Danışmanları ile Görüşme Sıklığı ile İlgili Araştırma Görevlisi Görüşleri Danışmanları ile görüşme sıklığı ve şekli ile ilgili araştırma görevlisi görüşleri Tablo 9’da Danışmanlarıile görüşme sıklığı ve şekli ile ilgili araştırma görevlisi görüşleri Tablo 9’da

sunulmuştur.

Tablo 9. Danışmanlarıile Görüşme Sıklığı ile İlgili Araştırma Görevlisi Görüşleri

Kategoriler Katılımcılar N

Her gün [E10, 25, 1], [E11, 27, 1], [K12, 28, 2],

[E6, 26, 1]

4

Haftada bir [E2, 25, 1], [K7, 40, 1] 2

Ayda iki/üç [K9, 25, 1], [K13, 23, 2] 2

Ayda bir [K4, 23, 2], [E5, 25, 2], [K3, 28, 1] 3

Üç/dört ayda bir telefonla [K14, 40, 2] 1

Mentorun iş yoğunluğu nedeniyle görüşmeler sıkıntılı

53

Tablo 9 incelendiğinde danışmanlarıile her gün (n=4), haftada bir (n=2), ayda bir (n=3), ayda iki/üç (n=2) görüşen ve iş yoğunluğu nedeniyle danışmanları ile görüşmekte sıkıntı yaşayan (n=3) araştırma görevlilerinin olduğu görülmektedir. Aşağıda bu konuya ilişkin araştırma görevlisi görüşlerinden alıntılar yapılmıştır.

Danışmanlarıile her gün görüşen araştırma görevlileri vardır.

“Haftada, ayda diyemiyorum belki ama toplasak neredeyse hemen her gün görüşüyoruz ve her gün konuşuyoruz mutlaka ders konusunda olsun ya da mentor olarak gördüğümüz bütün hayati durumların hepsinde, hepsi hakkında çok rahat bir şekilde konuşabiliyoruz.”[E10, 25, 1]. “Haftada beş, on defa arasında görüyorum.”[E11, 27, 1]. “Bir haftada dört gün kesin görüşürüm. Mesai saatleri içerisinde uygun olduğumuz vakitlerde(,) zaten birlikte çalışma saatlerimiz var onlarda görüşüyorum.”[K12, 28, 2]. “Aynı zamanda ben TÜBİTAK Projesinde tam zamanlı bursiyerdim, yüksek lisansım da bitmişti başka bir işim de yoktu, oradan bursumu da aldığım için biz onunla hafta içi her gün görüşürdük ben orada bir yıl boyunca bir nevi araştırma görevlisiydim. Görüşmelerimiz spontane gelişiyordu, çoğu zaman beraberdik. Hocamla bütün deney aşamalarında, ders aşamalarında beraberdik sadece son dört ay beraber değildik zaten o zamana kadar da işlerimizi bitirmiştik.”[E6, 26, 1].

Danışmanı ile farklı illerde görev yapan araştırma görevlilerini, danışmanları ile görüşme sıklığının aynı üniversitede görev yapan araştırma görevlilerine göre daha az olduğu görülmektedir.

“Ayda bir iki kez görüşürüz görüşme zamanlarımız belli değildir. Ben araştırma görevlisiyken de öyleydi arardı ben giderdim doktora sırasında evet haftada bir gün giderdim, yayınları yaparken de beraber çalışmalarımızda da ben haftada bir gün mutlaka Isparta’ya giderdim. Ben buradayken araştırma görevlisiyken Isparta’ya gidiyordum farklı şehirlerde olmamıza rağmen haftada bir kere mutlaka gidiyordum. Mentoruma da ulaşırım istediğim zaman o da bana çok rahat ulaşıyor.”[K7, 40, 1]. “Benim hocam görev değişikliğiyle gitti buradan. Hocam gitmeden önce her gün görüşüyorduk biz, her gün belki benimle alakalı şeyler olmuyordu ama her gün de birden fazla saat bir arada oluyorduk mutlaka orada iş benimle alakalı bir şeye de geliyordu ama şimdi hocam görev değişikliğiyle gittiği için hocayla çok fazla görüşemiyoruz. “E.G: Toplasak ayda 1 saat görüşüyor musunuzdur? “Hayır

54

görüşmemişizdir ama bundan sonra tezimi yazma aşamasında hızlanacağımız zaman görüşmek durumunda kalacağız.” [K4, 23, 2].

Bir danışman görev yaptığı ilden farklı bir ilde yaşadığı için danışanına vakit ayıramamaktadır.

“İşin doğrusu şöyle söyleyeyim üç, dört ayda bir o da telefonla ya da maille..çok az… Sebebi de şöyle hoca burada değil yani hoca bulunması gereken üniversitenin şehrinde yaşamıyor başka bir şehirde yaşıyor … yaşıyor haftada bir buraya geliyor, ben de burada … çalıştığım için … onun gittiği günler, geldiği günler gelemiyorum, yüz yüze görüşmemiz böyle imkansız oluyor, telefonla da ders döneminde çok ihtiyaç duymadım zaten kendisinden ders de almadım dersi yoktu doktora seviyesinde o yüzden de hiç ihtiyaç olmadı teze ve yeterliliğe geçiş sürecinde de maille birkaç defa yazdık, ben yazmayınca zaten hiçbir şekilde bana yazmıyor da ben de çok ihtiyaç hissetmiyorum, yazmıyorum öyle bir şey oluyor yani.” [K14, 40, 2].

Danışmanını mentoru olarak kabul etmeyen bir mente danışmanı ile düzenli görüşmediklerini ancak mentoru olarak gördüğü kişinin menteleriyle haftada bir görüştüğünü belirtmiştir.

“Ayda, haftada şu kadar saat diye öyle yok ama ben ararsam. Danışmanla şu an yaptığımız sadece ben aradığım zaman görüşebiliyoruz kendisi özel şu şu saatlerde veya haftada şu günlerde görüşelim demiyor ama mentor olarak gördüğüm kişi ise kendi lisansüstü öğrencileriyle haftada bir gün toplantı yapıyor, haftada bir gün hep beraber çalışıyorlar, literatürü tanıyorlar, yenilikleri görüyorlar ve oralara gidiyorlar.”[E8, 29, 3].

Danışmanlarının iş yükünün çok fazla olmasından dolayı görüşmekte zaman zaman zorluklar yaşadıklarını belirten araştırma görevlileri vardır.

“…Üniversitede çok fazla bürokrasi işi olduğu için, çok fazla kağıt işi olduğu için çok fazla bir arada olma imkanımız olmuyor dönem boyunca en fazla beş, altı kere bir araya geliyoruz… Hocaların ders yükleri aşırı derecede oluyor hem lisans hem yüksek lisans, doktora dersleri, aynı zamanda okuyup yazmaları gerekiyor, konferanslara, kongrelere gitmeleri gerekiyor bunları yaparken de evrak işi çıkınca da ister istemez zaman ayırmak zorunda, bize ayıracağı zamanı o işlere ayırıyor”[K3, 28, 1]. “İdari görevi olmasa sıkıntı yok ama idari görevi olduğu için ya da şöyle oluyor hocanın bölümde dersi oluyor dersinden önce ya da dersinden sonrasında ben işlerimi toparlıyorum o saate hocaya randevu veriyorum ona göre görüşüyoruz… İhtiyaç duyduğumuz zaman tabi görüşme yapılır şöyle eğer toplantısı yoksa rektörlük

55

binasındaki odasına gidip orada görüşebiliyorum ama toplantısı varsa toplantısının bitmesini bekliyorum. Sonuçta iletişim konusunda bir sıkıntımız oluyor.”[E1, 25, 1]. “Benim mentorum ilk yılda idari görev yükü vardı, bölüm başkanlığı yapıyordu, başka idari yükleri vardı o yüzden çalışmamız ayda bir oluyordu genelde ama o görev üzerinden kalktıktan sonra düzenli olmamakla beraber ayda en az iki kere buluşuyoruz, bazen iki hafta üst üste oluyor bazen üç haftada bir oluyor bazen bir ay üç defa görüşüyoruz bazen bir defa görüşüyoruz.”[K9, 25, 1].

Bazı araştırma görevlilerinin, danışmanlarıile görüşme sıklığı değişiklik göstermektedir. “O süre tamamen esnek, en uzak bir ayı aşmadan mutlaka görüşülür, en yakın da bir hafta. Bir hafta ile bir ay içinde görüşürüz.”[E5, 25, 2]. “Görüşme konusunda sıkıntımız olmuyor. Haftada biz en az bir iki kez görüşürüz, haftada bir ya da iki haftada bir toplantı yaparız. Yani nasıl oluyor ne bitiyor hangi aşamadayız. Mentorumla benim aramda haftada bir defa kesin bire bir görüşme oluyor ama toplu halde diğer danışman öğrencileri ile beraber haftada bir de ayrıca toplantımız oluyor.”[E2, 25, 1]. “Açıkçası biz aynı yerde olduğumuz için ben istediğim zaman hocayla görüşebilirim sağ olsun ama şöyle daha teze geçmediğim için sık sık görüşmüyoruz hocayla, öncesinde ders alıyordum her hafta zaten görüşüyoruz ekstradan bir makale, bildiri öyle bir çalışmaya girdiğimizde zaten istediğimiz zaman hocayla görüşebiliyorum ayrıyetten ayda şu kadar, haftada bu kadar görüşürüz diye bir şey yok, düzenli bir görüşme şeyimiz yok öyle söyleyeyim ama ayda en az iki, üç kez görüşürüz.” [K13, 23, 2].

Araştırma görevlilerinin tamamı ihtiyaç duyduklarında danışmanlarına ulaşabildiklerini belirtmiştir.

“İhtiyaç duyduğumuzda kesinlikle ulaşabiliyoruz.”[E2, 25, 1]. “İkimiz de haftanın beş günü bölümde olduğumuz için ihtiyaç duyduğumuz zaman ulaşabiliyorum ama bu %100 bir ulaşım değil hocamın vakitleri doğrultusunda. Bana kalsa ben soru sormaktan hocanın odasından çıkmayacağım hocamın bilgilerinden faydalanmak için ama bu kadar şansım yok ama bir şey kafama takıldığında sorabilme şansım her zaman oluyor ve geri çevrilmiyorum, en küçük bir aralıkta bile ilgilendi hiç geri çevirmedi hocam.” [K3, 28, 1]. “Her ihtiyaç duyduğumda mentoruma ulaşabiliyorum”[K4, 23, 2]. “İhtiyaç duyduğumuz zaman tabi görüşme yapılır şöyle eğer toplantısı yoksa rektörlük binasındaki odasına gidip orada görüşebiliyorum ama toplantısı varsa toplantısının bitmesini bekliyorum. Sonuçta iletişim konusunda bir sıkıntımız oluyor. İhtiyaç duyduğumda mentoruma ulaşabiliyorum. Cep telefonuyla

56

ulaşıyorum. Toplantıda bile olsa açar.”[E1, 25, 1]. “Ulaşırım. Tabi o hocanın uygun olmasıyla alakalı. Ben ulaşırım telefon, internet benim ulaşmamam diye bir şey, kimsenin ulaşmaması gibi bir şey söz konusu değil. Telefona cevap vermezsen mail atarsın olmadı diğer telefonundan bir şekilde ulaşırsın da dönmesi noktasında.. vakti uygunsa döner yani cevap verir ama uygun değilse zaten uygun değildir.”[E5, 25, 2]. “İhtiyaç duyduğumda hocama ulaşırdım, bursiyer olmamım o şekilde bir avantajı oldu her gün görüştüğümüz için işlerimiz çok çabuk bir şekilde bitti.”[E6, 26, 1]. “Mentoruma da ulaşırım istediğim zaman o da bana çok rahat ulaşıyor.”[K7, 40, 1]. “…İhtiyaç duyduğum anda görüşebiliyorum ki bu da bence bilimsel açıdan bence yetersiz oluyor çünkü en az haftada bir kere toplanılması lazım ve bu talebin hoca tarafından verilmesi lazım diye düşünüyorum.”[E8, 29, 3]. “Akademik anlamda istediğimiz zaman özellikle hocanın idari yükü üzerinden kalktıktan sonra yapılıyor. Onun dışında ben talihsiz bir olay yaşamıştım kaza geçirmiştim trafik kazası pek huyum değildir kimseye söylemem, söylemedim sadece idari amirime bildirmiştim işe gelememem dolayısıyla ama o zamanda yol gösterme konusunda yardımcı olmuştu hocam. İhtiyaç duyduğumda ulaşabiliyorum.”[K9, 25, 1]. “İhtiyaç duyduğumda erişebiliyorum, ihtiyaç duyduğumuzda görüşmeler yapılabiliyor.”[E10, 25, 1]. “İhtiyaç duyduğumda evet çoğu zaman ulaşabiliyorum.”[E11, 27, 1]. “Sadece benle ilgili değil. Hoca diğer öğrencilere de mesela yüksek lisans veya lisansta bile mail atarlar hocaya veya aralar, aynı şekilde ben de. Çok özel bir saat değilse gündüz veya akşam saatleri, normal mesai saatleri içerisinde hocayı arayabilirim ya da e-posta gönderirim bu şekilde ulaşabiliyorum.”[K12, 28, 2]. “Yani şöyle hafta içiyse hocanın odasına gider ulaşırım yakın olduğumuz için çok sorun yaşamıyoruz ama mesela hafta içi, mesai saatleri dışındaysa da mail atarım hocaya.” [K13, 23, 2].

Danışmanı ile farklı şehirlerde yaşayan bir araştırma görevlisi, danışmanına ihtiyaç duyduğunda yüz yüze görüşme imkanının olmadığını fakat telefonla ya da maille danışmanına ulaşabildiğini belirtmiştir.

“Yani şöyle telefonla ya da maille ne zaman arasam muhakkak dönüyor, maillerime de dönüyor, gayet de güzel sorduğum sorulara güzel, olumlu dönütler alabiliyorum yani yeterli, doyumlu dönütler alıyorum ama yüz yüze görüşme imkansız.”[K14, 40, 2].

57