• Sonuç bulunamadı

Ġlköğretim 4. sınıf öğrencilerinin; sosyal bilgiler dersindeki yardımseverlik tutum ölçeğinde fedakârlık, merhamet, sosyal sorumluluk, iĢbirliği, paylaĢma,

4.2. Ġkinci Alt Probleme ĠliĢkin Bulgular ve Yorum

Alt Problem 2: Öğrencilerin tutum düzeyleri arasında; cinsiyet ve ailenin gelir durumu değiĢkenlerine göre anlamlı bir fark var mıdır?

4.2.1.Öğrencilerin Tutum Puanlarının Cinsiyete Göre Analizleri

Kontrol ve deney grubunda yer alan öğrencilerin, deneysel işlem öncesi ve sonrası tutum puanları arasında, cinsiyet değişkenine göre farklılık gösterip göstermediği Mann Whitney U testi ile sınanarak sonuçlar Tablo 27 ve 28’de özetlenmiştir.

Tablo 27

Kontrol Grubunun Kız ve Erkek Öğrencilerin Ön Test, Son Test, Erişi (Fark) Ortalamaları Arasındaki Farkın Test Edilmesi (Mann-Whitney U Testi)

Cinsiyet n Sıra Ortalaması Sıra Toplamı U p Öntest Kız 19 13.08 248.50 17.500 .096 Erkek 4 6.88 27.50 Sontest Kız 19 12.71 241.50 24.500 .270 Erkek 4 8.63 34.50 Fark (Erişi) Kız 19 11.76 223.50 33.500 .713 Erkek 4 13.13 52.50 p>.05

Tablo 27’de yer alan veriler incelendiğinde, kontrol grubunda yer alan öğrencilerin hem ön test hem de son test tutum puanları arasında cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir fark olmadığı (p>.05) görülmüştür. Cinsiyet değişkenine göre erişi puanları arasında da anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır.

Tablo 28

Deney Grubunun Kız ve Erkek Öğrencilerin Ön test, Son test ve Erişi (Fark) Ortalamaları Arasındaki Farkın Test Edilmesi (Mann-Whitney U Testi)

Cinsiyet n Sıra Ortalaması Sıra Toplamı U p Öntest Kız 12 13.46 161.50 60.500 .506 Erkek 12 11.54 138.50 Sontest Kız 12 12.38 148.50 70.500 .931 Erkek 12 12.63 151.50 Fark (Erişi) Kız 12 9.92 119.00 41.000 .072 Erkek 12 15.08 181.00 p>.05

Tablo 28’de yer alan deney grubuna ilişkin veriler incelendiğinde de, cinsiyet değişkenine göre öğrencilerin ön test ve son test tutum ve erişi puanları arasında anlamlı bir fark bulunmadığı sonucu ortaya çıkmaktadır.

Yapılan birçok araştırmanın sonucunda cinsiyet değişkeninde kız ya da erkekler arasında fark olduğunu ortaya koyan araştırmalar olduğu gibi fark olmadığını ortaya koyan araştırmalar da mevcuttur. Lollis ve arkadaşları’nın (1999) ahlaki uyumun kardeşler arası sosyalleşmeyle ilgisini belirlemek için, iki ve dört yaşlarında çocukları olan 40 anne-baba üzerinde incelemeler yapmışlardır. Kardeşler arasında gerçek hayat ikilemlerinin çözümünde, umursama mı yoksa hakkaniyeti gözetmede cinsiyet farklılıkları üzerinde durulmuş; cinsiyete bağlı olarak bir fark gözlenmemekle birlikte, hem kızlar hem erkekler hakkaniyeti umursamaya göre daha önemli olduğunu belirtmişlerdir. Gibson ve Schwartz (1998), kadınlar ve erkekler, değer türleri arasındaki uyumlu ve uyumsuz ilişkileri benzer biçimde ifade etmişlerdir. Ayrıca kadınlar ve erkekler, değer türlerinin önemini hemen hemen aynı biçimde sıralamışlardır. Roe (1980)’nin çalışmasında çocuklara bazı açık uçlu sorular sorulmuştur: Sonuçta kız ve erkeklerin empati düzeyi arasında bir fark bulunamamıştır. Akbaş (2004)’ın araştırmasında kız öğrenciler, demokratik değerlere ve temel değerlere erkek öğrencilere göre daha üst düzeyde ulaşmışlardır. Geleneksel değerlere, çalışma-iş değerlerine, bilimsel değerlere ulaşma düzeylerinde cinsiyet açısından herhangi bir farklılık olmamıştır. Sarı (2005)’nın araştırmasında ise, erkek öğrencilerin değerleri benimseme düzeyleri bilimsel değerler dışındaki tüm değerler alanında kız öğrencilerden daha yüksektir.

Gömleksiz (2007) tarafından yapılan araştırmada; İnsan haklarına ilişkin görüşlerde kızlarla erkekler arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Hem erkek hem de kız öğrencilerin insan haklarına ilişkin görüşleri “tamamen katılıyorum” düzeyindedir. Bu sonuca göre lise öğrencileri insan haklarına saygılıdırlar. Özensel (2007) tarafından yapılan çalışmada; Milliyetçilik (milli/ulusal bilinç) faktörü açısından erkekler ve kızlar arasında anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır. Dürüstlük faktörü açısından da erkekler ve kızlar arasında anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır.

Keskinoğlu (2008)’nun araştırmasında; değerler eğitimi programının, öğrencilerin değerleri kazanımlarını artırma ile saldırganlık düzeylerini azaltmada etkili olup olmadığı incelenmiştir. Cinsiyet açısından bakıldığında “Değerler Eğitim Programına” katılan öğrencilerin saldırganlık düzeylerinin azalmasında ve ahlaki olgunluk düzeylerinin gelişmesinde kız veya erkek oluşlarına göre fark olmadığı tespit edilmiştir. Aladağ (2009) Deney grubundaki erkek öğrencilerin Duyuşsal Düzey Ölçeği puan ortalamaları 42,08 iken, kız öğrencilerin puan ortalamaları 46,36’dır. Bu bulgu, uygulama sonrası deney grubunda öğrencilerin duyuşsal düzeyleri ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir ilişkinin olduğunu ve bu anlamlılığının kız öğrenciler lehine olduğunu göstermektedir.

4.2.2.Öğrencilerin Tutum Puanlarının Ailenin Gelir Durumuna Göre Analizleri

Deney ve kontrol grubu öğrencileri ailelerinin aylık gelirlerine göre tutum düzeyleri arasında farklılık gösterip göstermediklerine bakılmıştır. Bunun için Mann Witney U Testi kullanılmıştır.

Analizi yapmadan önce ailelerin gelirleri gruplardaki gelir ortalamaları ve ortanca değerleri dikkate alınarak gruplara ayrılmıştır. Buradaki ölçüt her iki grup için 750 TL belirlenmiştir. Buna göre aylık gelirli 0- 750 TL arasında olanlara düşük gelir (1), 750-1500 TL arasında olanlar orta gelir (2), 1500 TL ve üzeri alanlara yüksek gelir (3) olarak gruplamalar yapılmıştır. Ancak yüksek gelir düzeyinde aile olmadığı için bu grup değerlendirmeye alınmamıştır.

Gelir durumuna göre tutumlar arasında bir farklılık olup olmadığı Mann Whitney U Testi ile sınanarak Tablo 29 ve 30’da sunulmuştur.

Tablo 29

Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Öntest, Sontest, Erişi (Fark) Ortalamalarının Gelir Durumuna Göre Test Edilmesi (Mann-Whitney U Testi)

Gelir n Sıra Ortalaması Sıra

Toplamı U p Öntest Düşük 11 10.95 120.50 54.500 .478 Orta 12 12.96 155.50 Sontest Düşük 11 10.36 114.00 48.000 .265 Orta 12 13.50 162.00 Fark (Erişi) Düşük 11 11.59 127.50 61.500 .780 Orta 12 12.38 148.50 p>.05 Tablo 30

Deney Grubundaki Öğrencilerin Öntest, Sontest ve Erişi (Fark) Ortalamaları Gelir Durumuna Göre )) Test Edilmesi (Mann-Whitney U Testi)

Gelir n Sıra

Ortalaması Sıra Toplamı U p

Öntest Düşük 14 10.96 153.50 48.500 .207 Orta 10 14.65 146.50 Sontest Düşük 14 10.96 153.50 67.000 .860 Orta 10 14.65 146.50 Fark (Erişi) Düşük 14 13.00 182.00 63.000 .681 Orta 10 11.80 118.00 p>.05

Tablo 29’a bakıldığında kontrol grubundaki öğrencilerin; deney öncesi, deney sonrası ve deney öncesi ile deney sonrası tutum puanları arasındaki tutum fark ortalamaları ailelerinin gelir durumuna göre anlamlı bir faklılık göstermemektedir. Bu ise kontrol grubundaki öğrencilerin tutum puanları üzerinde ailelerinin gelir durumların etkili olmadığı şeklinde yorumlanabilir.

Deney grubundaki, öğrencilerin tutum puanlarının ailelerinin gelir durumuna göre Tablo 30’daki sonuçlara bakıldığında ise kontrol grubundaki öğrenciler ile benzer sonuçlar söz konusudur. Deney grubundaki öğrencilerin deney öncesi, deney sonrası ve erişi fark puan ortalamaları ailelerinin gelir durumuna göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir.

Bu ise değer eğitiminde öğrencilerin tutum düzeyleri arasında; ailenin gelir durumu değişkenine göre anlamlı bir fark bulunmadığı şeklinde açıklanabilir.

Bu durum öğrencilerin tutum puanları üzerinde ailelerinin gelir durumlarının etkili olmadığını göstermektedir.

Yapılan birçok araştırmanın sonucunda ailenin gelir durumu değişkenine bakıldığında araştırma bulgularımızı destekler niteliktedir. Milson ve Ekşi (2003) öğrencilerin sosyo-ekonomik statüsü ve yerel toplum tipinden çok fazla etkilenmemektedir. Akbaş (2004), Öğrencilerin sosyo-ekonomik düzeyleri, onların demokratik değerlere, bilimsel değerlere ve temel değerlere ulaşma düzeylerinde farklılığa neden olmamıştır. Gibson ve Schwartz (1998), Kadınlar ve erkekler, değer türleri arasındaki uyumlu ve uyumsuz ilişkileri benzer biçimde algılamaktadırlar. Ayrıca kadınlar ve erkekler, değer türlerinin önemini hemen hemen aynı biçimde sıralamışlardır.

Yine yapılan birçok araştırmanın sonucunda ailenin gelir durumu değişkenine bakıldığında; araştırma bulgularımızın tersine, gelir durumu yüksek ailelerin lehine anlamlı fark olduğu ortaya çıkmıştır.

Ahola (2000), yüksek eğitim düzeyine sahip ve aynı zamanda zengin olan ailelerden gelen çocukların, üniversiteye geldiklerinde uyum sorunları yaşamadıklarını, az eğitimli ve düşük sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerden gelen öğrencilerin ise üniversiteye başladıklarında bir kültür şoku yaşadıklarını, bu öğrencilerin kendilerini bir yabancı gibi hissettiklerini ifade etmiştir. Astill, Feather ve Keeves (2002), öğrencilerin değerleri üzerinde cinsiyetin, kültürel geçmişin, dinin, ailenin sosyal statüsünün, aile ve arkadaş grupları tarafından sahip olunan değerlerin, okul ve öğretmenlerden daha etkili olduğu saptanmıştır.

Kaya (2006) tarafından “8. sınıf Vatandaşlık ve İnsan Hakları Dersi Kavramlarının Öğrenilmişlik Düzeyi” isimli yüksek lisans tez çalışmasında, 8. sınıf öğrencilerinin vatandaşlık ve insan hakları dersi kavramlarının öğrenilmişlik düzeyi tespit edilmesi amaçlanmıştır. “Araştırma sonunda ;“kendisine ait odaları bulunan öğrencilerin kendisine ait odası bulunmayan öğrencilere göre daha başarılı olduğu”, “maddi olarak yeterli gelire sahip aile öğrencileri, maddi yönden yetersiz gelire sahip olan aile öğrencilerinden daha başarılı oldukları” sonuçlarına ulaşılmıştır. Ersoy (2007), öğretmenler ailenin sosyo-ekonomik düzeyinin etkisini, görsel ve yazılı basının olumsuz etkisini ve toplumdaki yanlış inanışları sosyal bilgiler dersinde, vatandaşlık eğitiminde en önemli sorunlar olarak görmektedirler. Sarı (2007), okulların yaşam

kalitesi sosyo-ekonomik düzey bakımından karşılaştırıldığında ise, öğretmen ve öğrenci görüşlerine göre en düşük okul yaşam kalitesi ortalaması, alt sosyo-ekonomik düzeydeki okullara aittir. Keskin (2008) “Türkiye’de sosyal bilgiler öğretim programlarında değerler eğitimi: tarihsel gelişim, 1998 ve 2004 programlarının etkililiğinin araştırılması konulu çalışmasında”; Ailenin sosyo-ekonomik düzeyi arttıkça öğrencilerin değerlere yönelik puanlarının da arttığını söylemektedir.

Araştırma sonuçları, ailenin gelir durumu değişkenin önemli olduğunu vurgulamaktadır. Ancak, çocuğun tutumlarını kesin olarak olumlu yönde etkilediğini söylemek ne kadar zor ise, olumsuz olarak etkilediğini söylemek de bir o kadar zordur. Çünkü çocuğun tutum geliştirme sürecinde pek çok faktör birlikte etkili olabilmektedir. Bunlar; çocuğun cinsiyeti, yaşı, ailesi, kişiliği, eğitimi, çevresi, arkadaşları, okulu ve öğretmenleri gibi daha pek çok faktörü sayabiliriz.