• Sonuç bulunamadı

Cezaevinde Çocukların Sıkıntıları ve Beklentileri

3.3. Cezaevinde Anne Olmak/Zorlukları ve Cezaevinde Çocukların Gündelik

3.3.5. Cezaevinde Çocukların Sıkıntıları ve Beklentileri

Araştırmanın bu kısmında kadın katılımcıların gözünden cezaevinde yaşayan çocukların sıkıntılarının neler olduğu anlaşılmaya çalışılacak buradan hareketle bir zamanlar cezaevinde yaşayan annelerin, cezaevinde yaşayan çocuklarının sıkıntılarının giderilebilmesi için hangi beklentilerde olduğu incelenmeye çalışılacaktır. Bu amacımızı gerçekleştirmek için eski tutuklu ve eski hükümlü kadın görüşmecilere “Cezaevinde çocukların en büyük sıkıntıları nelerdir? Bu konu hakkındaki beklentilerinizi bizimle paylaşır mısınız?” soruları yöneltilmiştir. Kadın katılımcıların bu konu hakkındaki düşüncelerine bakıldığı zaman genellikle katılımcıların, çocuklarının çektikleri sıkıntılardan kaynaklı olarak beklentiye girdikleri ve bu doğrultuda cevap verdikleri görülmüştür. Genellikle bu beklentilerin fiziksel ihtiyaçlardan kaynaklı beklentiler, sosyal ihtiyaçlardan kaynaklı beklentiler, psikolojik ihtiyaçlardan kaynaklı beklentiler ve maddi ihtiyaçlardan kaynaklı beklentiler olmak üzere dört farklı fikir etrafında toplandığı söylenebilir. Eski tutuklu ve eski hükümlü kadınlar bu konuya dair düşüncelerini şu şekilde ifade etmişlerdir;

“Oyun, oyun alanı kısıtlıydı. Yiyecek kısıtlı. En önemlisi oyun. Koca koca kadınlar şunla bir oluyordu yeri gelince. Havalandırmada mesela bu oyun oynayacak akşamüzeri gündüz zaten sıcak çıkartamıyorsun. Akşamüstü serinlikte çıkartıyorsun. Ona da olta atacağız diye çocuğunu çek diyor veya çocuğun öteki çocuğun saçını çekti ve ya düşürttü ya da o buna bir şey yaptı.

Oyun alanı çok kısıtlı. Kreş açılması lazım buraya çocuklar için. Çocuklu annelere başka cezaevinde duyuyorum ben kreş açılırmış çocuklar için. Çocuklarını kreşe götürürlermiş ama burada yoktu. Çocuk dışarı çıktığı zaman revire götürürdüm bazen ben bunu çocuk yürümeye artık alışınca şuraya gidiyor koğuşta geri dönmek zorunda alan yok yürüyecek ama revire gittiğin zaman uçsuz bucaksız bir koridor. Koşardı artık gönlünce ya, o da benim bir hoşuma giderdi. Bırakırdım ben de sevinsin diye. Ona bile hadi hadi hadi anlayış göstermezlerdi çocuğa. Artı maddi bakımdan ben alırdım öyle doğru düzgün çocuğa bir şey vermezlerdi” (K4, 41, Yağma, Hükümlü)

“Oyuncak, oyun alanı. Tabi durumu olmayanlar için kıyafet. Tabi ki yani her çocuk annesiyle babasıyla yaşamak ister. Orada o kapalı alanda olmak istemez. Çünkü çocukların ne suçu var ki annesinin babasının yaptığı cezayı çekiyor. Bizim toplumumuz işte içinde ben de tabi ki ben almazdım çocuğumu kesinlikle alma taraftarı değildim hayatta. Bugün olsun yine aynı şey desinler ki çocuğu yanına verecek desinler ben almam. Alma taraftarı değilim. Ben babamın yüzünden almak zorunda kaldım. Babam beni zorladı” (K9, 28, Uyuşturucu Ticareti, Hükümlü)

“Orada küçücük bir park var. Kaydırak var küçük bir kaydırak. Yanında da küçük bir salıncağı var. Orada çocuğun oyun arkadaşı yok veya yazın sadece parkta oynayabilir çocuk yani. Kışın içeride en çok boyama kitabı benim için zor olan. Kitap boyama kitabı, hikâye kitabı çünkü ben diğer kızımı da öyle büyüttüm. Ne kadar da biz kitaplardan okumadan uzaklaşsak da olmuyor yani. Çocuğun hani o şekilde gördük o şekilde büyütüyoruz. Balon mesela yasak oyuncakların çoğu yasak bu tip şeylerden uzak kalınca onlar çok zor çocuk için. Şeyde çok zorlandım. Her yer taş biz terlikle dolaşıyoruz ama bir çocuğun kaç yaşında olursa olsun gün boyu bir terlikle dolaşması çok zor. Sadece yatarken ya da yatağa çıkınca terliği çıkarıyorsun. Onun dışında pis yani çünkü tuvaletten çıktığın terlikle geziyorsun falan o yüzden de bunda çok zorlandım. Steril değil yani ortada küçücük bir halı yok yani halı olsa işte çocuğu

oturtabileceğin bir yer yok sandalye var ama koltuk yok mesela” (K11, 32, Tutuklu)

Eski tutuklu ve eski hükümlü kadın katılımcıların görüşlerinden de anlaşılacağı üzere, cezaevinde yaşayan çocukların fiziksel ihtiyaçlarından kaynaklı beklentilerin genellikle cezaevinin fiziksel koşullarından dolayı ortaya çıktığı görülmektedir. Cezaevinde çocuklara yönelik gıdaların kısıtlı olması veya çocuklara yönelik yemeklerin çıkmaması çocukların fiziksel gelişim noktasında da sıkıntılar yaşamasına neden olmaktadır. Aynı zamanda koğuşlarda çocukların rahatça hareket etmesini kolaylaştıracak bir halının olmaması, çocuklara ait bir yatağın ve oturacak başka yerlerin bulunmaması, çocukların hareket özgürlüğünün sadece anne kucağı ve yatak arasında sınırlı kalması, çocukların ayaklarında sürekli bir terlik veya ayakkabı ile dolaşması, çocukların fiziksel gelişimlerini olumsuz etkilemektedır. Çocukların sadece havalandırmalarda belirli saatlerde dışarı çıkabilmesi, revir, görüş günleri vb. gibi cezaevinin ön gördüğü vakitlerde koğuş dışına çıkılmasına müsade edilmemesi, çocukların hareket alanlarının sadece bu farklılar ile değişiklik göstermektedir. Açık cezaevinde bulunan çocukların kapalı cezaevinde yaşayan çocuklara nazaran bir bakıma kreşlerde de olsa enerjilerini dışarı atabilme şansı yakaladıkları fark edilmiştir. Genel olarak fiziksel sıkıntılara bakıldığında koğuşta bulunan kadınların işlediği suçun sonuçlarını çocuklarının da çektiği, bu durumun sonucunda çocukların fiziksel yaşamlarının kadınlar ile birlikte kısır bir döngüde seyir ettiği anlaşılmaktadır.

Sosyal ihtiyaçlara bakıldığında, en büyük sıkıntının çocukların doyasıya eğlenecekleri bir park alanı veya oyun alanı olmamasından kaynaklandığı görülmüş ve görüşmecilerin beklentilerininin buradan hareketle ortaya çıktığı anlaşılmıştır. Her cezaevinde oyun alanlarının olmayışı, farklı koğuşlarda kalan çocukların bir araya gelmesinin önünde engel teşkil etmektedir. Zira oyun alanları, parklar birçok çocuğun bir arada eğlenmesine, iletişim kurmasına, kendi akran gruplarını tanımasına, kimlik edinmesine, farklı duyguları paylaşmasına imkan sunmaktadır. Bu nedenle kadınların çocukları için en büyük sıkıntıları cezaevinde oyun alanının olmayışından kaynaklanmış ve en büyük beklentileri de yine oyun alanları üzerinde şekillenmiştir.

Cezaevinde yaşanan diğer bir zorluğun ise maddi durumlardan kaynaklı ortaya çıktığı anlaşılmıştır. Cezaevinde genellikle kadınların çocuklarına yeri geldiğinde kıyafet bile bulamadıkları anlaşılmıştır. Katılımcı K4'ün maddi olarak kendisinin birseyler almaya çalıştığını söylemesi ve ‘doğru düzgün birşeyler vermezlerdi’ diyerek bu duruma değinmesi, Katılımcı K9'un maddi olarak durumu olmayanlar için kıyafet sıkıntılarının olduğunu dile getirmesi, kadınların maddi olarak sıkıntıya girdiklerini göstermektedir.

Kadınlar her ne kadar direk olarak bu konuya dair bir görüş beyan etmese de kadınların çocuklarına dair beklentilerinden doğan diğer bir ihtiyaç ise psikolojik nedenlerden kaynaklanmaktadır. Kadınların sıkıntıları ve beklentilerine dair nedenler incelendiğinde eski tutuklu ve eski hükümlülerin cezaevinde kaldıkları süre boyunca çocuklarından dolayı psikolojik bir bunalıma sürüklendikleri çocuklarında bu durumdan olumsuz etkilendikleri dile getirilebilir.

Sonuç olarak çocukların cezaevinde sınırlı bir hayatı yasamalarından dolayı, fiziksel ve sosyal alanlarının da kısıtlı olmasından dolayı sıkıntıya düştükleri anlaşılmıştır. Cezaevinde bulunan çoğu kadının geçim kaynağının olmaması ve ailesi tarafından suç işlediğinden dolayı dışlandığı göz önünde bulundurulduğunda, kadınların maddi sıkıntıya düşmesi büyük bir ihtimal olarak karşımıza çıkmaktadır. Psikolojik olarak verilmesi gereken desteğin hem çocuğun ruhsal sağlığı hem annenin ruhsal sağlığı için merkezde bir öneme sahiptir. Kadınların çocuklarına dair tüm bu sıkıntı ve beklentilerin giderilebilmesi adına yetkili mercilerin bu konu hakkında gerekli hassasiyeti göstermeleri hem çocuğun gelişimi açısından hem de dışarıdaki hayata tekrardan adepte olabilmesi açısından büyük bir önem taşımaktadır.

3.4. Eski Tutuklu ve Hükümlülerin Cezaevi Sonrası Gündelik Hayat Deneyimleri