• Sonuç bulunamadı

Bilirkişinin Reddi

Bilirkişiler, raporlarını objektif olarak hazırlamalıdırlar.463 Konunun uzmanı ve hakimin danışmanı olan bilirkişiler, görevleri gereği tıpkı hakimler gibi tarafsız, ahlaken de olgun olmalıdırlar.464 Bilirkişinin tarafsız olması için ayrıca davanın tarafları ile hiçbir menfaat ilişkileri bulunmamalıdır.465

CMK m. 69’a göre; “1. Hakimin reddini gerektiren sebepler, bilirkişi hakkında

da geçerlidir. 2. Cumhuriyet savcısı, katılan, vekili, şüpheli veya sanık, müdafii veya kanuni temsilci, ret hakkını kullanabilirler. Hakim veya mahkeme tarafından atanan bilirkişinin adı ve soyadı, engel sebepler olmadıkça ret hakkına sahip olanlara bildirilir. 3. Ret istemini davayı görmekte olan hakim veya mahkeme inceler. Soruşturma evresinde, Cumhuriyet savcısınca kabul edilmeyen ret istemi sulh ceza hakimince incelenir. Reddi isteyen kişi, bunun nedenini, dayandığı olguları göstererek açıklamakla yükümlüdür.”

Görüldüğü üzere, CMK m. 69/1’de bilirkişinin reddi, hakimin reddini gerektiren sebepler göz önüne alınarak düzenlemiştir.466 Hakimin reddini gerektiren CMK m. 22 ve 23’teki nedenler467 bilirkişiler için de geçerlidir.468 Hakimlik ve

463 Yıldız (2006b), s. 323, 324; Dönmez, s. 1151; CMK m. 87/3’teki ölümünden hemen önceki

hastalığında öleni tedavi etmiş olan tabibe, otopsi yapma görevi verilemeyeceğine dair düzenleme kanımızca bilirkişinin görevini tarafsız bir şekilde yapmasını sağlamak için getirilmiştir.

464 Deliduman, s. 280; Deryal (2001), s. 21; Dönmez, s. 1162.

465 “Davalı taraf, keşifte dinlenen ve mütalaası hükme dayanak yapılan bilirkişinin şahsına itiraz

eylemiş, mahkemece bu itiraz nazara alınmamıştır. Oysa bu bilirkişi taşınmazı davacı tarafa satan kimse olduğunun açıklamıştır. Bu durumda davada menfaati zahirdir. Bu nedenle adı geçenin mütalaasına değer verilemez.” 8. HD, 13.11.1976, 1864/6237, bkn: Deliduman, s. 281.

466 Sevük (2006), s. 51; Yıldız (2006b), s. 311.

467

CMK m. 24/1’de hakimin reddi nedenleri, m. 22’de ise hakimin davaya bakamayacağı haller düzenlenmiştir.

22. maddeye göre “hakim;

a) Suçtan kendisi zarar görmüşse,

b) Sonradan kalksa bile şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında evlilik, vesayet veya kayyımlık ilişkisi bulunmuşsa,

c) Şüpheli, sanık veya mağdurun kan veya kayın hısımlığından üstsoy veya altsoyundan biri ise, d) Şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında evlat edinme bağlantısı varsa,

e) Şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında üçüncü derece dahil kan hısımlığı varsa,

f) Evlilik sona ermiş olsa bile, şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında ikinci derece dahil kayın hısımlığı varsa,

g) Aynı davada Cumhuriyet savcılığı, adli kolluk görevi, şüpheli veya sanık müdafiliği veya mağdur vekilliği yapmışsa,

h) Aynı davada tanık veya bilirkişi sıfatıyla dinlenmişse, hakimlik görevini yapamaz.”

bilirkişilik sıfatının aynı kişide birleşmesi başka bir red nedeni olarak kabul edilmelidir.469

Yasada bilirkişinin reddi için bir süre öngörülmediğinden hüküm verilinceye kadar bilirkişi reddedilebilir. Bilirkişinin görüşünü bildirmiş olmasının bu hususta engelleyici bir etkisi yoktur.470 Red sebebi yerinde görülerek talebin kabulünden sonra bilirkişi tarafından verilen mütalaalar geçersizdir.471 Red nedeni rapor verilinceye kadar ileri sürülebilmektedir. Rapordan sonra reddin geçerli sayılabilmesi için bu gecikmenin kabul edilebilir bir mazerete dayanması gerekir.472

V. BİLİRKİŞİ RAPORLARI A. Genel Olarak

Bilirkişi, incelemelerini bitirip çalışmasını sonuçlandırınca mütalaasını yazılı olarak bildirir.473 İşte bu yazılı mütalaaya bilirkişi raporu denir.474

CMK m. 66 uyarınca “Bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ilişkin kararda,

cevaplandırılması uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren sorularla inceleme konusu ve görevin yerine getirileceği süre belirtilir. Bu süre, işin niteliğine göre üç ayı geçemez. Özel sebepler zorunlu kıldığında bu süre, bilirkişinin istemi üzerine, kendisini atayan merciin gerekçeli kararıyla en çok üç ay daha uzatılabilir. Belirlenen süre içinde raporunu vermeyen bilirkişi hemen değiştirilebilir. Bu durumda bilirkişi, o ana kadar yaptığı işlemleri açıklayan bir rapor sunar ve görevi sebebiyle kendisine teslim edilmiş olan eşya ve belgeleri hemen geri verir. Bu bilirkişi, 64. maddede öngörülen listelerden çıkarılabileceği gibi; gecikme dolayısıyla uğranılmış zararları ödemesine de karar verilebilir.”

CMK m. 214 uyarınca bilirkişi raporları duruşmada okunmak zorundadır. Raporun bir sureti de m. 67/4 gereğince taraflara verilir. Hakim bilirkişi raporunun

469 Özbek (2006a), s. 644.

470 Sevük (2006), s. 75.

471 Çağlayan, s. 441.

472 Üstündağ /Tanrıverdi, s. 21.

473 CMK’nın 67/1. md. uyarınca; “İncelemeleri sona erdiğinde bilirkişi yaptığı işlemleri ve vardığı

sonuçları açıklayan bir raporu, kendisinden istenen incelemeleri yaptığını ayrıca belirterek, imzalayıp ilgili mercie verir veya gönderir. Mühür altındaki şeyler de ilgili mercie verilir veya gönderilir ve bu husus bir tutanağa bağlanır.”

474 Dülger, s. 671; Köylerdeki gayrimenkul uyuşmazlıklarında keşifte seçilecek mahalli bilirkişilerin

yazı bilmemesi veya raporu yazılı sunacak derecede bilgi sahibi olmamaları halinde beyanları tutanağa geçirilir. Bkn: Deliduman, s. 285.

yeterli olmadığı kanısında ise yeni bir bilirkişi raporu aldırabileceği gibi aynı bilirkişiden tereddütleri giderici ek bir rapor da isteyebilir.475 Her ne kadar hakimin, bilirkişi raporunun eleştirel değerlendirmesini yapma zorunluluğu varsa da, bilirkişilerden daha iyi bildiğinden hareketle rapordaki görüşten ayrılmaktan kaçınmalıdır. Zira hakim, bu teknik bilginin kendisinde bulunmaması ve boşluğun bilirkişi aracılığıyla doldurulması amacıyla ona başvurmuştur.476

Bilirkişi raporunda bazı hususlarda eksiklikler mevcutsa yahut raporda bazı hususlar belirsizlik arz ediyorsa, taraflar, raporda eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik arz eden hususların ise bilirkişiye açıklattırılmasını yahut yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmasının temini için, mahkemeye itirazda bulunabilirler.477

CMK m. 67/5 uyarınca “Bilirkişi incelemeleri tamamlandığında, yeni bilirkişi

incelemesi yapılması veya itirazların bildirilmesi için istemde bulunabilmelerini sağlamak üzere Cumhuriyet savcısına, katılana, vekiline, şüpheliye veya sanığa,

müdafiine veya kanuni temsilciye süre478 verilir. Bu kişilerin istemleri reddedildiğinde,

üç gün içinde bu hususta gerekçeli bir karar verilir.” Madde metninden anlaşılacağı

üzere bilirkişi raporuna ne kadar süre içinde itiraz edileceği hakimin takdirine bırakılmıştır. Bilirkişiye yöneltilecek olan sorular, tarafların da görüşü alınmak suretiyle somut olarak belirlenecek olursa, rapora itiraz olasılığı da önemli ölçüde azalır ve bu suretle yargılamanın uzamasının da önüne geçilmiş olur.479

475 Sevük (2006), s. 95.

476

Yıldırım, s. 840.

477 HMK m. 281 gerekçesi, bkn: http://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem23/yil01/ss393.pdf, Erişim

Tarihi: 18.02.2011

478 HUMK m. 283/1 uyarınca bilirkişi raporuna itiraz süresi yedi gündür. Bir tarafın bilirkişi

raporuna itiraz etmemesi ile, bilirkişi raporuna itiraz eden taraf lehine usuli kazanılmış hak doğar. Yani, bir taraf bilirkişi raporuna itiraz etmez, diğer tarafın veya mahkemenin kendiliğinden gerekli görmesi üzerine yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılır ve ikinci bilirkişi raporu birinci rapora itiraz edenin daha aleyhine olursa, ilk rapora itiraz etmeyen taraf bakımından bilirkişi raporu kesinleştiğinden ve bununla diğer taraf lehine usuli kazanılmış hak doğduğundan , mahkemenin ilk bilirkişi raporuna göre karar vermesi gerekir. Bkn: Deliduman, s. 295, 296; “Mahkemece alınan ilk rapora davacı taraf itiraz etmemiştir. Davalının itirazı üzerine alınan 2. raporda ise, kira kaybı, elektrik onarım tamiri, bina içi büro montajı gibi masraflar ilk rapora göre daha fazladır. Davalı ilk rapora itiraz etmemiş olduğundan ilk rapordaki daha düşük miktarlar davalı lehine kazanılmış hak oluşturur.” 13. HD, 26.12.1991, 7956/11737, Deliduman, s. 296.

479 HMK m. 281 gerekçesi, bkn: http://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem23/yil01/ss393.pdf, Erişim