• Sonuç bulunamadı

ATASÖZLERĠ

Belgede Erciş folkloru (sayfa 139-144)

GeçmiĢten günümüze gelen, uzun deneyimlerden yararlanarak kısa ve özlü öğütler veren, toplum tarafından benimsenerek ortak olarak kullanılan sözlere atasözü denir.

Atasözleri bir toplumun duygu, düĢünce inanç ve kültür yapısını yansıtır. Atasözlerinin kim tarafından ne zaman söylendiği bilinmez. Yani atasözleri anonimdir. Bu sözler, topluma mal olmuĢ, toplum tarafından benimsenmiĢ ve yüzyılların düĢünce ve mantık sisteminden geçerek günümüze ulaĢmıĢ kısa ve özlü sözlerdir.

Türkçenin ilk yazılı metinlerinde sav Ģeklinde karĢımıza çıkan kelime (atasözü), daha sonraki yıllarda Arapça ve Farsçanın da etkisiyle mesel, masal, emsal, durub-i emsal, darb-ı mesel, vb. Ģekillerinde görülmüĢtür. 20. yüzyıldan itibaren de atasözü, atasözleri, atalar sözü kavramları kullanılmaya baĢlanmıĢtır. Atasözü karĢılığı olarak kullanılan diğer kavramlar, ata-baba sözleri (Güney Azerbaycan, Tebriz), comok, mesel, oranlama, samah (Çuvasistan), eski söz (Baskurdistan), eskiler sözü (Kerkük), hikmet, kartlar sözü (Kırım Türkleri), makal (Kazakistan, Afganistan, Türkmenistan)‟dır.40

Atalarımızın, uzun denemelere dayanan yargılarını genel kural, bilgece düĢünce ya da öğüt olarak düsturlaĢtıran ve kalıplaĢmıĢ biçimleri bulunan kamuca benimsenmiĢ öz sözlerdir.41

Ayrıca atasözlerinin özelliklerini verirken; biçim özellikleri ve kavram özellikleri olarak ikiye ayırmıĢtır:

40

S. Sakaoğlu- A. Berat Alptekin, a.g.e., s. 160.

41

Ö. Asım Aksoy, Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü, Atasözleri Sözlüğü. Ġstanbul. 1988. s. 37.

121 A) Biçim Özellikleri:

1. Atasözleri kalıplaĢmıĢ (kliĢe durumuna gelmiĢ) sözlerdir. 2. Atasözleri kısa ve özlüdür. Az sözcükle çok Ģey anlatır. B) Kavram Özellikleri:

1. Sosyal olayların nasıl olageldiklerini uzun bir gözlem ve deneme sonucu olarak

yansızca bildiren atasözleri vardır.

2. Doğa olaylarının nasıl olageldiklerini uzun bir gözlem sonucunda belirten atasözleri vardır.

3. Toplumsal olayların nasıl olageldiklerini uzun bir gözlem ve deneme sonucu

olarak bildirirken bundan ders almamızı (açıkça söylemeyip, dolayısıyla) hatırlatan

atasözleri vardır.

4. Denemelere ya da mantığa dayanarak doğrudan doğruya ahlak dersi ve ögüt veren

atasözleri vardır.

5. Birtakım gerçekler, felsefeler, bilgece düĢünceler bildirerek (dolayısıyla) yol

gösteren atasözleri vardır.

6. Töre ve gelenekleri bildiren atasözleri vardır. 7. Kimi inanıĢları bildiren atasözleri vardır.42

Pertev Naili Boratav da atasözlerini iki guruba ayırır: 1. Asıl atasözleri

2. Atalar sözü değerindeki deyimler

Asıl atasözleri, anlamlarına bir öğüt, bir davranıĢ kuralı, bilgelik bir yargı yüklemiĢlerdir.

Alt bölüme ayrılırlar:

a. Bir yargıyı ya da bir gözlemi kapsayan atasözleri.

b. Dolambaçsız, açık bir ögüt, akıl verme ya da yasaklama biçimindedir. c. Fıkra edası taĢıyan atasözleri.43

4242

Ö. Asım Aksoy, a.g.e.,. s. 15-19.

43

122

ÇalıĢmamızda ErciĢ bölgesinde kullanılan atasözlerini derlemeye çalıĢtık. Ġnsanlar günlük konuĢmalarında sıkça baĢvurdukları atasözlerine “ Atalar böyle demiĢ, Atalar boĢu boĢuna dememiĢler…, Eskiler Ģöyle demiĢ… vb.” gibi sözlerle baĢlayarak atasözlerini kullanmaktadırlar. ErciĢ‟ten derlemiĢ olduğumuz atasözler alfabetik olarak aĢağıda verilmiĢtir.

-Acı acıyı bastırır su sancıyı. -Aç it tandıra bakmakdan doymaz.

-Adamın yere bakanından, suyun durgunundan. -Ağanın malı gidi hizmetkerin canı çığı.

-Ağacın kurdi içinden olmazsa ağaca zeval olmaz. -Ağası kuvvetli olanın iti keskin olur.

-Ağlayanın malı gülene kalmaz. -Ağır otur, batman gel.

-Ağız yer, yüz utanır.

-Ağzımı yandıran aĢ olsun, baĢımı kıran taĢ olsun. -Ahmağa yüz, aptala söz verilmez.

-Alçak yerde yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır. -Allah verdi mi dingonun bağında da verir.

-AlıĢmıĢ kudurmuĢtan beterdir. -At at olana kadar sahibi mat olur. -Atım tepmez, itim gapmaz deme. -Ayıdan post, Urusdan dost olmaz.

-BaĢın baĢı, baĢında baĢı vardır. -Bekarın parasını it yer, yakasını bit. -BeleĢ atın diĢine bakılmaz.

-Bir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk da. -Bir koyundan iki post çıkmaz.

-Bostana dadanan eĢeğin kulağı olmaz. -BoĢ ite menzil mi var.

123

-Canı yanan eĢek atdan hızla kaçar. -Cüceyi gözün sayarlar.

-Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme.

-ÇarĢıya parasız, gora imansız girme.

-Çok söyleme arsız edersin, çok saklama hırsız edersin. -Çölmek diye rabim altun, çömçe diyer men hardayım. -Çürük tahta mıh tutmaz.

-Daima keçinin goturu, baĢ bulahda su içer.

-Davetsiz gelen döĢeksiz oturur. -Degirmanı itirip, ĢagĢagani ariyi. -DiĢarıdan gelen atın diĢine bakılmaz. -DüĢen öküze bıçak çeken çok olur.

-Düz yolda yürüyemiyi, galdiki Ģoğumda Ģıllığ ata.

-Ekmeği ekmekçiye ver, bir tanede fazla ver.

-El eli yıkar, el döner yüzü yıkar. -Elbise yamalığa, can hekime düĢmesin -EĢeğe gücü yetmiyi palanını dövi. -Et giren eve dert girmez.

-Et yiyen guĢun dındıgınnan bellidir.

-Fukaranın düĢkünü beyaz giyer kıĢ günü.

-Gider bostan kırresi, kalır yüzün karası. -Gitti kebap goğusuna bakti eĢek dağliyilar.

-Harda aĢ, orda baĢ.

-Haram ile abad olunmaz. -Hazıra dağlar dayanmaz.

-Helal olsun tek öküznen çift sürene. -Her ayrana ekmek doğranmaz.

124

-Her deliğe barmak sokulmaz.

-Hırsız evden olursa öküz bacadan çıkar.

-Isıracak it diĢini göstermez.

-Ġgidi ar öldürür duvarı nem.

-Ġt araba bölgesinde yati, ele büli öz kölgesidir. -Ġt ağzını kemik tutar.

-Ġtin ağzıyla deniz haram ılmaz. -Ġtin bahsini et, kösevi koy yanan.

-Ġtin ahmağı odur, gayganaktan pay umar.

-Kar (sağır) duymaz uydurur.

-Karpuz kökünde büyür -Karpuz yata yata büyür.

-Kırğ yıl kıran olmuĢ, eceli gelen ölmüĢ. -Kimse ayranına turĢ demez.

-Kotan ne büli, zol ne çeki.

-Koyunu olmayanın bıçağı keskin olur.

-Kurdun adı yaman çıkmıĢ, tilki var baĢ koparır. -KuĢ gördüğü yuvayı yapar.

-Men umarım bacımdan, bacım öli acından. -Men ağa sen ağa, inekleri kim sağa.

-Ne doğrarsan aĢan o gelir karĢan.

-Oyun bilmeyen yerim dardır der.

-Öküz öldi, ortaklık bozuldi. -Öksüz kuzu toklu olmaz.

-Samanın irisi eĢeğin baĢının belasıdır. -SınanmamıĢ hayvanın arkasına geçilmez.

125

-ġalvara acığ eden (küsen) tumana pisler. -ġeker cinsine çeker.

-TaĢ yerinde ağırdır.

-Tilki deliğe sığmiyi, bi de kuyruğuna süpürge bağlıyi.

-Usurukla boya boyanmaz. -Uzak yerin helvası Ģirin olur.

-Var varlatır, yok söyletir.

-Yağa yağa bahar gelir.

-Yağmur gününde Ģoratan borç olmaz. -Yetimin rli uzun olur.

-Yiyen bilmez doğrayan bilir.

-Yoğurt tökülse yeri kalır, ayran tökülse neyi kalır. -Yol ile giden yorulmaz.

-Yükü taĢıyan bilir. -Yüklü eĢek anırmaz.

-Yükseklere çıkmayan alçakları göremez.

-Zırtnan pilav piĢmez.

-Zorla ava giden tazıdan bir Ģey beklenmez.

Belgede Erciş folkloru (sayfa 139-144)