• Sonuç bulunamadı

4.6. Gayrimüslim Esnaf

4.6.2. Bakırcılık ve Demircilik

Kazancı ve kalaycıların Trabzon’da üretim yapması ve bu meslek dalının çok önemli bir iş kolu haline dönüşmesi, bakırdan yapılan mutfak kaplarını çok severek kullanan Türk-Müslüman nüfusun kente yerleşip artmasıyla orantılı olarak gelişmiştir. 1486 yılına ait tahrir defterinde, Müslüman ve Hristiyan meslekler arasında bakırcı atölyelerine rastlanmamaktadır. Müslümanların artmasıyla bakırcılık, demircilik ve kalaycılık gibi meslek erbaplarının sayısında hatırı sayılır bir artış meydana gelmiştir. Örneğin 1554 yılında Trabzon’da çeşitli alet, ev eşyası üretimi ve bunların satışını yapan iş kolları arasında %28.57 oranında kalaycılar ilk sırayı alırken, % 14.28 oranındaki demirci ve kazancılar ikinci sırada yer almaktadır.757

Zaman içerisinde bakırcılık ve kalaycılık hem Müslüman hem de Gayrimüslim nüfus tarafından rağbet görür hale gelmiş hatta ticaret malzemesi olarak kullanılmıştır.

1564-1565 yılına ait Trabzon Şeriye Sicilinde Trabzon’a bağlı bulunan sancaklardaki yerleşim merkezlerinin meslek grupları arasında, madencilik mesleği ilk sırayı almaktadır. Bu dönem Trabzon’da bakır yatakları bulunmaktadır. Osmanlı Devletinin son dönemlerinde Trabzon’u dolaşan Seyyah Deyrolle Karaçukur Köyü kenarında terk edilmiş bir bakır madeni olduğundan bahsetmektedir.758 Bölgede üretilen yüzbinlerce ton bakırın çok büyük bir kısmı gemilerle İstanbul’a gönderilmiştir. Bu yüzden Trabzon limanı, Doğu Karadeniz Bölgesi’nin en büyük bakır ihraç limanı olarak görev yapmıştır. 1792-1798 yılları arasında Anadolu’ya gelen Fransız Doktor Olivier, Marsilya’ya her yıl Trabzon’da üretilen bakır cezvelerden 5000-6000 Franklık bir ihracat yapıldığını belirtmiştir. 18. yüzyıl sonlarından itibaren Trabzon Bölgesi’ndeki birçok maden ocağı doğal afetler, salgın hastalık ve meydana gelen savaşlar yüzünden kapanmaya başlamıştır. Bakırcılık eski canlılığını yitirse de bu dönem bakırın dış ticarette kullanılması amacıyla üretimi devam etmiştir. Trabzon’da bakırcı, kazancı ve dökümcülerin oluşturduğu iş kolu gerek kentin, gerekse bölgedeki diğer yerleşim merkezlerinin günlük hayatta ihtiyaç duyduğu çeşitli eşya ve mutfak kaplarını çok başarılı bir şekilde üretmiştir.759

Trabzon’daki Ermeniler bakırcılık, bıçakçılık, demir ev aletleri gibi zanaat dallarında ustalaşmışlardı.760

Evliya Çelebi Seyahatnamesinin Trabzon bölümünde “…ol diyara mahsustur ve

buhurdan ve gülabdan ve kılıç ve gaddare ve aşçı bıçakları işlerler kim sihr-i icazdır. Ve Gurguroğlu bıçağı bir güne sikkindir kim anı kullanan elbette düşmandan kinin alır, meşhur-ı afak

757

Belli ve Kayaoğlu, a.g.e., s. 36, 37.

758

Deyrolle, a.g.e., s. 26.

759

Belli ve Kayaoğlu, a.g.e., s. 26, 33, 42.

760

Temel Karadeniz ile 01.11.2014 tarihinde Sürmene Soğuksu Mahallesindeki atölyesinde yapılan röportaj (74 yaşında - bıçak ustası)

bir güne mücezzem bıçaktır”761

diyerek Ermeni ustalara atıfta bulunmuştur. Aynı seyahatnamede

Evliya Çelebi, kentin atölyelerinde bakır ve bronzdan yapılan çeşitli eşyayı büyük bir övgüyle anlatmaktadır. XIX. yüzyıl başında tutulan Şeriye Sicili kayıtlarında borç-alacak konusu içerisinde Kalaycı Arakil’in ismi geçmektedir.762

Artvin ve Gümüşhane’den Trabzon’a sevk edilen ham bakır, Kazancılar Çarşısında işlenerek çeşitli bakır eşyalar yapılmıştır. Kazancılar Çarşısında bulunan atölyelerde, zengin çeyiz eşyasını oluşturan divan siniler, mutfak takımları, çeşitli sahanlar, leğen ibrikleri, bakır kazanlar, semaverlerle mangallar yapılmış, buradan çeşitli yerlere satılmıştır.763

Burada imal edilen bakır eşyalarının büyük bir kısmı Ereğli, Giresun ve Tirebolu iskelelerinden değişik yerlere sevk edilmiştir.764

Rum nüfusun en fazla bulunduğu Maçka kazası halkı toprak yetersizliği sebebiyle Rusya ve İstanbul’a giderek kalaycılık ve bakırcılık yapmışlardır. Bir kısım Trabzonlu zanaatkârlar ise memleketlerinde yaptıkları çok sayıdaki bakır mutfak eşyasını daha iyi fiyatlara satabilmek için İstanbul’a götürmüşlerdir. Özellikle buharlı gemilerle yapılan deniz nakliyatı hızlı ve az riskli olduğu için daha çok tercih edilmiştir. Zanaatkârların çoğu iki veya üç sene İstanbul’da çalıştıktan sonra, geleneksel alışkanlıklarıyla memleketlerine geri dönmüşlerdir. Üretilen ürünler yine deniz yoluyla Karadeniz’in diğer sahil şehirlerine ihraç edilmiştir. Trabzon’daki atölyelerde yaptırılan çok sayıdaki barut ve güherçile kazanları, Anadolu’da başka şehirlere gönderilmiştir.765

Trabzon’da bakırcılık, kalaycılık ve yorgancılık Maçkalıların tekelindedir.766

Maçka nahiyesinde bulunan Cevizlik’te Avrupa’dan getirilen demirden balta, kazma, çivi gibi aletler örnek alınarak bakırdan çeşitli eşyalar yapılmıştır. Tonya’da 1904 yılında silah imalatı ilerlemiş bulunuyordu. Tüfek ve tabanca çeşitleri ile Martini’ye benzer mükemmel bir tüfek yapılmaktaydı. Ayrıca Şarlı (Beşikdüzü) nahiyesinde de tüfek, bıçak gibi silah ve aletler yapan sanatçılar bulunmaktaydı. Aynı durum Sürmene kazası için de geçerliydi.767

761

Zekeriya Kurşun vd., Evliya Çelebi Seyahatnamesi II. Kitap Topkapı Sarayı Kütüphanesi Bağdat 304 Numaralı

Yazmanın Transkripsiyonu Dizini, İstanbul, 1999, s. 252.

762

Demirel, “Trabzon Tüccar ve Esnafının Mal Varlıkları ile Borç-Alacak İlişkileri (1800-1840)”, s. 394.

763

Peker, a.g.e., s. 23.

764

Trabzon Vilayet Salnamesi 1901, s. 201.

765

Belli ve Kayaoğlu, a.g.e., s. 210.

766

Bal, Trabzon’a Işık Tutan Anılar, s. 384.; Trabzon Vilayet Salnamesi 1903, s. 483.

767

Abdurrahman Siler, “XIX. Yüzyılda Trabzon’un Kaza ve Nahiyelerinin Ekonomik Durumu (1869-1905)”, Tarih

Tablo 23: Trablusgarp Savaşı’na Trabzon’dan Gayrimüslim Bakırcılar Tarafından Yapılan Yardımlar

İsim Kuruş Para İsim Kuruş Para

Kılıç Oğlu Ovakim 30 Muğre Oğlu Serkiz 40

Papas Oğlu Osib 6 10 Tuna Oğlu Nikola 12 20

Ohannes Usta 6 10 Hempar Usta 6 10

Karagöz Oğlu Agop 6 10 Boyacı Oğlu Karabet 6 10

Arastakis 6 10 Boyacı Oğlu Karnik 5

Boyacı Oğlu Setrak 5

Kaynak: Öksüz, Trablusgarp Savaşı ve Donanma Cemiyeti’ne Trabzon Vilayetinden Yardımlar, s.112

Tablo 23’ te sayılanların dışında bakırcı esnafından yapılan yardımlarda dört Müslüman isme de rastlanmıştır. Milli duygularla yapılan bu yardıma katılım bakımından Müslümanların çok daha fazla rağbet edeceği aşikar olsa da Gayrimüslim bakırcı esnafların yardımının fazlalığı bu sektörün kesafetle Gayrimüslimlerin elinde olduğunu göstermektedir. Bakırcı esnafından yapılan yardımlar diğer esnaf gruplarına göre oldukça azdır. Yardımlara Bakırcı esnafından katılan kişi sayısının azlığı şehirdeki en eski ve önemli üretim dalından biri olan bakırcılığın XX. yüzyıl başlarında ancak mahalli ihtiyacı karşılayacak düzeyde olması ile açıklanabilir.768

Tablo 24: Trablusgarp Savaşı’na Trabzon’dan Gayrimüslim Kalaycılar Tarafından Yapılan Yardımlar

İsim Kuruş Para İsim Kuruş Para

Kalfa Hristo 6 10 Çakır Oğlu Dimitri 6 10

Arid Oğlu Bulhiron 2 20 Çakır Oğlu Panayot 6 10

Hanid Oğlu Yani 2 20 Debrakol Oğlu Tudor 6 10

Gorgor Oğlu Yordan 12 20 Esmeryan Serkiz 5

Yamandi Oğlu Kosta 6 10 Kalycı Lebridi 10

Gorgor Oğlu Tudor 7 20

Kaynak: Öksüz, Trablusgarp Savaşı ve Donanma Cemiyeti’ne Trabzon Vilayetinden Yardımlar, s.112

Tablo 24’te görüldüğü üzere yapılan yardımlarda kalaycı esnafının hemen tamamının Gayrimüslim olduğu tespit edilmiştir ki yardımlar arasında bir tek Derviş Oğlu Mustafa isimli bir Müslümanın ismine rastlanmıştır. Bir de Hekim Usta ismi geçer fakat Müslüman ya da Gayrimüslim olduğuna dair bir kanıya varılamamıştır.

768

Trabzon’da Kazancılar Çarşısı bakır işçiliğinin merkezi durumundayken Birinci Dünya Savaşı sonrası önemini kaybetmiştir.769

Bu durum bakırcı ve demirci ustası olan Ermenilerin Trabzon’dan başka şehirlere göçürülüşünün bir yansıması olarak göze çarpmaktadır.770

Bakırcılık zanaatı, 1916-1918 yılları arasında Trabzon’un Ruslar tarafından işgal edilmesiyle kesintiye uğramış ve bir daha da toparlanamamıştır. 1910-1921 yılları arasında Yunanistan ve diğer Avrupa devletlerinin teşvik ve destekleriyle Trabzon’da süren sosyal karışıklıklardan, diğer atölyeler gibi bakır atölyeleri de nasibini almış ve Bakırcılar çarşısındaki Türk ve Müslüman zanaatkârlar başka bölgelere göç ederken, Rum zanaatkârlar Yunanistan’a gitmişlerdir.771

Fakat yine de 1461 yılından itibaren memleket sanatının önemli parçalarından biri olan bakırcılık bir kıymet sembolü haline gelmiştir.772

Günümüzde Trabzon’da hala bu geleneksel sanatları sürdüren ustalar bulunmaktadır.