• Sonuç bulunamadı

Ba arılı Bütünle ik Turizmin Geli imi çin Gerekli 4 birli i Türü

Devlet daireleri arasındaki i birli i turizmin geli mesi ve düzgün i leyi i için önemlidir. Devlet daireleri arasındaki çabaların e güdümü çakı an hedeflerden çıkan yanlı anla ılmaların ve çatı maların azaltılmasını sa layacaktır. Ayrıca bir çok ülkede devlet daireleri kendi aralarında kaynak rekabeti içindedirler. Örne in, bazı destinasyon bölgelerinde turizm bakanlı ı ile sosyal i ler bakanlı ı e it derecede önemli projeler planlamı olabilirler. Bu geli tirme projelerinde farklı dairelerin çabalarının e güdümleyerek i birli ine gitmeleri verimlili i artırabilir (Dallen, 1998: 54).

Tosun ve Dallen (2002: 354) geli mekte olan ülkelerdeki turizm geli im planlamasında gözlenen eksikliklere dikkat çekerken, Türkiye gibi, tek bir perspektiften yakla ılamayacak kadar büyük ve heterojen yapıya sahip ülkelerde uygun gelen bir geli tirme yakla ımının belirlenmesinin zor oldu unu bildirmekte, burada destinasyona özel yerel düzeyde turizm geli tirme yakla ımlarının bu ülkelerdeki turizm geli im planlamasının asli bir unsuru olması gerekti ini ifade etmektedir. Söz konusu ülkelerde uygun veya kaçınılması gereken tek bir yakla ım yerine, katılımcı, çok yönlü, bütünle ik, sistematik, tedrici (incremental-adım adım)/esnek planlama yakla ımları gibi bir çok ça da turizm geli tirme yakla ımının ince ayarlanmı bire imlerine ihtiyaç bulunmaktadır. Bu

Ortak Turizm Planlama

Devlet Kurumları Arasında birli i Yönetimin farklı düzeyleri arasında i birli i Aynı düzeydeki yetkililer arasında i birli i Özel-Resmi Sektör birli i

yakla ımların uygun bile imleri olu turulurken söz konusu ülkenin, bölgenin, destinasyonun ve bunların ba lantılı oldukları turizm sistemlerinin özelliklerinin önem hiyerar isi göz önünde bulundurulmalıdır: Destinasyonun sosyo-ekonomik göstergeleri, yerel toplulu un sahip oldu u de erler, ekonomik ve siyasal güç makamlarındaki insanlar, turistik çekiciliklerin önemli bile enlerinin nitelikleri ve fiziksel çevre, mevcut turizm geli iminde ya anan ana sorunlar.

Son olarak ise, geli mekte olan ülkelerde turizm planlamasına yönelik ça da yakla ımların verimlilik ve etkinli i büyük ölçüde güç (iktidar) da ılımı özelliklerine ba lıdır. Merkezi kamu yönetim sistemleri ça da turizm planlama yakla ımlarının uygulanmasını zor kılmaktadır. Örne in Türkiye örne inde, do rudan ba bakana ba lı olan DPT’nin daha özerk hale gelerek planlama sürecinin, siyasetçilerin keyfi müdahalelerinden ba ımsız hale gelmesi gerekmektedir. Planlama dairelerindeki profesyonel kadroların, sahip oldukları bilgi birikimini ve deneyimlerini daha iyi kullanmaları için arttır. Daha özerk ve esnek bir yapı DPT’nin yerel yönetimlere ve özel sektöre yerel üniversitelerle i birli i içinde danı manlık hizmeti vermesine imkân verebilir (Tosun ve Dallen, 2002: 354).

Bu kurumsal, siyasal, geli imsel ön ko ullar yerine getirilmedi i sürece Türkiye örne inde yürütülen yürütme kaynaklı ve yetersiz danı ma/ara tırmaya dayanan kararlarla turizmde ça da geli im planlaması uygulanamayacak ve sonuç olarak turizmden beklenen her türlü yarar eksik olacaktır.

X. TÜRK YE’DE YEREL TUR ZM B RL ÖRGÜTLENMELER

A) YEREL TUR ZM GEL T RME VAKIF VE DERNEKLER

Türkiye’de turizmde yerel i birli inin ilk örgütlenmeleri vakıflar yasası, dernekler yasası ve kooperatifler yasası altında öteden beri yapılagelmi tir. Yerel turizm tanıtım ve geli tirme vakıfları, dernekleri ço unlukla kaynak sıkıntıları ve ilgisizlik baskılarıyla sınırlı yerel hedeflerini gerçekle tirmede zorlukları a amadıklarından, bir ço u ancak i levsiz tabelalardan ibaret kalmı lardır. Bununla birlikte bir çok yerde yerel turizm tanıtımının yegâne hamlelerini de bu gönüllü giri imler olu turmu tur.

Belli bir geli mi lik düzeyindeki turistik merkezlerdeki Turizm Yatırımcıları Dernekleri ise üye aidatları ile olu turdukları bütçeleriyle bir çok önemli tanıtım etkinliklerinde bulunabilmekte, yerel ve bölgesel turizm potansiyelinin geli tirmesinde kritik çekirdek görevi üstlenmektedirler.

B) YEREL TUR ZM GEL T RME KOOPERAT FLER

Yerel Turizm geli tirme kooperatiflerinin ço u da benzer sıkıntılarla bo u makla birlikte üyelerinin tümünün yerel turizm esnafı olması nedeniyle en azında bir arada kalarak birbirlerine destek olma (örne in toptan girdi satın alarak maliyetleri dü ürme)“kendi ya larıyla kavrulmayı” ba armı lar, bunun ötesinde, Göreme Turizm Geli tirme Kooperatifi gibi Ulusal ve uluslar arası turizm fuarlarına katılma, turizm etkinlikleri düzenleme (yerel yemekler festivali, uçurtma festivali, bro ür-afi bastırma,) gibi tanıtım etkinliklerine katılmı , hatta “Da Bisikleti Dünya ampiyonlu u” gibi dev organizasyonlara (Ürgüp ve di er yakın Kapadokya güzergâhlarıyla birlikte) ortak olarak katılmayı gerçekle tirmi lerdir. Günümüz organize turizm tanıtımında yerel bir kooperatifin tüm bölgeyi temsili artık yetersiz kalsa da, kooperatif, yerel sorunları valilik, di er resmi kurumlar (ör Anıtlar Yüksek Kurulu), bakanlık ve sivil toplum kurulu ları nezdinde bir temsil ve eri im platformu sa lamaktadır. Di er yandan kooperatif, di er özel giri imciler gibi ticari faaliyette bulundu u için (ör, u anda Göreme’de kendi sahip oldu u arazi üzerinde turistik bir türk hamamı in aatı gerçekle tiriyor) bazı yerel turizmcilerce haksız rekâbet imasında bulunulmu , ayrıca tanıtımda artık etkisiz kaldı ı söylenmi tir. Bireyselli in hakim norm haline geldi i bir rekabet, hatta çekememezlik ortamında bu kadar bir i birli inin üyelerine bir yarar sa laması dikkat çekiyor. Yerel bir liderli in öncülü ünde küçük yerel turizm giri imcisinin güç birlikleri biçimindeki kooperatifleri, örne in Mu la'nın Fethiye ilçesinde faaliyet gösteren Ölüdeniz Turizm Geli tirme Kooperatifi gibi turizm beldelerinde aktif olarak görmek mümkün. Ne var ki, özellikle sahillerdeki turizm beldelerinde yer alan turizm kooperatiflerinin belki bir ço u, tıpkı bazı konut edindirme kooperatiflerinde de görüldü ü gibi, ancak bir tabeladan ibaret kalabiliyor, turistik beldelerde arazi spekülasyonlarında vb. amaçlarda araç olarak görülüyor.

C) TÜRK YE TUR ZM NDE YEREL B RL G R M ÖRNEKLER

Ana ilgi alanımız destinasyon temelli tanıtım, reklam ve pazarlama ileti imi odaklı olmakla birlikte, hem bu i levlerin artık destinasyonu bir bütün olarak ilgilendiren di er planlama, geli tirme ve yönetim i levleriyle birlikte ele alınır hale gelmesinden, hem de vah i fiyat sava ında ate kes demek olan fiyat uzla tırma giri iminin yerelde görülen en acil ve zorlayıcı i birli i güdüsü olması nedeniyle bunları ele almadan geçemeyiz. Ba ka bir deyi le, bu hayati konuda bir araya gelemeyen payda ların di er i birli i etkinliklerinde hepten zayıf ve isteksiz kalacakları dü ünülebilir).

Otel sektörünün geleneksel olarak tam doluluk hedefi u runa kendi aralarında anla amamaları tur operatörlerinin son derece dü ük bir fiyat düzeyi olu turmu , ve nihayetinde hizmet düzeyinden fedakarlı a zorlayacak kadar bir “sömürü” düzeni yerle mi tir. “Otelcilerin ''Her ey dahil'' anlayı ıyla çok ucuz fiyata hizmet vermelerini

ele tiren maliye bakanı Unakıtan ''Tur operatörlerinin elinde oyuncak olmayın.'' dedi. Türkiye'deki otellerin yurtdı ındakilere kıyasla çok iyi kalitede hizmete ve altyapıya sahip oldu unu ifade eden Unakıtan, daha dik durup ''Gelirsen gel'' anlayı ıyla hareket edilmesi gerekti ini söyledi.” (www.turkiyeturizm.com). Bir ba ka olumsuz sonuç da, bireysel

turiste, özellikle de yerli turiste verilen fiyatlarla tur mü terilerine verilen fiyatlar arasındaki farkın bir çok yerde dikkat çekici hale gelmesidir.

Yerel turizm sektöründeki bu ilk i birli i kıpırdanması gerçek bir zorunluluk sonucu ortaya çıkmasına ra men hem tur operatörlerinin ambargoları hem kendi içlerindeki müzmin öldürücü rekabet anlayı ının etkileriyle sürdürülebilir bir uzla ma sa layamamaktadırlar.

Fiyat birlikteli i hedefiyle kurulan bu pazarlama grupları yerel otellerin genellikle yarısından azına tekabül etmekle birlikte yine de bir baskı unsuru olu turabilecek a ırlıktaydılar. lk bir yılda tur operatörlerinin acenteliklerin ambargosuna dayanabilirlerse ve fiyatlarda onları endi elendirecek oranda bir artı olmayaca ı gösterilerek sakinle tirebilirlerse orta ve uzun dönemde pek alâ ba arılı olabileceklerdir. Ne var ki otelcilerin Türkiye genelinde örgütlenmelerinin parçalanmı lı ı göz önünde bulunduruldu unda, yerel düzeyde de kendi aralarında uzla ma sa lamaları ve bunu bir dönem ayakta tutmaları zor rastlanan bir durumdur.

1) PATERO A. . (Pamukkale Termal Otelciler Birli i)

Pamukkale bölgesinde 2000 yılı öncesinde 4 ve 5 yıldızlı turistik otellerin kı fiyatları 6-7 Euro, yazlık fiyatların 12 Euro civarında oldu u dü ünülürse, burada turizm büyümesinin o sırada artık durma noktasına gelmi bulundu u söylenebilir. Bölgedeki 4 ve 5 yıldızlı 7 turistik tesisin aralarındaki rekâbet engelini a arak bir araya gelmesi için bu baskı arttı. Belli bir ileti im sürecinden sonra yurt dı ından Incoming yapan acentelere yönelik fiyat birlikteli i sa lamak ve tesislerin her iki sezonda dolulu unu güvence altına almak amacıyla 2001 yılında kurulan Patero A. . (Pamukkale Termal Otelciler Birli i), ülkemizde bu modelin ilk ba arılı uygulaması olmu tur (Tüfekçi, 2005).

Tüm yurtdı ı otel rezervasyonları Patero ofisi vasıtası ile alınmı tır, acenteler üye oteller için Patero’yu muhatap alma durumunda idiler. Yurt içi pazar bu uygulamanın dı ında tutulmu olup, her üye otel kendi pazarlamasını yapabilmi tir. emsiye altındaki 7 otel, sundukları hizmet farklılıklarına göre 4 ayrı fiyat kategorisine sokulmu tur: Bir 5 yıldızlı otel birinci kategoride (28 Euro), 3 adet 4 yıldızlı otelin ikisi 2. kategoride üçüncüsü bazı imkân farklılıkları nedeniyle 3 yıldızlı bir otelle 3. kategoriye konmu tu (bu arada kim bilir nasıl bir ileti imsel süreç ya anmı tır), son grupta ise 2 yıldızlı bir otel yer alıyordu ve fiyat farklılıklarının birer Euro oldu u söylenmi tir. Doluluk da ılım raporları ay sonunda incelendi inde ortaya çıkan % 1-2’lik geçici farkların problem olmadı ı, bölge genelinde aylık dolulu un % 30 ortalamada oldu u dönemde birlik üyesi otellerin bunun üzerinde dolu oldu u bildirilmi tir. Daha sonraki dönemde doluluk oranında belli bir gerileme söz konusu olmu sa da bu gelire yansımamı , daha dü ük doluluk ile daha fazla gelir elde edildi i bildirilmi tir.

Acenteler bu durumu önce bir zarar tehdidi olarak görmü ler ve 3-4 ay boyunca rezervasyonları yakındaki Aydın iline kaydırmı lar, ama zamanla bu sistemin kendileri açısından da güvenceler içerdi ini görmü lerdir (ayrıca Pamukkale, güzergâhın konaklama noktası olması nedeniyle belli bir arz gücüne de sahiptir). Fiyatların kademeli olarak yükseltilmesi ve bölge gerçeklerine uyan bir seviyede sabitlenmesi, ödemelerin daha akıcı hale gelmesi, personel standartlarının ve hizmet kalitesinin artırılması bölge ve Türkiye turizmi için yerel inisiyatiften gelen bir kazançtır. Sonuçta birlik, rekabeti ortadan kaldıran bölgesel bir kartel olmamı tır ve bölgedeki yatak kapasitesinin yarıdan daha azını temsil

ederek herkes için makul bir fiyat rehabilitasyonu sa lamı tır (Tüfekçi, 2005).

Tüm olumsuz öngörülere ra men olu um yıllarca varlı ını sürdürmeyi ba armı tır ve sonlanması ise sinerjisinin kaybolması de il, bölgedeki sektör yapılanmasının de i mesi (otellerin el de i tirmesi) sonucunda olmu tur, sonuçta aynı gruptaki benzer oteller yine a ırı dü ük fiyatlar, azalan doluluk oranları, yükseltilemeyen hizmet kalitesiyle ba ba a kalmı lardır, hatta bazı oteller kapanmı tır. Ama i levsel oldu u yıllar bu modelin ba arılı biçimde uygulanabilece inin kanıtını ve örne ini olu turmu tur. Patero A. . bölgenin

tanıtımı için de bir bütçe ayırmı ve uluslar arası ve ulusal fuarlarda bölgeyi temsilen

önemli etkinliklerde bulunmu tur (Tüfekçi, 2005).

2) PADOK Deneyimi

Patero’nun ba arılı oldu u dönemde, bazı benzer ko ulların hakim oldu u Kapadokya’da (Kültür turizmi, dü ük doluluk, öldürücü rekâbet) örnek olmu , Kapadokya Turizm letmecileri Derne i 11 önemli oteli bir araya getirebilmi lerdir. PADOK adı altında kurulan irketin amacı bütün acentelerin kar ısına tek ses olarak çıkarak o anda ki i ba ına 14-15 euro düzeyinde olan oda ücretlerini bu yapılanmayla ilk a amada 30 Euro’ya çıkarmaktı.

“Yeni irketin Kapadokya`nın do ru fiyatlarla pazarlanmasının yanı sıra bölgenin tanıtımı ve otellerin aynı standartta hizmet sunması için de ba layıcı kuralları oldu unu söyleyen Kapadokya Turistik Otelciler Birli i Ba kanı Ahmet Tok, "Otellerin sundu u açık büfeden odalara kadar her otelimizde standart belirledik. Acentelerle PADOK üzerinden mü teri ba lantısı kuraca ız. Gelen mü terileri de otellerin bo kapasitelerine göre irket bünyesinde da ıtaca ız" dedi.”(radikal.com.tr: 2005)

Patero örne inden daha uzun süre ba arı gösterebilmek için, 2 yıldan önce irketten ayrılan otellere yönelik olarak sözle meye bir tazminat maddesi eklenmi ti. Ayrıca sektörün kırılgan yapısından kaynaklanacak sarsıntılara hazırlıklı olmak amacıyla profesyonel danı mandan yardım alma da kararla tırılmı tı.

Bölgenin daha etkili ve bütünle ik tanıtımı için ise yatak ba ına 1 Euro kesilmesiyle ortak bir kaynak olu turulacaktı.

Bölgesel ürün geli tirme ve destinasyon planlama hedeflerine ba lı olarak ortak

yatırımlar (ör. öncelikle bir kongre merkezi) planlanmı tı. Yani Kapadokya bölgesinin bir

destinasyon olarak ortak yönetimi için temel olu turuluyordu (radikal.com.tr: 2005)

Tur operatörlerinin ve acenteliklerin tepkisinin iddetli olaca ı bekleniyordu, ama belli bir dönem dayanılabilirse, onların korktukları “büyük” fiyat artı larının gerçekle medi ini görmeleriyle ortamın yatı aca ını bekliyorlardı. Ne var ki Kapadokya turizm sistemi ve acentelikleri Pamukkale’dekinden daha büyüktü ve kar ılarında pazarlık yapabilecek bir payda yapılanması istemeyen acentelikler ulusal çapta giri imlerde bulundular. Sonunda kurulumun ardından bölgede incelemelerde bulunan Rekâbet Kurumu heyeti Kapadokyalı otelcilere, "Otellerin ortak pazarlanması ve ortak fiyat tespiti gibi

rekabeti kısıtlayıcı hükümlerin sözle meden çıkarılması gerekti i" uyarısında bulundu

(http://www.rekabet.gov.tr/pdf/05-58-858-233.pdf). Cevaben PADOK, Kurum'dan 'Menfi muafiyet' talebinde bulundu. Sürecin ilerlemesi ve ba ka giri imler beklenmedi, ortaklar irketi kapatma kararı aldılar. “Kapadokya’da güç birli i modeli tutmadı- Kapadokya’daki

otelleri hak etti i fiyattan tek elden pazarlamak amacıyla kurulan PADOK’un Ba kanı Ahmet Tok, "Maaselef Türk turizm sektörü güç birli i konusunda yine sınıfta kalmı tır. Otelcilerimizin tamamen bölgenin kalkınmasını sa lamak amacıyla yaptı ı giri im hayata geçemedi" dedi (www.turob.org.tr).

3) Devlet Öncülü ünden Yerel birli ine 40 Yıllık Süreç: GATAB

"Güney Antalya Turizm Geli im Projesi", otoritelere göre Türkiye'nin en önemli bütünle ik turizm geli im projesi olma özelli ini halen sürdürmektedir ve devlet öncülü ünde, merkezi planlamaya dayanan turizm geli tirme modeline klasik bir örnek olu turmaktadır.

1974 yılında ba lanan planlama çalı maları, gerekli a amaları tamamladıktan sonra 1976 yılında Dünya Bankası ile imzalanan 25 milyon Amerikan Doları tutarındaki kredi anla ması ile birlikte bugünkü turizm bölgesi kurulmu tur.

Güney Antalya Turizm Geli im Projesinin Amacı:

25 bin yataklık bir kapasite hedefi ile yola çıkılan proje sürekli güncellenerek 2000 yılında, yüzde sekseni dı turizmi hedefleyen 65 bin yataklık kapasiteye ula mı tır.

Projenin gerçekle tirilmesini güvenceye almak için kamu kesimi yüksek nitelikli altyapı yanında, özel sektöre, uzun vadeli uygun kira bedelli kamu arazisi tahsisi, piyasa artlarından daha uygun krediler, hibe katkılı destekleme primi, vergi ba ı ıklı ı, sigorta katkı primlerinde indirim, yapı ve dö eme malzemelerinde gümrüksüz ithalat izni, yerli malzemede kdv iadesi gibi te vik önlemleri sa lanmı tır.

1983 yılından itibaren yürürlü e giren te viklerin etkili olmasıyla bölgeye yapılan yatırımlar hızla arttı. Henüz belediyele memi bölgenin yönetilebilmesi için, l Özel daresi'nin ve köy tüzel ki iliklerinin katılımıyla "Güney Antalya Turizmi Geli tirme ve Altyapı letme Birli i (GATAB)" hizmet birli i kuruldu. Birli in daha geni katılımlı ve özel sektör ko ullarını göz önünde bulunduracak esnek bir yöneti im sa layabilmesi için, yöredeki turistik tesis sahiplerinin/i letmecilerinin de hissedar oldukları "ALTA " isimli irketin kuruldu. Yerel yerle im birimleri belli bir nüfusa ula ıp belediye kurdukça GATAB bünyesindeki köy tüzel ki iliklerinin yerini aldılar (www.gatab.com).

GATAB'ın Yeni Yapısı: 2005 yılında, de i en Birlikler Kanunu uyarınca, Kemer

Kaymakamlı ı yönetimi, GATAB sınırları içerisinde kalan belediye ba kanlarının aday oldu u bir seçimle, seçimi oy çoklu u ile kazanmı olan Tekirova Belediye Ba kanı Yusuf ÜRAS'a devretti.

Sonuç: Söz konusu proje gerçekle tirilirken, o döneme kadar herhangi bir entegre turizm projesi uygulama deneyimi bulunmayan Turizm Bakanlı ı, daha önce denenmemi bir örgütlenme modeli, kırsal alanda 18. madde uygulaması, belediye olmayan bir yörede hizmet birli i, özel i letmeciler ile belediyeleri bir irket bünyesinde bir araya getiren bir altyapı i letme irketi gibi bir çok ilki uyguladı.

Projenin gerçekle mesi, zaman alan yönlerine kar ın Dünya Turizm Örgütü'nün 1991 yılında Rio de Janeiro'da yapılan kongresinde, dünyanın en ba arılı 6 bütünle ik turizm geli im projesinden biri olarak seçilmesine olanak tanıdı. Bu örnekten de anla ılaca ı gibi GATAB ba arılı bir proje ve uygulama konusu olarak çalı malarına devam etmekte ve bölgeye hizmet vermektedir. (www.gatab.com)

4) ERTUYAB (Erciyes Turizm Yatırımcıları Birli i)

1991-92 yılında yine Turizm Bakanlı ı öncülü ünde bir geli tirme planı olan Kayseri’nin Turizm Master Planı ve Envanteri sonunda Erciyes’in Turizm merkezi ilan edilmesiyle imar planın ve arsa tahsislerini yatırıma dönü türmek üzere ERTUYAB (Erciyes Turizm Yatırımcıları Birli i) olu turuldu ve katılım art ko uldu. Ne var ki birlik üyesi yatırımcıların ço u riski fazla büyük gördü ünden yatırımlar gerçekle medi, gerçekle enler uzun süre faaliyete geçirilemedi, zarar caydırıcı oldu. 2007 yılında tekrar ele alınan planlama sürecine Kayseri Büyük ehir Belediyesi dahil edildi. Kayseri Turizm letmecileri Derne i, Belediye’nin yerel turizm sektörü payda larına yeterli söz hakkı vermemesi durumunda benzer kayıpların ya anabilece i konusunda uyarıda bulunuyor.

5) Hizmet Birlikleri Kanunu

5355 sayılı Mahallî dare Birlikleri Kanunu'na eklenen yeni bir maddeyle turizm yörelerine özel hizmetler verecek bu birliklerin kurulması için 1 yıl süre tanındı. 1618 sayılı kanunla aynı gün, 28 Aralık 2006 tarihinde TBMM Genel Kurulu'ndan geçen bu yeni maddeyle, turizm bölgelerinin korunması, tanıtımı, altyapı çalı malarını artık 'Turizm Altyapı Hizmet Birlikleri' yapacak.

Bu amaçla kurulan mahalli idare birliklerinin meclis üyelerinin üçte biri, alandaki Kültür ve Turizm Bakanlı ından turizm belgeli konaklama tesislerinden ve deniz turizmi tesislerinin temsilcilerinden olu acak.

Birli in görev ve yetki alanında bulunan konaklama tesisleri, üye mahalli idarelerin ödedi i aidatın üçte birinden az olmamak üzere konaklama tesislerinin yatak sayıları, deniz turizmi tesislerinin ise ba lama kapasiteleri dikkate alınarak birlik meclisince belirlenecek miktarda üyelik aidatı ödeyecek. Üye olmayan di er turizm tesisleri ve hizmetten yararlananlar, birlik meclisince belirlenecek miktarda katılım payı veya ücreti ödeyecekler. Bu havuzda birikecek para tamamen o yörenin turizm faaliyetlerine hizmet için kullanılacak.

Turizm hizmet birliklerinin kurulma i lemleri bölge veya merkezde yetkili valiler tarafından 2007 yılının sonuna kadar tamamlanacak. Bölge veya merkezin birden fazla il

sınırını kapsaması halinde, bu konuda çi leri Bakanlı ınca görevlendirilecek valilik, kurulu i lemlerini yürütecek.

"Turizm yörelerinin ayrı ayrı tanıtılması, altyapı sorunlarının çözülmesi belediyelerle özel sektörün elele vermesiyle sa lanabilir. Önce görü birli ine varan yerel yönetimler ve özel sektör temsilcileri, güçlerini ortak bir platformda birle tirdiklerinde turizm adına önemli atılımlar yapabilirler. te bu yüzden Turizm Altyapı Hizmet Birlikleri'nin kurulması önemli bir adımdır. Bu birlikler sayesinde; o turizm yöresine özgü stratejiler belirlenecek, özgün 'destinasyon tanıtımları' yapılacak, altyapı sorunlarına kaynak bulunacak." (Varlıer, 2007).

6. Avrupa Kültür Ba kenti Ajansı

stanbul 2010 Avrupa Kültür Ba kenti Giri im Grubu, 2000 yılında bir grup Sivil Toplum Örgütü tarafından kuruldu ve kısa sürede yerel ve merkezi yönetimlerin deste ini kazandı. Dı i leri Bakanlı ı, stanbul’un 2010 Avrupa Kültür Ba kenti olması için, 2003 yılında, Avrupa Komisyonuna resmi ba vuruyu yaptı. Ba bakanlık da, 17 Mart 2005 tarihli bir genelgeyle, ilgili tüm resmi ve sivil kurulu ları bu ba vuruyu desteklemeye ça ırdı. Nuri M. Çolako lu, aynı genelgeyle, stanbul 2010 Organizasyonunun Genel Koordinatörü olarak atandı. Bu yüzden, hükümet organlarından biri olmamakla beraber, Giri im Grubu, hükümet, yerel yönetim ve sivil toplum temsilcilerinden olu an yarı-resmi bir organizasyondur. Giri im Grubu, sivil toplum örgütlerinin, meslek birliklerinin, stanbul Büyük ehir Belediyesinin, stanbul Valili inin ve bazı bakanlıkların temsilcilerini bir arayan getiren, fiili bir organizmadır. Giri im Grubu üç bölümden olu maktadır:

Danı ma Kurulu: Kırk kadar kurum ve kurulusun temsilcilerinden olu an kurul, stanbul Milletvekili Egemen Ba ı ba kanlı ında ayda bir kez toplanır.

B. Yürütme Kurulu: Sivil toplum örgütlerinden, meslek birliklerinden, stanbul Büyük ehir Belediyesinin, stanbul Valili inin, Kültür ve Turizm Bakanlı ının ve Dı i leri Bakanlı ının ilgili bölümlerinden gelen temsilcilerden olu an ve aralarında ba ımsız sivil toplum temsilcilerinin de

bulundu u onbe üyeli bu kurul, aynı zamanda Genel Koordinatörlük görevini de yürüten Nuri M. Çolako lu ba kanlı ında onbe günde bir toplanır.

C. Yönetim Merkezi: Mali ve dari Koordinatör Ahmet Çakaloz yönetiminde yedi ki ilik bir ekiptir.