• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: TERÖR VE GENEL GÖRÜNÜMÜ

1.4. Terörün Çeşitleri

1.4.10. Bir Terör Çeşidi Olarak Asimetrik Savaş

“Soğuk Savaş Dönemi”nin başlaması ile birlikte dünya; “yeni model istihbarat”, “casus”, “gerilla ve kontrgerilla”, “eylem”, “şiddet”, “dinleme” v.b. kavramlar ile tanışmıştır. Soğuk Savaş Dönemi’ni kutupların savaşı olarak tanımlamak doğru bir yaklaşım olacaktır. Anılan dönemde, bir ülkenin düşmanına doğrudan cephe açması, siperlere kendi askerini yerleştirmesi gerekmemiştir. Hedef ülkede ajan faaliyetlerle silahlı gruplar kurulmuş, söz konusu silahlı gruplar mezkur ülkenin güvenlik güçleri ile çatışma yaratarak kaos ortamı yaratmayı amaçlamıştır. Günümüzde yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanan “Asimetrik Savaş” kavramı ise farklı bir çatışma tarzını anlatmaktadır. Asimetrik Savaş içerisinde dünya devletlerinin birbiri ile doğrudan doğruya savaşı bulunmamaktadır. İsteyerek ye da istemeden oluşturulan/oluşan yasadışı

silahlı bir grup başka ülke/ülkeler ile çatışmaya girebilir. Yani, iki farklı silahlı yapının simetrik olmayan savaşı söz konusudur.

Japonya/Tokyo metrosuna 20 Mart 1995 tarihinde sarin gazı verilmesi sonucunda onbir kişinin ölmesi ve 5 bin kişinin ise yaralanması, Kitle İmha Silahları'nın (KİS) sadece savaşlarda kullanılmayacağını acı bir şekilde göstermiştir. 11 Eylül 2001'de iki sivil yolcu uçağı ile New York'taki İkiz Kuleler'in yerle bir edilmesi büyük çaplı saldırıların sadece bomba kullanılarak yapılmayacağını hafızalara kazımıştır. Ardından ortaya çıkan şarbon (anthrax) korkusu ise hala güncelliğini korumaktadır. Bugün dünya yöntemi ve etkisi önceden tahmin edilemeyen “asimetrik terör” denilen farklı bir savaşla karşı karşıya bulunmaktadır (Ergün, 2006: 2).

Tarihin her dönemi, kendi koşullarına uygun türde savaşlar yaratmıştır. Yani her dönem kendi savaş türünü ortaya çıkarmıştır. 11 Eylül 2001 saldırıları da göstermiştir ki; içerisinde bulunduğumuz yüzyılın savaş türü “Asimetrik Savaş” olacaktır. Asimetrik Savaş en yalın haliyle; “Aralarında konum, biçim ve belirli bir eksene göre ölçü uygunluğunda farklar olan iki düşman kuvvetin çatışması.” şeklinde tanımlanmaktadır (Karaca, 2006: 2).

Asimetrik Savaş’ın yaygın bir tanımı ise; “Meşru olarak harp etmeden, özel hayati hedeflere alışılmamış usullerle saldırı, siber ve bilgi savaşı şeklinde halkın yaşam ve psikolojisini felç eden ve hatta kitle imha silahları dahi kullanarak yapılabilecek her türlü savaştır.” şeklindedir (Bütün, 2002: 60).

Asimetrik tehdit kavramının diğer bir tanımlanması ise; “Yarattığı ani ve hazırlıksız durum nedeni ile ülkelerin siyasi, sosyal ve ekonomik sistemlerinde istikrarsızlıklarına neden olan, düşük seviyede kuvvet ve teknoloji kullanarak etkin olmayı amaçlayan tehdit algılaması” biçiminde ifade edilmektedir. ABD ‘de gerçekleştirilen 11 Eylül İkiz Kuleler eylemi, klasik bir asimetrik tehdit örneğidir. Bu eylem sonucu ABD tüm güvenlik konseptini yeniden ele alarak asimetrik tehdide karşı “Department of Homeland Security” adlı birimini oluşturmuştur (Baykal, 2007: 6).

Asimetrik Savaş, klasik anlamda bir savaşı sürdürecek güç ve kaynaklara sahip olmayan direnişçi grupların, güçlü devletlere karşı kullanmaya başladıkları gerilla taktiklerinin bütünü olarak tanımlanmaktadır. Klasik savaşlarda Cenevre Konvansiyonları ile

belirlenen savaş zarar ve giderlerini hafifletmeye yönelik kurallar mümkün olduğu kadar uygulanılmakla birlikte, asimetrik savaş içerisinde bu tür kuralların uygulanılması mümkün değildir. Asimetrik Savaş, gayri nizami savaşı, şiddetin ve terörizmin her türlü kullanımı, kitle tahrip ve kitlesel etki silahlarının kullanılmasını, masum sivil halkın istismarını, sivil itaatsizliği ve kitlesel göçe zorlamayı içeren ve kişi, örgüt, şebeke v.s. gibi devlet dışı aktörlerin devlet veya devletlere karşı yürüttüğü bir mücadele şeklidir. Savaşın veya tehdidin asimetrik oluşu, tarafların kullandığı silahlar veya yöntemler, hukuki statüleri, devletler hukukundaki yerleri, güçleri, maksatları ve mücadelenin sonunda elde etmeyi düşündükleri hedefler bakımından birbirlerine benzer, eşit denk, orantılı olmayışlarıdır. Asimetri farklı düşünmek, akla gelmeyeni düşünmek, farklı örgütlenmek ve farklı hareket etmek demektir. Çok bilinen ve söylenen bir örnek de, Asimetri, Afganistan’ın bir köyünde oturup ABD’de İkiz Kulelere ve Pentagon’a yolcu uçakları ile saldırmayı planlamak ve icra etmek demektir.

Asimetrik Savaş, kavram olarak özellikle “11 Eylül Terör Olayları” ve Ortadoğu'daki İsrail-Filistin sorunuyla daha çok kullanılmaya başlanmıştır. Asimetrik Savaş, değişik şekillerde tarif edilebilirse de kısaca daha zayıf bir ordunun veya topluluğun daha güçlü bir orduya karşı yürüttüğü rasgele/belirsiz mücadele olarak tanımlanabilmektedir. Asimetrik Savaş denilince akla gelen hususlar;

a) Tarafların nicelik bakımdan büyük ölçüde eşitsizliği, ayrıca teknolojik olarak, yani nitelik açısından tarafların eşitsizliği,

b) Taraflardan birinin yeri belli iken, diğerinin yerinin belli olmadığı (Cephesi Olmayan Savaş) ve zayıf tarafın hangi vasıtalarla vuracağının önceden kestirilmediği,

c) Tarafların birinin nitelik veya niceliksel eksikliğinden dolayı savaş hukukuna uygun davranılmadığı,

d) Taraflardan birinin diğerinin zayıf noktasına yukarıdaki tanımlamalardan doğan unsurlar nedeni veya bunların birini veya birkaçını göz önüne alarak saldırdığı,

e) Taraflar arasında simetrik ve eşitlik durumunun eksik olması veya ortadan kalkması durumunda ortaya çıkan kriterlerin bulunduğu,

f) Topyekun ve düşük yoğunluklu olarak tanımlanan klasik savaş yöntemlerinin dışındaki mücadele türleri akla gelmekte olup, çok basit anlamda ise; “gerilla savaşı”, “terörist saldırı” veya “tedhiş” olarak tanımlanabilecek durumlarda da asimetrik savaş söz konusu olmaktadır (Külebi, 2005: 14).

Asimetrik savaş kavramı, 21 Haziran 2005 tarihinde toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK)’nda ele alınan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB)’nde yer almıştır. Anılan belgede asimetrik tehditler; bölücü, yıkıcı, irticai faaliyetler, uluslararası terör ve uluslararası örgütlerle bağlantılı radikal dini gruplar başlıkları altında incelenmiştir.