• Sonuç bulunamadı

Yine Kıbrıs Mutasarrıfı müşârün-ileyh ve Na’ib ve müftü vesa’ire

Kıbrıs ceziresinde vaki‘ Bak(?) Kazası sakinlerinden olub bundan akdem mezbuhan vefât iden Hasan bin Ahmed’in veraseti sulbiye-i sağire Hadice ile li- ebeveyn kebire kızkarındaşı Sıdıka’ya muhzıra olduğu ba‘de’t-tahakkuku’ş-şer‘î mezbûre Sıdıka ve sağire-i mezbûrenin vasî-i mensûbe kasaba-i mezkûre ahalisinden Mehmed bin ‘Ali’nin yine kasabâ-i merkûm ahalisinden Mustafa bin Mehmed ve ‘Ali bin Kürd Mehmed ile meclisde ber-nehc-i şer‘î hin-ü terâfü‘lerinde beynlerinde vuku‘ bulan münaza‘aya mebni merkûm Mustafa ve ‘Ali yedlerinde bulunan bıçak ile merkûm Hasan’ın başına ma‘aen ve müttefiken darb ve cerh iderek cerh-i mezkûrdan me’sûm olmamağla mecrûh-u merkûm Hasan’ı buldukları mağaraya karib-i sağireye firar iderek kendünün beka-i hıyân dahi mütevehhim olduğu halde merkûm Mustafa arkasından yetişüb sağire-i mezkûrede merkûm Hasan yedinde bulunan bıçak ile ‘amden ve bi- gayr-ı hak cerh idüb bu vechile vefât eylediği bi’t-tav‘an ikrâr ve i‘tiraf eyledikleri lede’l-‘adil ve’l-rükn şahâdetleriyle makbul idüğü ahbardan Rüstem bin ‘Ali ve Ahmed bin ‘Abdullah ve Hüseyin bin diğer ‘Ali ve ‘Arar bin Mehmed nam kimesneler şahâdetleriyle sabit ve mütehakkık ve katil-i merkûm Mustafa’nın icrâ-yı kısasıyla carih-i merkûm ‘Ali hakkında takrir-i şer‘î lazım geldiği bâ-mazbata ve i‘lâm inhâ olmasına ve mufad-ı i‘lâma nazaren mezbûran Mustafa ve ‘Ali mezbûr Hasan’ın kafasına bıçak ile ma‘aen darb ve cerh itmeleriyle mezbûr Hasan mecrûhen zikr mağaraya karib-i mahalde sağireye firar itdikde mezbûranın vaki‘ olan cerhde me’sûm olub mezbûr Hasan’ın hayatı mütevehhim iken ancak mezbûr Mustafa makbere-i mezbûrede mezbûr Hasan’ı bıçak ile ‘amden zebh ve katl eylediğini mezbûranın tav‘an ikrârları şahidan-ı mezbûran şahâdetleriyle sabit olmuş olmağın bu suretde uht-u mezbûre katil-i mezbûr Mustafa’yı kısasdan ‘afv itmediği halde bizzatihi huzurlarında talebiyle katil-i mezbûr Mustafa’ya icrâ-yı kısas ve mezbûr ‘Ali’ye dahi takrir-i şer‘î lazım geleceği canib-i fetvahaneden zahr-u i‘lâm-ı mezkûre tahrir ve işaret kılınmış olduğundan ber-muceb-i kayd-ı fetvahane uht-u mezbûre katil-i mezbûr Mustafa’yı

kısasdan ‘afv itmediği halde bizzatihi huzurlarında talebleriyle katil-i mezbûr Mustafa’ya icrâ-yı kısas olunması ve eğer ‘afv ider veya sulh olur ise ol-halde kısas-ı sakıt ve verese-i sa’ire hakkında mes’ele-i diyete münkalib olacağından icab-ı şer‘înin icrâsıyla keyfiyetin bâ-i‘lâm ve mazbata bu tarafa iş‘ârı ve katil-i mezbûrun dahi tarih-i habsi gösterilerek bu tarafa gönderilmesi ve mu‘avenet ve haric hükmünde kılan mezbûr ‘Ali’nin dahi habsi tarihinden i‘tibaren mahallinde iki sene müddetle vaz‘-ı pranga olub hitam müddetinde kefil rabtıyla sebilinin tahliyesi babında lazım gelen emr-i şerifimin ahrarı meclis-i vâlâ-yı mezkûrdan bâ-mazbata ifade olunduğu beyanıyla Kezâlik S.20-21/B.36: (S.20) Ber-mentuk-u ferman-ı ‘adâlet-‘unvân katil-i merkûm

verese-i merkûmun huzurlarında icrâ-yı kısasına ibtidâr olunduğu natık varıd olan i‘lâm ve mazbata mazmunları ferman-ı ‘ali şerh virildi

Fî 22 RÂ (Rebî‘ü’l-Evvel) Sene (1)274 (10 Kasım 1857)

Bir sureti

Mülhakatıyla Edirne Eyâleti Vâlîsi ve mecidiye-i nişâne hümâyûnun birinci rütbesinin ha’iz ve hasıl vezirim İsma‘il Rahmi Paşa iclâlehûya ve Rumili Beylerbeyiliği payelûlerinden Filibe Sancağı Mutasarrıfı Hüsnü Hasan Paşa dâmet ma‘âliyeye ve Filibe Kadısı’na ve a‘za-yı meclise

Filibe’ye muzafe Kölis Nahiyesi’ne tabi‘ Yeni Leboya Karyesi sakinlerinden olub bundan mukaddem maktûlen vefât iden ‘Ali bin Mehmed’in veraseti babası merkûm Mehmed bin Ahmed ile vâlidesi Zeliha bint-i ‘Ali’ye inhisârı tahakkundan sonra verese-i merkûmun Mehmed ve Zeliha Uzanca ile Halasköy Kazası’na tabi‘ Karaağalı Karyesi mütemekkinlerinden Terellu veled İsvanko ile meclisde ber nehc-i şer‘î terâfü‘lerinde merkûm Nerelço mütevefa-yı merkûm ‘Ali’nin başına kebir-i sopa ile ‘amden bi-gayr-ı hak darb ve bıçak ile boğazlayub bu vechile katl eylediği tav‘an ikrârıyla sabit ve mütehakkık ve katil-i merkûm Nerelço’nun icrâ-yı kısasına hükm-i şer‘i lahık olduğu bâ-i‘lâm ve mazbabta inhâ olunmuş ve mufad-ı i‘lâma nazaren maktûl-u mezbûr ‘Ali’nin katil-i merkûm Nerelço muceb-i kısas olan katl ile katl eylediği tav‘an ikrârıyla sabit olmuş olmağın bu suretde varisat-ı mezbûran katil-i merkûmu kısasdan ‘afv itmedikleri halde bizzatihi huzurlarında talebleriyle katil-i

merkûm Nerelço’ya icrâ-yı kısas lazım geleceği canib-i fetvahaneden zahr-u i‘lâm-ı mezkûre tahrir ve işaret kılınmış olduğundan ber-muceb-i kayd-ı fetvahane verese-i merkûmu (S.21) kısasdan ‘afv itmediği halde bizzat huzurlarında talebleriyle katil-i merkûm Nerelço’nun icrâ-yı kısası ve eğer vereseden biri ‘afv ider veya sulh olur ise ol- halde kısas-ı sakıt ve mes’ele-i diğerleri hakkında diyete münkalib olacağından icab-ı şer‘înin icrâsıyla keyfiyetin bâ-mazbata ve i‘lâm bu tarafa iş‘ârı ve katil-i merkûmun tarih-i habsi gösterilerek mukayyedenn bu canibe i‘zâmı babında lazım gelen emr-i şerifimin ahrarı meclis-i vâlâ-yı mezkûrdan bâ-mazbbata ifade olunduğu beyanıyla

Kezâlik S.21/B.37: İşbu emr-i ‘ali mahalline lede’l-vürûd icrâ-yı ahkâm-ı sırasında

maktûl-u mezkûrun pederi Hacı ‘İsa katil-i merkûmu kısasdan ‘afv itmekle kısas-ı sakıt ve ümm-i mezbûre hakkında diyete münkalib olduğundan diyet-i ricl olan on bin dirhem şer‘î gümüşün südsi bulunan bin altı yüz atmış altı buçuk dirhem iki buçuk çekirdek tesemmihalarıtekasit-i selâse ile mezbûre Ümmühan’a teslim olunmasına katil-i merkûm Sait’e tesmî‘olunduğu ve katil-i merkûm iki yüz yetmiş iki senesi zilhiccesinin yirmi üçüncü gününde (25 Ağustos 1856) meclise ilka olunarak bu def‘a der-sa‘adete gönderildiğini natık bir kıt‘a i‘lâm ve mazbata vürûd itmiş ve li-eb-i mezbûr fî-mâ-ba‘d husus-u mezkûrede katil-i mezbûrdan kısas ve diyetinden nesne da‘vâsına kadir olunmayub maktûl-u mezbûrun kazadan tamam diyeti olan on bin dirhem şer‘iden ancak emr-i mezbûrenin hisse-i ırsiyesi sinin-i selâsede tekasıt-ı selâse ile katil-i mezbûrun ümm-i mezbûreye icrâsı lazım geleceği canib-i fetvahaneden zahr-u i‘lâm-ı mezkûre işaret kılınmış ve diyet-i merkûmun ol-vechile tasviyesi babında Adana Vâlîsi hazretlerine cevabname-i sami nazırı ve katil-i merkûmun tarih-i habsinden i‘tibaren yedi sene müddetle tersane-i ‘amirede vaz‘-u kürek olunarak hitam müddetinden sebilinin tahliyesi icabına canib-i zabtiyeye buyruldu-i sami yazılması tatbik-i kavanin cem‘iyetiyle meclis-i vâlâ-yı ahkâm-ı ‘adliyede tezekkür kılınmış olduğu bâ-mazbata ifade olunmuş olduğundan mucebince kayd-ı bâlâsına şerh virilerek oradan mezkure

meclis-i vâlâ-yı mezkûr evrâk odasına virilmişdir. Fî 15 Ş (Şevvâl) Sene (12)74

Mülhakatıyla Adana Eyâleti Vâlîsi ve mecidiye-i nişâne hümâyûnun ikinci rütbesinin ha’iz ve hasıl vezirim El-hâc Halil Kamil Paşa iclâlehûya ve Adana Na’ib ve Müftüsü’ne ve a‘za-yı meclis ve belde-i memlekete

‘Alidede sakinlerinden olub bundan akdem maktûlen vefât iden Hafız Mustafa’nın veraseti babası Hacı ‘İsa ile vâlidesi Ümmühan’a inhisârı ba‘de’t- tahakkuku’ş-şer‘î verese-i mezbûrenin Adana’da Çarak Mahallesi’nde sakin Sait bin Eyüb ile meclisde ber-nehc-i şer‘î hin-ü terâfü‘leyinde merkûm Sait maktûl-u merkûm Mustafa’ya çakı ile ‘amden zebh ve gözünü çıkarub ve mahall-i sa’irelerini cerh iderek nehr-i Çarı’ya ilka eylediği tav‘an ikrârıyla sabit ve mütehakkık ve katil-i merkûmun kısasına hükm-i şer‘i lahık olduğu bâ-mazbata ve i‘lâm inhâ olunmuş ve mufad-ı i‘lâma nazaren maktûl-u mezbûr Hafız Mustafa’ya katil-i mezbûr Sabit nam kimesnenin muceb-i kısas olan katl ile katl eylediği tav‘an ikrârıyla sabit ve mucebiyle katil-i mezbûrun kısasına hükm-işer‘î lahık olmuş olmağın bu suretde maktûl-u mezbûrun verese-i katil-i mezbûru kısasdan ‘afv itmedikleri halde bizzatihi huzurlarında talebleriyle katil-i mezbûr Sait’e icrâ-yı kısas lazım geleceği canib-i fetvahaneden zahr- u i‘lâm-ı mezkûre tahrir ve işaret kılınmış olduğundan ber-muceb-i kayd-ı fetvahane verese-i merkûm katil-i mezbûru kısasdan ‘afv itmedikleri halde bizzatihi huzurlarında talebleriyle katil-i merkûmun icrâ-yı kısası ve içlerinden biri ‘afv ider veya sulh olur ise ol-halde kısas-ı sakıt ve diğeri hakkında mes’ele-i diyete münkalib olacağından icab-ı şer‘înin icrâsıyla keyfiyetin bâ-i‘lâm ve mazbata iş‘ârı ve katil-i merkûmun dahi habsi tarihi gösterilerek mukayyeden i‘zamı babında lazım gelen emr-i şerifimin ahrarı meclis-i vâlâ-yı ahkâm-ı ‘adliyemden bâ-mazbata ifade olmasına ve keyfiyet-i taraf-ı eşref şâhâneme ‘arz ile lede’l-istîzân ol-vechile icrâsı hususuna irade-i seniyye-i mülûkanem ta‘allukuyla emr-i hümâyûn-u pâdişâhâneme sünûh ve südûr itmiş olmakdan naşi siz ki vâlî-i müşâr ve Na’ib ve müftü vesa’ir mûmâ-ileyhimsiz keyfiyet-i ma‘lumunuz oldukda ber minval-i muharrer icrâ-yı ahkâm-ı şeri‘at-ı garraya müsaberet ve ‘alâ kile’t-takdireyn keyfiyet-i der-bar-ı şevket-karar mülûkâneme tahrir ve işara mübaderet eyleyesiz şöyle bilesiz ‘alamet-i şerifeme i‘timad kılasız

Fî Evâsıt-ı Muharrem Sene (12)74 (1 - 10 Eylül 1857)

S.21-S.22/B.38: (S.21) Ber-mentuk-u ferman kazâ-i cereyân katil-i merkûm

verese-i maktûl-u merkûmun huzurlarında icrâ-yı kısasına ibtidâr olunduğu natık varıd olan i‘lâm ve mazbata ve şakka mazmunları bâ-ferman-ı ‘ali şerh virildi

Fî 14 R (Rebî‘ü’l-Âhir) Sene (1)274

(2 Aralık 1857) Bir sureti

‘Asakir-i nizamiye-i şâhânem müşiratından mülhakatıyla Selanik Eyâleti Vâlîsi ve mecidiye-i nişâne hümâyûnun ikinci rütbesinin ha’iz ve hasıl vezirim Hamdi Paşa iclâlehûya ve rütbe-i saniye ashabından Siroz Sancağı Ka’imakamı Vasfi zîde ‘uluvvuhuya ve Siroz Na’ib ve Müftüsü’ne ve a‘za-yı meclise

Siroz’a tabi‘ Cum‘a Karyesi sakinlerinden olub bundan akdem katîlen vefât iden Memiş bin Mehmed’in veraseti zevcesi Kezmihan ibnete ‘Abdülkerim ile sulbi sağir oğlu Süleyman ve sulbiye-i sağire kızları Ümmühan ve Emine’ye muhzıra olduğu ba‘de’t-tahakkuk şer‘î suğar-ı mezbûrunun vasi-i mensubları ve zevce-i mezbûre vekil-i şer‘î olan suğar-ı mezbûranın li-ebeveyn-i selimileri Hacı Mustafa bin Mehmed ile vira-i Repez Kazası’na tabi‘ Belavre Karyesi ahalisinden ve sabıka Elipli Cema‘a Karyesi’nde olan Bozacı Ta’ifesi’nden Süleyman bin ‘Abdullah’ın meclisde ber nehc-i şer‘î hin-ü terâfü‘lerinde merkûm Süleyman mütevefa-yı merkûm Memiş’in piştov kurşunuyla ‘amden sağ memesi üzerinden darb ve cerh iderek müte’essiren ol anda vefât eylediği ‘udul-u ahrar-i ricâl-i (S.22) müslimiyetden ve karye-i merkûme ahalisinden Hayrullah ibn-i Veliyüddin ve ‘Abdi ibn-i Mehmed Tahir nam kimesneler şahâdetleriyle sabit ve mütehakkık ve katil-i merkûmun kısasına hükm-i şer‘î lahık olduğu bâ-mazbata ve i‘lâm inhâ olunmuş ve mufad-ı i‘lâma nazaren maktûl-u mezbûr Memiş katil-i mezbûr Süleyman’ın muceb-i kısas olan katl ile katl eylediği beyyine-i mu‘adele ile sabit olmuş olmağın bu suretde zevce-i mezbûre Kezmihan Hâtûn katil-i mezbûru kısasdan ‘afv itmediği halde bizzatihi huzurlarında talebleriyle katil-i mezbûr Süleyman’a icrâ-yı kısas lazım geleceği canib-i fetvahaneden zahr-u i‘lâm-ı mezkûre tahrir ve işaret kılınmış olduğundan ber-muceb-i kayd-ı fetvahane zevce-i mezbûre katil-i merkûmu kısasdan ‘afv itmediği halde bizzatihi huzurunda talebleriyle katil-i merkûm Süleyman’a icrâ-yı kısas olunması ve eğer ‘afv ider veya sulh olur ise ol-halde kısas-ı sakıt ve suğar-ı verese haklarında mes’ele-i diyete münkalib olacağından icab-ı şer‘înin icrâsıyla keyfiyetinin bâ-i‘lâm ve mazbata iş‘ârı ve katil-i merkûmun dahi habsi

tarihi gösterilerek mukayyeden bu tarafa i‘zamı babında lazım gelen emr-i şerifimin

ahrarı meclis-i vâlâ-yı mezkûrdan bâ-mazbata ifade olunduğu beyanıyla Aslına tatbiken