• Sonuç bulunamadı

1.3. Türkiye’nin Merkezi Yönetimi, Taşra Uzantıları ve Yerinden Yönetim Yapılanması

1.3.1.1. Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanlığı

Türkiye Cumhuriyeti’nde, Cumhurbaşkanlığı sistemi 29 Ekim 1923’te gerçekleştirilen ilk seçimle hayata geçirilmiştir. Bugüne değin de 18 kez seçim, 2 kez darbe ve bir kez de Anayasa halk oylaması ile göreve getirilen toplam 11 cumhurbaşkanı görev yapmıştır. 1924 ve 1961 Anayasaları, cumhurbaşkanı seçilebilmek için meclis üyeliği şart koşul olarak öne sürerken, 1982 Anayasası bu koşulu ortadan kaldırarak dışarıdan ehil kişilerin de cumhurbaşkanlığı için aday olabileceği kuralını getirerek parlamenter sistemi güçlendiren bir adım atmıştır (Güler, 2009, s. 140-142). Bu anlamda Anayasa madde 101’de de belirtildiği gibi, Cumhurbaşkanı seçilebilmek için 40 yaşını doldurmuş olmak, yüksek öğrenim görmüş olmak TBMM üyesi ya da seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından halk tarafından beş yılda bir seçilir. Bir kişi en fazla iki dönem cumhurbaşkanlığı yapabilir. Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilebilmek için meclisten en az 20 milletvekilinin yazılı teklifi ya da son seçimde %10 barajını geçen siyasi partilerin ortak adayı olarak gösterilmek gereklidir. Cumhurbaşkanı seçilen kişinin TBMM üyeliği düşer ve üyesi ise siyasi partisi ile ilişiği kesilir13

.

Cumhurbaşkanı seçimi, mevcut cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından itibaren altmış gün içinde; herhangi bir sebeple cumhurbaşkanlığının boşalması durumunda ise boşalmasından itibaren altmış gün içinde yapılır. Cumhurbaşkanlığı seçimi çoğunluk seçim sistemi usulüne göre gerçekleştirilir. İlk turda adaylardan herhangi biri oyların salt çoğunluğunu alamazsa, oylamayı takip eden Pazar günü ikinci bir oylama gerçekleştirilir. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oyu alan iki aday katılırlar. Bu oylamada da adaylardan herhangi birisi çekildiği veya oylamaya katılamadığı takdirde listede sırada olan müteakip aday oylamaya katılır. Bu oylamaya sadece tek bir adayın katılması durumunda ise, referanduma gidilir. Aday referandumda oyların salt çoğunluğunu aldığı takdirde cumhurbaşkanı seçilmiş olur (T.C. Anayasası, Md. 102).

Cumhurbaşkanı görev ve temsil kabiliyeti bakımından 1982 Anayasası tarafından 1961 Anayasasına nazaran oldukça kuvvetlendirilmiştir. Cumhurbaşkanının yasama, yürütme ve yargı ile ilgili onlarca görevi bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı yürütme gücünün kullanımı ile ilgili olarak her ne kadar süreç içerisinde etkin değilse de, atama ve imza yetkileri sayesinde

13

ilk ve son derecelerde kilit rol oynayan bir konumdadır. Bu anlamda devletin erklerine göre bir sıralama ile Cumhurbaşkanının yetkilerini sayacak olursak;

Yürütme ile İlgili Görevleri: Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek, Başbakanın önerisi üzerinde Bakanları atamak ve görevlerine son vermek, Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu kararıyla sıkıyönetim ya da olağanüstü hal ilan etmek ve kanun hükmünde kararname çıkartmak, kararnameleri imzalamak, Devlet Denetleme Kurulu başkan ve üyelerini atamak, uluslararası anlaşmaları onaylamak ve yayımlamak.

Yasama ile İlgili Görevleri: Yasaları yayımlamak, yasaları yeniden görüşülmek üzere TBMM’ye geri göndermek, Anayasa ile ilgili değişiklikleri içeren yasaları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunmak, TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar vermek, yasaların, kanun hükmünde kararnamelerin, TBMM İçtüzüğü’nün bir kımının ya da tümünün Anayasa’ya biçim ve esas yönünden aykırı oldukları gerekçesi ile Anayasa Mahkemesine dava açmak.

Yargı ile İlgili Görevleri: Anayasa Mahkemesi üyelerini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı vekilini, Danıştay üyelerinin dörtte birini, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyelerini, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini seçmek.

“Cumhurbaşkanı, Anayasa ve diğer yasalarda Başbakan ve ilgili bakanın imzalarına gerek olmaksızın tek başına yapabileceği bütün işlemleri dışındaki bütün kararları, Başbakan ve ilgili Bakanlarca imzalanır. Bu kararlardan Başbakan ve ilgili Bakan sorumludur. Cumhurbaşkanı’nın resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil, yargı mercilerine başvurulamaz”14

.

Cumhurbaşkanı ancak ve ancak vatana ihanetten ötürü suçlanabilir. Bunun gerçekleşmesi için de TBMM üye tam sayısının üçte birinin önerisi ve TBMM üye tam sayısının dörtte üçünün vereceği karar geçerli olacaktır.

Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenden ötürü boşalması (yurtdışı seyahat, hastalık veya çekilme) durumunda Cumhurbaşkanı yeniden görevinin başına dönünceye veya yeniden Cumhurbaşkanı seçilinceye kadar TBMM Başkanı, Cumhurbaşkanlığı’na vekillik eder ve Cumhurbaşkanı’na ilişkin yetkileri kullanır15

.

14

http://www.tccb.gov.tr/sayfa/cumhurbaskanligi/gorev_yetki/ (E.T.: 03.09.2014).

1.3.1.1.1. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği

Genel Sekreterlik ilk olarak 1933 yılında çıkarılan kararname ile düzenlenmiş ve bu kararname daha sonra 1982 yılında revize edilmiştir. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği üzerinde yasamanın tasarrufu bulunmamakla birlikte bu kurumun idari yapılanması tamamiyle Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yapılmaktadır. Burada çalışan memurlar istisnai personel statüsündedir ve bugünkü sayıları yaklaşık olarak 500 civarındadır. Genel sekreterin talebi ve Cumhurbaşkanının onayıyla adli, idari, askeri ve akademik nitelikli personel 3 yıl boyunca ismen görevlendirilebilir ya da atanabilir. Ayrıca Başbakanlıkta olduğu gibi danışmanlar ve başdanışmanlar da görevlendirilebilir (Güler, 2009, s. 146).

1.3.1.1.2. Devlet Denetleme Kurulu

1981 yılında oluşturulan Devlet Denetleme Kurulu doğrudan Cumhurbaşkanı’nın kendisine bağlı başkan ve üyeleri kendisi tarafından belirlenen bir iç denetleme organıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri ile yargı organları dışında tüm kurum ve kuruluşlarda, kamu kurumu niteliğindeki meslek odalarında, derneklerde ve vakıflarda denetleme yetkisine sahip bir kurumdur. Toplam dokuz üyeden oluşmakla birlikte iki yılda bir üyelerinin üçte ikisi yenilenmektedir. Devlet Denetleme Kurulu Denetim işlemi sonucunda hazırladığı raporları doğrudan Cumhurbaşkanı’na Sunar. Cumhurbaşkanı bu raporlar ile doğrudan idari ve adli mekanizmaları harekete geçirebilir (Güler, 2009, s. 146-147).