• Sonuç bulunamadı

ASI OLGULARININ RETROSPEKTİF İNCELENMESİ

Belgede Tam PDF (sayfa 39-42)

Beyhan EGE*, Zafer KARADENİZ**, A li YEMİŞÇİGİL***

ÖZET

1993-1997 yılhırı anısında A tili T ıp K u ru m u İz m ir G ru p Başkanlığı M org İhtisas D a iresind e o to p sisi yap ılan 3663 o l­ gu iyin d e yeralan 179 ası olgusuna ait ke şif tutan akla rı in ce­ lenerek tesip e d ile b ile n v e rile r ile b ir lik te ortaya konm uştur. 1304ı (% 72) erke k. 4 9 ıı (% 28) ka d ın o la n o lg u la rın yaş ortalam ası 3 7 ± I6 ve 29±16 o la ra k saptanm ış o lu p o la y yeri b e lirtilm e y e n 9 o lg u m evcu ttu r. 96 o lg u ev, 29 o lg u orm a n ve ayık arazide. ıs o lg u d a b u n la rın d ış ın d a k i ye rle rd e asılı b u lu n m u ştu r. O lg u la rın en y o k g ö rü ld ü ğ ü m evsim son ba­ hardır. Bunu sırası ile yaz, ilk b a h a r ve kış izle m e kte d ir.

Ası vasıtası o la ra k ip in k u lla n ıld ığ ı o lg u sayısı fazla o lu p ( 12 t o lg u ) bu vasıtalar iy in d e sıra ile çam aşır ip i, urgan ve yerel d o k u m a la r y e r a lm a kta d ır. 45 o lg u d a çarşaf, eşa rp-tül- bent. k a b lo (te le fo n , ü tü ), kem e r, ç e lik halat, su h o rtu m u , bo t bağı, y o ıa p m a te ıy e lin ası vasıtası o la ra k k u lla n ım ın ın yanışına a tk ı-ip , y o ra p -ip k o m b in a s y o n u ş e k lin d e k u lla n ıld ı­ ğı, 12 o lg u d a ası vasıtasının b e lirtilm e d iğ i izle n m iştir.

O lg u la r b o y u n , y iiz e l ve d e rin kas g ru p la rın d a k i b u lg u ­ lar h y o id k e m ik , th y ro id k ık ırd a k k ırık la rı a lk o l ve d iğ e r to k s ik m a d d e le rin va rlığ ı y ö n ü n d e d e ğ e rle n d irilm iş tir.

A n a h t a r K e lim e le r : Ası, a d li o to p s i, a lk o l.

GİRİŞ

Ası, bir ucu sabit bir noktada diğeri ilm ik veya do­ lanmak sureti ile boyna geçirilen ip veya benzeri ma­ teryalin kişinin ağırlığı nedeniyle sıkışması sonucu meydana gelen bir ölümdür.

Ası intihar amacıyla sıklıkla seçilen bir yöntemdir. Asıda kaza ve cinayet olguları ise çok nadirdir (1,2,3,4,5).

Heryerde uygulanabilmesi, ası vasıtalarının el al­ tında bulunması ve kolay temin edilmesi ölümün ke­ sin olması intihar olgularının çok görülmesinin nede- nidir.Ası olgularında kullanılan matyeryalin boyun bölgesinde bıraktığı iz (telem) yumuşak dokularda ekimoz, gözde kemozis, hyoid ve thyroid kıkırdakta kırık, boyun omurlarında kırık veya ayrılma gibi bo­ yun bölgesine ait bulgularda saptanabilir.

Çalışmamızda 1993-1997 yılları arasında Adli Tıp Kurumu İzmir Grup Başkanlığı Morg İhtisas Daire­ sinde otopsi yapılan ası olgularında saptanan bulgula­ rı inceleyerek daha sağlıklı bir sonuca ulaşabilmek, or­ taya atılacak iddiaları bertaraf edebilmek için üzerinde dııruması gereken noktaları vurgulamayı amaçladık. * Prof.Dr.. H.İ’.T.K Atili Tıp Anabilim Dalı.

** Uzm.Dr.. Adli Tıp Kurumu İzmir Grup Başkanlığı. *** Doç.Dr., D.K.U.T.F. Adli Tıp Anabilim Dalı.

GEREÇ VE YÖNTEM

1993-1997 yılları arasında Adli Tıp Kurumu İzmir Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi nde yapılan 3663 otopsi içinde yer alan 179 ası olgusuna ait ölü muaye­ ne ve keşif tutanakları ile otopsi raporları incelerek ol­ guların cinsiyet, yaş grupları, mevsimlere göre dağılı­ mı yanında otopside boyun cildinde ve boyun organ­ larında tespit edilen bulgular, alkol ve toksikolojik araştırma sonuçları değerlendirilmiştir.

BULGULAR

Ası olgularında erkeklerin kadınlara oranla daha fazla olduğu dikkati çekmektedir (Grafik 1).

Grafik I . Ast olgularında cinsiyet dağılımı

1993-1997 yılları arasında otopsi yapılan 3663 olgu içinde %4.8'lik bir oranla ası olguları yeralmaktaclır. Olgu sayısının en fazla olduğu yıl 50 olgu ile (%27.9)

1996’dır. Bunu 1997 yılı izlemektedir (Grafik 2).

Grafik 2. Olguların yaş re yıllara göre dağılımı

III. ADLİ BİLİMLER KONGRESİ

Ası olgularının 20-29 yaş grubunda yoğunlaştığı, 1996 yılında bu yaş grubundaki olguların sayıca da fazla olduğu görülmektedir (Grafik 2).

Ası olgularının Temmuz ve Eylül ayında daha çok olduğu görülmüştür (Grafik 3).

Grafik. 3- Olguların mevsimlere göre dağılımı

Dış muayenede 179 olgunun 32’sinde (%17.8) ip izi dışında bulgu tespit edilmiştir. Bunların içinde gözde kemozis görülen olgular %6.1 oranındadır (Grafik 4).

9 olguda boyun yumuşak dokularında herhangi bir bulgu tespit edilmemesine karşı 140 olguda eki- moz, 24 olguda hyoid kemikte, 2 olguda hyoid kemik ve thyroid kıkırdakta kırık görülmüştür (Grafik 5).

166 olgunun kanlarının analizinde 37 olguda alkol. 75 olguda toksikolojik analiz için alınan materyalin bi­ rinde thioridazine, birinde organofosfor, birinde orga- noklor içeren insektisit saptanmıştır (Tablo 1).

Tablo l. Ası o lg u la rın ın k a n a n a liz i

Alkol, Uyutucu, Uyuşturucu Toksikolojik İnceleme Olgu Sayısı Pozitif Sonuç Olgu Sayısı Pozitif Sonuç 1993 19 4 12 2 1994 33 6 23 0 1995 35 10 18 0 1996 43 8 18 1 1997 36 9 4 0

Ası olgularının gerçekleştiği yerler içinde %53.6’lık bir oranla "ev" ilk sırayı almaktadır. %5 oranında ise (9 olgu) bu konuda elimize bir bilginin ulaşmadığı sap­ tandı.

Ası vasıtası olarak kullanılan materyaller içinde ilk sıraları ip (%69.2), çarşaf (%6.1 ) ve eşarp (%4.4) alır­ ken yine 12 olgu (%6.7) ile ilgili olarak böyle bir bil­ ginin verilmediği görüldü.

G ra fik 4. Dış m uayenede ip iz i d ış ın d a k i b u lg u la r

TARTIŞMA

Çoğunlukla intihar yöntemi olarak kullanılan ası­ nın (7) 1993-1997 yılları arasında otopsi yapılan olgu­ lar içinde %4.8 oranında olması, erkek olgu sayısının

G ra fik 5. Otopside bo yun o rg a n la rın d a sa p ta n a n b u lg u la r

fa/Ia olması, olguların 20-29 yas grubunda yoğunlaş­ ması, ası vasıtası olarak ipin kullanılmasının, yer ola­ rak ise olgunun evinin ilk sırayı alması kaynaklar ile uyumludur (6).

Ayrıca Yamamoto ve ark. intihar ile ilgili çalışma­ larında olgu sayısının Mart-Temmuz döneminde ço­ ğaldığını belirtmektedir (7).

Çalışmamızın konusu olan asının intihar yöntemi olarak sık tercih edildiği gözönıine alınırsa olgularımı­ zın Temmuz ayında artış göstermesi anlamlı görün­ mektedir.

Ası olgularında %30 oranında alkol saptandığının belirtildiği yada intihar ile alkol ilişkisinin vurgulandı­ ğı (6,8) çalışmaların aksine 166 olguda yapılan kan analizlerinde yalnızca 37 olguda (%22.2) alkol saptan­ mıştır.

Ası olgularının intihar, cinayet yada kaza şeklinde orijinlerine göre gruplandırıldığı 280 olgu ile ilgili ay­ rıntılı bir çalışmada olguların %1.4’ünde orijininin sap- tanamadığı belirtilmektedir (6). Çalışmamızda 3 olgu­ da toksik madde saptanmasının orijininin belirlenme­ si açısından yararlı olacağı düşüncesindeyiz.

Ası vasıtası olarak ipin kullanılmasının sık görüldü­ ğünü saptamamıza karşın olguların %6.7’inde ası vası­ tasının bilinmemesi; adli tahkikat ve cesedin nakli sı­ rasındaki bazı önemli hususlara dikkat çekmektedir. Ası olgusunun hemen bildirilmesi, ölüm gerçekleşmiş ise cesedin ipten indirilmemesi, olay yerinin araştırıl­ ması ve fotoğraf çekilmesinden sonra ası vasıtası bo­ yunda bırakılarak cesedin morga getirilmesi, çıkarır­ ken de düğümü çözmeden çıkararak yada düğümün karşı tarafından keserek tekrar bir bantla kesik uçları­ nın birleştirilmesi gerektiği bildirilmektedir (5).

İp izinin altındaki ve çevresindeki dokularda mak- roskopik lokal vital reaksiyon (MLVR) aranması gerek­ liği bildirilmiştir (9). Çalışmamızda bu özelliğe dikkat edildiği görülmektedir. Ancak makroskopik lokal vital reaksiyonun değerlendirilmesi sırasında diseksiyon aıtefaktlarının ekarte edilmesine özen gösterilmelidir (3). Ayrıca ilgili dokunun mikroskopik bakısının da değerlendirilmeye katkısı tartışılmalıdır (10).

111. ADLİ BtLİMI.liU KOMİKLİSİ

Ası olgularında olay yeri incelemesi ve kişi ile ilgi­ li detaylı bilgilerin adli tıp uzmanına ulaşması, ası va­ sıtasının boyunda bırakılması, otopsi sırasında olgu­ lardan alkol, uyutucu-uyuşturucu ve toksikolojik ince­ leme amacıyla materyal alınması, ip izinin altında ve çevresindeki dokuların makroskopik ve mikroskopik bakısının yapılmasının sağlıklı bir sonuca ulaşmak için gerekli basamaklar olduğunu düşünmekteyiz.

KAYNAKLAR

1. Palson CJ, The Essentials of Forensic Medicine. Pergamon Press, Oxford, 1962: 257-286.

2. Camps FE, Gradwohl’s Legal Medicine Third Edi­ tion. John Wright & Sons LTD, Bristol, 1976: 3.30- 333.

3. Gordon I, Shapiro HA, Benson SI), Forensic Me­ dicine: A guide to principles Third Edition Churc­ hill Livingstone Edinburgh, 1988: 110-113.

4 Knight B. Forensic Pathology. Edward Arnold A division of Hodder and Stoughton London, 1991: 351-356.

5. Di Maio VJM, Forensic Pathology. CRC Press Lon­ don. 1993:223-231.

6. Cooke CT. Cadden DA. Margolius KA. Death bv Hanging in Western Australia Pathology, 1995, 27 (3): 268-272.

7. Yamamoto Y. Yamada M, Fukunaga T. Tatsuno Y. Statistical studies on suicides in Shiga Prefecture during the 15 year period, 1974 to 1988, Nippon- Hoigaku-Zasshi, 1990, a4(2): 190-198.

8. Cepla A. Suicide in Lithuania Advances in Foren­ sic Science. Proceedings of the 13th Meeting of the 1AFS. Düsseldorf, August 1993-

9. Dogaroiu C. Forensic estimation concerning the relation between the type of hanging and the pre­ sence of the lokal vital reaction, Advances in Fo­ rensic Science. Proceedings of the 1.3th Meeting of the IAFS. Düsseldorf. August 1993-

10. Karali H, Ası vakalarında vital reaksiyon olarak mast hücre degranulasyonu üzerine bir araştırma, E.Ü.Tıp Fak. Doçentlik Tezi, 1982.

P33

111. ADLİ BİLİ MILK KONGRESİ

Belgede Tam PDF (sayfa 39-42)