• Sonuç bulunamadı

1.2. Çek Cumhuriyeti’nin Merkezi ve Yerinden Yönetim Sistemleri

1.2.2. Yerel Yönetimler

1.2.2.2. Bölge Yönetimleri

I. Dünya Savaşı sonrasında Çekoslavakya; Bohemya, Moravya-Silesia, Slovakya ve Ruthenya’dan oluşmaktaydı. ÇC, Çekoslavakya olarak varlığını sürdürdüğü 1990 yılına değin bölgesel anlamda hizmet veren “Milli Komiteler” aracılığıyla, yerel yönetimlere ilişkin ihtiyaçlara yanıt vermeye çalışmıştır. 1990 yılı ile birlikte bu yapı değiştirilmiş ve Milli Komiteler lağvedilerek yerine 2000’den fazla belediye kurulmuştur. Milli Komitelerin varlıkları süresince üstlendiği görev ve yetkilerin bir kısmı merkezi yönetime, bir kısmı da yeni kurulan belediyelere aktarılmıştır. Yeni kurulan belediyelerle beraber toplam belediye sayısı 6000’i geçmiştir. Fakat bunların %80’inin nüfusu 1000’in altında kalmıştır (TEPAV, 2007, s. 9-11).

1989’daki Kadife Devrim’den sonra AB’ye uyum amacıyla da bölge yönetimleri güçlendirilmeye başlanmıştır.

Bölgesel reform konusunda, ÇC'de 1996 yılı parlamento seçimleri sonrasında ve AB Komisyonu’nun 1997 tarihli tavsiye (opinion) nitelikli, ÇC’nin AB’ye üyeliği konusundaki kararından sonra, Komisyon, merkezi hükümet ile yerel yönetimler arasında “seçilmiş”lerden oluşan birimlerin olması gerektiğini vurgulamıştır (La Plant, Baun ve vd., 2004, s. 40).

Ekim 1997’de muhalefet partileri ile yapılan uzlaşma sonucunda “Constitutional Act on the Formation of the Regions” (Constitutional Act Nr. 347/1997) adlı yasa kabul edilmiş ve ÇC, 14 bölgeye (kraj) ayrılmıştır. Bölge yönetimleri, AB İstatistiki Bölge Birimleri’ne uygun olarak da ayrıca yapılandırıldıktan sonra, 1 Ocak 2001’de resmen faaliyete geçmişlerdir. Bu tarihten itibaren de ÇC’de karar ve yürütme organları seçmenlerce seçilerek oluşturulan yerel yönetimler anlamında sadece bölgeler ve belediyeler var olmuştur. Her bir bölge için seçilmiş bir meclis oluşturulmuştur. Bu yeni oluşum sürecinde sadece komünistler, radikal sağ (Miroslav Sladek’in Partisi) ve bazı sosyal demokrat milletvekilleri kanun için “red” oyu kullanmışlardır (La Plant, Baun ve vd., 2004, s. 40-41).

Yeni yasaya göre; her bölge 4 yıllık, 45-55 ya da 65 üyeli, nüfusa göre orantılanan bir meclis seçmektedir. Meclis kendi üyeleri içinde bir başkan (hejtman) seçecek ve bu kişi “bölgesel konsey”e başkanlık etmekle ve bölgeyi dışarıda temsil etmekle yükümlü olacaktır. Ayrıca başkanın, meclise karşı sorumluluğu da bulunmaktadır. “Bölgesel Konsey”, başkan tarafından yönetilmekte, bir ya da daha çok başkan yardımcısı seçilebilmekte, bölgenin büyüklüğüne göre 9 ila 11 arasında üyesi bulunmaktadır. Her bir konsey üyesi bölgenin siyasi yetkilerinden birini üstlenmekte ve görevinde kendisine bir sekreterlik ile özel komisyonlar yardımcı olmaktadır (La Plant, Baun ve vd., 2004, s. 42).

Ağustos 1999’da bölge seçimleri için bir seçim yasası oluşturmak adına ilk hükümet teklifi (governmental proposal) verilmiştir. Bu teklifle birlikte, bağımsız adaylar ve belediye başkanları bölge meclisi seçimlerinde görev alamıyorlar ve küçük siyasi partiler dezavantajlı duruma düşüyorlardı. Bu süreç zarfında, sosyal demokratlar ve sivil demokratlar ÇC’nin iki büyük partisi olarak, iki partili bir sistem yaratmak için uğraş vermişlerdir. Mart 2000’de hristiyan demokratların ve diğerlerinin, belediye başkanlarının da bölge seçimlerine katılması yönündeki tutumuna karşılık, revize edilmiş bir önerge yasalaşmış ve karşı çıkanlar siyasi şansı olmayan küçük gruplar olarak kalmaya terk edilmişlerdir. Bunun üzerine, tüm bölgelerde “Dörtlü Koalisyon” ortaya çıkmıştır. Bu koalisyonu oluşturanlar ise “Hristiyan Demokratlar”, “ Özgürlük Birliği”, “Sivil Demokratik Birlik” ve “Demokratik Birlik”tir (La Plant, Baun ve vd., 2004, s. 42-43).

Yapılan yönetsel reformlardan sonra ilk “bölgeler yönetimi seçimi” Kasım 2000’den önce yapılamadığı için, bölge yönetimleri Ocak 2001’den önce faaliyete geçememişlerdir. O dönemde 1998 seçimleriyle iktidara gelen Sosyal Demokrat Parti bölgeselleşmeye sıcak bakmıştır. Fakat Sivil Demokrat Parti ile beraber hazırlanan “karar anlaşması” (opinion treaty) ile bazı bölümlerini kısıtlamışlardır. Kasım 2000 Bölgeler Seçimi’nden hemen sonra, yeni bölgelerin yetkilendirilmesiyle ilgili yeni yasalar yürürlüğe girmiştir. Bu yasalar, eğitim alanında (günlük bakım merkezlerinin kurulumu ve yönetimi, kreşler, ilk ve ortaokullar), kültür alanında (tiyatroların, müzelerin, galerin ve hayvanat bahçelerinin kurulumu ve yönetimi), bölgesel gelişme alanında (bölgenin gelişimine yönelik koordinasyon, gelişim/kalkınma programlarının onaylanması, planlama ve yerleşim dökümanlarının kontrolü), çevre alanında (bozulmadan koruma, yararlı alanların kalitesinin ve yerlerinin korunması, koruma alanlarının ve parkların yönetimi), sağlık ve sosyal bakım alanında (hastanelerin, hemşire evlerinin, zihinsel ve bedensel engelli çocukların ve yetişkinlerin ihtiyacına yönelik tesislerin kurulumu ve yönetimi) hayata geçirilmişlerdir. Buna el olarak, ülkedeki ve yurtdışındaki diğer bölgelerle koordinasyon içinde bulunulması da bölgelerin görevleri arasındadır. Bölgesel Konsey’in bir diğer ayrıcalıklı görevi ise, Ulusal Meclis’in Temsilciler Meclisi bölümüne harcamaları sunmak, yasalara aykırı olduğu düşünülen yasa taslaklarını Anayasa Mahkemesi’ne iptal edilmek üzere götürmektir. Bölgesel yönetimler, belediyelerin haklarını kısıtlayamaz ve yerel yönetimler sistemi içerisinde de hiyerarşik olarak belediyelerin üstünde bulunmamaktadırlar (La Plant, Baun ve vd., 2004, s. 43).

2002 yılında yeni yasanın uygulanmasına ve Ocak 2003’te ilçe (district) yönetimlerinin tamamen kaldırılarak, yetkilerinin bölgesel yönetimlere ve belediyelere devredilmesine rağmen, ulusal, bölgesel yönetimler ve belediyeler arasında yetki tartışması devam etmiştir.

Fakat yasanın yürürlüğe girmesinden hemen sonra, ÇC bölgesel yönetimleri, anahtar aktörler olarak Çek siyasi sisteminde rol almakta zorlanmışlardır. Ulusal hükümetin, bölgesel yönetimlere finansal kaynakları aktarmadaki gönülsüzlüğü, bölgesel yönetimlerin geniş çaplı kalkınma projelerine girmesine engel olmuştur. Bu kısıtlamalar, bölgesel yönetimleri düşük maliyetli projelere zorunlu olarak yönlendirmiş, yatırım gerektirmeyen, stratejik planlamaya dayalı ve ortaklıklar üzerine kurulu yapıları tesis etmeye yöneltmiştir. Bu nedenden ötürü bölgeler, kendi aralarındaki koordinasyonu da güçlendirerek, ulusal bakanlıkların kısıtladıkları yetkilerine karşı koyma eğilimindedirler. Bazı bölgeler eğitim (ilk ve orta öğretim) ve sağlık (hastaneler) alanında, anayasal anlaşmazlıkları Çek Yüksek Mahkemesi’ne götürerek yetki kazanmaya çalışmışlardır. AB Komisyonu 2001 yılı İlerleme Raporu’nda, yeni bölgelerin finansal anlaşmaları konusundaki ciddi kaygılarını dile getirmiş, 2002 yılı İlerleme Raporunda da, belirli alanlarda, oranı sabitlenmiş vergi geliri ve borçların yürütülmesine yönelik olarak limitlerin kaldırılması yönünde finansal ve karar alma özerkliğinin genişletilmesini vurgulamıştır. Bunun yanı sıra Komisyon, bölgesel yönetimlerin yüklendikleri yetkileri ve sorumlulukları yürütmek için yeterli mali desteğe ve kaynağa sahip olmadıklarını vurgulamaktadır (La Plant, Baun ve vd., 2004, s. 43-44).

Bölgeler, üyeleri seçimle iş başına gelen Bölgesel Konsey tarafından yönetilmektedir. Yürütme görevi ise Konsey içinden seçilen Bölgesel Yürütme Kurulundadır. Bölgesel yürütme kurulunda başkan, başkan yardımcısı ve yeterli sayıda üye bulunur. Bölgeler özerk yönetimlerdir ve yasalarla merkezi yönetime yüklenmemiş – Adalet, Güvenlik, Tapu ve Kadastro vb. dışında – her türlü bölgesel faaliyeti yerine getirmekle yükümlüdürler (TEPAV, 2007, s. 9-11).

Bölge yönetimleri genel bir anlatımla, kendi kamu tüzel kişilikleri, bütçeleri, karar ve yürütme organları bulunan kamu hukukuna dayalı kamu kuruluşlarıdır.

AB’nin NUTS II istatistiki bölgeleme sistemi ise; “Objective 1” başlığındaki yapısal fonlara erişebilmek amacıyla minimum 2.5 milyon nüfus gerektirmiştir. Fakat nüfusu 10.3 milyon olan bir ülkede, sadece 4-5 bölgenin bu kriterlere göre oluşturulması mümkün olabilmiştir. Ortalama nüfusu 800.000 olan yeni 14 bölge, AB NUTS II bölgeleme kriterlerine göre bölge nüfus ortalamasının çok altında kalmıştır. Bir başka deyişle, ÇC’de oluşturulan bölgeler, AB NUTS II sistemindeki bölgelerden nüfus olarak 2.5 kat, kapsadıkları coğrafi alan bakımından ise 4 kat küçük kalmışlardır. Dolayısıyla bir yerinden yönetim birimi olarak kurulan bu 14 bölge NUTS III düzeyindeki bölgeler olarak sınıflandırılmışlardır (MoI, 2004, s. 26). Fakat, bazı AB bölgesel politikalarının uygulanabilmesi için bazı yeni “uyum bölgeleri” oluşturulmuştur.

Bölge yönetimlerinin organları sırayla incelenecek olursa; 1.2.2.2.1. Bölge Konseyi

Bölge Konseyinin kaç kişiden oluşacağı da kuruluş yasasında belirtilmiştir. Buna göre; nüfusu 600.000’e kadar olan bölgeler 45, nüfusu 600.000’in üzerinde fakat 900.000’den az olan bölgeler 55, nüfusu 900.000’in üzrinde olan bölgeler ise, 65 Bölge Konseyi üyesi çıkarabilmektedirler. Bunun için de o bölgenin seçimin yapıldığı yıl 1 Ocak’taki nüfusu baz alınır.

Bölge Konseyi, en az üç ayda bir toplanmak zorundadır. Toplanıya çağrıyı ve başkanlığı “Bölge Yönetim Şefi” yapar. Konsey’de yapılacak çözümler, kararlar ve seçimler Konsey’in basit çoğunluğunun oyu ile kabul edilirler. Konsey toplantıları halka açıktır. Ve eğer “Bölge Yönetimi” istediği takdirde toplantıdan en az 10 gün önce resmi ilan panosundan toplantıya ait tarih, zaman ve toplantı gündemi gibi ayrıntıları duyurabilir. Herhangi bir konsey üyesi görüşülmek üzere, toplantı gündemi için taslak konu oluşturabilir. Merkezi yönetim temsilcileri ya da Temsilciler Meclisi veya Senato üyesi bir yetkili Konsey toplantılarında konuşma yapabilmektedir (Act on Regions, 2002, No. 129/2000, Section 31-55).

Bölge Konseyinin görevleri şu şekilde sıralanabilir: Harcamaları Temsilciler Meclisi’ne sunmak, yasalara aykırı bir yasama faaliyetinde bulunulduğu zaman bunu gerekli belgelerle birlikte Anayasa Mahkemesi’ne ibraz etmek, bölgesel yasama faaliyetine ilişkin konuları ele almak, bölgenin farklı coğrafyalarında kalkınmaya ilişkin faaliyetleri koordine etmek, Parlamento’nun verdiği yetkiye dayanarak bölgesel kalkınma programlarını onaylamak, projelerin uygulanmasını ve performanslarını takip etmek, planlama ve bölgesel faaliyetlere ilişkin yasama metinlerinin ilgili bölümlerinin yayımını yapmak, uyum bölgelerinin bölgesel yönetim kurulları için temsilci seçimi yapmak, bölgesel temel taşıma hizmetinin sınırlarını belirlemek, bölgenin diğer bçlgelerle işbirliği olanaklarını değerlendirmek, bölgesel faaliyetlerin yürütülmesine yönelik olarak komiteler kurmak, başkan ve üyelerini seçmek, Konsey üyesi olmayıp da komitelerde, komisyonlarda ve özel kurullarda görev alan kişilerin ücretlerini tayin etmektir.

1.2.2.2.2. Bölge Yürütme Kurulu

Bölge Yürütme Kurulu, bölgesel yönetimin yürütme organıdır. Bölge Konseyine karşı doğrudan sorumludur. Bölge Yürütme Kurulu yasalarla yetkilendirilmiş olduğu konularda bölgesel konulara ilişkin çözüm üretmekle yükümlüdür. Bölge Yürütme Kurulu başkan, başkan yardımcısı ve yeteri kadar üyeden oluşur. Yürütme Kurulu’nda kaç üyenin bulunacağı nüfusa bağlantılı olarak yasada belirtilmiştir. Buna göre; nüfusu 600.000’in altında olan

bölgeler 9, nüfusu 600.000’in üzerinde olan bölgeler 11 üye çıkarabilmektedirler. Başkan ve başkan yardımcılarının görevleri bittiği takdirde kurulun bir üyesi olarak kurulda görevlerine devam edebilmektedirler.

Kurul, başkan tarafından gerektiği zamanlarda toplantıya çağrılır. Toplantılar kural olarak halka kapalıdır. Konseyin diğer üyeleri bireysel konuların görüşüleceği zaman kurul toplantılarına katılabilmektedirler. Kurul toplantılarında alınan kararlar ve oylama, kurulun tam üye sayısının basit çoğunluğu ile kabul edilebilirler. Toplantı tutanakları, toplantılarda alınan kararları ve o toplantıda bulunan üyelerin imzasını da içermektedir. Tutanaklar, başkan ya da başkan yardımcı tarafından imzalanırlar. Her toplantıdan sonra en geç 10 gün içinde hazırlanmak zorunda olan tutanaklar, bölgesel yönetimin denetimine açık olarak tutulurlar. Yürütme Kurulu Başkanı, Konsey’in her toplantısında faaliyetlerle ilgili olarak Konsey’e rapor vermek zorundadır. Bölge Yürütme kurulu’nun görevleri; Konsey’in belirlediği sınırlar çerçevesinde onaylanmış bütçe üzerinden harcamaları gerçekleştirmek, bölgesel yönetimde çalışan personelin aylıkları için ayrılan bütçeyi düzenlemek, kurul altında çeşitli çalışma grupları için komisyonların kurulmasını sağlamak ve bunları başkanları ile üyelerini atamak, bölgesel yönetim için topluluk içinde görev dağılımı yapmak ve bunların performanslarını izlemek, bölge ve bölgedeki yasal kuruluşlar için belediyelerden gelen görüş ve önerileri değerlendirmek olarak sıralanabilir (Act on Regions, 2002, No. 129/2000, Section 57-59). 1.2.2.2.3. Yürütme Şefi (The Chief Executive)

Yürütme şefi bölgeyi temsil etmektedir. Yürütme şefi ve yardımcıları Konsey’in içinden seçilirler ve Çek Cumhuriyeti vatandaşı olmaları zorunludur. Yürütme şefi ve yardımcıları Konsey’e karşı sorumlu olmakla birlikte, Yürütme Kurulu yetkileri dahilinde Yürütme şefine çeşitli görevler verebilir. Yürütme şefinin görevleri arasında; yardımcısı ile birlikte bölgesel yasama kararlarını imzalamak, bölgesel yönetim başkanının maaşını belirlemek ve görevlerini kendisine bildirmek, yasalar dahilinde gerektiğinde devredilen yetkilerin kullanımı için özel kurullar oluşturmak, geçmiş yılın bütçesine ilişkin bölgede finansal denetim yaptırmak, özel bilgi ve belgeleri korumak ve bölge halkını faaliyetler hakkında bilgilendirmek olarak sıralanmaktadır.

Yürütme şefi aynı zamanda Konsey’i ve yürütme kurulunu toplantıya çağırmakta ve başkanlık etmektedir. Ayrıca toplantı sonunda hem Konsey’in hem de yürütme kurulunun tutanaklarının imzalanmasından sorumludur. Yürütme şefi gerektiğinde yürütme kurulunun aldığı kararlara ilişkin uygulamaları uygun olmadıkları gerekçesiyle askıya alabilmekte ve bir sonraki toplantıdsa tartışılmak üzere Konsey’e iletebilmektedir. Yürütme şefi yardımcısı ise yine Konsey tarafından ve birden fazla sayıda seçilebilmektedir. Kendilerine yürütme şefinin

bazı görevleri devredilebilir ve şefin yokluğunda onun yerine bu göreve vekillik ederler. (Act on Regions, 2002, No. 129/2000, Section 61-64).

1.2.2.2.4. Özel Kurullar

Kanunla belirlenmiş sınırlar dahilinde yürütme şefi bölgede belirli konularda devredilmiş yetkilerle hizmet vermek üzere “Özel Kurullar” oluşturabilir. Özel Kurul’un başkanı olacak kişi, kanunlarla bir başka şekilde sınırlanmadığı müddetçe, özel kurulun faaliyet göstereceği alanda yeteneklerini ve deneyimini ispatlamış birisi olabilir (Act on Regions, 2002, No. 129/2000, Section 65).

1.2.2.2.5. Bölge Yönetim Teşkilatı

Bölge yönetimi, yasalar dahilinde Konsey tarafından kendisine devredilmiş yetkileri toplum adına kullanan, komite ve komisyonlara çalışmalarında refakat eden kamu kuruluşudur. Yürütme Kurulu da yasaların izin verdiği çerçevede bazı görevlerini bölgesel yönetime devredebilmektedir. Bölgesel yönetim, yasaların Konsey’i ve özel kurulları yetkili kıldığı konular dışında, bölgedeki devredilmiş yetkileri kamu yararına kullanmaya yetkilidir. Bu anlamda bölgesel yönetim; bölgedeki belediyelerin almış oldukları kararları, yasa özel kurulları ya da başka bir organı yetkili kılmadığı müddetçe incelemeye, kanunlarla öngörülen yaptırımları uygulamaya, belediyelere çeşitli teknik ve uzmanlık gerektiren alanlarda danışmanlık yapmaya, kamu yönetimini destekleyecek ve geliştirecek bilgi sistemlerini işletmeye, bölgede devredilmiş olan yetkilerin belediyeler tarafından ne şekilde kullanıldığının kontrolünü ve bu uygulamalar sonrası denetim raporlarını ilgili bakanlığı ya da doğrudan merkezi hükümete iletmeye ve yasalarla bölgesel yönetimlere devredilmiş olan diğer yetkileri kullanmaya yetkilidir.

Bölge yönetimi, bir başkan, bir başkan yardımcısı ve yeteri kadar sayıda çalışandan oluşur. Bölge yönetimini başkan temsil eder. Başkan da bölge yönetimin bir çalışanı olduğu için görevlerinin yerine getirilmesinden dolayı yürütme şefine karşı sorumludur. Başkan Konsey’in ve yürütme kurulunun toplantılarına danışman sıfatıyla katılabilir. Başkan herhangi bir siyasi partinin ya da hareketin bir üyesi olamaz (Act on Regions, 2002, No. 129/2000, Section 66-69).