani’nda (S ultanahm et M eydam) salincaklar kurup ahaliyi silah zoruyla sahncaga bindiriyor, böylece paralarim ahyorlardi.

Kisacasi, devleti kihçlarm in gölgesinde kuran ordu tüm üyle

§irazesinden çikmi§ti. i§i o kadar ileri götürdiiler ki, yaptiklanm ho§ karçilam ayan Sadrazam Hafiz Ahm ed Pasa’nin kellesini iste- diler...

Buna razi olm ayan çocuk Padi§ahm yüzüne kar§i, “Virmez isen vaziyet ba§kaca olur” çeklinde, kendisini de öldürebilecekle- rine iliçkin tehditler savurdular (Sultan Genç O sm an’i d aha az yayginlaçtirm ak oldu. Ocagin serke§liklerine dayanam az hale ge- len Istanbul esnafi bikkin, yilgin, yorgun ve peri§andi. Biçak ke­

rnige dayanmiç, sabir ta§i çatlamiçti... H em en bir §eyler yapil- m azsa o rtada ne Istanbul kalacakti, ne devlet.

Yeniçeri Ocagi’nm akh basinda serd arlan ise kara kara dü§ü- nüyor, bir çikiç yolu anyorlardi. Bu böyle gitmezdi, gitmemeliy- di. Bozulmuçlugun gayyasinda çirpinan Yeniçeri Ocagi’m, devlet düzeniyle birlikte yeniden in§a edecek bir him m et eli uzanm a- liydi. Öte yandan çocuk Padiçah da d u rum un farkindaydi. Anne- sinin ve generallerin zoruyla S adrazam yaptigi Topal Recep Pa-

§a’ya sik sik hesap soruyor, ancak h er seferinde annesinin savun- m asina tosluyordu: “Sen bu i§lerle kafam yorm a aslanim , ham- (tebdil çikma), halki bilinçlendiriyordu. Böylece ilk “irade imti- h am ”m vermi§, saraym ta§ duvarlariyla birlikte etten kem ikten olusan “dalkavuklar duvari”m da a§mi§ti.

i S y A N V E D A R B E L E R

Halk onu tam yor ve seviyordu.

H alktan aldigi güçle annesini saltanat naipliginden azledip Eski Saray’a (Beyazit’taki istanbul Üniversitesi) gônderdi, yeni- çeri generallerinin baskisiyla sadrazam liga getirdigi Topai Recep Pasa’yi ise cellâda verdi... Padisahin, m illetin iligini sôm üren eski sadrazam i cellâda verm eden once, “Beri gel bre topai zorba ba-

§1!” diye seslenmesi m eçhurdur. Osmanli Devleti’ni o günlerde yikilm aktan k u rtaran saik, genç Padisahin iste bu çikiçidir.

Sultan IV. Murad Y eniçeri O cagi'ni hizla siyasetten arindirdi, egitti, yeniden yapilandirdi ve gidip Bagdat’i fethetti.

Sonrasm da Yeniçeri Ocagi’ni hizla siyasetten arindirdi, egitti, yeniden yapilandirdi ve gidip Bagdat’i fethetti.

Çok sonra gelen Sultan II. M ahm ud ise Yeniçeri Ocagi’ni islah etm eyi gôze alam adi. O rtadan kaldirm a yoluna gitti. Kiçlalarmi topa tu ttu . Çok kan dôktü. Millî bünyeye büyük yara açti.

Kuskusuz Sultan IV. M urad’in “islah” m etodu daha yerinde idi.

K A y l T D l § l T A R i H Í M i Z kararlilik gosterdi. Bu kararlilik icinde babasinm ordularm i yenip padi§ah oldu. Ama kimi karde§leri isyan etti. Bu yüzden az daha devlet yikiliyordu. O nlan da bertaraf etti.

“Ahirette cinan” (cennetler) hedefinin ózü “islám Birligi”ydi, bu sebeple kendini “ittihad-i islám ”i saglam aya adadi. (Ba§an, um ut ve hedefle ilgilidir. Bir gün hedefine ula§mak isteyen, her gün um u dunu diri tu tm ak zorundadir). Bunun yolu hiláfetten gegiyordu. Misir’in üzerine yürüm ek lázimdi, ancak §ah ism ail A nadolu’yu kari§tinrken, bunu yapam azdi. Óncelikle §ah ismail b erta raf edilmeliydi.

§ah ism ail’in üzerine yóneldi. Yol me§akkatliydi. O rdu ü<; ay- dir süren yürüyü§ten yorgundu. §ah ism ail ise qekildigi yerleri yakip yikiyor, ádeta kuru qole dóndürüyordu. Amaci, Osmanli ordusunu yildinp geri dondürm ekti. Zaten ordu iqinde casuslan vardi ve bunlar m oral bozm aya (jah§iyorlardi.

Bir süre sonra yenigeri gorbacilan (subaylari) m in n kirin et- meye ba§ladilar: “Bu íssiz vadilerde d aha ne kadar yürüyecegiz?”

dediler. Derken isteksizlik yenigerilere de bula§ti: “Etrafta dü§- m an gózükm üyor, kagan dü§man m aglup sayilir; gereksiz yere

Í S y A N V E D A R B E L E R

Y avu z P ad i§ah ’in yüregine “ islam B irlig i” ate§i dü§m ü§tü.

H em dem Pa§a, o rdunun daha ileri gitm ek istem edigini Padi-

§aha arz etti. Ancak, §iddetle cezalandinldi. Ba§indan oldu. Ye- rine Zeynel Bey tayin edildi. Padi§ahin a§in kararhlik vurgusu, bir ólgüde ba§anli olduysa d a uzun sürm edi. Bir süre sonra yine hom urdanm aya ba§ladilar.

Yavuz Padi§ah, “Geri dónm eyi teklif eden in boynunu vurdu- rurum !..” diyerek konuyu kapatm ak istiyordu; “istanbul’a ya za- ferle dónecegim , ya da tab u tla!”

B unun bir “ta h t sava§i” degil, bir “b ah t sava§i” oldugunu bili- yordu. Amaci, inanglarini siyasalla§tirarak A nadolu halkinm ara- sina “fitne” sokan §ah ism ail’i durdurm ak, h a tta Tebriz’i alm akti.

(ínancin siyasalla§tinlm asinin za ran hem siyasalla§tiranlara do- kunur, hem de ¡n a n e a ra ). Safevi casuslari o rd un un i^ine kadar sizmi§lar, yeni^erileri etkilemi§lerdi. M em nuniyetsizlik giderek artti. Nihayet, Ele§kirt civannda Otag-i H üm ayun’u (Padi§ahin gadiri) ok ve kur§un yagm uruna tutacak k ad ar vahim bir

nokta-K A y 1T D I $ 1 T A R i H i M i Z m aktir). Hiç tereddütsüz ayaga firladi:

“Bu ne densizliktir bre?..” diye gürledi. Kendisini engellem ek isteyenleri aci k uw etiyle savurup disari çikti: “Atimiz!..” diye bagirdi. Getirilen atina bir ham lede atladigi gibi §aha kaldirdi.

Çadirina ok ve m erm i yagdiran yeniçeri serke§lerinin üzerine do- ludizgin sürdü. Kilicim çekerek haykirdi: “Bre!.. Bu ne rezillik- ler. Biz, katiyen yolum uzdan dönmeyecegiz! Ulül-emre itaat edenlerle, kastettigim iz yere kadar gideriz. Kalpleri zayif olanlar, ehlü iyâllerini düçünenler ve yol zahm etini bahane edenler, kendileri bilirler. Dönerlerse dîn-i m übîn yolundan dönerler.

Eger bahane, ‘diiçm an gelm edi’ ise, düçm an daha ileridedir. Er iseniz benim le beraber gelin ve illä ben tek ba§ima da giderim !”

i§te bu çiki§ karga§ayi önledi. Hezimeti zafere dönü§türdü.

Ve bu kararlilik sayesinde Çaldiran Seferi zaferle sonuçlandi. (23 Agustos 1514).

D ig e r C u n ta la r

Sultan ibrahim , 1648’de gerçekleçen bir cunta hareketi sonu- cu tahtim kaybetti... Yerine oglu IV. M ehm ed geçti. O da 1687’- de isyan ile saltanatim kaybetti.

1695’te tah ta çikan II. M ustafa, 1703’te Edirne Vak’asiyla

i S y A N V E D A R B E L E R çekilmiçti. H uzur anyordu... Fakat bulam adi... Seferler esnasin- da asker yazilan halktan binlerce ki§i, Karlofça Antlaçmasi’n d an sonra o rdudan çikarilm ak istenince padiçah ve çevresine karçi bir isyan dalgasi oluçtu...

C untalar yine devreye girdi. Ortaligi kançtirm aya baçladilar...

Ve 1703’te m eydana gelen isyan sonucunda II. M ustafa tah ttan indirilip, yerine III. Ahmed geçirildi. 1703’teki isyan sirasinda Osmanli hanedam m n sona erdirilip Kirim hanlarm d an veya ib­

rahim hanzâdelerden birinin tah ta çikanlm asi gündem e gelmisti.

T a n z im a t v e Isia h a t D ö n e m i C u n ta c ih g i

1839’da ba§layan Tanzim at Dönemi, bildiginiz gibi bazi ke- sim lerde, özellikle ulem a kesim inde ho§nutsuzluga yol açmiçti...

Kirim Sava§i’nda (1853) yapilan külliyetli harcam alar sebebiyle devletin ekonom ik durum u da sarsilinca, hoçnutsuzluk asker- sivil bürokrasiye de bulasti. Nihayet 1856’da ilân edilen Islahat

ihtilalin olgunla§ma sürecinde, Mirliva (General) H asan

Pa-§a’ya aralarm a katilm asini teklif edince, H asan Pa§a, cuntayi, Se- rasker (G enelkurm ay Ba§kam) Riza Pa§a’ya bildirdi ve örgütü de tuzaga düçürerek darbeyi önledi. Böylece fitne ortaya çikmi§ ol- du.

K A y I T D I $ I T A R i H i M i Z

O n u n c u B o l i i m