• Sonuç bulunamadı

Değer zinciri (value chain), bir hizmet veya ürünün kavramsal gelişim noktasından başlayıp, birçok üretim sürecinden geçerek nihai tüketiciye erişimine ve kullanım sonrasına dek bir parçası olduğu tüm operasyonları içeren bir model şeklinde tanımlanabilmektedir. Değer zinciri modelinde yer alan değer yaratan faaliyetler ise iki ana gruba ayrılmıştır. Birinci grup faaliyetler ürün ve hizmetin üretiminden nihai tüketiciye ulaşıncaya kadarki süreci kapsarken, ikinci grup faaliyetler ise direk üretimle ilgili olmayan ancak üretimin sürekliliğini sağlamaya dönük eylemlerdir.

Değer zinciri geniş bir kitleyi etkileyip şekillendirse de her birimin yaklaşımı ve değerlendirmesi farklı olabilmektedir. Yöneticiler açısından bakıldığında değer zinciri işletmenin sürdürülebilir rekabet üstünlüğü potansiyeline sahip olabilmesinde kullanılan güçlü bir araç olarak tanımlanabilmektedir. Bu açıdan destekleyici faaliyetler rakiplerinden daha fazla değer yaratabilmek için daha iyi yürütebilmeli ve uygulayabilmelidir. Her bir faaliyet üretimin içerisinde olmasa da çıktıları direkt olarak üretimi etkilemektedir.

Yönetimin ortaya koyduğu amaçlar işletmenin bütününü etkileyerek, Planlama, Örgütleme, Yürütme, Koordinasyon ve Kontrol gibi temel fonksiyonların şekillenmesinde yardımcı olur. İşletme altyapısı değer zinciri içerisinde yer alan değişkenlerden birisidir ve tüm değer zincirini destekler. Değer zinciri içerisinde yer alan ikinci unsur ise insan kaynakları yönetimidir. Örgütlerin değer yaratmasında önemli bir paya sahiptir. Yöneticilerin koyduğu vizyonel hedefleri ve stratejileri gerçekleştirebilecek iyi yetişmiş insan kaynaklarının mevcudiyeti, bir yandan değer zincirine olumlu katkı yaparken bir yandan da şirketin başarısına katkı sağlayacak

yenilikçi çözümlerin üretilmesinde katkı sağlayabilir. Başarılı bir insan kaynakları yönetimi şirketin ihtiyaçları doğrultusunda eleman temin ederken onların şirkete uyumunu, oryantasyonunu ve değişen koşullara ayak uydurmalarını sağlayacak eğitimlerini planlar.

Destekleyici faaliyetlerden bir diğeri ise satın almadır. Satın alma, işletmenin dışarıdan temin edeceği her şeyi, işletmenin çıkarlarına uygun olarak arayan, bulan ve satın alan birimdir. Dışarıdan temin edilecek her bir kaynağın yerinde, zamanında ve amacına uygun olmasını sağlar. Ayrıca işletmenin gelecekteki hedef ve stratejilerini de göz önünde bulundurarak dışarıdaki işletmeler ile stratejik işbirliklerinin oluşmasında katkıda bulunur. Rakip işletmeler kendi çıkarları doğrultusunda farklı türlerle işbirliği içerisine girebilir. Ortaya çıkan bu işbirliklerinde görülen en büyük fayda teknoloji ve bilgiye transferlerinde görülmektedir. Yeni bir ürünün tasarım aşamasından, mevcut bir ürünün geliştirilmesi veya yeni bir teknik bilginin elde edilmesiyle ilgili tüm çalışmaları kapsayan bu süreçte işletmeler kazan kazan politikaları çerçevesinde transferler gerçekleştirmektedirler. Teknik bilgi, fiziksel bir varlığa dönüşürken büyük ölçüde başkalaşım geçirdiğinden, spesifik bir teknoloji; bir makine, elektronik ya da mekanik bir bileşen ya da montaj, kimyasal bir süreç, bir yazılım kodu, el kitabı, detaylı plan, dokümantasyon, patent hatta bir birey dahi olabilmektedir.

Bu bölümde ayrıca değer zincirinin içerisinde yer alan ürün ve hizmetin üretildiği ve müşteriye ulaştırıldığı birincil faaliyetler yer almaktadır. Bu faaliyetler üretimle doğrudan ilgili olup, kendi etkinlik ve etkilerini arttıran destekleyici operasyonlar ile bağlantılıdır. Birincil faaliyetler (1) Giren lojistik işlemleri, (2) Operasyonlar, (3) Çıkan lojistik işlemleri, (4) Pazarlama ve satış ve (5) Hizmetlerden oluşmaktadır. Bu faktörlerden ilki olan giren lojistik; üretim girdi çıktılarının istenilen miktar, yer ve zamanda tedarik edilmesini sağlamaktadır. Küresel pazarların yoğun rekabet ortamında hızla geliştiği çağımızda bir işletmenin başarısı, lojistik faaliyetlerini (planlama ve verimi kontrol edebilme, maliyetleri düşürebilme, hammadde, yarı mamul ve mamullerin stoklanması) müşterilerin gereksinimlerine göre yönetilmesine bağlıdır.

Üretim beşeri bir faaliyettir ve üretim faktörlerinin bir araya getirilmesiyle meydana gelir. Temelde amaç insan ihtiyaçlarını belirli amaçlar doğrultusunda

karşılayabilmek ve taraflara menfaat sağlamaktır. Bir işletmedeki operasyonlardan kastedilen tam olarak ürün ve hizmet üretim işlemleridir. Bu aşamada ürünün kalitesi, niceliği, niteliği, konumu gibi birçok etken bir araya getirilerek en uygun üretim işlemi gerçekleştirilir. Kısaca operasyon; işletmenin elinde bulunan malzeme, makine ve insan gücü kaynaklarının belirli miktarlardaki mamulün istenilen niteliklerde (kalitede), istenilen zamanda ve en düşük maliyetle üretimi sağlayacak biçimde bir araya getirilmesidir.

İşletme ürettiği her şeyi bir şekilde alıcılarına ulaştırmak zorundadır. Bu aşamada değer zincirinde karşımıza çıkan lojistik yönetimi: Müşteri gereksinimlerini karşılamak amacıyla ürün ve hizmetlerin ilk çıkış noktası ile son tüketim noktası arasında etkin ve verimli şekilde akışını ve ilgili bilgi akışını planlayan, yürüten ve kontrol eden bir yapı şeklinde tanımlanabilir. Lojistik yönetimi faaliyetleri, gelen ve giden ulaştırma yönetimi, filo yönetimi, stoklama, malzeme dağıtımı, sipariş tamamlama, lojistik ağ tasarımı, stok yönetimi, arz talep planlama ve üçüncü parti lojistik hizmet sağlayıcı faaliyetlerinin tamamını kapsamaktadır. Tedarik yönetiminin işlevini yerine getirebilmesi pazarlamanın yapılmasıyla doğrudan ilişkilidir. İşletme ürettiklerini tüketicilerine pazarlama yoluyla sunar, tedarik yönetimiyle ulaştırır. Kısaca pazarlama, işletmenin ortaya çıkardığı ürün ve hizmetleri mevcut ya da potansiyel müşterilerine yönlendiren faaliyetlerin bütünüdür. Pazar ve pazarlama kavramları dinamik bir yapıdadır ve işletmenin amaçlarına ulaşmada kullanabileceği en etkin aracıdır. Pazarlama kavramının bu denli dinamik olmasının temel nedeni pazarların birbirinden keskin biçimde ayrılmasıdır. Farklı ülkeler; aynı ülke farklı coğrafyalar, kültürel özellikler, sosyal ve demografik yapı, ekonomik gelişmişlik seviyesi ve daha birçok etken pazarlamayı şekillendirmekte, ürün ve hizmetin tasarımından üretimine kadar birçok unsuru değiştirebilmektedir.

Değer zincirinde temel faaliyetler içerisinde yer alan son konu müşterinin memnuniyetinin tam olarak sağlanması perçinleyecek olan satış sonrası hizmetleri kapsar. Servis (müşteri hizmetleri); kurulum, tamir, eğitim, parça tedariki ve ürün ayarlaması gibi ürünün değerini direkt olarak etkilemese bile müşterinin sorunsuz bir ürün ve hizmet almasına yardımcı olacaktır. Hizmetin tam yapılması fiyat ve tutundurmada önemli katkılar sağlayacaktır. Özellikle ürünün, yedek parça, servis gibi temel problemlerinin olmayacağının bilinmesi müşteriler tarafından daha fazla

tercih edilmesine olanak sunacaktır. Müşteriler her ne kadar bir ürünü alırken fiyat, kullanıma uygunluk, kalite gibi unsurlara dikkat etse de ürün ve hizmetin servis yaygınlığını, yedek parça tedarikini de göz önünde bulundurmaktadır. Müşteri ürün ve hizmete değer biçerken servis hizmetini de konumlandırmaktadır. Değer zinciri müşterinin beklentilerini tam anlamıyla çözmek suretiyle tamamlanabilir.

Değer zinciri modeli işletmeye destek faaliyetleri ve temel faaliyetleri iyileştirerek kâr getirebilir. Ancak zincirin halkaları birbirini tamamlayan ve işletmenin işbirliği yaptığı diğer işletmeleri da kapsadığında ancak tam anlamıyla kârlı ve rekabet edebilir bir konuma erişecektir. Bu bakış açısına göre değer zinciri; işletmenin tedarikçileri için temel hammadde kaynaklarından, nihai tüketiciye teslim edilen nihai tüketim mallarına kadar olan tüm aşamalarda değer yaratan faaliyetler bütünü olarak tanımlanabilir. Burada her bir işletme, temel hammadde kaynaklarından nihai tüketicilere kadar uzanan değer yaratan faaliyetler zincirinin bir parçası olacaktır. Bu nedenle bir işletme; sadece kendi değer zincirini anlayarak değil aynı zamanda kendi değer faaliyetlerinin, tedarikçilerin ve müşterilerin değer zincirlerine de uygunluğunu anlayarak kârlılığını artırabilir. Bunun temel nedeni, bütün faaliyetler maliyet ve esneklik açısından karşılıklı bağımlılık içerisindedir. Bu bağımlılık işletme içi değer faaliyetleri için söz konusu olduğu gibi aynı zamanda bir işletmenin değer zinciri ile tedarikçilerinin ve dağıtım kanallarının değer zincirleri içindeki değer faaliyetleri arasında da mevcuttur.

İKİNCİ BÖLÜM

BİLGİ KAVRAMI, BİLGİNİN TRANSFERİ, PAYLAŞIMI VE STRATEJİK İŞBİRLİĞİ