• Sonuç bulunamadı

2. Salman Rüşdi Krizi

2.1. Ayetullah Humeyni’nin Fetvası

Ayetullah Humeyni’nin fetvası, dünyada ve özellikle Avrupa’da Orta Çağ’daki Katolik Kilisesi’ne bağlı Engizisyon Mahkemeleri tarafından farklı düşüncelere sahip olan düşünürlere karşı yapılan işkenceleri ve idam hükümlerini çağrışım yapmaktaydı.

Ayrıca 80 yaşlarında olan Ayetullah Humeyni, bir taraftan hastalık ve öbür taraftan, İran-Irak savaşının ve iç gerginliklerin odağı olarak büyük bir ölçüde yıpranmış ve gittikçe daha öfkeli kararlar vermeye başlamıştır. 14 Şubat 1989 tarihinde, Ayetullah Humeyni’nin Rüşdi’ye karşı fetvası İran Radyosu’ndan söyle bir içerikle yayınlandı513:

“İnna Lillah ve İnna İleyhi Raciun514

Tüm dünyadaki yiğit Müslümanların dikkatine, İslam ve Peygamber ve Kur’an aleyhine düzenlenmiş ve yayınlanmış olan "Şeytan Ayetleri" kitabının yazarı ve içeriğini bilen yayıncılar idama mahkûmdur. Yiğit Müslümanları onları nerede

511 Pipes, a.g.e., s. 25

512 a.g.e., s. 26

513 Humeyni, sahifeye Emam, a.g.e., 21. Cilt., s. 263.

514 Kur’an, Bakare/156.

bulurlarsa hemen öldürmeye davet ediyorum, böylece hiç kimse Müslümanların kutsal değerlerine hakaret etmeye cesaret edemez ve bu yolda öldürülenler şehittir inşallah.

Ayrıca eğer kitabın yazarına birisi erişebiliyorsa, ancak onu öldürme gücüne sahip değilse, cezasının verilmesi için, onu halka tanıtsın.

Vesselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu,

Ruhollah Al-Musawi Al-Khomeini 25/11/67515

Bu fetvadan sonra İİC Devleti, Penguin Books Yayınevi ve bu yayınevine bağlı tüm şubeleri tarafından yayınlanan bütün kitapların İran’a girişini yasakladı ve İkinci Tahran Uluslararası Kitap Fuarı’na, Penguin Books Yayınevi’nin katılımını da iptal etti.

Ayrıca, Şeytan Ayetleri kitabını kınayan Tahran İslami Yayıncılar ve Kitapçılar Derneği, Kültür Bakanlığı’ndan, dünyanın her yerinde Rüşdi’nin kitabını basan ve yayınlayan kurumların, tüm yayınlarının İran’a girmesinin yasaklanmasını istedi.516

Aynı günlerde, İran Dışişleri Bakanlığı, Ayetullah Humeyni’nin fetvasına ilişkin birçok Avrupa ülkesinin elçilerini ve diplomatlarını Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı.

Ayrıca İran İslam Şura Meclisi, İngiliz hükümetine bir hafta süre vererek, Salman Rüşdi’ni savunduğu için özer dilemesini istedi ve aksi takdirde ikili ilişkilerin kesileceğini vurguladı. Bu ültimatom sonrası İngiltere Dışişleri Bakanlığı, üzüntüsünü belirterek kitabın yayınlanmasını, kendi sorumluluğu dışında olduğunu ifade etti. İran Meclisi bir hafta sonra, Londra’nın tepkisini yetersiz bulunca, İİC Dışişleri Bakanlığı 7 Mart 1989’da, İngiltere ile siyasi ilişkilerini resmen kesti.517 Bu olaydan sonra 20 Şubat 1989 tarihinde başta Almanya olarak birçok Avrupa ülkeleri büyükelçilerini İran’dan çekti ve dolayısıyla İran ve Batı ülkeleri arasında büyük bir siyesi kriz yaşandı.

515 Ruhullah El-Musavi El-Humeyni, 14 Şubat 1989.

516 Şeytan Ayetleri Komplosu, Yazar: 2. Bölge, Tahran, Kültürel Müsteşarlığı Yayınevi, 1991, s. 47-48.

517 Şeytan Ayetleri; İstikbarin düşmanlığı, Yazar: Kadri Velayet Enstitüsü, Tahran, Kadri Velayet Yayınevi, 2009, s.12-13.

Ayetullah Humeyni’nin, Salman Rüşdi’ye karşı fetvası, büyük tartışmalara neden oldu. Aslında Ayetullah Humeyni onlarca yıl, kendi Merceiyet Dönemi’nde birçok İslam karşıtı yazarlara karşı böyle bir fetva yayınlamamıştı. Hâlbuki Ayetullah Humeyni’nin destekçileri, bu fetvayı İslamiyet’tin en değerli kutsallarını savunduğu için verdiğini söylemekteler.

Şeyh Ahmed Sekhnoun Cezayirli din adamı, Ayetullah Humeyni’nin Rüşdi’ye karşı yayınladığı fetvayı savunarak, Rüşdi’nin Hz. Peygamber’e ve İslami değerlere hakaret ettiğinden dolayı İslam dininden çıkıp, mürted olduğu için, öldürülmesinin gerekli olduğunu söyledi.518

Ancak Ayetullah Humeyni’nin bu fetvasının, yayınlandığı zaman dilimine baktığımızda, olayı farklı bir şekilde de değerlendirmek mümkündür:

- Fetvanın yayınlanmasının ardından, Ayetullah Humeyni, İİC ve Şia mezhebi, büyük bir propaganda eşliğinde, Müslümanlar arasında, İslamiyet’i koruma açısından, en öncü İslam lideri, en öncü İslam ülkesi ve en öncü İslami bir mezhep olarak tanıtılmaya çalışıldı.

- İran Yüksek Dini Lideri ağır bir hastalığa uğramıştı. Bu hastalık onu ciddi bir şekilde yıpratmıştı. Ayetullah Humeyni bu dönemde başkalarının etkisi altında karar vermekteydi. O yaklaşık 1 yıl sonra, 3 Haziran 1989 tarihinde vefat etti.

- Güvenlik Konseyi’nin 598. Kararı 20 Temmuz 1987 yılında, İran ve Irak arasındaki 7 yıllık bir savaşın sonlandırılması için yayınlanmıştı. Irak Devleti savaşın 2.

yılından sonra, bu çok kayıplı ve hasarlı savaşın durdurulmasını istese de Ayetullah

518 Mukaddem, Mohammad Taki, Şeytan Ayetleri Komplosu’na Karşı Fetvalar ( یاوتف ،یناطیش تایآ هسیسد املع), Tahran, Kültürel Müsteşarlığı Yayınevi, 1990, s. 55.

Humeyni, ‘Kudüs’ün Yolu Kerbela ve Necef’ten geçer’519, ‘Bu savaş 20 yıl sürse bile biz savaşacağız’520 veya ‘Dünyada tüm fitneleri bitirmek için savaşacağız’521 gibi sloganları söyleyerek, defalarca barış önerilerine ve arabulucu heyetlere karşı, tutarlı ve barışmaz bir tutum sergilemişti. Ancak savaşın 8. ve son yılında Ayetullah Humeyni, İran’ın birçok cephede ağır kayıplara ve hezimetlere uğradığı için, 18 Temmuz 1988 tarihinde, Güvenlik Konseyi’nin 598. Kararını onayladı. Bu beklenmedik olay her iki milleti sevindirse de Ayetullah Humeyni’nin destekçileri nezdinde, derin bir hayal kırıklığı, büyük bir üzüntü ve ağır bir şaşkınlıkla karşılandı. Ayni gün İran Devlet Radyo Televizyonu aracılığıyla Ayetullah Humeyni tarafından bir mektup yayınlandı.

Humeyni bu uzun mektupta, Güvenlik Konseyi’nin 598. Kararı’nın kabulünü şöyle değerlendirdi: “Bana Yazıklar olsun ki hala yaşıyorum ve bu kararın zehirli kadehinden içmiş bulunuyorum.”522

-Ayetullah Ruhullah Humeyni’nin yazılı emriyle 523, 1988 yılının Ağustos ayında İİC hapishanelerinde yüzlerce siyasi mahkûm gizlice idam edildi ve toplu mezarlara gömüldü. Bu olay o dönemde iletişim araçlarının kısıtlı ve devlet elinde olduğu için, aylar sonra öğrenildi. Bu acımasız katliam halkın arasında ve özellikle kurbanların aileleri nezdinde büyük bir korkuya ve öfkeye yol açtı. Montezeri idam edilenlerin sayısını 2800 ila 3800 kişi belirtmiştir.524 Af Örgütü idam edilen siyasi

519 Gieling, Saskia Maria, Religion and War in Revolutionary Iran, Bloomsbury Academic, London; New York, 1999, s.115.

520 Humeyni, Sahifeye Nur, a.g.e., 13. Cilt, s. 148.

521 Sandra Mackey, W. Scott Harrop, The Iranians: Persia, İslam and The Soul of a Nation, Published by Penguin Group, Dutton, Original from the University of Michigan, 2008, s. 328.

522 Humeyni, Sahifeye Emam, a.g.e., 21. Cilt, s. 74-100.

523 Montezeri, Hüseyin Ali, Anılar(تارطاخ), Avrupa, Avrupa’da İranlı yayıncılar Yayınevi, C.1, 2000, s.278.

524 Montezeri, a.g.e., s. 278-279.

mahkûmların sayısını en az 2000 kişi 525 ve BM İnsan Hakları Özel Raportörü ‘binlerce’

olarak açıklamıştır.526

- 26 Mart 1989’da Ayetullah Humeyni, Yüksek Dini Lider Vekili olan, Ayetullah Hüseyin Ali Montazeri’nin söylemlerini ve eylemlerini şiddetle kınadı. İki gün sonra Montazeri’nin görevinden istifa ettiğini açıkladı. Bu olay kamuoyunda büyük bir şaşkınlığa yol açtı ve içerideki güç kavgasını açığa çıkarttı.527

- Salman Rüşdi’nin yazdığı Şeytan Ayetleri kitabında dolaylı bir şekilde, Ayetullah Humeyni ve İran Devrimi’ne de gönderme yapılmıştır. Bu kitabin bir bölümünde, Londra’da sürgünde olan bir İmam’dan bahsedilmektedir. Kitaba göre “bu imam "Amerika’ya ölüm" sloganı söyler ve ilahi bir kitaptan sonra başka kitapların yakılmasını ister.”528

-Ayetullah Humeyni Salman Rüşdi’ye karşı yayınladığı fetvasından 18 gün önce, 26 Ocak 1989 tarihinde Rüşdi’ye karşı yayınladığı fetvanın aynısını bir Ferman şeklinde İran’da birkaç masum insana karşı yayınlamıştı. İran Devlet Radyosu’ndan, canlı bir sokak Söyleşisi, rastgele bir konuşmacıyla yayınlandı. Bir bayan, "Sizin ülkünüz Hz. Fatıma’dır mı? sorusunu şöyle yanıtladı:" Hayır, Hz. Fatıma çok iyiler.

Onlar gibi olamayız. Benim ülküm Oşin529‘dir." Ayetullah Humeyni ertesi gün, Mohammad Haşimi, İran Devlet Radyo ve Televizyon Başkanı’na yazdığı bir mektupta şöyle emretti: “Bu programı hazırlayan kişi cezalandırılıp, kovulacak ve yöneticiler İslam Ceza Kanunu’na göre cezalandırılacaklar. Hakaretin kasıtlı olduğu kanıtlanırsa,

525 https://www.amnesty.org/en/documents/mde13/021/1990/en/(E.T.17.03.2019).

526 Situation of Human Rights in The Islamic Republic of Iran, A/72/322, United Nations, General Assembly,14 August 2017, s. 4.

527 Humeyni, Sahifeye Emam, a.g.e., C. 21, s. 350.

528 Rushdie, Salman, Satanic Verses, New York, Penguin Group, 1988, s. 144-150 ve 344-345.

529 Oshin bir Japon televizyon dizisinin ismidir. Bu dizi, ilk olarak 4 Nisan 1983’ten 31 Mart 1984’e kadar NHK kanalından yayınlanmıştır. Bu çok popüler dizi, İran Devlet Televizyonu’ndan 1980.

Yıllarda yayınlanıyordu. Dizinin baş karakteri Oşin isminde bir bayandı.

hakaret eden kişi ölüme mahkûm edilecektir.”530 Aynı gün birkaç memur tutuklandı.

Ancak Haşimi Ayetullah Humeyni’nin yanına giderek, tutuklananlara af diledi ve onları kurtardı. Bu fermanın verilişi ve geri çekilişi halkın arasında büyük bir yankı buldu. Bu olay Ayetullah Humeyni’nin fetva öncesi psikolojik durumunu ve isabetli karar alamadığının bir göstergesi olarak gösterilebilir. Ayrıca bu soruyu kafalarda seslendirildi ki Ayetullah Humeyni şu ana dek, neden Rüşdi’ye karşı benzer bir sert tutum sergilememiştir?

- Hindistan, Ayetullah Humeyni ecadadının yurdudur. Morteza Pesendide, Ruhullah Humeyni’nin ağabeyi, kendi anılarında, Hindistan’daki atalarının varlığını açıklamıştır.531 Ruhullah Humeyni’nin dedesinin babası, İran’ın Horasan eyaletinden Hindistan’a göç etmiştir. Ondan sonra, dedesi Hindistan’dan İran’ın Humeyn kentine geri dönmüştür.532 Ruhullah’ın dedesinin adı, Ahmed Musavi Hindi olarak kaydedilmiştir. 533 Böylece Rüşdi’nin de Hint asıllı bir Müslüman olması, Ayetullah Humeyni’nin daha fazla dikkatini üzerine çekmiştir.

Dolayısıyla Salman Rüşdi’ye karşı öldürme fetvasının verilmesinde, Ayetullah Humeyni’nin Hindistan’daki kökleri, Şeytan Ayetleri kitabında dolaylı bir şekilde ayetullaha gönderme yapılması, 1988 yılındaki hapishanelerde yüzlerce siyasi mahkûmun gizlice idam edilmesinin ikinci plana itilmesi, Ayetullah Montazeri’nin azlının unutturulması, Güvenlik Konseyi’nin 598. Kararı’nın Ayetullah Humeyni tarafından kabul edilmesinin yarattığı büyük hayal kırıklığını İran halkı arasında yeni bir direniş sayfasının açılmasıyla onarılması, Ayetullah Humeyni’nin yakınlaşan ölümünden sonra bile devrim ruhunun canlı tutulması ve en son Ayetullah Humeyni,

530 Humeyni, Sahifeye Nur, a.g.e., 21. Cilt, s. 76.

531 Moradiniya, Mohammad Cevad, Ayetullah Pesendide’nin Anıları (هدیدنسپ اللهتیآ تارطاخ), Tahran, Sureye Mehr Yayınevi, 2009, s. 8.

532 John L. Esposito, Voices of Resurgent İslam, Published by Oxford University Press, New York 1983, s. 160.

533 Willet, Edward, Ayatollah Khomeini, The Rosen Publishing Group Inc, New York, 2004, s. 9-10.

İİC ve Şia mezhebi için Müslümanlar gözünde büyük bir sevgi ve saygı uyandırma propagandası, rol oynamaktadır.

Prof. Dr. Hasan Onat, Türk ilahiyat hocası bu konuda şöyle diyor: “Salman Rüşdi olayı, uluslararası bir boyut kazanmıştır. İran’da olan bütün olumsuzlukların faturası, içeride ve dışarıda İslâm’a kesilmiştir. Oysa adı ne olursa olsun, İran’da olup bitenleri, “Farslılık” ve “Şiilik” gerçeklerini göz önüne almadan anlamak mümkün değildir.”534