• Sonuç bulunamadı

Bilgi bir fikir, deneyim, öğrenme, tecrübe ya da birikim olarak geliştiğinde uygun bir kültür ve örgüt iklimi sayesinde örgütle bütünleşir. Bilgi ilk olarak bireyin sahipliğinden kurtularak örgütün bir bütünün parçasına dönüşür. Bu aynı zamanda bilginin organizasyon içindeki ve dışındaki paylaşımının sağlanması anlamına gelir. Bilgi, örgüt içerisinden başka bir birim ya da örgüte doğru ilerlemeye başladığında kavram biraz daha değişmekte, örgütsel işbirlikleri, rekabet, strateji ve sosyal ve ideolojik etkenler devreye girmektedir. Bilginin örgütler arasında paylaşımının gündeme gelmesiyle birlikte iç ve dış birçok etken devreye girmektedir. Sözgelimi, demir çelik sektöründe bir işletmenin yeni bir teknolojiyi başka ülkeden alması ülkeler arasında rekabet krizini doğurabilmektedir. Satılacak olan teknolojinin doğuracağı sonuçlar –rekabet kaybı, işgücü kaybı, pazar hâkimiyetinin kaybı vb- örgüt düzeyinde verilebilecek bir kararın ülke siyasetine dönüşmesine yol açabilmektedir.

Temelde bilgi bir işletmenin en önemli stratejik kaynağını oluştururken rekabet avantajının da ana kaynağıdır (Kang vd., 2010:8155). Stratejik açıdan bilginin transferi -özellikle bir başka işletmeye- örgütün yararına gözükmese de küreselleşmenin getirdiği dinamikler bir yerde işletmeleri buna mecbur etmektedir. İşletmeler yenidünya düzeninde ürün ve hizmetlerin tamamını kendileri üretmek yerine, daha uygun üretebilecek işletmelere ürettirmeyi tercih etmektedir. Örneğin,

bilgisayar üretiyorsanız yongalarını bir başka işletmeden almak zorundasınızdır. Bunun temel nedeni rekabet ortamında işletmelerin uzmanlaşarak kitle üretimi sayesinde parçaları daha ucuz üretmeyi başarabilmesidir. Ürün ve hizmetin bütün parçalarını üretebilecek bilgi ve donanıma sahip olsanız bile üretilmesi sonucunda ortaya çıkacak fiyat, rekabet avantajı sağlayamayacaktır. Bu bağlamda bilginin transferi bir anlamda rekabet için zorunluluk haline gelmektedir. Rekabet için temel unsurlardan birisi olan ve stratejik bir konumda bulunan bilgi yine rekabet avantajı sağlamak adına bir başka işletmeyle paylaşılabilmektedir.

Bir süreç olarak bilgi transfer süreci yeteneklerini geliştirmek isteyen işletmeye doğru bilgi akışının sağlanmasıdır. Bilgi transferi bir organizasyona ait spesifik bilginin kopyalanması olarak tanımlanabilir (Chen, 2013:364). Bilgi transferinde temel unsur birbirine rekabet avantajı sağlayabilmektir.

Bilgi transferiyle birlikte sıklıkla karşımıza çıkan bir başka kavram ise teknoloji transferidir. Teknoloji, ürün ve hizmetlerin üretimi, geliştirilmesi ve kullanımında doğrudan doğruya uygulanabilecek bilimsel ve deneysel bilgidir. Teknoloji transferi ise teknoloji üretimine öncülük eden, gelişmiş ülkelerden (ve/veya işletmelerden), gelişmekte olan ülkelere (ve/veya işletmelere) doğru işleyen bir sistem olarak adlandırılmaktadır (Tiryakioğlu, 2011:177). Gerek duyulan teknolojinin ülke içerisinde bulunmayıp bir dış ülkede geliştirilmiş olması halinde bunun çeşitli yol ve yöntemlerle transfer edilmesi, ülke ve işletme koşullarına uyarlanmasıdır (Okay vd., 2008:101). Teknoloji transferi tek yönlü bir bilgi transferidir. Bilgi teknoloji yoluyla diğer tarafa ulaştırılır ve alışveriş biter. Ancak bilgi paylaşımı çift taraflı bir alışveriştir. İşletmeler arasında ve ulusal sınırlar arasında bilgi transferi çok yönlü ve dinamik bir süreçtir (Chen vd., 2013:364). Bu paylaşım işbirliğin devam ettiği müddetçe her iki işletmenin da yararına devam eder.

2.7.1. Bilgi Transferini Etkileyen Unsurlar

Birçok araştırmacı bilgi transferinin başarısını etkileyen çok sayıda faktör belirlemişlerdir. Bu faktörlerden bazıları şu şekilde sıralanabilir: Coğrafi mesafe, kültürel farklılıklar, işbirlikleri, güven, alıcı vericinin bilgi kapasiteleri, bilgiyi alabilme kapasitesi, güven ve motivasyon bunlardan bu etkenlerden birkaçıdır.

2.7.1.1. Uzaklık

Uzaklık bir işletmenin yapacağı bilgi transferini çok yönlü olarak etkileyebilmektedir. Kültürel, coğrafi, yönetimsel ve ekonomik boyutları olan bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bilgi transfer faaliyetinin doğası gereği karşılıklı işbirlikleri göz önünde bulundurulduğunda bilgi sağlayıcıları (işveren) ve bilgi alıcıları (tedarikçi) zaman dilimleri, iklim, dil, siyaset felsefesi, yasal ve düzenleyici rejimleri, kültürü ve tarihi farklılıklar gibi birçok zorlukla karşılaşılabilmektedir (Chen vd., 2013: 364).

Mekânsal mesafenin yakın olması rahatlatıcı bir etki yaparken, uzaklık arttıkça bilgi transferinin etkinliği düşmektedir. Uzaklık işletmelerin bilgi transfer kapasitelerini ve başarı düzeylerini etkiler (Amboss ve Amboss, ,2009:4). İki işletme arasında yapılacak herhangi bilgi transferi faaliyetine girmeden önce uzaklığın ortaya çıkarabileceği yararlar ve sorunlar belirlenmeli, önceden gerekli tedbirler alınmalıdır. Uzaklığın literatürde dört farklı şekilde işletmeleri etkilediği tespit edilmiştir. Bunlar; kültürel, idari, coğrafi ve ekonomik uzaklıklardır (Gemewat, 2001: 3).

Tablo 2.8. Bilgi Transferini Etkileyen Uzaklık Boyutları

Kültürel Uzaklık Yönetimsel Uzaklık Coğrafi uzaklık Ekonomik uzaklık

- Farklı dilleri

- Farklı etnik; etnik bağ veya sosyal ağların eksikliği

- Farklı dinler

- Farklı sosyal normlar

- Koloni ilişkilerin

yokluğu

- Paylaşılan parasal veya siyasi örgütlenme yokluğu - Siyasi düşmanlık - Hükümet politikaları - Kurumsal zayıflık - Fiziksel uzaklık - Bir ortak sınırın olmaması

- Ülkenin deniz veya nehir erişim boyutu eksikliği

- Zayıf ulaştırma veya iletişim bağlantıları - İklimlerde farklılıklar - Tüketici gelirlerindeki farklılıklar - Maliyet ve kalite farklılıkları: • Doğal kaynaklar • Mali kaynaklar • İnsan kaynakları • Altyapı • Girdi malları • bilgi veya bilgi akışı Kaynak: Ghemawat, 2001:5

Bilgi transferini doğrudan olmasa bile bu dört farklı uzaklık tipi etkilemektedir. Tablo2.8’de uzaklığın etkilediği bu dört boyut aktarılmıştır. Örneğin bazı dil ve kültürler diğerlerine göre algılaması ve uygulaması daha kolaydır. Kültürel olarak Çinli bir insan Konfüçyüs öğretileri gereği telif hakkını ya da kopyalamayı sorun olarak görmeyebilir. Ancak batılı bir işletme için telif hakkı işletmenin ürettiği en önemli ticari kaynaklardan biridir ve işletmenin entelektüel

sermayesini oluşturur. Bu bağlamda kültürel olarak verilecek bir bilginin dağıtılması çoğaltılması ya da taklit edilmesi bir şirket için sorunken diğeri için çok da önemli değil hatta çoğaltılması kültürel açıdan gerekli bir unsurdur.

Diğer bir etken olan ülkeler arasında yaşanan sınır, koloni ve diğer birliktelikler ticareti doğrudan etkilemektedir. Örneğin İngiltere, Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinin eski kolonileriyle olan ticaret ilişkileri diğer ülkelere nazaran son derece yüksektir. Hindistan ve Pakistan arasındaki düşmanlık nedeniyle ticaret yok denecek kadar azdır. Ülkeler genellikle tek taraflı olarak politik kararlar alırlar ve diğer şirketlerin ülke sınırlarını aşmaması için gerekli tedbirleri alabilirler. Bununla birlikte istedikleri ülkeler için ise kolaylıklar ve tavizler verebilirler.

İşbirliğini ve ticareti dolayısıyla da bilgi transferini etkileyen temel unsurlardan birisi de fiziksel yakınlıktır. Fiziksel yakınlığın en önemli sorunu taşıma maliyetleri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ekonomik uzaklık bilgi transferini etkileyen unsurlardan sonuncusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Ekonomik uzaklık sadece para birimi ya da ülkelerin zenginlikleriyle ilgili değildir. Tüketici gelirlerindeki farklılıklar, maliyet ya da kalite farklılıkları, doğal kaynaklar, mali kaynaklar, insan kaynakları, altyapı, girdi maliyetleri ve bilgi akış kapasitesidir. Şirketleri etkileyen unsurlar sadece parasal unsurlar da değildir. Standartlar, ölçü birimleri, kalite düzeyleri ve insanların gelir düzeylerine bağlı algıları da şirket ilişkilerini etkileyebilmektedir. Wal-Mart için Kanada’da satış yapmak çok kolaydır ve insanların gelir ve tüketim biçimleri nerdeyse Amerika’yla aynıdır. Ancak Wal-Mart için Hindistan bir kabus olabilir (Gemewat, 2001: 3-8).

2.7.1.2. Kültürel Farklılıklar

Bilgi organizasyonlarının başarıya ulaşması her şeyden önce sürekli eğitim, eğitimin yaygınlaştırılması ve bilgi transferine bağlıdır. Örgüt yaşayan bir organizmaya benzetilirse bilgi, damarlarında dolaşan kan olarak tanımlanabilir. Her örgütün kendi iç bünyesinde var olan bir kültürü ve iklimi mevcuttur. Kültür; bir grup ya da organizasyonun, grup üyelerinden öğrenilen hayat biçimi ve alışkanlıkları, inançları ve değerleri ifade eder. Bu kültürün içerisine bilginin dahil edilebilmesi örgütün başarısını arttıracak önemli unsurlardan birisidir. Örgütte

meydana gelecek bilgi kültürü uzun soluklu bir rekabet avantajı sağlayacaktır (Girdauskienė ve Savanevičienė , 2007:39).

Bir ülkenin kültürel nitelikleri insanların birbirleriyle şirketler ve kurumlar ile etkileşim biçimini belirler. Ulusal Kültür ve işletme kültürü birbirlerine karşılıklı etkiye sahiptir (Weissenberger-Eibl ve Spieth, 2006: 71). Dini inanç, ırk, sosyal normlar ve dil farklılıkları her iki ülke arasındaki mesafeyi yaratma yeteneğine sahiptir. Kültürel uzaklığın ticaret üzerinde büyük bir etkisi olabilir: Diğer tüm şartlar eşitken, bir dili paylaşan ülkeler arasındaki ticaret, ortak bir dili olamayan ülkelere göre üç kat daha büyük olabilir (Gemewat, 2001: 3).

2.7.1.3. İşbirlikleri

Stratejik işbirliği, iki veya daha fazla işletmenin, kaynakları paylaşmak amacıyla bağlantı kurarak anlaşma yapmaları ve bireysel hedeflerin başarılmasında ortak olarak faaliyet göstermeleridir. Bu işletmeler; kaynak, bilgi ve yeteneklerini her iki tarafın rekabet pozisyonunu arttırabilmek amacıyla paylaşırlar, yakın ve karşılıklı fayda sağlayacak pozisyonlarını korumak amacıyla uzun dönemli anlaşmalar yaparlar (İplik, 2008:4). Temelde bu anlaşmanın her iki tarafa da katkı sağlaması hedeflenmektedir.

2.7.1.4. Güven

İstikrarlı bir işbirliği sistemi güçlü bir güvenin geliştirilmesiyle mümkün olabilir (Ko, 2014:543). İşletmelerin rekabet içerisinde yaşadıkları ekonomi içerisinde hedefleri, stratejileri ve kendilerine has bakış açıları vardır. Bu ortamdan daha fazla risk üstlenerek başka bir işletmeyle benzer hedef ve stratejileri benimsemeleri ve bu doğrultuda geçmişten beri biriktirdikleri bilgi birikimini açmaları beklenmektedir. Bu ortamda her işletme kendi hedeflerinin benimsenmesini beklerler. İşte bu ortamın sağlıklı yürüyebilmesi ve işbirliğinin gelişmesi iki işletme arasındaki güven duygusunun ne kadar yüksek olduğuna bağlıdır. Literatürde yapılan çalışmalar sonucunda güvenin, işletmelerin elde etmek istediği performansı direkt ya da dolaylı olarak etkilediği tespit edilmiştir (Le, 2005:80).

2.7.2. Bilgi Transferinde Karşılaşılan Engeller

Bilgi transferinin gelişebilmesini ve işletmelere rekabet avantajı oluşturabilmesini sağlamaya çalışmak hayli zor bir süreçtir. Bu süreci her an sekteye uğratabilecek birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörlerden bazıları aşağıda tablo 2.9.’da belirtilmiştir. Bu engellerle mücadele aynı zamanda bilgi transferinin başarılı bir şekilde yapılmasına yardımcı olacaktır.

Tablo 2.9. Bilgi Transferinin Başarısını Olumsuz Etkileyen Nedenler

Bilgi İle ilgili Nedenler Alıcı ile ilgili nedenler Kaynak İle ilgili

sorunlar İşbirliğine bağlı nedenler - Bilginin örtük olması - Bilginin karmaşıklığı - Belirsizlik - Öğrenme niyeti - Hazmetme kapasitesi - Motivasyon - Yetenek - Güvenilirlik - Uzaklık - Sosyal bağlar Kaynak: Al-Salti vd., 2010:2