• Sonuç bulunamadı

Eğitim araĢtırmacıları tarafından çok sık araĢtırılan konuların baĢında öğrenci baĢarıları gelmektedir. Okulda eğitim baĢarısına etki eden faktörler konusu araĢtırmacılar tarafından çalıĢılan konuların baĢında olmuĢtur. Bu faktörler incelendiğinde öğrenme stilleri, öğrencinin fiziksel, duygusal ve zekâ gibi özellikleri, aile ziyaretleri, sosyo-ekonomik özellikleri, okul-aile iliĢkileri, öğretmenler, öğretmenlerin uyguladığı öğretim stratejileri vb. ilk baĢta akla gelebilir.

Eğitimin en büyük ve önemli bileĢeni öğrencilerdir (BaĢaran, 2006, s.366). Öğrencinin baĢarısının yanında baĢarısızlığa neden olan sebepler üzerine araĢtırmalar yapılarak da

16

öğrenci baĢarısına katkıda buluna bilinir (Gökalp, 2006). Bu nedenden dolayı araĢtırmacılar genelinde ilgi çeken konu olma özelliğiyle ön plandadır (Altun, 2009). BaĢarısızlığın sadece öğrenci ayağında aranması yanlıĢ bir genelleme olmaktadır. Öğrencinin haricinde baĢarıya doğrudan veya dolaylı etki edecek olan faktörlerin baĢında okul ortamı, aile, öğretmenler, çevresel etkenler vb. gelmektedir (Özer ve Sarı, 2009). BaĢarıya en önemli etkenlerin baĢında öğrencinin kiĢisel özellikleri gelmektedir. Öğrencinin biliĢsel özellikleri, öğrenme tarzları ile zekâ önemli bir faktördür (Altun, 2009). Öğrencinin kendisi haricinde okul ve sınıf ortamı, aile, öğretmen, arkadaĢ çevresi gibi faktörler de bulunmaktadır (Dane, Kudu ve Balkı, 2009). Sosyo-ekonomik farklılıklar da öğrencinin baĢarısına etki eden faktörlere eklenebilir (Olcay ve DöĢ, 2009). Bu faktörleri farklı bir bakıĢ açısından inceleyen çalıĢmada okul içi ve okul dıĢı faktörlerden bahsetmektedir (Özer ve Burgaz, 2002). Okul içi baĢarıyı etkileyenler arasında; eğitim programının yapısı, yönetici ve öğretmenlerin kapasiteleri, aynı sınıftaki öğrencilerin seviyeleri, kullanılan eğitim araçlarının özellikleri bulunmaktadır. Okul dıĢı baĢarıyı etkileyenler arasında öğrencilerin sosyal medya kullanım durumları, ailenin sosyo- ekonomik seviyesi, akran seviyesi, içinde yaĢadığı toplumun değer yargıları bulunmaktadır. Bu faktörlerin haricinde de çeĢitli değiĢkenler de eklenebilir.

Okul dıĢı faktörlerin baĢında ailenin, sosyo-ekonomik düzeyi ile okuldaki baĢarının doğru orantıda olduğu araĢtırma sonucunda ortaya konmuĢtur (Arıcı, 2007). Aileler okul öğrenme süreçlerine katıldığı zaman öğrencilerin baĢarısı artmaktadır (ġiĢman, 2002, s.30). Bireyin sahip olduğu toplumsal sınıf öğrenci baĢarısında oldukça etkilidir (Arı, 2007). Toplumsal sınıfa (sosyo-ekonomik düzeye) göre bireylerin çocuklarına sağladıkları eğitim imkânı ve destekleri okuldaki baĢarıya yansımaktadır. Evde sağlanan olumlu çalıĢma ortamı ile öğrenci baĢarısında olumlu bir iliĢki bulunmaktadır. Evde sağlanacak çalıĢma ortamı, ailenin gelir düzeyinin yanında aile bireylerinin de eğitim düzeyi ile doğrudan etkilidir (Dane, Kudu ve Balkı, 2009). Yapılan araĢtırmada aile, öğrencinin hayata baĢlangıcından itibaren karakterinin oluĢmasında önemli kabul edilmektedir (Gökçe, 2002). Okullar ise bilgi, beceri ve davranıĢ kazandıkları yerlerdir. Aile, aynı zamanda kiĢilerin doğumdan ölümüne kadar etkileĢimde olduğu çevredir (Ada ve Baysal, 2010, s.121-124). Aile de anne ve babanın zekâsı, dini, yaĢı, eğitim durumu, mesleği, geliri, yerleĢim yeri, ailenin tutum ve beklentileri, ailenin yapısı (çekirdek, geniĢ, birlikte, ayrı), yaĢadığı konutu, konutun okula uzaklığı ve ailede yaĢayan birey sayısı öğrenci baĢarısını etkileyen önemli faktörler arasındadır (Tural, 2002). Sağlıklı bir eğitim ve öğretimin gerçekleĢmesi için

17

anne-babanın öğretmenle iliĢkisinin de etkili olması beklenir. Bu sayede okul ile aile arasında sağlam bir iliĢkinin geliĢtirilmesi gerçekleĢir (Erdoğan Ġ. , 2010, s. 161).

Eğitim, yalnızca okulda gerçekleĢen bir dönem değildir. Öğrenci, zamanının sadece belli bir kısmında okul ortamındadır. Geri kalan zamanını ailesi ve sosyal çevresinde geçirmektedir (Carneiro, 2008). Ebeveynin aldığı eğitim diğer ebeveynlere göre daha fazla olan ailelerde bulunan bir çocuğun baĢarısının diğerlerine göre daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir. Türkiyede ise, özellikle nüfusun kalabalık olduğu kent merkezlerinde, ikili eğitim uygulanmaktadır. Bundan dolayı da öğrenciler zamanlarının sadece kısıtlı bir kısmını okulda geçirmektedir. Okul haricindeki zaman aralığı oldukça fazladır. Öğrencinin, okulda kontrolü yönetici ve öğretmenler tarafından sağlanırken okul dıĢında ise bu görev aile tarafından yapılmalıdır. Bu yüzden ailenin ilgisi ve yardımı öğrencinin baĢarısında baĢat roldedir (Ünal, Yıldırım ve Çelik, 2010).

Anne-babaların okul dıĢında ilgilenmelerinin yanı sıra okuldaki öğretmenleriyle de etkileĢim halinde olması gerekmektedir. Okuldaki her etkinlik hakkında anne-babaları bilgilendirmelerinin yanı sıra okulun iĢleyiĢ düzeni hakkında bilgilerinin olması beklenir. Bu sayede öğrenci baĢarısı olumlu yönde etkilenecektir (Çelenk, 2003). Ailenin ilgisizliği öğrenci baĢarısızlığında en önemli etkenlerden biri olmaktadır (ġama ve Tarım, 2007). Ailenin desteği artması oranında öğrenci baĢarısının da artacağı tespit edilmiĢtir (Yıldırım, 2006). Ayrıca öğrencinin evindeki imkânların artması (Gelbal, 2008) veya ailenin sosyo ekonomik düzeyinin yükselmesi (Tural, 2002) öğrencinin baĢarısını da olumlu yönde arttırdığı görülmektedir. Ailenin oturduğu ev ile okul arasındaki uzaklık ile öğrenci baĢarısı arasında iliĢki olmamasına rağmen (ArslantaĢ, Özkan ve Külekçi, 2012) ailenin il merkezinde olmasının ilçe merkezine göre öğrenci baĢarısında daha yüksek etkisi olduğu tespit edilmiĢtir. Bu durumu aynı Ģekilde ilçe merkezi ile köy-kasaba arasındaki baĢarı düzeyi takip etmektedir.

Okul baĢarısıyla öğrenme stilleri arasındaki iliĢkiyi inceleyen araĢtırmada öğrenme stillerine göre okul baĢarılarının olumlu yönde etkilendiği görülmektedir (AktaĢ ve Mirzeoğlu, 2008). Her öğrencinin farklı düĢünme ve öğrenme biçimi olduğu bir gerçektir. Öğrencinin öğrenme tarzını belirleyip uygun bir strateji ile öğrenme ortamı sunulması gerekmektedir. Öğretimin öğrencinin öğrenme tarzlarına uygun olarak tasarımı yapıldığında her öğrencinin baĢarılı olması ve hedeflenen amaçlara ulaĢması daha yüksek olacaktır (Mutlu ve Aydoğdu, 2013). Öğrenme stratejileri olarak sunulan materyali

18

tekrarlama, anlamlı gruplar halinde düzenleme ve görsel imajlar yoluyla anlamlı hâle getirme gibi etkinlikler uygulanabilir (Tatar, Tüysüz ve Ġlhan, 2008). Bu uygulamalar öğrencinin baĢarı düzeylerini artırmaktadır (Tay, 2007). Yeni öğrenme stratejileri de, öğrencinin, öğrenme için aktif olması görüĢü ileri sürülmektedir. Buna göre sınıf içinde soru sorması, tartıĢmalara katılması, öğrendiklerini analiz edip ondan yeni sentezler çıkarabilmesi baĢarıyı artırmaktadır (Dane, Kudu ve Balkı, 2009).

Öğretim stratejilerinin bir parçası olarak öğrencilere birtakım becerilerin kazandırılması gerekmektedir. Bu becerilerin baĢında öğrencinin bireysel olarak kendi kendine ders çalıĢma becerisidir (Avcı ve Nazlı, 2006). Ders çalıĢma becerisi (okuma, yazma, sınava çalıĢma, not alma vb.) öğrencinin baĢarısına etki ettiği araĢtırmalarla tespit edilmiĢtir. Öğrencilerin baĢarısını olumlu etkileyen alıĢkanlıkların baĢında ders çalıĢma tutum ve alıĢkanlığıdır (Peker ve Mirasyedioğlu, 2003). Ders çalıĢma becerisi olmayan öğrencilerde zamanla kaygı ve stres meydana gelmektedir. Kaygı ve stres de, öğrenci baĢarısını olumsuz etkilemektedir (Yıldırım, 2011).

Öğrenci baĢarısında temel etki Ģüphesiz öğretmenlerdir. Öğretmenin öğrenci üzerinde eğitsel etkisi çok büyüktür. Öğrencilerin hayata hazırlanmaları, akademik ve yaratıcı becerilerini üst seviyelere taĢımaları, kendini tanımaları vb. özellikleri öğretmenler sayesinde ortaya çıkartılır (Erdoğdu, 2006). Sınıftaki öğrenme ile birlikte okul ortamındaki her etkinlikte öğretmen-öğrenci iliĢkisinin yüksek olması gerekir. Öğrencinin algılayabileceği öğrenme stratejileri öğretmenleri tarafından tespit edilip uygulandığı zaman öğrenci baĢarısında olumlu Ģekilde yükselme görülecektir (Gökalp, 2006). BaĢarıda ortam önemlidir. Öğrencinin kendisine gereken sevgi ve ilginin yanı sıra güvenli bir sınıf ortamı baĢarıda etken olacaktır.

Okul ortamında baĢarının en önemli ön Ģartı değerler ve güvendir. Öğrenci ve çalıĢma arkadaĢlarına değer veren, öğrencileri için yüksek ve ulaĢılabilir akademik hedefler koyan öğretmenlerin, ayrıca öğrencilerinin baĢarılı olabilmeleri için uygun bir ortam hazırlamıĢ olduklarını belirtmektedir (Özdemir, 2002). Öğrencilerini baĢarıya ve çalıĢmaya yönlendirip destekleyen ve onların sevgi, ait olma ve baĢarı ihtiyaçlarını önemseyen öğretmenler daha etkilidirler (Özdemir, Sezgin, ġirin, Karip ve Erkan, 2010).

Okulda güvende olduğu, sevildiği, birey olarak kabul verilip değerli olduğunu hissettirmek öğrenci baĢarısı için önemlidir. Sınıfta verilen öğretim kalitesi kadar okul içinin yaĢam kalitesi de öğrenci baĢarısında etken aktördür (Sarı ve Cenkseven, 2008). Eğitimsel

19

faaliyetlerinin yapıldığı fiziksel, sosyal ve psikolojik içerikli bir çevre okul ortamının öğrenme etkinliklerine göre düzenlenmesi gerekir. Çevre ile öğrencinin iletiĢimde eğitim hedeflerine göre düzenlenmesi ve yönetilmesi gerekmektedir. Öğrencinin öğrenmesinde, okula ve sınıfa uyum sağlamasında fiziksel çevre önemlidir. Sınıflardaki öğrenci sayısı, koridorlarda kullanılan pano ve diğer eĢyaların düzeni ve Ģekilleri, ıĢık, ısı, temizlik, gürültü düzeyleri, sınıftaki fiziksel ortamın öğeleri olarak sayılabilir (BaĢtepe, 2009). Öğrencinin okula ve çevresine uyumu aynı zamanda baĢarısını da olumlu yönde etkileyecektir (Bursalıoğlu, 2002, s. 200). Öğrencilerde rol beklenti dengesi doğru kurulmalıdır. Bunun için öğrenci kendi rolünü oynarken çevresinin kendisinden beklentilerininde farkında olmalıdır. Aynı zamanda ailesinin, arkadaĢlarının ve öğretmenlerinin de öğrenciden beklentileri bulunmaktadır. KarĢılıklı beklentiler birbirini etkiler. Okulun vizyonu da, öğrencinin kendisine hedef koyarken beklenti ve rollerini etkileyecektir (Korkmaz, 2005). Okul açısından beklenti, öğretmenlerin, öğrencilerin öğrenme yeteneği ve gelecekteki akademik baĢarıları konusunda sahip olduğu inançları ve varsayımları ifade etmektedir. Öğrencilerin, eğitimin önemini ve okulu kabul ettiklerinde okuldan tatmin olduklarının bir göstergesidir. Okul tatmini öğrenci baĢarısını olumlu yönde etkilemektedir (Sarı, 2006). Eğer okul tatmini olmazsa birtakım davranıĢ problemleri, okulu terkler ve yabancılaĢma gibi istenmeyen hareketler öğrencilerde görülmeye baĢlayacaktır. Okulda olduğunda mutlu olan öğrencilerde baĢarı kendiliğinden artmaktadır.

Okulda öğrenme gerçekleĢtiği sürece öğrenci baĢarısı artacaktır. Öğrenmenin olması için öğrencilerde okuma becerisinin de geliĢmesi gerekmektedir. Okuma becerisi yalnızca Türkçe dersleri değil aynı zamanda matematik, hayat bilgisi, fizik, kimya vb. gibi derslerde de öğrenci baĢarısını etkileyecek bir faktör olarak görülmektedir. Okuduğunu anlamak, öğrencinin baĢarısını olumlu yönde etkilemektedir (Kutlu, Yıldırım, Bilican ve KumandaĢ, 2011).